Sinema Dünyasının Akışını Değiştiren ve Tarih Yazan 25 Kilometre Taşı
Sinema günümüz şartlarına tabii ki hemen ulaşmadı. Sinemanın günümüz şartlarına ulaşması için bazı şeylerin üretilmesi, değişmesi ve çekilmesi gerekiyordu. Kimi isimler sinemanın ilerlemesinde büyük rol oynadılar. Ortaya koydukları filmlerle ya da söyledikleri sözlerle sinemanın değişmesine neden oldular. Günümüz sinema şartları oluşana kadar bir çok kişi isteyerek ya da istemeyerek tarih yazdı. Ben de size sinemanın kilometre taşlarından oluşan dev bir galeri hazırlayayım dedim. İyi okumalar...
1. Thomas Edison
2. Lumiere Kardeşler
3. George Melies
4. Edwin S. Porter
5. Cecille B. Demille
Esasında bu adamın burada olmasının tek bir sebebi var: Hollywood. Bu adam Hollywood denen yeri bulan kişidir. Şans eseri keşfettiği yer şu anda dünyanın sinema merkezi. Kendisi de Hollywood'da ilk 'uzun metraj' film çeken yönetmendir: Amerikan Kızılderili Adam.
6. D. W. Griffith
Bu adam tüm sinema kanunlarını değiştirdi. Çektiği 3 saatlik The Birth of a Nation filmi sinemadaki ilk paralel kurgu kullanılan filmdir; o güne kadar yapılmış en prodüksiyonlu film ünvanını da taşır. Aynı anda 2 farklı hikayeyi paralel bir şekilde anlatan Griffith filmin içinde kullandığı teknikler ve çekimler ile dünyayı sarsmıştır. Griffith, sinemada yeni bir milat oluşturdu. İşin hüzünlü yanı The Birth of a Nation'da gösterdiği ırkçı tavırları yüzünden daha sonra Intolorance'ı çekmiştir ama bir daha hiç The Birth of a Nation'da elde ettiği başarıya yaklaşamamıştır. Irkçılık kötü bir şey!
The Birth of a Nation filmi:
7. Friedrich Wilhelm Murnau
Hikaye anlatmak, kamera hareketleri derken sinema gelişiyordu. Sonra bu arkadaş çıktı ve değişik bir film çekti. Adı The Cabinet of Dr.Caligari olan film sinemadaki ilk dışavurumcu filmdi. Çekimlerden çok sahne dekorlarının önemli olduğu, karanlık ve iç karartıcı temalara sahip dışavurumcu filmler Murnau sayesinde akım haline gelmişti. Distopya, canavarlar, korkunç mekanlı filmler bir anda furya haline geldi. Nosferatu (ilk Dracula), Metropolis (ilk distopya) gibi filmler bu akımla beraber yapıldı.
The Cabinet of Dr.Caligari filmi:
8. Dziga Vertov ve Robert J. Flaherty
Bu 2 adam sinemada yeni bir yapı taşı oluşturdular: Belgesel! Flaherty çektiği Kuzeyli Nanook ile belgesel sinemanın temelini attı. Günümüzde izlediğimiz o aslanlı belgesellerin temeli bu adama ait. Lakin kendisi inceden sahtekardı. Kuzeyli Nanook belgeselinde, eskimo ailesine kendi istediği şeyleri yaptırarak 'doğal yaşam' süsü vermişti. Kamera arkasında istediklerini yaptırmasına rağmen her şeyi doğal yaşam olarak gösteriyordu. Vertov işte bu konuda Flaherty'den ayrılıyor. Vertov herkese karşıydı. Kamera-Göz denen bir şeye inanıyordu. Ona göre kamera bizim göremeyeceğimiz şeyleri görürdü. Gene ona göre 'konu' olmamalıydı. Kamerayı alıp sokağa çıkmak ve ne bulursak çekip montajlamak esas belgeseldi, esas doğallıktı.
