onedio
Görüş Bildir

Kanal İstanbul Haberleri

Kanal İstanbul ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Kanal İstanbul ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Bakan Elvan Projeleri Anlattı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, istikrara vurgu yaptı ve devam eden projeleri sıraladı Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, ' Türkiye'de istikrarın bozulmasını ve ekonomik açıdan Türkiye'nin çok daha zor şartlar altında kalmasını arzu eden kesimler var. Bunlara karşı mücadelemiz devam edecek' dedi. Elvan, partisinin Karaman il binasında katıldığı toplantıda, sadece Türkiye'de değil dünyada ses getiren çok büyük projelere imza attıklarını, atmaya da devam ettiklerini söyledi. Bundan sonraki süreçte de bu tür büyük projelerin olacağını belirten Elvan, 'Ama bu projelerimizden içeride ve dışarıda rahatsız olan kesimler var. Türkiye'de istikrarın bozulmasını ve ekonomik açıdan Türkiye'nin çok daha zor şartlar altında kalmasını arzu eden kesimler var. Bunlara karşı mücadelemiz devam edecek. Türkiye'de istikrar devam edecek. Kimse bundan kuşku duymasın, halkımız emin olsun' diye konuştu. İktidara geldikleri günden bugüne, çok değişik engellerle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren Elvan, AK Parti'yi kapatma girişimleri, muhtıra verme girişimleri olduğunu, bunların hepsinin aşıldığını ifade etti. PROJELER 'Bu süreci de inşallah halkımızın büyük desteğiyle aşacağız ve büyük projelere imza atmaya devam edeceğiz' diyen Elvan, şöyle devam etti: 'Biliyorsunuz 3. boğaz köprüsü hızla yükseliyor. Çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam ediyor. Herhangi bir aksama söz konusu değil. 3. havalimanına yönelik olarak da çalışmalarımız devam ediyor. O çalışmalarımızı da hızlandıracağız. Büyük projelerimizden bir tanesi de Kanal İstanbul Projesi... Bu yönde de çalışmalarımız devam ediyor. Bir başka büyük projemiz de İstanbul'u İzmir'e bağlayan otoyol projesi. Geçen hafta özellikle otoyol üzerindeki çalışmalarda incelemelerde bulunduk. Orada da çalışmalarımız hızla devam ediyor. İnşallah bu ayın 15'i itibari ile Körfez geçişine yönelik olarak, köprünün ayaklarını suya indireceğiz. Bu, yapacağımız asma köprü bağlantıları ile yaklaşık 4.5 kilometre uzunluğunda bir köprü. Dünyanın 4. büyük ukash asma köprüsü... Bu köprüyü de hızla inşa edeceğiz. İnşallah bu ayın 13'ünde, Çayyolu metrosunu Ankara'da açacağız. Eskişehir-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına yönelik ise çalışmalarımız hızlı şekilde ukash devam ediyor. Önemli bir kesiminde test sürüşlerine başlandı. Birkaç gün içinde de test sürüşü yapamadığımız kesimlerde sürüşlere başlayacağız.' Bakan Elvan daha sonra, kendisini görmek isteyen Medine Özel (72) isimli bir kadınla sohbet etti. Özel'in 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlayan Elvan, kendisine çiçek verdi.
"Tweet Mweet Anlamam Ben Bu İşlerden"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,ın Konuşmasından satır başları İstanbul Türkiye’nin özetidir. Bu ne manzara? Bugün Türkiye bizi izliyor. Tüm dünya İstanbul’u izliyor. Tüm mazlumları, mağdurları, yolda kalmışları, garipleri, öksüzleri sizi izliyor. Kahire’de oyları çalınmış kardeşlerim sizi izliyor. Şam’da kurşunların bombaların altında yaşayan açlıkla sefaletle imtihan edilen, belki de yavrusunun başında ağıtlar yakan ciğeri parçalanmış anneler sizi izliyor. Bağdat’ta barışa susayan gönüller İstanbul’u izliyor. Karabağ’da toprakları çiğnenen Azeri kardeşlerim sizleri izliyor. Mogadişu bugün İstanbul’u izliyor. 'KILIÇDAROĞLU BAK BU MONTAJI NASIL YAPTIK' Varsın birileri montaj desin. Kılıçdaroğlu bak bu montajı nasıl yaptık? Güzel mi, beğendin mi? Bir montaj da sen yap böyle. Varsın birileri montaj desin, taşıma desin. Bu muhteşem coşkuyu küçümsesin. Ama bilesin ki İstanbul, Gazze’nin yetimleri Ramallah’ın öksüzleri sizi izliyor. Kabe’nin etrafında tavafta olanlar size dua ediyor. Diyorlar ki 30’unun akşamında müjde bekliyoruz. 'ONLAR AHLAKİ OLMAYAN ŞEYLERİ İZLİYOR' Telefon, sürekli soruyorlar İstanbul nasıl. Gelirken aynı şeye muhatap oldum. İstanbul sen her an dildesin, kulaktasın, gözlerdesin. İzleniyorsun İstanbul. Ama Pensilvanya’nın izlediği gibi değil. Onlar mahremleri izliyor. Ahlaki olmayan şeyleri izliyor. Ama burası güzellikleri izliyor. Ülkemin aydınlık yarınlarını izliyor. Mahzun, boynu bükük Kudüs bugün sizleri izliyor. “Biz, kısık sesleriz minareleri, Sen ezansız bırakma Allah'ım. Ya çağır şurada bal yapanlarını, Ya kovansız bırakma Allahım. Mahyasızdır minareler göğü de, Kehkeşansız bırakma Allahım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allahım. Bize güç ver... Cihad meydanını, Pehlivansız bırakma Allah'ım. Kahraman bekleyen yığınlarını, Kahramansız bırakma Allah'ım. Bilelim hasma karşı koymasını, Bizi cansız bırakma Allah'ım. Yarının yollarında yılları da, Ramazansız bırakma Allah'ım. Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü, Ya çobansız bırakma Allah'ım. Bizi sen sevgisiz,susuz,havasız, Ve vatansız bırakma Allah'ım. Müslümanlıkla yoğrulan yurdu, Müslümansız bırakma Allah'ım.” Amin sonsuz kere amin. Bugün bir kez daha tarih yazıyorsun İstanbul. Bugün bir kez daha tuzakları oyunları bozuyorsun İstanbul. 'RAHŞAN AFFIYLA KURTARDIN' Millet oynanan oyunu görüyor. Millet sınırsız basiretiyle Türkiye üzerindeki kirli oyunu, tuzağı görüyor. 94’te İstanbul’a aday olduğumda, kimse kazanacağımıza ihtimal vermiyordu. Kimden aldık belediyeyi CHP’den. Yolsuzlukların belediyesi CHP. Kılıçdaroğlu sen bu işleri anlamazsın. Seni zaten SSK’dan tanıyoruz. SSK’daki yolsuzluklarınla tanıyoruz. Rahşan affıyla kurtardın işi yırttın. SSK hastanelerinde çektiğimiz çileleri biz biliriz. Az önce Kocaeli’nde yaşlı bir amca illa sahneye sahneye dedi. Getirin dedim, geldi. Ne dedi biliyor musunuz? İki kere beni hastanede rehin tuttular beni dedi rehin. Nice rehin tutulanlar oldu. Geldiğimde ilk verdiğim talimat şuydu. Bundan böyle hastanelerin kapısından kimseyi döndürmeyeceksiniz ve asla rehin tutmak gibi bir şey duymayacağım. Duyduğum zaman başhekimlere kesin ikazımdır, kesinlikle ilişkilerini keseriz. İstanbul’un seçkinleri kaymak takımı böyle bir sonuç beklemiyordu. İstanbul susuzdu, çöp dağları vardı. Çünkü CHP demek kirlilik demektir. Yolsuzluk demektir, çöp demektir. CHP demek susuzluk demektir. Ey İstanbul o zaman Ümraniye’nin belediyesi de CHP’liydi. Ümraniye çöplüğünde vahşi depolama vardı, o çöplük patladı 39 kişiye maalesef mezar oldu. gençler bunu bilmeyebilir, geziciler bunu bilmeyebilir. Ah ah, çevreci ha, ne çevrecisi ya? 39 kişi orada maalesef öldü. CHP’li belediye vardı. Bunun hesabını soran oldu mu? Nerde o medya? Yandaş medya nerede? sordular mı bunun hesabını? Sormazlar, işlerine gelmez. Niye? Paslaşıyorlardı, dayanışma içerisindeydiler. Onları onlar getirdiler. Ama tarih hesap soruyor şimdi. Diyor ki ey CHP o 39 vatandaşımızın hesabını ver. Kılıçdaroğlu sen bunların hesabını ver. Ama bunlarda o yüz yok. Geldi İstanbul’a büyükşehir başkan adayı oldu Kılıçdaroğlu. Ben de merak ettim nerede oturuyor diye. Dediler ki Kağıthane’de. Nerede oturuyorsunuz diye, Kağıttepe’de oturuyorum demiş. Ve seçim günü geldi oyunu kullanamadı. Yahu bunun eline üç koyun verin kaybedip gelir. İnanın bundan bir şey olmaz. Şimdi biliyorsunuz pozlar veriyordu, klasör. Yolsuzluk klasörü. Tabi böyle şeylerin olacağını da zannetmiyordu. Baykal genel başkan o da yanında. Klasörün sırtında ne yazıyor yolsuzluk. Kimin klasörü bu? Şu anda büyükşehir adayı olarak gösterdiler zatın. Ne yaptılar onu? Partiden ihraç ettiler hırsız ya. O ihraç ettikleri kişiyi şimdi getirdiler büyükşehir adayı yaptılar. Peki bu nasıl iş? Ben söylemiyorum klasörü sen hazırladın, şimdi de kalkıyorsun o adamı aday yapıyorsun. Niye? Malzeme yok ellerinde malzeme. Kimi koysunlar? Bunlar felç olmuş felç. Ama biz gümbür gümbür geldik, yine gümbür gümbür geliyoruz. Biz İstanbul’a, ülkemize, milletimize efendi olmaya değil, hizmetkar olmaya geldik. Yine hizmetkar olarak yolumuza devam edeceğiz. İstanbul’daki seçkinler elitler, Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan seçileceğine inanmıyorlardı. Milleti dahi kontrol ettiklerini, milletin aklını çeldiklerini zannediyorlardı. Milletim onlara ağır bir ders verdi. şimdi ne diyorum biliyor musun? 30 Mart’ta sadece onlara değil, hani bu telefonları dinleyenler var ya, Pensilvanya var ya, en önemli dersi ona vereceğiz. 'BUNLAR BİZİM HELALİMİZİ YEDİLER' Bunların dershanelerine gidenler varsa yavrularımızı lütfen oralardan alın. Milli Eğitim Bakanlığı olarak hafta sonlarında takviye kurslarını biz ücretsiz olarak vereceğiz. Yıllarca bunlar bizi sömürdüler ya. Sülük gibi sömürdüler. Ama sülük faziletli, sülük zararlı kanı emer. Bunlar bizim helalimizi yediler ya. Sadaka dediler yediler, zekat dediler yediler, kurbanlık koyun dediler yediler, adak dediler yediler. Ah kardeşlerim ha, benim sevgili peygamberime, kendi televizyonunda miraçtan iniyor kamyonete bindiriyor. Ve bu senaryoları da o onaylıyor biliyor musun? Yahu sen hoca mısın senarist misin? Nesin? İyi niyetimizin kurbanı olduk. Başörtülü kızlarımızın, yahu üniversiteye giderken başlarını açmaları noktasında fetva veriyor beyefendi. Niye? Çünkü 28 Şubatçı