Efkan Ala Haberleri

Enver Aysever’in yaşadığı THY’nin gizli ses kaydı skandalı TBMM’de THY Yetkilisi Aykırı Sorular’ın Yapımcısını da tehdit etmiş: Kimin arkasında durduğuna dikkat et!ANKARACHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Gazeteci Enver Aysever’in dün Atatürk Havalimanı’ndaki THY Bankosunda yaşadığı ve tüm yolcuların bankodaki konuşmalarının gizli ses kaydının yapıldığını ortaya koyan skandalı tüm ayrıntılarıyla birlikte TBMM’ye taşıdı.CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, THY’nin gizli ses kaydı nedeniyle konuyla ilgilerinden dolayı İçişleri Bakanı Efkan Ala, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e 4 ayrı soru önergesi yöneltti.İşte olayın tüm ayrıntılarıUmut Oran, Enver Aysever ile görüşerek hazırladığı önergelerde, olayın ayrıhntılarını şu şekilde dile getirdi: “Tarafıma ulaşan bilgilere göre; Gazeteci Enver Aysever, dün (5 Mart 2014) Atatürk Havalimanında Hatay’a gideceği uçağını kaçırma kaygısıyla saat 12.50 sıralarında THY’nin 25. Nolu bankosuna giderek görevli Çiğdem Kılıç’tan yardım istedi. Kılıç’ın anons yapmaması ve Aysever’in uçağı kaçıracaklarını belirtmesi üzerine buraya THY yetkilisi Murat Yeşil geldi. Yeşil’in “sakin olun uçağı kaçırmazsınız” demesi üzerine Aysever, “Hatay’daki programım yanacak. Niçin anons etmediniz uçağa? İnsanları mağdur ediyorsunuz, bunu duyuracağım, THY bunu hep yapıyor” tepkisini gösterdi. Yeşil’in “Beni tehdit mi ediyorsunuz?” demesi üzerine Aysever ise “İnsanları mağdur ediyorsunuz avukatımı çağıracağım ve sizi dava edeceğim” karşılığını verdi. Bunun üzerine THY yetkilisi Murat Yeşil, banko görevlisi Çiğdem Kılıç’a dönerek, “Bankodaki konuşmaları kayıt altına aldık. Kayıtları hazırla mahkemede hesaplaşacağız” talimatını verdi.  Aysever ise, “İnsanların bankodaki konuşmalarını gizlice dinleyip, kayıt mı ediyorsunuz? İnsanlar eşiyle dostuyla mahrem konuşmalar da yapabilir burada, bu yaptığınız açıkça fişlemedir, gizli dinlemedir, suçtur” tepkisini gösterdi. Bunun üzerine bir üst THY yöneticisi Mehmet Maşuk da bankoya gelerek Enver Aysever’i “Bir daha THY ile zor uçarsın” diye açıkça tehdit etmiş, o sırada burada bulunan Aysever’in CNN Türk’teki “Aykırı Sorular” programının yapımcısının yanına giderek “Kimin arkasında durduğunuza dikkat edin” şeklinde üstü kapalı tehditte bulunmuştur.” THY Anonim Ortaklığı’nın yüzde 49,12 oranındaki hissesi Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na, dolayısıyla kamuya ait olan bir kamu kuruluşu olduğunu anımsatan Umut Oran’ın önergesindeki sorular şöyle:Ne zamandan beri kayıt yapılıyor ve nerede saklanıyor?THY hangi tarihten bu yana bankolarındaki konuşmaların ses kaydını yapmaktadır, ses kayıtları hangi noktalarda yapılmaktadır, bunun gerekçesi nedir, kayıt talimatını kim ve ya hangi yönetim birimi vermiştir? Bu talimat yazılı mı sözlü mü verilmiştir?THY bankolarında sesin yanı sıra gizli görüntü kaydı da yapılmakta mıdır?THY bankolarındaki gizli ses kaydı ve varsa görüntü kaydı nerede, ne kadarlık bir süre için saklanmaktadır, bu kayıtlara kim veya kimlerin ulaşabilme yetkisi vardır?Bu kayıtlar hangi amaçla kullanılmaktadır, hangi kişi veya kurumlar için geriye dönük ses/görüntü kayıtları çıkarılarak ilgili yerlere iletilmiştir?MİT’le ilgisi var mı?Bu uygulamanın Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı ile yapılan uçuş/yolcu bilgilerinin online olarak aktarılmasını içeren protokolle bir ilgisi var mıdır?