Vertov'un Kameralı Adam'ının bir bölümü:
9. Sergei Eisenstein
Her şey harika ilerliyordu. Sinema tam yeni bir kıvama oturmuştu ki bu adam çıka geldi ve 'dramatik kurgu' adını verdiği bir montaj tekniği ile 'siz bi durun' dedi. Görüntülerle anlam oluşturma üzerine kurulu bu teknik sinemanın temel taşlarını bir daha değiştirdi. Artık görüntüler öylesine seçil-e-meyecekti. Her görüntünün bir anlamı, bir önceki planı destekleyen bir manası olacaktı. Eisenstein ile montaj önemli bir hal almıştı.
Eisenstein'ın çektiği Potemkin Zırhlısının meşhur Odessa sekansı:
10. Charles Chaplin
Nam-ı değer Charlie Chaplin. Bu adam neden burada? Buster Keaton ya da Harold Lloyd da dönemin komedyenlerindendi. Ama onlar listede yoklar. Chaplin komedi sinemasında bir devrim yaptı demek doğru olabilir ama Chaplin'i farklı kılan şey, dünyanın ilk en ünlü oyuncusu olmasıydı. İnsanlar onu görmek için setlerine geliyor, onun oyuncaklarını satın alıyor, onla yatmak için her şeyi yapıyorlardı. Bir dönem neredeyse dünyanın en ünlü insanıydı. Sinema ilk süper ünlüsüne Chaplin ile kavuştu. Tabii komedi sineması deyince de akla ilk Chaplin gelir.
Chaplin'in Modern Times'daki meşhur dans sahnesi:
11. Alan Crosland ve Warner Bross.
Alan Crosland ve Warner Bross. öyle bir şey yaptılar ki tüm sinema kuramları
değişmek zorunda kaldı. Resmen sinemaya reset attılar. Birçok kişiyi işsiz
bırakıp, birçok şirketin batmasına sebep oldular. Onların yüzünden durduk yere herkes para harcamak zorunda kaldı. Ne mi yaptılar? Sesi buldular! Warner Bross.'un geliştirdiği Vitaphone tekniğini ilk kullanan kişi Alan Crosland'dir. Çektiği The Jazz Singer, tamamı sesli olmasa da ilk sesli film olarak geçer. Tabii insanlar sessiz filmlerden bir anda sesli filme geçince etkilendiler. Sesin sinemaya gelmesi demek, çekim tekniklerinin değişmesi, sinema salonlarının değişmesi, sesi kötü oyuncuların sinemayı bırakması demekti. Tam bir milat oldu kısacası.
Filmden bir kesit:
12. Will H. Hays
Bu adam bir yönetmen değil. Bir yapımcı da değil. Peki bu adam neden burada? Bu adam: tarihin ilk sansürcüsüdür. Bu adam yüzünden Amerika'da kaos yaşandı. Onun getirdiği kurallar sebebiyle artık filmler sansürleniyordu, sansürlemeyi bırakın, onun getirdiği kurallar sebebiyle filmler 'aynı şekilde' bitmek zorundaydı. Misal; kötü adam hep cezasını bulmalıdır. Asla kötü adam kurtulamaz. Sevişmek yok. Devlete laf sokmak yok. Bu adam Amerikan sinema tarihinin kara lekesidir ve sinema tarihindeki yeri 'kötü' bir şekilde büyüktür.
13. Orson Welles
Orson Welles bir şey yeni bir şey icat etmedi ya da yeni bir kuram yazmadı. Bu adam bir film çekti, adı Citizen Kane olan, film sinema tarihine yön verdi. Çünkü Orson Welles filmi öyle bir çekmişti ki içinde onlarca yeni çekim tekniği, değişik açılar vardı. Orson Welles sadece 1 filmle, birçok yönetmeni düşüncelere itti. Filmi şimdi izleseniz belki sıkıcı bulursunuz ama çekim açısından tatmin olacağınız kesin.
