Görüş Bildir
Haberler
Yeni Bölümleriyle Gündeme Bomba Gibi Düşen Love, Death & Robots'un 3. Sezonunun Detaylı İncelemesi

Yeni Bölümleriyle Gündeme Bomba Gibi Düşen Love, Death & Robots'un 3. Sezonunun Detaylı İncelemesi

Metehan Bozkurt
25.05.2022 - 11:09 Son Güncelleme: 25.05.2022 - 11:40

Netflix'in başarılı projelerinden biri olan Love, Death & Robots'un yeni sezonu nihayet sevenleriyle kavuştu. Tüm duyguları seyirciye aynı anda yaşatmayı başarmış eski sezonlarına bakarsak bu sezonda dizide teknik ve senaryo bakımından birçok değişiklik yapılmış. Bu değişiklikler birçok kişi tarafından beğenilse de birçok platformda da kötü eleştiriler almamış da sayılmaz. Biz de bu yeni sezonu hazır tazeyken bölümleriyle birlikte anlattık. Şimdiden izlemeyenleri uyaralım: SPOILER İÇERİR!

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. Bölüm: Üç Robot'un Çıkış Stratejileri

1. Bölüm: Üç Robot'un Çıkış Stratejileri

Bu üç robot önceki sezonlarda da yer almıştı. Küçük bir kıyamet sonrası insanların yaptığı hataları öğrenmek ve onlardan ders çıkarmak için bir keşfe çıkmışlardı. 1. sezondan hatırlarsanız dünyanın yok oluşu, iklim değişikliği ve başka doğa olayları ile ilişkilendirilmişti. Bu sezon da ise küçük kıyameti getiren şey yüksek teknolojili silahlara sahip olan milyarderler ve politikacılar olarak öne çıkıyor. Tüm milyarderlerin bir araya gelmesiyle ileri teknoloji silahların üretilmesi ve fosil yakıtların azami olarak kullanılması mutlak son olarak görülüyor. Bu bölüm hem görsel efektleriyle hem senaryosuyla seyircilere mesajı etkileyici bir biçimde vermeyi başarıyor.

2. Bölüm: Kötü Seyir

2. Bölüm: Kötü Seyir

İzleyicileri derinden etkileyen bu sezonun şüphesiz ki en iyi bölümü buydu. İnsanlığın açgözlülüğünü ve doğru seçimi yaparken yaşadığı ikilemi açık bir şekilde gözler önüne seriyor. Bu bölümün sahneleri çoğunlukla gemide geçerken bu gemide bulunan yozlaşmış ve ikiyüzlü insanlardan oluşan mürettebatın insanlara açtığı sorunları da ele alıyor. O nedenle bölümüzün ismi 'Kötü Seyir' olarak geçiyor. Çünkü mürettebatın gemide yaptığı yolculuklar tonlarca soruna neden oluyor ve bu sorunlarla uğraşırken aynı zamanda korkunç bir canavarla da uğraşıyorlar. 'Her zaman iyiler kazanmaz.' ve 'Herkese güvenme!' mesajlarını seyirciye çok iyi yansıtıyor.

3. Bölüm: Makinenin Nabzı

3. Bölüm: Makinenin Nabzı

Bu bölüm diğer bölümlerden ayrılıyor. Diğer bölümlerden farklı olarak bu bölüm Tales of Old Earth kitabından esinlenilmiş! Ana karakterimiz Martha, Jupiter'in ortasında teknik bir aksaklık nedeniyle durmak zorunda kalıyor. Martha bu esnada bir tane ilaç alıyor ve bu ilaç gezegenin bütün detaylarını duymasına neden oluyor. Yanında taşıdığı ölen arkadaşıyla birlikte ilacın sebep olduğu halüsinasyon Martha için garip bir hal almaya başlıyor. Çünkü bulunduğu gezegen William Wordsworth'un şiirlerinden birini söylüyor! Bu halüsinasyonların sonucunda Martha kendini sülfürün içine atıyor ve ölüyor. Çünkü oksijen tükenmeden kurtulamayacağını çoktan anlıyor!