İçişleri veya Ulaştırma mı istedi?Bu uygulama için İçişleri ve Ulaştırma Bakanlıkları ve bağlı birimlerinden THY’ye tavsiye veya talimat gitmiş midir, gittiyse bunun gerekçesi nedir?Bu uygulama nedeniyle kolluk kuvvetine yapılan şikâyet var mıdır, akıbetleri ne olmuştur, hangi işlemler yapılmıştır?Anayasa, TCK ve CMK’ya açıkça aykırıBu uygulama Anayasa’nın “Özel hayatın gizliliği” başlıklı 20 maddesi, Türk Ceza Kanunu’nun “Özel hayatın gizliliğini ihlal” başlıklı 134. Maddesi ile Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun “Teknik araçlarla izleme” başlıklı 140. Maddelerine açıkça aykırı değil midir?Bu uygulama uluslararası sivil havacılık uygulama ve kurallarına aykırı değil midir?Adalet Bakanı talimat verecek mi?Bu konuda yetkili savcılığın inceleme yapması için Adalet Bakanı re’sen bir girişimde bulundu mu, bulanacak mı?Adalet Bakanı, bu soru önergesini suç duyurusu olarak değerlendirip ilgili/yetkili cumhuriyet başsavcılığına talimat verecek misiniz?Bu uygulama nedeniyle daha önce cumhuriyet başsavcılıklarına yapılan şikâyet, suç duyurusu var mıdır, akıbetleri ne olmuştur, her bir başvuru için hangi işlemler yapılmıştır?Bu uygulama tam da Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısına da aykırılık teşkil etmiyor mu?

14 Ocak'ta Cizre'de başından vurularak öldürülen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan ile ilgili soruşturma kapsamında Cizre'de bir polisin tutuklandığı bildirildi. Öte yandan Nihat'ın ölüm anına ilişkin görüntüler de ortaya çıktı.Cizre Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Mardin Emniyet Müdürlüğü Özel Hareket Şube Müdürlüğü'nde görevli ve olay günü geçici görevle Cizre'ye gelen ekipte yer aldığı bildirilen bir polis tutuklandı.

İçişleri Bakanı Efkan Ala ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok arasında geçtiği iddia edilen bir telefon görüşmesinin ses kaydı sızdırıldı.Youtube’daki ‘BAŞÇALAN’ hesabından yayınlanan ses kaydının, 17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu sonrasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirilen Selami Altınok’la, söz konusu tarihte Başbakanlık Müsteşarı olan Efkan Ala arasında geçtiği iddia ediliyor. İddiaya göre Cumhuriyet Savcısı Celal Kara’nın İstihbarat Şube Müdürü Ahmet Arıbaş’ı ifadeye çağırması üzerine Efkan Ala’yı arayan Selami Altınok, ne yapması gerektiğini danışıyor. Efkan Ala’nın; “Hiçbir kere, ifade mifade yok kardeşim”, “Yazıyı çöpe at, tanımıyoruz de”, gibi ifadeleri üzerine alt rütbeli memurların sıkıntıya gireceğini söyleyen Altınok, başsavcıyla görüşmeyi öneriyor. Altınok’un fikrini benimseyen Efkan Ala ise, kendisinin de Adalet Bakanı’yla görüşeceğini belirttikten sonra Altınok’a; “De ki, ben gönderirim Emniyetten adamları, seni alır getiririm; burada çete kurdunuz diye” söylüyor. Altınok’a valiyi de aramasını söyleyen Efkan Ala, tereddüt etmemesini de tembihliyor. Zete

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, polisin attığı biber gazı kapsülüyle 9 aydır yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan için Okmeydanı Hastanesi bahçesinde bekleyen vatandaşlara yine biber gazıyla müdahale edilmesini TBMM’ye taşıdı. Oran, İçişler Bakanı’na, “Berkin’i ölümün kıyısına getiren kamu görevlisi veya zanlılar 9 aydır tespit edilememişken, acılı ailesine, yakınlarına hastanede biber gazı sıkılması kasıtlı, hasmane bir davranış değil midir?” diye sordu.  Hastane ziyareti terör faaliyeti midir? ANKARA CHP Genel Başkan yardımcısı Umut Oran, polisin attığı biber gazı kapsülüyle yaralanan ve 9 aydır yaşam mücadelesi veren Berkin Elvan için Okmeydanı Hastanesi bahçesinde bekleyen vatandaşlara yine biber gazıyla müdahale edilmesini TBMM’ye taşıdı. Oran, İçişler Bakanı’na, “Berkin Elvan’a ve ailesine psikolojik destek vermek maksadıyla hastaneye ziyarette bulunmak terör faaliyeti, ziyaretçiler de “terörist” midir? Berkin’i ölümün kıyısına getiren kamu görevlisi veya zanlılar 9 aydır tespit edilememişken, acılı ailesine, yakınlarına hastanede biber gazı sıkılması kasıtlı, hasmane bir davranış değil midir?” diye sordu.  