Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
KONDA Genel Müdürü Ağırdır: 'Seçime Katılım Yüzde 91 Olabilir'
KONDA Araştırma Şirketi Genel Müdürü Bekir Ağırdır 1 Kasım seçimlerinde sandığa gitme oranı yüzde 91'leri bulabilir dedi. Ağırdır, yüzde 91 olarak gerçekleşmesini bekledikleri katılım oranının pazar günkü seçimin sonucunu da belirleyeceğine dikkat çekti.
Araştırma şirketi KONDA’nın genel müdürü Bekir Ağırdır, 7 Haziran’da sandığa gitmeyen yüzde 13 oranındaki seçmenin üçte birinden fazlasının “Bu kez sandığa gideceğim” dediğini belirterek “AKP, CHP, HDP seçmeninin yüzde 97’si “Kesinlikle sandığa gideceğim ve partime oy vereceğim” diyor.
Cumhuriyet'e konuşan Bekir Ağırdır, “Kesinlikle sandığa gideceğim ve oy kullanacağım” diyenlerin oranı MHP’lilerde yüzde 90’a doğru düşüyor” dedi.
Ellerindeki bulgulara göre seçime yüzde 91 oranında bir katılım olacağını belirten Ağırdır şunları söyledi: “Bütün partilerin seçmenleri kararlı biçimde sandığa gider ve seçime katılım artarsa, 1 Kasım için özel bir durum ortaya çıkmaz. Ama seçime katılım yüksek olur fakat bir partinin seçmeninde katılım eksik kalırsa sonuç sayısal olarak değişir. MHP seçmeninde katılım azalırsa, bu sadece AKP’nin değil diğer üç partinin de lehine bir durum yaratabilir. AKP’nin seçmeni sandığa 7 Haziran’dakinden eksik giderse bu yine diğer üç partinin lehine çalışır. AKP, Cumhurbaşkanlığı seçiminde sandığa gitmemiş veya 17 Aralık’ın ertesinde MHP’ye doğru kayma eğilim gönderen seçmeninin bir kısmını geri kazanmış görünüyor. AKP, 7 Haziran’daki 18 milyon çekirdek oyunun üzerine, 2 milyona yakın yeni oy ekliyor. Ancak tek başına iktidar olma sonucu oluşmuyor. Çünkü diğer partilerin seçmeni de kendi partilerine sahip çıkma konusunda kararlı davranıyor.”
Siyasetteki kutuplaşma seçmene de yansıyor
Türkiye’deki kutuplaşma ve dört partiye konsolide olan kimlik siyaseti nedeniyle seçmenlerin kendi partisi dışında bir başka partiye oy vermediğini söyleyen Ağırdır, şöyle devam etti: “Seçmenin yüzde 65-66’sı böyle bir kutuplaşma içinde. 1 Kasım sabahı seçmen, “İstikrar olursa bu krizler biter” mi diyecek, “Koalisyon olursa toplumdaki bu kutuplaşma geriler” duygusundan mı bakacak? Bir diğer soru da başka partiye kaymasa bile, partilerin potansiyel seçmenlerinin ne kadarı olan bitenlerden kendi partisini de sorumlu görecek ve sandığa gitmeyecek? Şu anda her partinin seçmeni kendi partisine olan sadakatini koruyor görünüyor ama bir kısmı da kendi partisine de eleştirel bakıyor. Her partinin potansiyel tabanlarındaki bu sorulara cevaplar katılımı ve seçim sonucunu etkileyecek.”