'Polisler 3 Çocuğa Tecavüz Etti Tartışması Meclis'e Taşındı, Emniyet Yalanladı'
'Polisler 3 Çocuğa Tecavüz Etti Tartışması Meclis'e Taşındı, Emniyet Yalanladı'
6 ila 10 yaşındaki 3 kardeşin 3 polis tarafından tecavüze uğradığı iddiası yeniden Sezgin Tanrıkulu tarafından Meclis'e taşındı, Diyarbakır Emniyeti ise iddiaları reddetti
Diyarbakır'da yaşları 6 ila 10 arasında olan 3 kardeşin, merkez Yenişehir ve Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli 3 polis memurunun aylarca cinsel istismara maruz kaldıkları geçen Nisan ayında gündeme geldi. BDP Diyarbakır milletvekili Altan Tan, konu ile ilgili Meclis’e araştırma talebinde bulunurken, Twitter'da yeni iddialar ortaya atıldı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu da konu ile ilgili İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yanıtlaması için soru önergesi verdi. Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü ise sosyal medyada polislerin küçük yaştaki 3 çocuğa tecavüz ettiği ve hakkında takipsizlik kararı alındığı iddialarını yalanladı.
Diyarbakır’da geçen Nisan ayında ortaya çıkan 6, 7 ve 10 yaşındaki üç kardeşin 3 polisin yıllarca tecavüze uğradığı haberi kamuoyuna yansımıştı. Çocukların, yaşadıklarını babalarına anlatması ve babanın, şikâyetçi üzerine başlatılan soruşturmada savcının, polisler için takipsizlik kararı verdiği belirtilmişti.
Dicle Haber Ajansı tarafından geçen Nisan ayında gündeme getirilen habere göre; şu an 6 yaşında olan M.E, 7 yaşında olan G.S.E. ve 10 yaşında olan Z.H.E. isimlerindeki 3 kardeş, aylarca 3 polis memurunun cinsel istismarına uğradı. Habere göre, çocukların yaşadıklarını babalarına anlatması sonrasında baba polisler hakkında şikayetçi oldu.
Haberde şu bilgiler yer aldı;
Çocuklara yönelik cinsel istismar, 2011 yılında kardeşlerden M.E'nin henüz 3,5 yaşındayken kaybolması ile başladı. M.E'nin kaybolması üzerine karakola yapılan kayıp başvurusu sonrasında M.E'nin bulunmasına dönük çalışmalar sırasında Anne A.E ile Yenişehir İlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme ve Kimlik Tespit Şube Müdürlüğü'nde görevli polis memuru O.K'nın başlayan tanışıklığı daha sonra ilişkiye dönüştü. Anne A.E. zaman zaman görüşmek üzere gittiği polis memuru O.K'nin, İç Ofis Polis Lojmanları'ndaki evine kimi zaman çocuklarını da götürdü.
Anne A.E. ilişki kuran polis memuru O.K. bir süre sonra her üç küçük çocuğa da cinsel istismarda bulunmaya başladı. Anne A.E. çocuklarına dönük yaşanan bu cinsel istismara rağmen söz konusu polis ile ilişkisini sürdürmeye devam etti. Çocuklara dönük istismar bununla da sınırlı kalmadı. Bir müddet sonra her üç kardeş, O.K. isimli polisin yine polis olan arkadaşları F.B. ve soyadı bilinmeyen A'nın da istismarına uğradı.
Kardeşlere dönük istismar 2011 yılından, çocukların yaşadıklarını babalarına anlattığı Mayıs 2013 tarihine kadar sürdü. Kardeşler cinsel istismarına uğradıkları kaldıkları polislerin zaman zaman şiddetine de maruz kalıp, onlar tarafından uyuşturucu madde kullanmaya alıştırıldı.
Diyarbakır Çocuk Savcısı Kenan Yıldırım tarafından 19 Haziran 2013 tarihinde psikolog eşliğince ifadeleri alınan çocuklar, tüm yaşadıklarını anlattı.
Alınan ifadelerinin ardından, çocukların ifadelerinde belirttiği cinsel istismara maruz kaldıkları adreslere ilişkin tespitlerde bulunuldu. Yapılan tespitlerde çocuklar tarafından belirtilen ilk adres, polis memuru O.K'a ait İç Ofis Polis Lojmanları'ndaki evi oldu. Aynı tespit, şikayet başvurusu yapıldığı esnada Çocuk Şube Müdürlüğü tarafından da tutanak altına alındı. Çocuklar, O.K'nın polis lojmanlarındaki evi dışında, polis memurları O.K, F.B. ve soyadını bilmedikleri A. adlı polis tarafından Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne de götürüldüklerini ve burada cinsel istismara uğradıklarını savcıya anlattı.
Savcı Yıldırım, çocukların anlatımları üzerine Anne A.E'nin de ifadesini alırken, cinsel istismarda yer alan çocukların işaret ettiği polislerin ifadesine ise başvurmadı. Anne A.E, savcılığa verdiği ifadesinde, polis O.K. ile olan ilişkisini yalanladı.
Polislerden O.K. da 20 Haziran 2013 tarihinde Gasp Büro Amirliği'nde alınan ifadesinde çocukları tanımadığını iddia etti. O.K. ifadesinde evli ve 5 ile 1 yaşında iki çocuk babası olduğunu da belirtti.