Dün ziyaret etmişti CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, dün ziyaret edip bilgi aldığı Berkin Elvan’ın ailesi ile hastane bahçesinde bekleyen yakınlarına, sevenlerine bu sabah polisin biber gazıyla saldırarak 10 kişiyi gözaltına almasını TBMM gündemine taşıdı.  İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde Umut Oran,  şunları kaydetti: “14 yaşındayken evden ekmek almak için çıkan ancak kendisine hedef gözeterek atılan bir biber gazı fişeği nedeniyle komaya giren, bu dönemde 45 kilodan 16 kiloya düşen ve hayati tehlike içerisinde olan Berkin Elvan’a destek vermek amacıyla yatmakta olduğu SSK Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giden vatandaşlara da bugün biber gazı atılmış, orantısız bir güç uygulanmış, yine bazı vatandaşlar gözaltına alınarak Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürülmüştür.” Hastanede biber gazı emrini kim verdi? CHP’li Oran’ın önergede yanıt bekleyen sorular ise şöyle: Barışçıl bir şekilde toplanan vatandaşlara karşı, hastaları da etkileyebilecek şekilde hastanede ve bahçesinde biber gazı atılması emrini kim vermiştir? Hastanede, hastaları da etkileyecek biçimde biber gazı kullanımı yasak değil mi? Hastane ziyareti terör faaliyeti mi? Berkin Elvan’a ve ailesine psikolojik destek vermek maksadıyla hastaneye ziyarette bulunmak terör faaliyeti, ziyaretçiler de “terörist” midir? Bu kişilerin Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne götürülmesinin sebebi nedir? Sarı saçlı polis memuru kim? Berkin Elvan ile yürütülmekte olan soruşturmada ifade veren polis memurları “gaz tüfeği kullanıp kullanılmadığını”, “kullanıldıysa kim tarafından kullanıldığını”, mensubu bulundukları gruplardan kime gaz tüfeği verildiğini bilmediklerini ifade etmiş, “çevik kuvvet kayıtları araştırılırsa o gaz tüfeğinin kime teslim edildiği ve kim tarafından kullanıldığı tespit edilebilir” demişlerdir. 16 Haziran 2013 tarihinde sabah 07.00 – 07.30 saatlerinde Okmeydanı’nda görevli polisler kimlerdir, aralarında sarı saçlı bir polis memuru bulunmakta mıdır, bu şahıs ve diğer polisler hakkında Bakanlığınızca açılmış bir idari inceleme bulunmakta mıdır? 9 aydır neden hiçbir şey yapılmadı? Bu tarihe kadar yapılan açıklamalarda sorumluları gösteren hiçbir delil bulunmadığına yönelik ifadelerde bulunulmuştur. İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından ilgili deliller ve sorumluların bulunması için hangi adımlar atılmıştır, delillerin karartıldığı ve sorumluların saklandığı iddiaları araştırılmakta mıdır? İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün görevi bu vakanın sorumlularını bulmakken, geçen 9 ay zarfında hiçbir sorumlunun bulunamamasının nedeni nedir? Biber gazlı müdahale hasmane tavır değil mi? Berkin’i ölümün kıyısına getiren kamu görevlisi veya zanlılar 9 aydır tespit edilememişken, acılı ailesine, yakınlarına hastanede biber gazı sıkılması kasıtlı, hasmane bir davranış değil midir? Biber gazını kullanan görevlileriniz meslek tutuculuğu, dayanışması ile mi bu şekilde davranmıştır? Ailesi ile hiç konuştunuz mu? Bu tarihe kadar Bakanlık olarak Berkin Elvan’ın ailesi ile herhangi bir iletişim kurulmuş mudur, herhangi bir ihtiyaçları olup olmadığı sorulmuş mudur, kendilerine yardım edilmiş midir, bu ailenin yaşadığı ağır zararın tazmini için hangi adımlar atılmıştır?