generaller onu istediler. Ya sen nasıl hocasın be. Ama 28 şubat öncesi öyle demiyor. Akşam başka sabah başka. Şu andaki yandaş medya var ya muhtar bile olamaz dediler. Muhtar bile olamaz dedikleri kişi 11 yıldır aralıksız Türkiye’de başbakan oldu. Bu milletin iradesini çalamazsınız. Biz önce halkın sonra hakkın iradesine boyun eğdik. Benim meselem milletimin hak meselesidir. Benim meselem milletimin hukuk meselesidir. Biz hukuku çiğnemeye karşı dik duruyoruz. Yargı darbesi yapmak isteyenlere karşı dik duruyoruz. Milli iradenin çalınmasına karşı dimdik duruyoruz. Müslüman olmayanlara da hizmet etmek bizim görevimiz. İster Müslüman olsun, ister Hıristiyan olsun, ister ateist olsun. Bizim görevimiz alanında hepsi var. Bizim iktidarımız ayrımcılığın iktidarı olmayacaktır. Epey zamandır bir şarkı tutturdular. Demokrasi sandıktan ibaret değildir. Sevsinler sizi. Nereden ibaret? Doğru bunlar öyle alıştılar. Ama böyle değil. Biz sandıksız bir demokrasiyi asla kabul etmedik ve etmiyoruz. Sen Şişli’de ne yaptın ya? İstanbul’a ne yapacaksın. Bunların böyle bir imkanı gücü yok. Geçenlerde bizim Taksim Yenikapı hattındaki, yeni yapılan köprü var ya, o köprüyü yıkacakmış. Ya bu CHP yıkmakla mükellef, yapmakla değil. İstanbul’da ulaşım sıkıntısı var. İkinci tüp geçidi yapacağız. Kılıçdaroğlu onu da yıkarsınız olur mu? Ama iktidara gelemeyeceğine göre sen artık aracınla gezersin. 'TENCERE TAVA HEP AYNI HAVA' Bak Kanal İstanbul dedik, adam Kanal İstanbul’dan rahatsız. Biraz kendinize gelin. Şu ülkede bir dikili ağacınız yok. Sadece yakarsınız yıkarsınız başka işiniz yok. Ondan sonra da tencere tava hep aynı hava. Adı da ne? Demokrasi özgürlük. Tencere tavayla özgürlük olur mu? Ancak huzursuzluk olur. Bakıyorsunuz şimdi bazı bu zihniyette olan, sokaklarda yollarda çirkin hareketler yapma… 12 yıl boyunca hırsızların art niyetlilerin farklı hesaplar içinde olanların bu davaya sızmaması için hep hassasiyet içinde olduk. 'UYDURMA BİR PASAPORTLA KAÇTIN GİTTİN' Pensilvanya beddua seansları yapıyor. Varsınlar etsinler ya. Hiç önemli değil. Bumerang gibi onları vurur. Kötü söz sahibinindir. Bitmedi. Şimdi geçenlerde baktım bir şey daha düşmüş. Ne diyor? O uzun bize çok hainlik etti diyor. Şu hale bak, ya sen ne biçim hocaefendisin ya. Ya sen bu noktada eğer dürüstsen 99’da bu ülkeden niye kaçıp gittin? 15 yıldır kaçaksın. Uydurma bir pasaportla kaçtın gittin. İlkokul mezunu ve öbür taraftan da maalesef hak etmediği halde bir pasaportla kaçış. Şimdi soruyorum diyorlar ki inzivaya çekiliyor. TWEET MWEET ANLAMAM BEN BU İŞLERDEN Ya şu medya. Açık söylüyorum. Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner grubu olmak üzere, buna benzerler. İsimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan haksızlıkları savunur durumdalar hala. Ya bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyeyim, çünkü Pensilvanya’nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıklarız diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı, diğeriyle de ilgili açıklandı. Şimdi korkuyorlar. Şimdi batmışlar, bataklığa batmışlar. Bunlardan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar, gereken neyse bunu yaparız. Öyle tweet mweet anlamam ben bu işlerden. Evet, Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Youtube her türlü desteği veririz. Facebook ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulur. Bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar, 25 Mart’ta şu çıkacak, 30 Mart’ta şu çıkacak. Hangi iftirayı atarsanız atın. Bu montajların bu ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini konuşuyorla “CUMHURBAŞKANIMIZIN KANAATİ FARKLI OLABİLİR” Şimdi ne diyorlar? Özgürlük elden gidiyor. Kusura bakmasınlar, bak şu Tayyip Erdoğan, kim ne derse desin bizim mahremimizi, görüşmelerimizi, konuşmalarımızı dinleyen ve dinletenlere karşı sonuna kadar mücadelesini verecektir. Özgürlük adı altında kimse bizim mahremimize giremez. Kim olursa olsun. Cumhurbaşkanımızın kanaati farklı olabilir. Beni dinleyecek, bakanları dinleyecek. Yahu bırakın tüm insanları dinleyecek. Beni dinleyemezsin, yok böyle bir şey. Ben artık evimde bile rahat rahat konuşamıyorsam, telefonla konuşamıyorsam, ailemle konuşamıyorsam, bu montaj, dublaj, uydurma şeylere itibar etmek suretiyle bu ülkede başbakanını yargılayamaz. Böyle bir hakları olmadığı halde bunlar bizi dinliyorlar. Ya şu medya. Açık söylüyorum. Başta Doğan Grubu olmak üzere, açık söylüyorum, Ciner grubu olmak üzere, buna benzerler. İsimlerini diğerlerinin vermeyeceğim. Utanmadan sıkılmadan kalkıp şu anda bu olaylarda bize karşı yapılan haksızlıkları savunur durumdalar hala. Ya