4. Bölüm: Mini Ölüler Gecesi

4. Bölüm: Mini Ölüler Gecesi

Minyatür manzaralar kullanan bölüm, bir zombi kıyametini anlatıyor. Bir gök gürültüsü haç işaretinin yere ters bir şekilde düşmesine sebep oluyor ve bu da zombi istilasına yol açıyor. Zombiler art arda  şehirleri ele geçirirken bu süreçte kimyasal bir maddeyle reaksiyona giriyorlar bu da anormal derecede büyümelerine ve şehirleri tuzla buz etmelerine neden oluyor. Beyaz Saray, ülkelerinde zombi olmadığını söylese de, zombiler Beyaz Saray'a ulaştığında, POTUS onlara ABD'nin sahip olduğu tüm nükleer silahları fırlatmaları için talimat veriyor. Bu, diğer ülkelerin de nükleer güçlerini kullanmasına ve olayların daha da karmaşık bir hale gelmesine sebep oluyor. Esprili, yenilikçi ve capcanlı sahneleriyle 'Mini Ölüler Gecesi' kesinlikle izleyicileri çok etkileyecek!

5. Bölüm: Ölüm Takımı

5. Bölüm: Ölüm Takımı

ABD Özel Kuvvetlerinden Çavuş Nielson, bölgede meydana gelen nedeni bilinmeyen ölümleri öğrenmek için ekibiyle birlikte bir geziye gönderiliyor. Kısa bir süre sonra genetiği değiştirilmiş bir boz ayı ile karşılaşıyorlar. Ekiptekiler hayatlarını kaybederken, ayının tahammül edemediği tiz seslerin yardımıyla Çavuş Morris ekibi kurtarıyor. Morris bölgede hayatta kalan tek insan olduğu ve bu ayının sıradan bir ayı olmadığını şöyle açıklıyor: 'Öldürücü titanyum pençeleri ve elmas karabina köpek dişleri vardı, hepsi de derisinin altında balistik dirençli bir jele sarılmıştı.' Morris ekibi, bu yaratığı yok etmek için yeterli ekipmanın bulunduğu üssüne götürüyor. Ayının saldırmasını bir süre bekledikten sonra her bir yandan saldırsalar ayıyı öldürmek onları baya zorluyordu. Öldürmek neredeyse imkansızlaştığında, Çavuş Nielson doğrudan kalbine bir ateş ediyor ve ayıyı öldürüyor. Her şey tam yoluna girdi derken ayının gözleri kendi kendini yok etme mekanizmasını harekete geçiriyor ve sonunda tüm dağı havaya uçuruyor!

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. Bölüm: Sürü

6. Bölüm: Sürü

Galina yıllardır 'Sürü'yü araştırmaktaydı. Sürünün işleyişi üzerine yaptığı çalışmalar, nasıl oluştuklarını öğrenmesine yardımcı oluyordu. Kovandaki her canlı kraliçe için çalışıyordu ve kovanın inşasına yardım ediyordu. Bu çalışma prensibi, duyarlı olmayan ve isyan çıkarmayacak işçilerin verimliliğini garanti edeni bir sistemi vadediyordu. Bu sistemi detaylı konuşmak için Simon Afriel geliyor ve başlangıçta fikri desteklemeyen Galina ile olasılıkları tartışıyor. Ancak insanların kendilerininkine benzer bir sistem yaratma konusundaki ilgisi, kovandakileri kızdırıyor. Galina'yı kontrolü altına alarak, diğer gezegenlerden önceki yaratıkların onlara nasıl hükmetmeye çalıştıklarını, ancak başarısız olduklarını ve kovanın içine nasıl çekildiklerini açıklıyor. Kovan, genetik materyalini inceleyerek ve kendi başlarına savaşmak için benzer türler üreterek herhangi bir yabancı istilaya karşı savunmaya geçiyor. Aynı şeyi, yeni insanlar yaratmak için Galina ve Simon, genetik bilgisine sahip olduklarından dolayı insan türü için de yapma planı kuruyorlardı. Ama bu plan kendi sonlarını hazırlayacaktı!

7. Bölüm: Mason'un Fareleri

7. Bölüm: Mason'un Fareleri

Yaşlı bir İskoç çiftçi, ahırında bir fareyi öldürdüğünde, farelerin son derece zeki yaratıklara dönüştüğünü keşfediyor. Farelerle mücadele etmek için üst düzey teknolojiyi kullanan bir haşere kontrol şirketinden yardım istiyor. İlk yok etme sistemi akıllı fareler tarafından yok edildiğinden, tek amacı ahırdaki tüm fareleri öldürmek olan TT-15 Akrep robotunu alıyor. Robotların fareleri acımasız bir şekilde öldürdüğü için çok üzülüyor ve bu çiftçi robotu vuruyor. Robotu etkisiz hale getirdikten sonra oturup farelerin yaptığı bir kadeh şarabın tadını çıkarıyor. Sonunda şirketi arayıp TT-15 için verdiği parayı iade etmelerini istiyor.