Başçalan isimli twitter hesabından, İçişleri Bakanı Efkan Ala’yla İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu arasında geçtiği iddia edilen bir ses kaydı yayınlandı. Yayınlanan kayıtlara göre dönemin müsteşarı olan Efkan Ala, Vali Mutlu’dan, Taraf Gazetesi yazarı Mehmet Baransu’nun gözaltına alınmasını istiyor. 17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından yapıldığı belirtilen ses kaydına göre Efkan Ala, ile Vali Mutlu arasında geçtiği iddia edilen konuşma şu şekilde: Efkan Ala: “Şimdi bu Baransu denen adam şu anda birtakım gizli belgeler yayınlıyor. Bu adam suç işliyor. Yani bunun hemen gözaltına alınması ve o belgelerine el konuşması lazım” Hüseyin Avni Mutlu: “Allah Allah peki” Efkan Ala: “Açıktan MGK’nin şeylerini yayınladı. Adam ortalıkta dolaşıyor ya. Böyle bir devlet olmaz yani” Hüseyin Avni Mutlu: “Tamam anladım” 2- Görüşme Hüseyin Avni Mutlu: “Şimdi ben Başsavcımızla görüştüm, Turan Çolakkadı ile” Efkan Ala: “Ne dedi, ne dedi? Hüseyin Avni Mutlu: “Konudan bilgisi yoktu, ben şimdi hemen bakacağım dedi” Efkan Ala: “Arama kararını versin kardeşim. Bu gece bunun gereğini yapım sayın valim. Derhal bu adam alınsın. Savcı bir şey diyorsa savcıyı da alın. Orada bir ekip kurun gidin ve bunun canına okuyun. Biz koruruz sizi” evrensel.net

CHP’den İçişleri’ne Berkin soruları:“Soruşturma neden ilerlemiyor, faili meçhul kalması için talimat mı verdiniz?”“Avukatın bulabildiği tanık İstanbul Emniyet neden bulamıyor?”“Savcılığa yanlış memur listesi gönderen görevliler kim, kendilerine herhangi bir ceza verildi mi?”ANKARABerkin Elvan’ın ölümünün ardından konuyu bir kez daha TBMM’ye taşıyan CHP, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya yeni sorular yöneltti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, İçişleri Bakanı’na, “Failinin polis olduğu apaçık belli olan bu yaralama/öldürme olayı niçin 9 aydır faili meçhul olarak kalmaktadır? Olayın failin meçhul kalması için bakanlık makamı olarak talimat mı verdiniz? Berkin’in vurulmasına dair soruşturmada niçin ilerleme sağlanamamaktadır? Berkin’in vurulmasıyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce savcılığa neden herhangi bir şekilde yardımcı olunmuyor? “Avukatın bulabildiği tanık İstanbul Emniyeti neden bulamıyor? Savcılığa yanlış memur listesi gönderen görevliler kim, kendilerine herhangi bir ceza verildi mi?” diye sordu.CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Berkin’in ölümünün ardından İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye yeni bir soru önergesi sunarak, soruşturmanın neden ilerlemediğini ve yapılan usulsüzlükler nedeniyle personele ceza verilip verilmediğinin açıklanmasını istedi.Umut Oran, Bakan Ala’ya yönelttiği soru önergesinde, “Berkin Elvan 16 Haziran 2013 tarihinde sabah 07.00 sıralarında evinin bulunduğu İstanbul Okmeydanı Eren Sokak’ta polisin attığı gaz fişeği kapsülünün başına çarpmasıyla ağır yaralanmış, 269 gün komada kaldıktan sonra dün yaşamını yitirmiştir” dedi.Faili meçhul kalsın talimatı mı var?Oran’ın Bakan Ala’ya yönelttiği sorular şöyle:Failinin polis olduğu apaçık belli olan bu yaralama/öldürme olayı niçin 9 aydır faili meçhul olarak kalmaktadır? Olayın failin meçhul kalması için bakanlık makamı olarak talimat mı verdiniz?Emniyet savcılığa neden yardımcı olmuyor?Berkin’in vurulmasına dair soruşturmada niçin ilerleme sağlanamamaktadır?Berkin’in vurulmasıyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nce savcılığa neden herhangi bir şekilde yardımcı olunmuyor?Emniyet tek tanık dahi bulamadıBerkin’in vurulmasıyla ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü neden bir tek tanık dahi bulamadı, kolluk kuvveti herhangi bir şekilde tanık bulmaya  çalıştı mı, olayla ilgili polis kimlerle birebir görüşme yaparak bilgi ve görgüsüne başvurdu?İstanbul’da 15 ve 16 Haziran 2013 tarihlerinde iki tam gün boyunca Okmeydanı ve Berkin’in evinin bulunduğu Eren Sokak ile Mahmutşevketpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi ve civar sokaklarda İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı hangi şube personeli görev yapmıştır, bunların tam listesi nedir?O sokakta 5 şubeden kaç personel görev yaptı?Okmeydanı, Eren Sokak ile Mahmutşevketpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi ve civar sokaklarda bu iki gün boyunca Terörle Mücadele, İstihbarat, Asayiş, KOM ve Çevik Kuvvet şube müdürlüklerinden hangi rütbeli rütbesiz sivil/resmi personel görev yapmıştır, bu kişilerin tam listesi nedir?İstanbul Emniyet Müdürlüğü görev, nöbet, zimmet çizelgelerine göre 15-16 Haziran’da Okmeydanı, Eren Sokak ile Mahmutşevketpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi ve civar sokaklarda görev yapan emniyet müdürü, emniyet amiri, başkomiser, komiser, komiser yardımcısı, polis memurlarının isimleri ve sicil numaraları nedir?Resmi görevliler dışında bu sokak ve civarında Berkin’in vurulduğu saatte  görev yapan haber, istihbarat elemanı var mıydı?Avukatın bulduğu tanığı emniyet neden bulamıyor?Berkin Elvan ve ailesinin avukatı Evrim Deniz Karatana’nın bulduğu ve Berkin’i de tanıyan arkadaşlarından tanıklar Muhammet Akkaya ve Sunay Yıldız’ı niçin daha önce emniyet müdürlüğü personeli bulup tanıklıklarına başvurmadı? Berkin’in vurulması ile ilgili soruşturmada tanıkları dahi bulup dinlemeyen ilgili polis memuru ve amirleri kimlerdir, olayla ilgili soruşturmayı hangi şube ve birim yürütmektedir? Bu görevliler hakkında görevini ihmal nedeniyle inceleme yaptırdınız mı, kendilerine herhangi bir adli/idari ceza verildi mi?Yanlış listeyi gönderen kim?Savcılığa Berkin’in vurulma anından sonraki zaman dilimini kapsayacak şekilde 16 Haziran 2013 saat 08.00 ile 17 Haziran 2013 saat 08.00 arasında Mahmutşevketpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesinde görev yapan çevik kuvvet personelinin listesini kim göndermiştir? Bu listenin 16 Haziran saban saat 08.00’den öncesini kapsamamasının gerekçesi nedir?Neden MOBESE görüntüsü yokOkmeydanı, Eren Sokak ve civarında hangi sokaklarda kaç adet MOBESE kamerası vardır? Berkin’in vurulma anına dair niçin MOBESE görüntüsü yok?