Sivastopol'da Nato İstemiyoruz
Kırım’ı tanıyan anlaşmaya imza atan Rus lider, Ukrayna krizi konusunda Batılı ülkeleri “çizgiyi aşmak”la suçladı. Putin’in açıklamasında, kendilerini bu adımlara NATO’nun zorladığına ve daha ileri gitmeyeceklerine yönelik vurgular dikkat çekti. Batılı ülkelerse Rusya’nın G-8 üyeliğini askıya alarak cevap verdi. (soL-Dış Haberler) Moskova yönetimi, Kırım Özerk Cumhu-riyeti’nin pazar günü düzenlenen referandumla alınan Rusya Federasyonu’na katılma kararının ilk adımını attı. Dün Moskova’da düzenlenen törende, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Kırım Özerk Cumhuriyeti Başbakanı Sergey Aksenov, Kırım Özerk Bölgesi’nin “egemen ve bağımsız” olduğunu belirten anlaşmayı imzaladı. “ Kırım halklarının 16 Mart 2014 tarihindeki referandumda ortaya koyduğu özgür irade göz önünde bulundurularak Kırım Cumhuriyeti’nin, Sivastopol şehrinin özel bir statü taşıyarak bağımsız ve egemen bir devlet olarak tanındığı” belirtilen anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Anayasa Mahkemesi ve Meclis’in onayını alması gerekiyor. Bu sürecin de cuma gününe kadar tamamlanması bekleniyor. 'Batı çizgiyi aştı' Törenin öncesinde açıklamalarda bulunan Putin, Ukrayna konusunda batılı ülkeleri suçladı. NATO’ya karşı olmadıklarını ifade eden Putin, batılı ülkelerin kendilerine yönelik kuşatma politikasını sürdürdüğüne dikkat çekti. Sivastopol’da NATO denizcileri tarafından karşılanmak istemediğini kaydeden Rus lider, “Her şeyin bir sınırı vardır ve Batılı ortaklarımız Ukrayna konusunda sınırı aştı. Kaba, sorumsuz ve profesyonel olmayan bir şekilde davrandı” dedi. Putin, Ukrayna’nın yönünü Neeonazilerin, Rus karşıtlarının ve Yahudi düşmanlarının belirlediğini ifade etti. Putin, “Ancak Ukrayna’daki son olayların arkasında duranlar, farklı amaçlar güdüyordu. Darbe hazırlığı yapıyordu. Yeni bir darbe. İktidarı ele geçirmeyi planlıyordu ve hiçbir şey onları durduramazdı. Terör, cinayet ve şiddet uyguladılar” yorumunda bulundu. Avrupa Birliği ve ABD’nin yaptırım kararlarına misillemede bulunacaklarını açıklayan Rus lider, batılı ülkelerin de zarar göreceğini kaydetti. Rusya Dışışleri Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamada da Ukrayna konusunda Avrupa Birliği’ne (AB) eleştiriler yöneltildi. Açıklamada, AB’nin Ukrayna’yı Rusya ve kendileri arasında seçim yapmaya zorladığı kaydedildi. Tatar vurgusu Putin’in açıklamasında Tatarlar adına konuşması da dikkat çekti. Kırım’ın 1954 yılında halklara danışılmadan Ukrayna’nın parçası yapıldığını anımsatan Putin “Ancak Rus halkının gönlünde ve aklında burası Rusya’nın parçasıdır” diye konuştu. Kırım’a askeri müdahalede bulunmadıklarını savunan Putin, Ukrayna ile imzalanan anlaşmada belirtilen 25 bin asker sınırını aşmadıklarını iddia etti. Kırım Tatarları’nın yönünü Moskova’ya çevirdiğini ifade eden Rus lider, Kırım’ın üzerinde yaşayan tüm halkların evi olduğunun altını çizdi. Putin, konuşmasında Ukrayna’nın bütünlüğüne saygı duyduklarını söyledi ve Kırım’ı diğer kentlerin takip edeceğine yönelik iddiaları yalanladı. Kırım referandumunun ardından, Rusya’ya katılma talebi Rus nüfusunun yoğun olarak yaşadığı, Odessa, Harkov ve Donetsk gibi kentlerden de yükselmişti. ABD’ye o mektubu hatırlattı Putin’in konuşmasında Kırım ile Kosova arasında benzerlikler kurdu. Putin, “Kırım yönetimi, Batılı ortaklarımızın kendi