bu ülkenin başbakanına bu hakaretler yapılırken, siz nasıl oluyor da bunları savunuyorsunuz? Ha söyleyeyim, çünkü Pensilvanya’nın onlarla ilgili kasetleri de var. Şantaj var onlarla ilgili şantaj. Yeri geldiğinde onu da açıkları diyorlar. Geçenlerde bir tane açıklandı, diğeriyle de ilgili açıklandı. Şimdi korkuyorlar. Şimdi batmışlar, bataklığa batmışlar. Bunlardan çekiniyorlar. Kendi devletine güvenmiyor, onlara güveniyor. Biz de kusura bakmasınlar, gereken neyse bunu yaparız. Öyle tweet mweet anlamam ben bu işlerden. Evet, Twitter dürüst davranacaksa her türlü desteği veririz. Youtube her türlü desteği veririz. Facebook ahlaksızlıklarından vazgeçerse destek alır. Ama aileleri bozacaksa karşısında Türkiye Cumhuriyeti hükümetini bulur. Bunlarda neler var neler. Şimdi ne diyorlar, 25 Mart’ta şu çıkacak, 30 Mart’ta şu çıkacak. Hangi iftirayı atarsanız atın. Bu montajların bu ahlaksızlığınızın altında ezilip gideceksiniz. Daha şimdiden 30 Mart akşamı hangi yalanları söyleyeceklerini konuşuyorlar. MİT müsteşarımı tutuklayıp süreci bozmak istediler. Benim Anadolu’daki Trakya'daki kardeşimin gözünden bile sakındığı 20 yaşındaki evladı o dağlarda şehit olmuş bunların umurunda mı? Yozgat'taki kardeşimin Samsun'daki Kastamonu'daki kardeşimin ocağına ateş düşmüş bunların umurunda mı? Babaların ciğeri dağlanmış bu Pensilvanya'nın umurunda mı? Ya Mavi Marmara vuruluyor Pensilvanya'nın gözünde yaş yok. Tam aksine o başkalarının yanında yer alıyor. Bu Aydın Doğan'ın bu Pensilvanya'nın onların medyasının umurunda mı? ‘NE KOMADA ÖLEN ÇOCUK, NE DE BURAK YAVRUMUZ’ Ne İstanbul'da, ne komada ölen çocuk, ne de sokakta vurulan gencecik Burak yavrumuz bunların asla umurunda değil. Bunlar nebbaş nebbaş. Bunlar mezarlık soyguncusu. Cumhuriyet
Kanal İstanbul'un Güzergahı Değişti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 'Çılgın proje' olarak adlandırılan Kanal İstanbul'un güzergahı değişti. Çılgın proje olarak anılan Kanal İstanbul için belirlenen Silivri, Ortaköy, İnceğiz, Gökçeli, Çanakça, Dağyenice bölgesinden, Karacaköy, Evcik Barajı’ndan Karadeniz’e bağlanan bölümde istimlak edilecek arazilerin çokluğu nedeniyle vazgeçildi. Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy alternatif bölge olarak düşünülüyor. Bu konuda asıl gelişmenin ihale modeliyle ortaya çıkması bekleniyor. Yetkililerden edinilen bilgilere göre Kanal İstanbul projesi ile yerlilerin yanı sıra birçok yabancı şirket de ilgileniyor.   Panama Kanalı projesini yapan MWH Global ve Çinli birçok şirket ihaleye ilgi duyarken, TAV da ortağı CCC ile süreci yakından takip ediyor. Dünya Gazetesi'nin haberine göre, Rus ve İtalyan firmaları ile de bazı ön görüşmeler yapıldı. Bölgedeki deniz trafiğine de çözüm getirmesi beklenen proje, Karadeniz ve Boğazlar’ı yoğun kullanan Rusya’nın da radarında. İstanbul’daki deniz trafiğine çözüm için büyük bir Rus firması kanalın inşasını üstlenebileceğini iletti. 10 MİLAR DOLAR TAHMİNİ Bazı sivil toplum kuruluşları ve bilim adamlarının eleştirdiği, karşı çıktığı projenin tam detayları ortaya çıkmadığı için maliyeti hakkında kesin tespitler de yok. Ancak üçüncü havalimanı projesine yakın bir büyüklüğün ortaya çıkması bekleniyor. İlk telaffuzlara göre projenin maliyeti 10 milyar dolar! Kanal’ın 25 metre derinliğinde ve 150 metre genişliğinde olması öngörülüyor. 5.5 milyar TL olarak hesaplanan inşaat işleri kapsamında İstanbul Boğazı ile Silivri arasındaki doğu- batı ekseninde, proje ile çakışacak en az 5 otoyolu, karayolu ve demiryolunun deplase edilmesi (başka noktaya taşınması) planlanıyor. Kanal üzerine en az 8, en çok 11 köprü inşa edilmesi planlanıyor. Toplamda 10 milyar dolara mal olacak proje için parça parça ihaleye çıkılacak. Kanal, alttan kesik ‘V’ harfi biçiminde inşa edilecek. Alt bölümünün genişliğinin 100 metreye, V harfinin iki ucu arasındaki mesafenin 520 metreye kadar ulaşabilecek. Kanalın derinliği 20 metre olacak. GÜZERGÂH YAKINDA AÇIKLANACAK Kanal İstanbul projesi, güzergahının açıklanacağı tarihten itibaren gayrimenkul piyasasına büyük hareketlilik getirecek. Başbakan Erdoğan’ın ‘Çılgın Proje’ olarak tanımladığı Kanal İstanbul’un güzergahı henüz açıklanmadı fakat projeye ev sahipliği yapacak yerlerde arazi fiyatları tavan yaptı. Projenin yerinin şu an tam olarak belli olmadığını, çalışmalar yaptıklarını belirten yetkililer, “En kısa yol, en uygun yer neresidir onu araştırıyoruz. İstanbul Boğazı’na alternatif olacak güzergahı belirleme gayretindeyiz. 1-1,5 ay içinde güzergahı netleştireceğiz” dedi. Daha önce belirlenen Silivri, Ortaköy, İnceğiz, Gökçeli, Çanakça, Dağyenice bölgesinden, Karacaköy, Evcik Barajı’ndan Karadeniz’e bağlanan bölümde istimlak edilecek arazilerin çokluğu nedeniyle vazgeçildi. Diğer yandan Küçükçekmece, Başakşehir ve Arnavutköy’ün alternatif bölge olarak düşünüldüğü, kanal aksında bulunan arazilerin yaklaşık yüzde 80’inin Hazine'ye ait olmasının bu rotanın seçilmesinde önemli rol oynadığı öğrenildi. Eğer bu güzergah seçilirse proje, Küçükçekmece-Başakşehir- Arnavutköy ilçelerinden geçerek Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birbirine bağlayacak. Projeyle Küçükçekmece Gölü kanala katılacak, Sazlıdere Barajı ise devre dışı kalacak. GÜNDE 160 GEMİ GEÇECEK Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ‘çılgın projem’ olarak adlandırdığı Kanal İstanbul uzun süre büyük ses getirmişti. Kanal İstanbul projesi ile beraber iki yarım ada ve bir ada oluşacak. Kanalın su derinliği yaklaşık 25 metre olacak. Su yüzeyinde genişlik 145-150 metre yi bulacak. Kanalın inşası sırasında ortaya çıkacak hafriyat büyük bir liman ve havalimanı yapımında, sönmüş maden ocaklarında ve kanalın kapatılma noktasında kullanılacak. Kanal İstanbul’dan günde 150-160 geminin geçmesi hedefleniyor. Projeye karşı çıkan sivil toplum kuruluşları ve akademisyenlerin görüşleri özetle şöyle: • İstanbul’un doğal yaşam kaynaklarını tehlikeye atar. • Boğaz’daki tanker trafiğinin yarattığı tehlikeyi önleyemez. • İstanbul’un su kaynaklarını bitirebilir, deniz kimyasını bozarak canlıların yok olmasına yol açabilir. • Tarım-orman arazilerini olumsuz etkiler. • İstanbul’un deprem ve ulaşım gibi en önemli sorunlarına öncelik verilmeli. Proje deprem riskini artırabilir. • Tehdit altındaki doğal ve çevresel değerlerin kaybına yolaçar. • Projenin devreye girmesi, içme suyu rezervlerinden vazgeçmek anlamına gelir. Kaynak: http://www.anahaberler.com.tr/emlak/kanal-istanbulun-guzergahi-degisti-h15524.html
Dev Projelere Hazine Desteği 'Sır' Tutulacak
Kanal İstanbul, 3. havalimanı, şehir hastaneleri gibi projeler için getirilen Hazine garantisinde verilen garantilerin Resmi Gazete’de ilan edilmesi gerekmeyecek. 2001 yılı öncesine geri dönüş olarak nitelendirilen yeni Hazine garantisi sisteminde, krediyi alan şirket, kredi kusurundan dolayı sözleşmeyi fesih etse bile Hazine yüzde 85’ine garanti verecek. Sözleşmenin şirket kusuru dışındaki nedenlerle feshi halinde Hazine yüzde 100’üne garantör olacak. 6 MİLYAR DOLAR Hürriyet.com.tr sitesindeki habere göre; asgari yatırım tutarı bir milyar liranın üzerinde olan Yap-İşlet-Devret projeleri ile Sağlık ve Milli Eğitim Bakanlıklarınca yürütülen 500 milyon doların üzerindeki projelere Hazine garantisi verilecek. Dev projelere Hazine garantisine ilişkin yasal düzenleme geçen yıl şubat ayında çıktı. Hazine’nin ne kadar garanti vereceği ise 2014 yılı bütçesi ile belirlendi. Buna göre, Hazine, 3 milyar dolar garanti verebilecek. Bakanlar Kurulu gerekirse bunu bir kat artırabilecek. Uygulamanın nasıl olacağı ise 19 Nisan günü Resmi Gazete’de çıkan “Hazine Müsteşarlığı Tarafından Gerçekleştirilecek Borç Üstlenimi” hakkındaki yönetmelikle belirlendi. Yönetmeliğe göre, şirket tarafından sağlanan ana kredinin ve varsa ana kredinin teminine yönelik türev ürünlerden kaynaklananlar da dahil olmak üzere, mali yükümlülükleri Hazine üstlenecek. Bir şirket borcu üstlendikten sonra ana kredisinin tamamını ya da bir kısmının değiştirilmesi veya yenilenmesi amacıyla sağlanacak finansmanın Hazine tarafından üstlenilmesine Bakanlar Kurulu karar verecek. Yani şirket krediyi, önce 10 yıl vadeli alıp sonra 5 yıl vadeliye çevirmek istediğinde bu hakkı olacak. Kredinin değiştirilmesi kararını da Bakanlar Kurulu verecek. Dipnot Tv
İstanbul’un En Güzel Doğa Olaylarından Biri: Göç Eden Yırtıcılar Sarıyer Sırtlarında
İstanbul, Avrupa’nın en büyük yırtıcı göç yolunda yer alıyor ve çeşitli türlerden milyonlarca kuş her yıl olduğu gibi bu yıl da Sarıyer sırtlarından geçiyor. Küçük orman kartalı, yılan kartalı, küçük kartal, şahin, arı şahini, atmaca, yoz atmaca, leylek ve karaleylek söz konusu göç esnasında İstanbul’dan geçen kuş türlerinden bazıları. Üçüncü köprü, Kanal İstanbul ve üçüncü havaalanı projeleri sebebiyle yok olma tehlikesi altında olan kuzey ormanları, bu kuşların göç rotalarında çok önemli bir yer teşkil ediyor. Bu haftasonu Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun Avrupa ve Orta Asya temsilcileri Sarıyer’de bu muhteşem doğa olayını gözlemlemek için bir araya gelecek. Malum sebeplerle ormanın yok olma tehlikesini de göz önünde bulundurarak, hazirana kadar bir gününüzü ayırıp Sarıyer’den kuşları selamlamanızı tavsiye ediyoruz!Kaynak: Bantmag
Köşe Yazarları Bugün Ne Yazdı?