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, henüz Başbakanlık Müsteşarı iken Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonunun başlamasından 2 gün sonra İstanbul Valisi Avni Mutlu'ya arayarak Taraf Gazetesinden Mehmet Baransu'nun gözaltına alınması talimatı vererek,  'savcı bir şey diyorsa savcıyı da alın' demesini TBMM gündemine taşıdı. Umut Oran'ın, İçişleri Bakanı Ala'ya yönelttiği soru önergesinde, Ala'nın Mutlu ile olan konuşmasını anımsattı. Oran önergesinde, 'Twitter’da dün gece @bascalan adresinden yayınlanan ses kaydınızda, 17 Aralık Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu’nun hemen ardından henüz Başbakanlık Müsteşarı iken 19 Aralık 2013 tarihinde gece saat 02.00 ve 03.00’da İstanbul Valisi Avni Mutlu ile telefonla görüşerek, yolsuzluk belgeleri yayınlayan Taraf Gazetesinden Mehmet Baransu’nun gözaltına alınması, yenidonem.com web sitesinin kapatılmasını istediğiniz görülmektedir' dedi. Oran'ın, Efkan Ala'ya yönelttiği sorular şöyle: - Söz konusu tarihte İstanbul Valisi Mutlu’ya arayıp, bu konuşmayı yaptınız mı? Bu talimatınız yasadışı, kanun dışı emir değil midir?Başbakanlık Müsteşarı’nın bu şekilde kanunsuz emir verme yetkisi var mıdır? - Bu yaptığınız Anayasa’daki ‘basın hürdür, sansür edilemez’ düzenlemesine aykırı değil mi, neden anayasa suçu işliyorsunuz? Vali Avni Mutlu’ya, Mehmet Baransu için “Hemen gözaltına alınmalı. Belgelerine, her şeyine el konulması lazım” demenizin gerekçesi nedir? Müsteşarların bir valiye bir vatandaşı, gazeteciyi gözaltına aldırma yetkisi var mıdır? İçişleri Bakanı olduktan sonra da benzeri gözaltı talimatlarını kimler için, hangi valilere verdiniz? İstanbul Valisi Avni Mutlu, dönemin İstanbul Başsavcısı Turan Çolakkadı’ya sizin benzeri kaç gözaltı tutuklama talebinizi iletti, bunlar kimlerdir? “Valim, şimdi ben burada biraz da çok kızarak, Hüseyin (Çapkın) Bey’i de aradım. Bakanımız aradı, ben aldım telefonu. Bakın İstanbul’da Türkiye’nin herhangi bir yerinde, insanların suç işleme özgürlüğü yoktur. Suçüstü halinde, şu anda adam yayınlıyor, suçüstü halinde vatandaş bile müdahale eder alır. Lütfen gidin, Hüseyin de oraya gelecek, söyledim. Emniyet müdürü de” ifadesini kullanma gerekçeniz nedir? - İçişleri Bakanlığı koltuğuna oturduğunuz günden bu yana benzeri biçimde kaç il emniyet müdürüne benzeri gözaltı talimatı verdiniz, bunlar kimlerdir? Vali Mutlu’ya “Arama kararı vermiyorsa da suçu önlemek için girsinler. Biz her türlü koruruz sizi. Kapıyı kıracak alacak adamı. Böyle kepazelik olmaz. Suçu işliyor şu anda. Hiç burada mahkeme kararına bile lüzum yok” demenizin gerekçesi nedir? “Her türlü koruruz” ne demektir? Bu suç ve suçluyu korumak değil midir? - “Savcı bir şey diyorsa savcıyı da alın” ne demektir? Yasama, yürütme, yargı bu ülkede en azından kağıt üzerinde ayrı değil midir? Bu şekilde kaç cumhuriyet savcısını “aldırdınız”? Güçler ayrılığı ilkesi iktidarınız döneminde artık geçerli değil midir? Baransu için, “Bu bir casusluk şeyine de sokulur” ifadesini kullanma gerekçeniz nedir? Kolluk kuvvetinin ve savcılığın inceleme ve soruşturmaları için suç türünü siz mi belirliyorsunuz?