Mason, sonunda, farelerin şefkatli olduğunu fark ediyor. Bu, Mason'un bakış açısını değiştiriyor ve farelerin insanlardan farklı olmadığını fark ediyor. İnsanoğlunun dünya savaşlarından geçmiş olması, Mason'un kararını yeniden değerlendirmesine neden oluyor ve bu bölüm de bu şekilde sona eriyor.

8. Bölüm: Tonozlu Salonda Gömülü

8. Bölüm: Tonozlu Salonda Gömülü

Coulthard, isyancıların oraya girdiğini fark ettikten sonra ekibini bir mağaraya götürüyor. İsyancıları öldürmeyi planlarken, metal gövdeli örümceklerle karşılaşıyorlar. Örümcek saldırısından sonra sadece Coulthard ve Harper hayatta kalmayı başarıyor. Harper, mağarayı onları dışarı çıkartabileceğini düşündüğü bir tünelden geçirmek istiyor, ancak Coulthard'ın dikkati dağılıyor. Uzaylıyı bir ıslıkla uyandırıyor ve ona doğru yürümeye başlıyor. Harper defalarca durmasını söylemesine rağmen Coulthard onu umursamıyor bile. Sonunda yaşlı bir Tanrı'nın binlerce yıl boyunca hapsedildiği noktaya ulaşıyorlar. Tanrı'nın onu serbest bırakmalarını isteyen çığlıkları Coulthard'ın zihnini ele geçiriyor, ancak Harper serbest bırakılırsa Tanrı'nın tüm insanlığı yok edeceğini biliyordu. Onu vurarak öldürüp sonunda elinde bir bıçakla mağaradan çıktığını görüyoruz. Tanrı'ya uzun uzun baktığı için birden delirmeye başlıyor. Hayatta olmasına rağmen tamamen deliriyor ve dehşet içinde kalıyor.

Sezon Finali: Jibaro

Sezon Finali: Jibaro

'Love, Death & Robots'un 3. sezon final bölümü 'Jibaro', birçok kişinin ölümüne sebep olan ve gölün derinliklerinden gelen bir siren sesini konu alıyor. Altın süslemelerle donanmış bir kadın ayağa kalkıp şarkısını söylediğinde, erkekler ona doğru gidiyor ve sonunda onları öldürüyor. Tüm askerler bu kadının tuzağına düşerken, Jibaro kaçmayı başarıyor. Kadın bu başarıdan çok etkileniyor. Sabah uyandığında bir asker kadını yanında görüyor ve üstündeki altınlar karşısında büyüleniyor. Onu öptükten sonra kadının üzerindeki tüm altınları almak için kadını istismar ediyor. Onu bayıltan asker, altın dolu çantasıyla ormandan kaçmaya çalışıyor. Ama kadın tekrar ayağa kalkıyor ve bu sefer istismar edilmiş vücudundan gelen kan tüm nehri dolduruyor. Jibaro susuzluğunu gidermek için nehirden su içtiğinde, sağırlığı birden iyileşiyor. Bu olaydan sonra kafası karışıyor ve mutluluktan adeta çıldırıyordu. Kadın şarkısını tekrar söylemeye başladığında bu sefer Jibaro gücünden kurtulamıyor. Göle doğru çekiliyor ve sesi adeta ona işkence ediyordu. Sonunda ölüp suyun içine düştükten sonra vücudu nehir yatağında yatan binlerce adamın arasına karıştığını da görüyoruz. Bu kadın belki de ormanın koruyucusuydu ve sesiyle toprağı sırf zenginlikleri için kazmak isteyen işgalcileri uzak tutmaya çalışıyordu. Altın kadın Jibaro'nun farklı olduğunu düşünürken, o da hikayenin sonunda diğerlerinden pek de farklı olmadığını göstermiş oluyor.

Bunlar da ilgini çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
6
3
3
1
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın