Davos Haberleri

İsviçre'yi her ne kadar doğal güzellikleriyle tanısak da zenginler bizim gibi pek de masum bakmıyor. Neden mi? Çünkü onların gözde ülkesi olmasının ardında bambaşka sebepler yatıyor! Bu durumun arkasında siyasi istikrardan, özel vergi avantajlarına kadar pek çok etken yatıyor. Şimdi bunları gelin tek tek inceleyelim!Kaynak

Gerek muhalefet liderleri, gerek taraftarları tarafından, gerekse de yurt dışında başbakan Erdoğan'a birçok lakap takıldı, işte ilkokul sıralarından ABD'ye kadar başbakana takılan belli başlı lakaplar.

CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Milletvekilleri TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Mehmet Ali Susam, Mehmet Haberal, Ali İhsan Köktürk ve Malik Ejder Özdemir ile birlikte Bartın'da esnaf ziyaretleri yaptı. Kapalı pazaryeri esnafı ile sohbet eden İnce, yolda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın resmini gördüğünü söyleyerek, 'Boyu uzun olan adam. Yanına da şöyle yazmışlar; Başı dik. Doğru söylüyorlar. Boğazına kadar pisliğe battığı için mecburen böyle dik geziyor' dedi.Başbakan Erdoğan'ın, cemaat tarafından kandırıldığına ilişkin sözlerini eleştiren İnce, şöyle konuştu:'Meydanlarda, 'Ben safmışım beni kandırdılar' diyorsun. Peki saf adamdan Başbakan olur mu? Saf adama oy verilir mi? 'Cemaat beni kandırdı' diyor. Cemaat seni kandırdıysa Putin sana neler yapmıştır kim bilir. Onun içindir ki bu uzun adam 'Davos'a gitmem' diyor. Sen Davos'a gitsen seni kandırırlar. Sen Avrupa Birliği toplantılarına gitsen kandırırlar. Dolayısıyla 30 Mart'ta bu saf ve uzun adamdan kurtulmamız lazım.'CAMİYE HARAM PARA İLE GİRİLMEZBaşbakan Erdoğan'ın, 'camide içki içtiler' ve 'camiye ayakkabıyla girdiler' diyerek yalan söylediğini ifade eden İnce, 'Arkanızdan sizi bir köpek kovalasa o anda camiye girseniz, 'köpek kardeş bir saniye şu ayakkabılarımı çıkarayım mı' dersiniz. Çocukların arkasında Toma var, tazyikli su var, biber gazı var. Can havliyle korunmak için camiye kendilerini atmışlar. Allah'ın evi orası, tabii ki camiye ayakkabı ile girilmez, ama orada bir zorunluluk var. Camiye ayakkabı ile girilmez ama camiye cebindeki haram para ile hiç girilmez' dedi.Kabataş'ta başörtülü bir kadının dövüldüğü iddiasına da değinen İnce, 'Bu yalancı, 'Adli tıp raporunu nerenize koyacaksınız?' dedi. Hakaret etti. Adli tıp raporu olaydan 5 gün sonra alınmış. Kanal D görüntüleri yayınladı. Bu görüntülerle böyle bir olayın olmadığını bütün millet gördü. Şimdi Bartın’dan o uzun adama sesleniyorum. Sen bize, demokratlara, cumhuriyetçilere, Atatürkçülere, yurtseverlere ve sana karşı olanların hepsine, 'Adli tıp raporunu nerenize koyacaksınız' dedin. Ben de sana diyorum ki; Sen o görüntüleri nereye koyduysan biz de onları oraya koyarız' diye konuştu.Başbakan Erdoğan'ın CHP'ye 'CEHAPE' demesini de eleştiren İnce, 'Biz ona 'AKAPA' diyor muyuz? CHP diyemediği için Türkçe sıfır. Haram bunda, yalan bunda, kul hakkı bunda, yetim hakkı bunda. Din kültürü ve ahlak bilgisi bu yüzden yıldızlı sıfır. Milletin kimyasını bozduğu için kimya sıfır. Bakmayın boyuna posuna, korkağın tekidir. Bütün diktatörler korkaktırlar. Onun için HSYK kanununu çıkarıyor, interneti yasaklıyor, fizik de sıfır. Paraleli de bilmediği için matematik de sıfır. Bütün derslere sıfır verdim' dedi.Cumhuriyet