Karizmatik sesiyle Citizen Kane'den Orson Welles:
14. Walt Disney
Bu adamın kim olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Animasyon dünyasının tarihi bu adam ile yazıldı. Çok fazla anlatmama gerek yoktur sanırım. Lakin şunu belirteyim: Mickey Mouse'un yaratıcısı bu adam Mickey fare kadar tatlı değildir. Walt Disney tarihin en pis, en çirkin, en kötü insanlarından biridir. Çalışanlarına zorbalık yapan bir patrondur. Animasyon tarihinde devir yaptı ama hiçbir zaman iyi bir insan olamadı.
Mickey farenin ilk görüntüleri:
15. Joseph Raymond McCarthy
Bir diğer yönetmen ya da yapımcı olmayan isim. Bu adamın da burada yer almasının sebebi hiç hoş bir sebep değil. Amerikan sinema endüstrisine bir darbeyi de bu adam vurmuştur. Dönemin Cumhuriyetçi Parti Senatörü olan McCarthy ülkede birçok kişiyi komünist olmakla suçlamıştır. Durduk yere suçladığı insanlar ile bir cadı avı başlatan McCarthy'den sinemacılar da payını aldı ve birçok kişi sinemadan uzaklaşmak zorunda kaldı.
16. Roberto Rossellini
Bir dönek olmasına rağmen sinemada tarih yazdı Rosselini. İtalyan Yeni Gerçekçiliği diye bir şey duydunuz mu hiç? İşte onun başlamasına sebep olan adam Rosselini'dir. Çektiği Roma, Citta Aperta adlı film ile kocaman bir akım başlattı. Rosselini kamerasını aldı ve stüdyodan çıkıp dışarıda doğal ışıklarla film çekti. Stüdyolar muhtaç olmadıklarını gösterdi. Bu bir isyandı. Ve onun başlattığı isyan dünyanın her yerine yayıldı.
Roma, Citta Aperta'nın fragmanı:
17. Alfred Hitchcock
Bu tombiş abiyi tanıyanınız var mı? Bu adam Gerilim ve Korku sinemasının özellikle de gerilim sinemasının temellerini atan kişidir. Çektiği polisiye gerilim filmleri ile birçok kişiye ilham kaynağı olmuştur. Ayriyeten de Vertigo Effect denen çekimi bulan kişidir. Alfred abi sonrası gerilim filmleri onun filmlerine bakılarak şekillenmiştir.
Vertigo Effect örnekleri:
18. Jean-luc Godard
Kimi sinema tarihçileri şunu söyler: Sinema Lumiere'ler ile başladı, Melies ile gelişti ve Godard ile öldü. Godard harbiden sinemayı öldürdü. O, sinema teröristiydi. Bütün sinema kuramlarına ve kurallarına karşı gelerek çektiği filmler ile muhteşem bir başarı elde etti. Kendi kafasına göre koyduğu kurallar ile filmler yaptı ve kendince bir üne kavuştu. Çektiği Serseri Aşıklar filmi de Fransız Yeni Dalgasının ilk filmi olarak kabul edilir.
Dipnot: İlk film Yakışıklı Serge'dir ama Serseri Aşıklar ilk olarak kabul edilir.
Serseri Aşıklar'ın fragmanı:
19. Andrei Tarkovsky
Bu adam sinema tarihine ne kattı? Şunu kattı: farklı bir bakış açısı. Tarkovsky sonrası sinemaya bakış açısı tamamen değişti. Çektiği filmler ile birçok sinemacının gözünü açmış, sinemaya da yeni bir akış açısı getirmiştir. Şuanda sinemacıları ayırıyorsak bunun sebebi bu adamdır. Tarkovsky sinemacısı ile Godard sinemacısı gibi. Tarkovsky sonrası sinema bir yol ayrımına girdi.