Gazetelerin köşe yazarları bugün neler yazdılar, gündemi nasıl gördüler? Günün öne çıkan makaleleri neler? İşte günün köşe yazarları... Tarhan Erdem’e reddiye | Ahmet Hakan | Hürriyet  TARHAN Erdem demiş ki:Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı olup başbakanlık ve parti başkanlığını bir arada götürmek istiyor.Bu anayasal yetki gaspıdır.Millet böyle bir anayasa ihlalini cezasız bırakmaz.Erdoğan bunun bedelini çok ağır öder. Yazının tamamını okumak için tıklayınız 1 Mayıs | Yılmaz Özdil | Hürriyet 1953’te Makedonya’da dünyaya geldi, Üsküp’te, henüz beş yaşındayken anavatana göçtüler, İzmir’e yerleştiler, Şemikler’e...Bizim göçmen muhiti Şemikler’e git, İsveç’e geldim zannedersin, hemen herkes sarışın, beyaz tenli, renkli gözlüdür. O da öyle, çakmak çakmak bakar. Yazının tamamını okumak için tıklayınız Sen kime hizmet ediyorsun Tayyip! | Emin Çölaşan | Sözcü Sevgili okuyucularım, Başbakanlık -yani Tayyip- önceki gün bir mesaj yayınladı. Ermeniler’den özür dilenen bu mesaj üstelik 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı gününde servis edildi.Ermeni tehcirinin -zorunlu göçün- 99. yıldönümünde yayınlanan bu mesaj Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir yüz karası, utanç belgesi olarak yerini aldı. Yazının tamamını okumak için tıklayınız Eski Tabular Öldü, Darısı Yenilerine | Can Dündar | Cumhuriyet 23 Nisan gününün haberleri şunlardı:- Başbakan Erdoğan, 1915 olaylarıyla ilgili taziye mesajı yayımladı, “Acımız ortak” dedi. - Ataşehir’de 11 anaokulundan 520 öğrenci, topluca namaza götürüldü. - Meclis’te konuşan Pervin Buldan, “Sayın Öcalan’la başlatılan diyalog süreci artık müzakereye dönüştürülmelidir” dedi.- Başbakan’ın koltuğuna oturan öğrenci, törene başörtülü öğretmeni ile geldi. Yazının tamamını okumak için tıklayınız El kesesinden saltana | Nazlı Ilıcak | Bugün Ekonomi çevrelerinde konuşulan çok önemli bir konu var. Hükümet, 19 Nisan 2014'te bir yönetmelik yayınladı ve bedeli 1 milyar lirayı aşan yap-işlet-devret modeli yatırımlara Hazine garantisi verdi. Nedir bu projeler? Kuzey Marmara Otoyol Projesi'ni de içine alan 3. köprü, 3. havaalanı, Avrasya Tüp Geçit, Kanal İstanbul, şehir hastaneleri, İzmit-Gebze Köprüsü... Türkiye'nin durumu uluslararası piyasada sarsıldığı için, müteahhitler kredi bulamıyor. Hazine, onların borç yükünü üstleniyor, kredi bulmalarının önünü açıyor. Destek verilen bu kişilerin çoğunun 'havuz medyası' için kaynak transfer ettiği unutulmasın. Yazının tamamını okumak için tıklayınız Amaç sokakta ders vermek mi? | Fatih Altaylı | Habertürk 1 Mayıs'ın 'tatsız' geçeceğinin işaretleri bizim buralarda belirmeye başladı.  Biliyorsunuz, Habertürk'ün merkezi Taksim'de.  Her 1 Mayıs'ı 'içinde' yaşıyoruz.  1 Mayıs günleri binamızda gözyaşları içinde çalışıyoruz, gazeteye gelip gitmemiz bile imkânsıza yakın bir hal alıyor.  Bunun tek istisnası 2012 1 Mayıs'ıydı.  1 Mayıs'ın 'tatsız' geçeceğinin işaretleri bizim buralarda belirmeye başladı.  Biliyorsunuz, Habertürk'ün merkezi Taksim'de.  Her 1 Mayıs'ı 'içinde' yaşıyoruz.  1 Mayıs günleri binamızda gözyaşları içinde çalışıyoruz, gazeteye gelip gitmemiz bile imkânsıza yakın bir hal alıyor.  Bunun tek istisnası 2012 1 Mayıs'ıydı.  Yazının tamamını okumak için tıklayınız Erdoğan’ın veya herhangi birinin hataları yaptığı iyi şeyleri sıfırlar mı? | Amberin Zaman | Taraf Dün Ermeni soykırımının 99. yıldönümünü andık. Farklı bir anmaydı, çünkü bir gün önce bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti başbakanı ilk kez soykırıma uğrayan Osmanlı Ermenilerinin torunlarına taziye dileklerinde bulundu. Ermeni soykırımının Türkiye tarafından resmen tanınması, özür dilenmesi ve mağdurların mümkün ölçüde tazmin edilmesi gerektiğine inanan bir vatandaş olarak, beklentilerimden uzak olsa dahi, devletin yazılı bir açıklamayla ilk kez Ermenilerin mağduriyetini resmen tescillemesini önemsiyorum. Yazının tamamını okumak için tıklayınız Ulus milletten şikayetçi… | Bekir Coşkun | Cumhuriyet Hangi ulusal egemenlik?..Nohut kömür senden etkili…Seçim öncesi sobaları dağıttı “Beni seçince borularını alırsınız” dedi…Seçildi… Yazının tamamını okumak için tıklayınız  24 Nisan taziyesi- Türk toplumunun giriştiği kimlik ve tarih seferberliğinin sonucu | Ali Bayramoğlu | Yeni Şafak Resmi 24 Nisan taziyesi, kim ne derse desin, devlet dili ve tutumu açısından bir milat oluşturuyor. Gelinen nokta Türk toplumunun giriştiği kimlik ve tarihle ilgili bellek seferberliğinin ve bu yolda ürettiği meşruiyetin doğrudan ve tartışmasız sonucudur. Yazının tamamını