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Twitter'a erişimin engellenmesi ile ilgili, 'Mecburiyetten alınıyor bu karar. Bunun uzun süreceğini zannetmiyorum. Çok hoşa giden bir konu değil. Hukuk çiğneniyorsa, hukuk ihlali varsa bir şeyler yapmak gerekiyor' dedi.CNBC-e/NTV ortak yayınında soruları yanıtlıyan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Babacan şunları söyledi:''Aslında bu konular sadece Türkiye'nin değil bütün dünyanın tartıştığı konular. En son Davos Zirvesi'nde dünya liderleriyle kapalı oturumda bu konu tartışıldı. Ortaya çıktı ki dünya liderleri bu konuda bir çözüm arayışı içinde. Teknoloji çok hızlı ilerliyor ancak hukuk ayak uyduramıyor.Normalde bir gazetede yazsanız suç teşkil edecek pek çok konu elektronik medya üzerinde olduğu zaman bunun karşısında hukuk yok. Bugün alenen bir kişiye sokakta ağır hakeretler etseniz ve bunu görenler olsa bunun hukukta karşılığı var. Ama bu hakaretleri elektronik ortamda yaptığınızda hukukta boşluklar var. Burada önemli olan şu, sosyal medya programlarını yazan bu konudaki ortamları sağlayan kuruluşlarla direkt iletişim içerisinde daha sessiz biçimde çözebiliyorlar. Bazı kavramları herhangi bir arama motorunda aradığınız zaman bir sonuç bulunmadı diyor. Ama bunun arkasına baktığınızda o kavramlar suç unsuru teşkil edecek konular.Gelişmiş ülkelerde bu konular tartışılarak hallediliyor. Normalde burada olması gereken aslında nokta atış müdahalaelerdeydi, bir siteyi komple kapama değil de sitenin içindeki URL'leri hedef alan bir düzenleme yaptık. Ama bazı noktalarda nokta atış teknolojik imkan yok engellemeyle ilgli. Ölye olunca da malesef tamamen erişimin engellenmesiyle karşı karşıya kalınıyor.

Hepimizi bir kez daha hayal kırıklığına uğratan, adeta feleğimizi şaşırtan, Stannis Baratheon'a bol bol sövdüren, atraksiyonlu bir bölüm daha...NOT: SPOİLER İÇERİR!

Game of Thrones dizisinin oyuncularına bir de bu gözle bakın...

A Haber’de Nihan Günay’ın sunduğu Medya Dünyası programına konuk olan Associated Press Türkiye ve Ortadoğu Temsilcisi Taha Ouda 17 Aralık sürecinin başlangıcının Davos’ta ‘one minute’ olayıyla başladığını iddia etti. '17 Aralık darbesi Başbakan Erdoğan'ın Davos'ta 'one minute' sözüyle başladı. 2010'da Hakan Fidan'ın MİT Müsteşarı olması da bu süreci derinleştirdi. Bu durumu uluslararası güçler ve İsrail hazmedemedi. Çünkü eskiden Türk istihbaratı sadece kendi vatandaşıyla uğraşıyordu, şimdiyse Lübnan, Suriye, Filistin ve Mısır'da faaliyet gösteriyor. Türkiye'de son yıllarda her alanda ciddi gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeleri hazmedemeyen İsrail gibi uluslararası güçler 17 Aralık'a...

HBO'nun efsane şovu Game of Thrones ve kaynak materyali olan George R.R. Martin'in 'A Song Of Ice And Fire' adlı kitabı arasında bir çok fark var.Westeros coğrafyası ve dünyası o kadar geniş ki, George Martin bile karakterleri düz bir çizgide tutmakta zorlanıyor.İşte kitapla tv show arasındaki büyük farklardan bir kaç tanesi.

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun Danıştay’ın 146′ncı kuruluş yıldönümü törenindeki konuşması Başbakan Erdoğan’ı bir kez daha ‘hiddetlendirdi’. Kürsüdeki Feyzioğlu’nun sözünü kesen, ayağa kalkarak bağırmayı sürdüren Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de sakinleştiremedi.İlk kez değil Feyzioğlu’yla tartışmasının ardından yanındakilerle birlikte salonu terk eden Başbakan Erdoğan’ın öfkesi kameralara ilk kez yansımıyor. Erdoğan’ın ‘öfke’yi de propaganda amacı olarak bilinçli kullandığını savunanlar olsa da, Başbakan genellikle hazırlıksız yakalandığı durumlarda kontrolü  ‘kaybediyor’.

Başbakan Erdoğan ve TBB Başkanı Metin Feyzioğlu arasındaki gerilim dünya basınında...İngiliz haber ajansı Reuters, Danıştay'ın 146'ncı yıldönümü töreninde Başbakan Tayyip Erdoğan ile Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu arasında yaşanan gerginliği duyurduğu haberine 'Türkiye'nin öfkeli Başbakanı...' ifadesiyle başladı. Reuters haberinde, 'Bu, birçok Türk tarafından sert konuşmaları onun bir özelliği olarak görülen Erdoğan için bile sıradışı bir patlamaydı' ifadelerine yer verdi. Ajans, Başbakan Erdoğan'ın Baro Başkanı Feyzioğlu'nu çok uzun ve eleştirel bir konuşma yaptığı için 'edepsizlikle' suçlayarak, salonu terk ettiğini duyurdu. Yaşanan bu sahnenin, mart ayındaki seçimlerden sonra ve Erdoğan'ın aday olması beklenen ağustos ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde ülkedeki gerilimin ne kadar yüksek olduğunun altını çizdiğini belirtti. Ajans, Başbakan Erdoğan'ın 2009 yılında Davos'ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu sırasında da İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'e öfkelenerek toplantıyı terk ettiğini hatırlattı. T24