Stalker'ın meşhur su sahnesi:
20. George Lucas
Bu adam sinemanın devrimcilerinden biridir. Çektiği Star Wars serisi ile bize uzay filmlerini sevdiren kişidir. Onun Star Wars'u sonrası sinema hiç de eskisi gibi olmadı.
21. George A. Romero
Şimdi bu adamı herkes bilmez. Hatta sinema tarihi derslerinde bile geçmez. Lakin bu adam sinemada milat oluşturan isimlerden biri. Kendi cebinden arttırdığı parayla çektiği The Night of the Living Dead filmi, ilk akılda kalan Zombi filmi olarak tarihe geçti. Hayatı boyunca zombi filmi çeken Romero zombi filmleri furyasının temelini atmış kişidir. Şuan izlediğimiz The Walking Dead onun attığı temelin eseridir.
The Night of the Living Dead fragmanı (gülme garantili):
22. Stephen Spielberg ve Sakallılar
Bu adamı çoğunuz tanırsınız. Peki bu adam neden bu listede? Şu sebepten ötürü: 70'lerde Hollywood'da kriz yaşanmaya başladı. Bir türlü düzgün film çıkaramıyorlardı. Yapımcılar hangi filme el atsa tutmuyordu. Sonra Spielberg ve diğer sakallılar: Brian De Palma, Martin Scorsese ve Francis Ford Cappola geldi. Dediler ki biz eğitimli yönetmenleriz film çekmek istiyoruz ve hiçbir yapımcıyı başımızda istemiyoruz. Zaten krizde olan Hollywood bu adamlara tam sorumluluk vermekten başka çare bulamadı. Tam sorumluluğu alan Spielberg, Jaws'ı çekti ve dünya yıkıldı! Blockbuster denen kapalı gişe deyimi Jaws ile ortaya çıktı. Jaws o kadar sevilmişti ki filme gitmeyen kalmamıştı. Ardından diğer sakallıların çektiği Taxi Driver, The Godfather ve Scarface gene gişeleri yerinden oynattı. Spielberg ve tayfası sayesinde 'yapımcı tabanlı' sistem çöktü ve sinema artık yönetmenlerin konuştuğu bir sektör haline geldi.
23. Quentin Tarantino
Tarantino neden burada? Tarantino yeni bir devrin kapısını açtı. Çektiği Pulp
Fiction ve Reservoir Dogs filmleri ile yepyeni bir sinema sayfası oluşturdu.
Popüler kültürden beslenen, eski filmleri yeniden uyarlamaya meyilli bir akım
başlattı. Tarantino esasında resmi hırsızdır. Tarihin en büyük sinefillerinden biri olduğu için çektiği filmler bir çok filmden toplamadır. Onun sayesinde sinemacılar 'acaba eski filmleri bir daha mı çeksek yahu' dediler. Şimdi durum ortada, eskileri yeniden uyarlama furyası gün geçtikçe büyüyor.
24. Daniel Myrick ve Eduardo Sánchez
Ne yaptıklarının farkındalar mıydı bilmiyorum ama kesinlikle sinemaya çok ama çok büyük bir yenilik getirdiler. Bu adamlar The Blair Witch Project'in yönetmenleri. Yani tarihin ilk tamamı el kamerası ile çekilmiş filmin sahibiler. Filmi, oyuncunun elindeki kameradan izliyorduk. Bu adamların kullandığı teknik sonucunda Paranormal Activity yapıldı ve el kamerası filmleri bir anda patladı gitti.
The Blair Witch Project fragmanı:
25. James Cameron
Titanic mi? Hayır tabii ki de. Bu adam çektiği Avatar ile sinemanın şimdiki son temel taşını koydu. Muhteşem görsel efektlere sahip olan film daha önce var olmasına rağmen 3D'yi hayatımıza soktu. Avatar sonrasında 3D filmlerde inanılmaz bir patlama oldu. James Cameron sağolsun sinemada bizden 3 tl fazla alıyorlar artık. Teşekkürler!