'Hazreti Peygambere Hakarete İzin Vermeyiz'
Başbakan Davutoğlu, Hz. Muhammed karikatürlerinin Türkiye'de basılmasının açık bir tahrik olduğunu söyledi. 'Basın özgürlüğü hakaret etme özgürlüğü anlamına gelmez. Bu ülkede Hazreti Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Brüksel'e hareketi öncesi Ankara'da, havalimanında gazetecilerin, Charlie Hebdo dergisinin son sayısındaki Hazreti Muhammed karikatürü ile Cumhuriyet gazetesinde, dergiden bazı seçkilerin yayımlanması sonrasında mahkemeden gelen yayın yasağıyla ilgili sorularını yanıtladı.
'Türkiye'de birileri bu karikatürleri basarsa burada açık bir tahrik vardır' diyen Davutoğlu, 'Gelin bize saldırın, der gibi bir karikatür basarsanız güvenlik güçleri her türlü tedbiri alır. Bu baskı değildir' yorumunda bulundu.
Davutoğlu şöyle konuştu:
'Bu hususta tutumumuz ilkesel. Dünyanın her yerinde terör saldırılarına karşı durduk, bundan sonra da karşı olacağız. Türkiye teröre çok kurban vermiştir. Dünyanın hiçbir yerinde terörün olmasını istemeyiz. Bu nedenle Paris’teki yürüyüşe katıldık.
İkinci ilkesel tutumumuz; basın özgürlüğü hakaret etme anlamına gelmez. Hele bu bizim kişiliklerimizden daha büyük anlam taşıyan ve alemlere rahmet olan Peygamberimize yapılmışsa basın özgürlüğü değildir. İnanmayabilirsiniz ama 1,5 milyar insanın inandığı ve alemlere rahmet olan bir Peygamber ile ilgiliyse bu hakaret içeren yayınlar, buna basın özgürlüğü denemez. Şahsına yönelik bir hakareti sabırla karşılayacak insanlar bile söz konusu Hazreti Peygamber olduğunda, buna müsamaha göstermeyecektir. Bu yayınlar açık bir tahriktir.
'Bu ülkede Hz. Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz'
Türkiye de söz konusu olduğunda Hazreti Peygamber'e hakarete izin verilmez. Bunun ne kadar hassas bir süreç olduğu ilgili basın kuruluşları nezdinde ifade edilmiştir. Türkiye'de birileri bu karikatürleri basarsa burada açık bir tahrik vardır. Her bir Müslüman bütün varlığını ortaya koyacak şekilde bir hassasiyete sahiptir. Bu ülkede Hz. Peygamber'e hakaret edilmesine izin vermeyiz.
Tahrik varsa, hakaret varsa ortaya çıkabilecek güvenlik problemini önlemek için her türlü önlem alınır. 'Gelin bize saldırın' der gibi bir karikatür basarsanız güvenlik güçleri her türlü tedbiri alır. Bu baskı değildir. Hakaretin ne sonuç doğuracağı bellidir.'
Bu sözlerinden hareketle bir gazeteci Davutoğlu'na 'Basın kuruluşlarına bu ifade edildi' dediniz, biraz açar mısınız. Acaba söz konusu gazeteyle bir temasa mı geçildi?' sorusunu yöneltti. Başbakan şöyle yanıtladı:
'Bu hassasiyetler kamuoyu nezdinde ifade edilmişti. Ayrıca ifade etmeye de gerek yok. Bu ülkede yaşıyorsanız Hazreti Peygamberin, bu ülkenin her kesimindeki insanın kalbinde ne ifade ettiğini bilirsiniz. Sayın Cumhurbaşkanı’nın verdiği tepki doğrudur. Nitekim Netanyahu Paris’te yalnızları oynadı. Paris’teki teröristler ne kadar insanlık suçu işledilerse; Gazze’de çocukları katleden, her fırsatta Filistinli'yi öldürmeyi doğal fırsat haline getiren bir hükümetin başı olarak Netanyahu insanlık suçu işlemiştir. Bundan kaçamaz. Orada bulunması insanlık vicdanı ile aynı perspektifte baktığını anlamına gelmez.
Kim zulüm ederse onun karşısındayız. Zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar.'
Cumhuriyet gazetesi dünkü sayısında Charlie Hebdo'nun saldırılar sonrasında çıkardığı ilk sayısından bir seçki hazırlamış, derginin kapağındaki Hz. Muhammed çizimine bu seçkide yer vermemiş ancak gazetenin iki yazarı bu çizimi köşelerinde kullanmıştı.
İsrail Başbakanı'nın sözleri
Davutoğlu'na, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Paris'teki yürüyüşle ilgili İsrail'e yönelik sözlerine bu ülkenin başbakanı Binyamin Netanyahu ve Dışişleri Bakanı Yardımcısı Avidgor Liberman'dan gelen tepki soruldu. Başbakan şunları söyledi:
'Sayın Cumhurbaşkanı’nın verdiği tepki doğrudur. Ben Paris’e gidene kadar İsrail Başbakanı'nın katılacağı belli değildi, son anda belli oldu, orada da yalnızları oynadı. Paris’teki teröristler ne kadar insanlık suçu işledilerse, Gazze’de çocukları katleden, her fırsatta Filistinli'yi öldürmeyi doğal fırsat haline getiren bir hükümetin başı olarak Netanyahu insanlık suçu işlemiştir. Bundan kaçamaz. Orada bulunması insanlık vicdanı ile aynı perspektiften baktığı anlamına gelmez. Kim zulüm ederse onun karşısındayız. Zorba arıyorlarsa aynaya baksınlar.'
Cizre'deki çocuğun ölümü
Başbakan Davutoğlu, Cizre'deki olaylar sırasında başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden 12 yaşındaki çocuğun ölümü hakkındaki soruları yanıtlarken de, İçişleri Bakanı Efkan Âlâ'nın dile getirdiği açıklamaları yineledi. Davutoğlu, 'Bunun herhangi bir şekilde emniyet görevlilerinin kurşunu ile öldürülmesi söz konusu değil. Orada ne fiili bir müdahale oldu, ne de gaz kullanıldı' dedi.
Cizre'de provokatörlerin olaylar yaratmaya çalıştığını söyleyen Davutoğlu, ilçeye yönelik özel bir tedbir alınıp alınmayacağına dair soruya, 'Türkiye'de alınması gereken tedbirler neyse, Cizre'de de onlar alınacaktır' yanıtını verdi ve vatandaşları sükûnete davet etti.
Al Jazeera Turk
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!