elleriyle yarattığı Kosova olayına dayandı. Tamamen Kırım’dakine benzer olayda Kosova’nın Sırbistan’dan ayrılmasını meşru olarak tanıdı ve herkese tek yanlı olarak bağımsızlık ilan etmek için merkez yönetiminin iznine gerek olmadığını kanıtlamaya çalıştı” dedi. Putin, Kosova’nın bağımsızlık kararını kabul eden BM Mahkemesinin “Güvenlik Konseyi uygulaması, bağımsızlığın tek yönlü olarak ilan edilmesinin yasak olduğunu öngörmüyor. Genel uluslararası hukuk, bağımsızlık ilanı için uygulanabilir herhangi bir yasak içermiyor” dediğini hatırlattı. ABD’nin de o dönem bu mahkemeye sunduğu mektuptan “Bağımsızlık bildirgeleri, iç yasaları ihlal edebilir, bu sıkça yaşanmaktadır. Ancak bu, uluslararası hukuk ihlal ediliyor anlamına gelmez.” kısmını okuyan Rus lider, “Baştan ABD olmak üzere Batılı ortaklarımız, uluslararası siyasette, güçlü olan haklıdır kuralını uygulamayı tercih ediyor. Müstesna olduklarına inanıyorlar. Sadece onların haklı olabileceğine inanıyorlar. İstedikleri yerde bağımsız ülkelere karşı güç kullanıyorlar, uluslararası örgütlere gerekli kararları kabul ettiriyorlar veya bu örgütleri görmezden geliyorlar” diye konuştu. Kosova’nın 1999 yılında tek taraflı olarak ilan ettiği bağımsızlığı ilk tanıyan ülkeler arasında ABD bulunuyor. Ukrayna çark etti Rusya’nın Kırım hamlelerinin ardından Ukrayna’nın yeni batı yanlısı yönetimi, Avrupa Birliği (AB), NATO ve sağcı unsurların silahlandırılması konusunda geri adım atabileceğinin sinyallerini verdi. ABD’nin adamı olarak bilinen geçici Başbakan Arseniy Yatsenyuk dün “Ukrayna’nın birliğini sağlamaya çalışıyoruz. NATO üyeliği gündemimizde yok” diye konuştu. Kiev yönetimi, Rusya’ya yakın duran Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç’in ardından NATO’ya üyelik girişimlerini hızlandırma kararı almıştı. Yatsenyuk ayrıca Rusya’nın temel taleplerinden olan merkezi yönetimin zayıflaması ve yerel yönetimlere gücün aktarılması konusunda da olumlu konuştu. Yeni anayasada bu yönelimin yanısımalarının olacağını ifade eden Yatsenyuk, yerel polis teşkilatının da kurulacağını anlattı. Hafta başında 40 bin aşırı sağcının silahlandırıldığı yönündeki haberlerin ardından, Yatsenyuk bu konuda geri adım atacaklarının sinyalini verdi. Güvenlik güçlerinin bu grupları silahsızlandıracağını kaydeden Yatsenyuk “Ukrayna modern ve güçlü ordu tarafından korunacaktır” dedi. Yatsenyuk’un ilginç bir diğer açıklaması ise AB ile yapılacak anlaşma konusunda oldu. AB ile gümrük birliği anlaşmasını askıya alacaklarını kaydeden Yatsenyuk yine de birliğin parçası olma çalışmalarının sürdürüleceğini ifade etti. Kasım ayında Ukrayna’nın bu anlaşmaya imza atmasına Rusya karşı çıkmıştı. Yanukoviç, AB’nin anlaşmaya imza atması durumunda zararı karşılamaya yanaşmaması ve Rusya’nın 16 milyar dolarlık yardım teklifi karşısında anlaşmayı rafa kaldırmış, bunun üzerine Kiev’de batı yanlıları sokaklara dökülmüştü. Ve Kırım’da kan döküldü Rusya Federasyonu’na katılma kararı alan Kırım’da, Ukrayna ordusuna bağlı bir askerin, “maskeli saldırganlarca” öldürüldüğü iddia ediliyor. Ukrayna yetkililerine göre, Kırım’daki bir üste maskeli saldırganların dün düzenlediği saldırıda bir asker yaşamını yitirirken, bir kişi de yaralandı. Kırım’da Ukrayna ordusuna ait bir dizi tesis, krizin başından bu yanan “Öz Savunma Güçleri” adlı Rusya yanlısı silahlı kişilerce kontrol altına alınmıştı.