Soruşturma hakkında 'takipsizlik' kararı verildi. Baba M.N.E, bu durumu karakolu gidip ifade verdiği sırada polislerden sözlü olarak öğrendi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından çocuklar için herhangi bir koruma kararı ya da girişimde bulunulmadı.
‘Adli tıp raporunda çarpıcı ifadeler’
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istismarın yaşandığı dönem 4 buçuk yaşında olan çocuklardan G.S.E'nin tecavüze uğrayıp, uğramadığına ilişkin Adli Tıp Kurumu'ndan istenen raporda; '…mağdurun yaşı, fiziki gelişimi, olay sırasında penis girişini kolaylaştırıcı kaygan madde kullanımı ile hile, tehdit yada rıza gibi nedenlerle direncinin kırıldığı durumlarda anal sfinkterin çok büyük travmatik değişim olmaksızın penisin girişine müsait olacak şekilde genişleme yeteneğinin bulunmasının tıbben mümkün olduğu' ifadelerinin kullanılması dikkat çekti.
Çocuklardan Z.C.E'nin Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nce hazırlanan Psikiyatri Kanaat Raporu'nda ise, 'Birçok kez cinsel istismara maruz kaldığı ve bu olaylardan sonra içe kapanma ve isteksizlik duygularının oluştuğu belirlenmiştir' denildi.
Çocuklardan 10 yaşındaki Z.C.E'nin başlarından geçenleri aktardığı günlük soruşturma sürecinde dikkate alınmadı.
BDP Diyarbakır Milletvekili Altan Tan; Nisan ayında olayın gündeme gelmesiyle birlikte çocuklara karşı yaşanan cinsel istismarı Meclis gündemine taşıdı ve olayın Meclis tarafından araştırılmasını talep etti.
Bu arada, Evrensel gazetesinden Faruk Ayyıldı z, dün gece çocukların babası M.N.E ile görüşmek için randevulaştı, devamında kendisinden sabaha kadar haber alınamadığı bilgisini geçti. Gazetenin haberinde, M.N.E’nin telefonlara uzun süre cevap vermemesinin ardından 'güvenliğinden endişelenildiği’ yönünde bir haber yapıldı. Sabah saatlerinde telefonuna cevap veren M.N.E gece takip edildiği için Evrensel’in bürosuna gelemediğini söyledi, detayları telefonda uzun şekilde anlatamayacağını kaydetti.
Diyarbakır Emniyeti’nden yalanlama
Diyarbakır Emniyet Müdürü Halis Böğürcü, sosyal medyada paylaşılan yazının gerçek dışı olduğunu belirterek, söz konusu isimde kimsenin Diyarbakır Emniyet Müdürlüğünde görev yapmadığını söyledi. Böğürcü, paylaşımların tamamen asılsız olduğunu, paylaşımı yapan kişinin daha önce de bu tür paylaşımlar yaptığını, psikolojik rahatsızlığı bulunan bir kişi olduğunu kaydetti.
Tanrıkulu tecavüzü Meclis'e taşıdı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'da 3 çocuğun polislerin tecavüzüne maruz kaldığı iddiasını İçişleri Bakanı Efkan Ala 'ya sordu.
Diyarbakır'da 2011-2013 yılları arasında 6 yaşında olan M.E., 7 yaşında olan G.S.E. ve 10 yaşında olan Z.H.E. isimli üç kardeşin, Yenişehir ve Eğil İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli üç polis memuru tarafından tecavüze uğradığının basına yansıdığını belirten Tanrıkulu, Bakan Ala'ya şu soruları yöneltti:
Böylesine korkunç bir olay hakkında herhangi bir idari işlem yapılacak mıdır?
Üç yıl boyunca devam eden sistematik tecavüze, istismara kaç polis memuru karışmıştır? Halen aynı yerde görev yapmaktalar mı?
İsmi geçen polis memurları F.B, A.Ç. ve O.K. görevde tutulmaya devam edilecek midir?
Zanlı polis memurları şu anda nerede, hangi kademelerde görev yapmaktadırlar?
Çocuklarının maruz kaldığı tecavüzleri yargıya taşıyan baba kimler tarafından tehdit edilmiştir? Bununla ilgili bir soruşturma başlatılacak mıdır?
Adli Tıp Kurumu'nun söz konusu olay konusunda polis memurlarını korumaya yönelik bir rapor sunduğu iddiaları doğru mudur?
Söz konusu olayın adli merciler tarafından tekrar ele alınarak zanlıların en ağır biçimde cezalandırılması için gerekli soruşturma yürütülecek midir?
Cinsel istismara maruz kalan çocukların ve olayı yargıya taşıdığı için tehdit edildiğini ifade eden babanın korunması için herhangi bir girişimde bulunulacak mıdır?
Bu korkunç olayın zanlısı olan polis memurları kimler tarafından korunmuştur?
Üç yıl devam eden sistematik tecavüzden, zanlıların sıralı amirlerinin haberlerinin olmaması mümkün müdür? Olaya göz yuman amirler hakkında ayrıca bir idari soruşturma başlatılacak mıdır?'