'HDP Barajı Aşamazsa Görevi Bırakırım'
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, NTV'nin seçim özel programı olan 'Liderler Konuşuyor' programına konuk oldu.
Oğuz Haksever moderatörlüğündeki programda Mustafa Karaalioğlu, Murat Yetkin, ve Mete Çubukçu, Selahattin Demirtaş'a sorular yöneltti.
Oğuz Haksever: Polislerin Diyarbakır'daki evinize girmesi yanlışlıkla olduğu söylendi. Sizi tatmin etti mi?
Soruşturma devam ediyor halen. Diyarbakır Valisi sağolsun, ilgilendiler. 155'teki ses kaydını kendi kulaklarıyla dinlediğini belirtti. Ses kaydında şöyle bir ihbar varmış, “Akaryakıt kaçakçılığından bir zanlı şu anda şu adreste ve ev Selahattin Demirtaş'ın binasının bitişiği”. Adresi bu şekilde tarif etmiş fakat ihbarı alan görevli kayıda geçerken bu detayı geçmemiş, birebir benim adresim geçmiş. Kapı numaram dahil olmak üzere fakat isim başka bir isim. Kapıya gelenler benim evim olduğunu bilmiyorlar. “Kapıyı aç da yüzünü görelim” diyorlar ben de “kapıyı açamam” diyorum, “Sizin polis olup olmadığınızı bilmiyorum”. İki kızım ve eşim evde. Ben de “Polisseniz bu evin kime ait olduğunu bilmeniz lazım” dedim. Israrla eşime de bana da “Derhal kapıyı açın” diyorlar. Ben kapıyı açınca görünce şaşırdılar, şok oldular tabii. Adresi teyit etmeden acil bir şekilde benim evimin önüne gelen ekibin bir hatası var.
Koalisyon Olasılığı
Oğuz Haksever: Eğer barajı aşarsanız koalisyon bir olasıklık olarak konuşuluyor. Var mısınız?
Biz barajı kesin aşacağız. Ben buna inanıyorum. Biraz daha yüksek bir oy alırsak, koalisyon ihtimali ortaya çıkacak. Birinci parti, ikinci partiye gidecek muhtemelen CHP olacak bu. CHP ile AKP anlaşır mı bilemiyorum. Bizim AKP ile ortak hükümet programında anlaşmamız neredeyse imkansızdır. Çok farklı şeyler söylüyoruz çünkü. Çok çok zor. Bütün geçmiş günahların hesabının çıkarılmasını isteyeceğiz. Bu onların sorunu. Hükümetsiz kalmak kaos yaratabilir. Koalisyonlardan korkmamak lazım. Bir felaket değildir. Diğer 3 partinin bir hükümet kurabileceğini düşünüyorum.
'Oy Güvenliği Konusunda Kaygılıyız'
Oy güvenliği ile ilgili kaygımız var. İsviçre Bern'de ilk gün sandıkların akşamları saklandığı odanın kapısının 3 kiliti var. 3 anahtarla açılıyor. Anahtarların biri kura sonucu MHP temsilcisinde, biri AKP temsilcisinde biri de konsolosluk temsilcisinde. Bir gün AKP temsilcisi mitinge gitmiş unutmuş anahtarın kendisinde olduğunu. Sabah oy verme işlemi başlayacak, AKP'li üye yok diyorlar, ne yapacağız. Konsolosluk temsilcisi bende yedeği var diyor. Meğerse bütün anahtarların yedeğinin konsolosluk görevlisinde olduğu ortaya çıktı. Tutanaklar tutuldu, biz de YSK'ya başvurduk. Ekonomik programlarla ilgili meydanlarda aslında çok konuşuyoruz. Diyanet tartışmaları öne çıkıyor yoksa işçi, esnaf, çiftçi, emekli, engellilerle ilgili bütün programı mitinglerde anlatıyoruz. Gençlerin cebinde çay içecek parası yok. Zorunlu askerlik kalkmalı. Zaten asker sayısı buradan yarı yarıya düşer diyoruz. Buradan neredeyse 60 milyar lira tasarruf sağlanabiliyor. Askeri harcamaları kısmış oluyorsunuz.
Çözüm Süreci
Mustafa Karaalioğlu: PKK'nın silah bırakmadığı ve bırakmayacağı açıklamaları yaptığı süreçten geçiyoruz. Kandil'den gelen açıklamalara reaksiyonunuz var mı?
Biz her koşulda silahsız demokratik siyasi yöntemlerle sorunlarımızı çözeceğiz. HDP'nin başarısı PKK'nın Türkiye'ye karşı silahlı mücadeleyi nihai olarak bırakmasını kolaylaştıracak en önemli faktördür. Biz zaten başarılı olursa silahsızlanma kongresi dahil, yeniden gündeme geleceğini düşünüyorum. Daha kolay olacak. Barajı aşamasak da biraz daha zorlanırız ama yine başarırız bu konuyu. Sayın Cumhurbaşkanı “Kürt sorunu yoktur, çözüm süreci bizim açımızdan bu şekilde yürümez” söylemleri üzerine Kandil'den açıklamalar geldi. Seçim sonrası herkes tekrar düşünecek zannediyorum.
Oğuz Haksever: Çözüm meselesine geldik ama... Silahların gölgesinde siyaset olmaz deniyor.
Kavgaya gerek yok silaha da gerek yok. Bunu PKK'ya da söylemiş oluyoruz. Bu KCK ve PKK'ya da bir mesajdır. Bize oy verecekler bilmeli ki demokratik siyaseti güçlendirmeye çalışıyoruz. Savaş çatışma bizim kaderimiz olmasın diye uğraşıyoruz. Kasıntı siyaset artık devre dışı kalmalı. HDP'nin programı barajı aştığı zaman bu herkese moral verir.
'Barajı Aşamazsak Bırakırım'
Oğuz Haksever: Özellikle Birleşik Krallık'taki seçimden sonra kaybeden gitsin diye bir tartışma başladı. Siz de bu tartışmaya var mısınız?
Tabii ki, oradaki sonuçlar sonrasında siyasetteki durum demokratik takdire şayandır. Siyasetçiler başaramıyorsa gerçekten de kalıcı koltuğa yapışan bir tutum sergilememeliler. Savunduğumuz program eğer Türkiye toplumundan yeterli destek alamıyorsa bu bizim eksiğimizdir. Programın hatası, partinin hatası değildir. Yeterince anlatamamışız demektir. Eğer eş başkan olarak ben bunu anlatmayı toplumu ikna etmeyi başaramamışsam ve 7 Haziran seçimlerimde partim benim hatamdan dolayı yüzde 10 barajını aşamamışsa 7 Haziran akşamı kesinlikle görevi bırakırım. Bu Türkiye toplumuna karşı da partimize karşı da sorumluluğumuzun gereğidir. Çünkü siyasette yeni bir tarzı oturmaya çalışıyoruz. Başaramıyorsak ısrar etmenin bir anlamı yok. Bizden daha iyi başaracaklar bu programı iktidara taşıyacaklardır. O ben değilsem Figen Hanım değilse başka yönetim bunu başaracaksa, ısrar etmenin hiçbir anlamı yok. 7 Haziran akşamı şu program Türkiye genelinde yüzde 10'un altında bir oy almışsa kesinlikle görevi bırakırım.
Kaynak: NTV
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!