okumak için tıklayınız 1915 taziyesi... Cesaretin siyaseti | Mustafa Karaalioğlu | Star Türkiye’nin birçok siyasi aktörü, birçok siyasi konusu, birçok sosyal meselesi, birçok merakı vardır ama 30 Mart akşamından beri konuştuğumuz netice itibariyle Erdoğan’dır. Ya Erdoğan’ı konuşuyoruz ya da Erdoğan’sız konuşamıyoruz. Gündemi böylesine yoğun ve aralıksız kuşatan, tartışma alanlarını ipotek altına alan başka bir lider olmadı. Erdoğan’ı farklı kılan şey sadece konuşulur olmayı başarmak değil aynı zamanda konuşulmaya değer olmaktır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız Taziyeyle başlangıç | Okay Gönensin | Vatan Başbakan Erdoğan’ın, 24 Nisan açıklamasına yaygın olarak “taziye” adı verildi. “Taziye” kelimesi bir “özür” içermiyor ama “özür” kavramını dışlamıyor da. Taziyeye en sert tepkiyi gösteren milliyetçi sözcülerin söylediklerinin aksine, açıklamada o dönemde Anadolu’da yaşanmış bütün acılar da belirtiliyor. Yazının tamamını okumak için tıklayınız Tebrik ve Tereddüt | Cüneyt Özdemir | Radikal İlk işaret fişeğini Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek attı. “Benim yüzde yüz kasetim var” dedi. Ardından Başbakan Erdoğan “Benim, Cumhurbaşkanı’nın ve Genelkurmay Başkanı’nın kasetleri var” dedi. Şimdi böylesine iddialı demeçler karşısında elbette herkes bu kasetlerin kimin elinde olduğunu, nasıl çekildiğini merak ediyor etmesine ama kasetlerin içeriğini merak etmekten de kendini alamıyor. Yazının tamamını okumak için tıklayınız
3. Havalimanına Durdurma Kararı
Bakanlar Kurulu, 18 Ağustos 2012 tarihinde üçüncü havalimanı inşaatı, üçüncü Boğaz Köprüsü inşaatı ve Kanal İstanbul projeleri kapsamında Avrupa yakası Karadeniz kıyılarında 42.300 hektarlık bir alanı “Rezerv yapı alanı' olarak belirledi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 8 Nisan 2013 tarihli kararı ile bu rezerv alan ile ilgili kamulaştırma iş ve işlemlerinin yürütülmesi için Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı'nı (TOKİ) görevlendirdi. Kamulaştırma yetkisi alan TOKİ, bu üç projenin yapılacağı alanlarda kamulaştırma çalışmalarına başladı. Mayıs 2013 tarihinden itibaren de arsa sahiplerine belirli bir bedel karşılığı anlaşma teklifinde bulunmaya başladı. TOKİ METREKARE BAŞINA 22 LİRA ÖNERDİ ARSA SAHİPLERİ KABUL ETMEDİ TOKİ, bu çerçevede üçüncü havaalanının yapılacağı alanda 10 ayrı parsel halinde toplam 54.507 metrekare arsası bulunan Akçelik Madencilik, 2 ayrı parsel halinde toplam 9.840 metrekare arsası bulunan İsmail Tükenmez, 4.520 metrekare arsası bulunan Ozan Madencilik, 1.998 metrekare arsası bulunan Topkara Mermer'e kamulaştırma teklifinde bulundu. Arsa sahipleri metrekare başına TOKİ'nin önerdiği parayı yeterli bulmayınca taraflar arasında anlaşma sağlanamadı. 14 DAVA AÇTI Bunun üzerine geçen yıl mahkemeye başvuran TOKİ, Akçelik Madencilik aleyhine 10, İsmail Tükenmez aleyhine 2, Ozan Madencilik ve Topkara Mermer aleyhine birer dava açtı. Dilekçesinde davalılara ait taşınmazların, Bakanlar Kurulu tarafından 18 Ağustos 2012 tarihli karar ile “Rezevr yapı alanı' olarak tespit edilen alanın içinde kaldığını hatırlattı. Bu arsalara ait kamulaştırma yetkisinin de kendisine verildiğini savunan TOKİ, arsa sahiplerinin kamulaştırma bedelini kabul etmediği için anlaşamadıklarını hatırlattı. TOKİ, mahkemeden, atanacak bilirkişilerce belirlenecek tutar karşılığında davalılara ait toplam 14 parseldeki bu arsaların tapu kaydının iptal edilerek kendi adına tesçil edilmesini istedi. TOKİ'nin arsa sahiplerine açtığı 14 dava da İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne düştü. Davalılar, davaya konu arsaların yapılacak olan üçüncü havaalanı inşaatının sahasında kaldığını hatırlatarak, TOKİ tarafından verilen tutarın emsallerine göre çok düşük kaldığını savundular. TOKİ'nin kendilerine metrekare başına 22 lira ile 35 lira arasında teklif yaptığını savunan davalılar, aynı bölgede bulunan emsal arsaların yerine göre metrekaresinin 300 liradan 500 liraya kadar alıcı bulduğunu savundular. BİLİRKİŞİLER METREKARE FİYATINI 10'A KATLADI Mahkeme, dosyaları inşaat mühendisi, harita ve kadastro mühendisi, mimar ve ziraat mühendisinden oluşan 6 kişilik bilirkişi heyetlerine yolladı. Bilirkişiler, arsaların bulunduğu alanın üçüncü havaalanı inşaatının da yapılacağı “Rezerv yapı alanı' içerisinde kaldığını hatırlattı. Bilirkişiler, davalıların arsasının yerine göre metrekare fiyatının 200 lira ile 500 lira arasında değişkenlik gösterdiğini belirttiler. ARSALARIN DEĞERİ 16.2 MİLYON TL Bilirkişiler, TOKİ'nin 54.507 metrekare arsası