Hem Utanıyoruz Hem Umutlanıyoruz! Siyahla Beyaz Kadar Farklı Yaşanan Olaylarıyla Türkiye’nin İki Farklı Yüzü
Bugün sizlere yeniden güzel ülkemiz Türkiye'de yaşanan benzer olaylarda nasıl siyahla beyaz kadar farklı gelişmeler yaşadığımızı aktaracağız. Hem insanlığımızdan utanacak hem de gelecek güzel günler için umutlanacağız.
1. İstanbul Ataşehir'de bir köpeğin havlama sesinden rahatsız olan gerçekten de 'rahatsız' biri cebinden çıkardığı silahla köpeği başından vurmuştu, hatırlarsınız...
Madalyonun bir de diğer yüzü var elbette: Rize'de yaşayan Ömer Yılmaz, aniden fenalaşan bir köpeğe kalp masajı yaptı, suni teneffüs uyguladı.
Bir yanda sokaktaki köpeğin sesinden rahatsız olan ve hiç hakkı olmamasına rağmen devletin kendisine sağladığı silahla bir canlıyı vuran insan(!); diğer yanda pek çok insanın yapmaya cesaret edemeyeceği bir işe imza atarak bir köpeği hayata döndüren Ömer Yılmaz... İkisi de Türkiye'de yaşandı, ikisi de yüreğimize farklı şekillerde işledi.
2. Ülkemizde şiddetin nereden, ne zaman, nasıl geleceği ve kimler tarafından gerçekleştirileceği hiçbir zaman belli olmuyor elbette ama lisedeki dedikodu kavgası gençliğe dair umutlarımızı paramparça ediyor...
Ama burası Türkiye, başka bir lisedeki pırlanta gibi iki genç Ömer Berkay Biçen ve Dağhan Akyürek işitme engelliler için alt yazılı gözlük geliştirdi.
Bir tarafta 'dedikodu' yaptığı gerekçesiyle arkadaşına şiddet uygulayan genç kadınlar; diğer tarafta engelli bireylerin yaşamlarını kolaylaştırmak ve sosyal hayata adapte olmalarını sağlamak amacıyla yola çıkan yaşıtları... İkisi de Türkiye'de yaşandı; biri isyan ettirirken, diğeri hayata umutla bağlanmamıza neden oldu.
3. Bu nasıl ihmal? İzmir'de ameliyat sırasında oksijen yerine azot gazı verilen minik Ege'nin kalbi durdu ve kalıcı hasar nedeniyle beyninde ödem oluştu.
Ama işte burada da bir doktor var ki... Öz kızına çamaşır suyu ve sıvı sabun enjekte eden anne Doç. Dr. Hasan Önal'ın dedektif gibi iz sürmesiyle yakalanmıştı, hatırlarsınız...
İki olaydaki insanlar aynı mesleği yapıyorlar, ikisi de Türkiye'de yaşanıyor. Madalyonun bir yüzü çok güzelken, diğerindeki iddialar kan donduruyor!
4. Hayat enerjimizi çalanlara bir yenisi eklendi: Sivri açıklamalarıyla gündemden düşmeyen Abdurrahman Dilipak, Feminist Gece Yürüyüşü'ne katılan kadınların fahişelikten yana olduklarını söyleyerek yine yeniden canımızı sıkmayı başardı!
Ama bir gelişme yaşanıyor, umut hiç bitmiyor! Mahkeme, eşinden boşanmış bir kadının, kızına kendi soyadını vermesine onay verdi. Böylece Yargıtay'ın bu yöndeki kararının ardından bir ilk gerçekleşmiş oldu.
Adaletsizliği en derinde hissettiğimiz, kadına yönelik eşitsizliğin önüne geçebilmek için mücadele ettiğimiz bugünlerde yaşanan bu iki gelişme 'Aynı ülkede mi yaşıyoruz?' sorusunu akıllara getiriyor. Ama mücadele hiç bitmeyecek Sayın Dilipak!
5. Pes diyoruz! Bursa'da simit satarak geçimini sağlayan görme engelli Ahmet Tıkızoğlu'ndan simit alan bazı insanlar(!) onu sahte parayla dolandırıyorlar.
Ama burası Türkiye! Yolda simit satan abiyi gören güzel bir insan, tüm simitleri satın alıyor...
Hem canımızı sıkan hem de umut aşılayan her gelişme kafamızı karıştırıyor, ülkemizin hali endişelerimizi artırırken bir yandan da güzel günlerin geleceğine dair bir sıcaklık içimizi ısıtıyor. Her zaman olumlu gelişmelerin yaşandığı günlerin gelmesi, bahar aylarının karanlık taraftan kurtulması dileğiyle...
Yorum Yazın
yeni nesilin zekileri de cingeneleri de bol
herkes yaşattığını yaşar.