Bugün Twitter’da Bascalan hesabında çıkan ve doğruluğu teyit edilemeyen yeni ses kayıtlarından biri, dönemin müsteşarı şimdiki İçişleri Bakanı Efkan Ala ile İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu arasında geçen İstanbul Emniyet’indeki görevden almalarla alakalı. Bir diğer gerçekliği teyit edilemeyen ses kaydı da Yeni İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok ile Efkan Ala arasında.17 Aralık akşamı geçtiği izlenimi yaratan ilk ses kaydında, Efkan Ala olduğu iddia edilen kişi, İstanbul Valisi olduğu iddia edilen kişiye telefonda bazı şube müdürlerinin görevden alınması yönünde talimat veriyor. 18 Aralık günü Başbakan Erdoğan’ın evine polis baskısı olması durumunda harekete geçen Emniyet mensuplarının derhal görevden alınması gerektiğini söyleyen Ala olduğu iddia edilen kişi, gerekli kanunların hemen çıkarılacağını ve görevden alma konusunda endişe edilmemesi gerektiğini ifade ediyor. Bir diğer ses kaydı iddiası da Efkan Ala ile operasyonun ilk günü Aksaray’dan atanan yeni İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok arasında. Altınok olduğu iddia edilen kişi, polis atamalarını ve görevden almaları nasıl yaptıklarını, operasyondan sorumlu iki şube müdüründen “birini fizana, diğerini hizana” gönderdiğini, Efkan Ala’nın varlığı sayesinde kendisini güvende hissettiğinden bahsediyor. Bugün yayınlanan üçüncü ses kaydı ise Başbakan’ın danışmanı Şenol Kazancı ile Mali İşler Sorumlu Daire Başkanı Kasım Bostan arasında geçtiği iddia edilen kayıt. Kayıtta sesleri duyulan iki kişi, bazı evrakların yok edilmesi için kağıt kıyma makinesi temini hakkında konuşuyorlar ve bir miktar paranın Kasım Bostan olduğu iddia edilen kişinin evinde saklanması konusunda anlaşıyorlar. Ses kaydının sonunda, işlemlerden “Müsteşar beyi” de bilgilendirme konusunda mutabık kalıyorlar.Zete

Erzurum’un İspir İlçesi’ne gelen İçişeri Bakanı Efkan Ala, 'Türkiye’de istikrarı yok edip tekrar 90’lı yıllardaki gibi kaos ortamına sürüklemek isteyenlere içeride ve dışarıdaki bugüç birliğine dur deme zamanı olduğunu' söyledi. Bakan Ala’yı karşılama sırasında atılan konfetilerin içinden çıkan sahte dolarlar çevreye saçıldı.Bayburt’tan helikopterle İspir’e gelen İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya Erzurum Milletvekilleri Fazilet Dağcı Çığlık, Adnan Yılmaz, Muhyettin Aksak, Büyükşehir Belediye Başkan adayı Mehmet Sekmen ile partililer eşlik etti. İspir’de coşkuyla karşılanan Bakan Efkan Ala vatandaşları selamlayarak seçim bürosu önüne gelince, partililer konfeti attı. Korumalar atılan konfetilerin içinden küçük ve sahte dolarlar olduğu görünce ayakkabıları ile dolarların üzerine bastı. DHA

Tekman'dan Erzurum'un Horasan ilçesine helikopterle gelen İçişleri Bakanı Efkan Ala, Saadet Partililerin yanına gitmek istedi.Ancak Saadet Partililer, Bakan Ala'yı görünce ıslık çalıp, 'yuh( cektiler. AK Partililer ise Saadet Partililere tepki gösterdi. Çevik kuvvet ekipleri daha sonra iki grup arasında etten duvar ördü. Bakan Ala ve beraberindekiler Yeni Kars Caddesi üzerinde bulunan Ak Partiye ait seçim bürosu önünde konuşma yaptı. Ak Partililer, daha sonra çalan müziklerle oynayarak halay çekti. Bakan Ala'nın ilçeden ayrılmasından sonra her iki partili grup arasında tekrar tartışma yaşandı. Ancak polis iki grup arasında çatışmaya meydan vermedi. Haber-Kamera: ERZURUM (DHA)