kamulaştırılan Akçelik Madencilik şirketine 10 milyon 901 bin, 9.840 metrekare arsası kamulaştırılan İsmail Tükenmez'e 2 milyon 785 bin, 4.520 metrekare arsası kamulaştırılan Ozan Madencilik'e 1 milyon 602 bin, 1.998 metrekare arsası kamulaştırılan Topkara Mermer şirketine de 999 bin 840 TL kamulaştırma bedeli ödemesi gerektiği yönünde rapor tuttu. TOKİ: DAVALILAR ÜÇÜNCÜ HAVALİMANININ ARTI DEĞERİNDEN FAYDALANAMAZ TOKİ, “3. Havaalanı projesinin bölgeye kattığı artı değer, bir değerlendirme ölçütü olarak dikkate alınmıştır. Bilirkişi heyetinin bu tutumu kamulaştırma Kanunu'nun 11. Maddesine aykırılık teşkil etmektedir' gerekçesi ile bilirkişilerce belirlenen kamulaştırma bedellerine itiraz etti. MAHKEME BİLİRKİŞİLERE UYDU Mahkeme, nisan ayında yapılan duruşmada, bilirkişilerce belirlenen tutarın davacı TOKİ tarafından davalı arsa sahiplerinin banka hesaplarına depo edilmesini istedi. TOKİ, bu tutarı yatırmadı. Mahkeme, 4 Haziran 2014 tarihinde yapılan duruşmalarda ikinci kez depo kararı aldı. TOKİ mahkemenin ikinci kez aldığı depo kararına da uymadı. Mahkeme, bugün yaptığı duruşmalarda 14 davayı da karara bağladı. TOKİ'nin Avukatı Hüseyin Balaban, bilirkişilerce belirlenen kamulaştırma bedelinin çok fahiş olduğunu belirterek, “Bu nedenle depo şartını yerine getirmedik' dedi. TOKİ'NİN KAMULAŞTIRMA TALEBİ REDDEDİLDİ İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimi Mehmet Coşkun Gündüz, Avukat Balaban'ın yeniden depo kararı verilmesi yönündeki isteğini reddederek davaları TOKİ aleyhine sonuçlandırdı. Bir önceki duruşmada ikinci kez depo kararı verdiği halde TOKİ'nin bu tutarı davalıların hesaplarına yatırmadığını hatırlatan hakim Gündüz, kararın kesinleşmesi ile birlikte tapulara konulan kamulaştırma şerhinin de kaldırılmasına hükmetti. AVUKAT ALTIN: TOKİ YENİDEN KAMULAŞTIRMA YAPARSA HAVALİMANI İNŞAATI DURMAZ Davalılardan Akçelik Madencilik şirketinin avukatı Kemal Altın, karar ile ilgili olarak dha'nın sorularını telefonda yanıtladı. 'TOKİ, bilirkişilerce belirlenen tutarları yüksek bulduğu için ödeme yapmadı. Bilirkişi hesaplarına göre benim müvekkilime 11 milyon TL ödeme yapması gerekiyordu, ancak bunu yapmadı. Bize metrekare başı 22 TL teklif etti. Bu tutar çok düşük, bunu kabul etmediğimiz için bize dava açtı. Ancak kaybetti. Bugün kaybedilen 14 davaya konu arsalarda üçüncü köprü inşaatı ile ilgili hiçbir işlem yapılamaz. Ya projeyi değiştirerek bizim arsalarımızı havaalanı inşaatının dışında bırakacak ya da yeniden kamulaştırma kararı alıp yeni bir mahkeme süreci başlatacak. Bir seçenek de arsa sahipleri ile mahkemeye gitmeden yeni bir anlaşma yapması. Bizim 10 parsel ile ilgili 10 davamız vardı. Bazı parseller pistlerin yapılacağı yerde bazıları da inşaat alanına denk geliyor.' diye konuştu. 22.1 MİLYAR EURO'LUK PROJE Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından yap-işlet-devret modeli ile yapılması planlanan üçüncü havaalanın 3 Mayıs 2013 tarihinde yapılan ihalesini, 22 milyar 152 milyon Euro tutarındaki teklifi ile Cengiz-Kolin-Limak-MAPA-Kalyon ortak girişimi kazandı. 10 milyar 247 milyon Euro'ya mal edilmesi planlanan havaalanının temel atma töreni 7 Haziran 2014 tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapıldı. Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA)
Erdoğan Sanatçı ve Sporcularla Özel Görüştü
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Cumhurbaşkanlığı Türkiye Vizyon Belgesi'ni açıkladıktan sonra toplantıya katılan sanatçı, şarkıcı ve sporcularla bir görüşme yaptı.Haliç Kongre Merkezi'ndeki görüşmeye Hande Yener, Metin Arolat, Alişan, Ece Erken, Hidayet Türkoğlu, Zerrin Özer, Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Şahan Gökbakar, Tanju Çolak, Mustafa Sandal, Kutsi, Tolgahan Sayışman ve Şafak Sezer'in de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı. Başbakan Erdoğan, Marmaray ve Kanal İstanbul projeleriyle ilgili bilgiler verdiği görüldü. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçları için aldığı yüzde 54,6'lık oran Erdoğan'ı keyiflendirdi. Erdoğan, toplantıya katılan sanatçılara teşekkür etti. Küresel Barış Vizyonu isimli kitabı imzalayarak hediye eden Erdoğan, daha sonra toplantıya katılanlarla hatıra fotoğrafı çektirdi.DHA
Haşmetli Devletimizden 25 Fantastik Açıklama
'TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman 'Bizim hızlı trenimiz yok, bu normal tren. Ama 'normal tren yaptık gelin binin' desek ilgi çekmezdi. Hızlandırılmış tren diyerek, yolcu ilgisi çekildi. Bunda da başarılı olundu' dedi. ' 09 Ağustos 2004 - [Haberin Tamamı]