Etiyopya’da Osmanlı izleri
Etiyopya’da Osmanlı izleri
Bir dönem Osmanlı yönetiminde kalan Harar’daki Türk izleri canlılığını koruyor. TİKA’nın Osmanlı konsolosluk binası ve bazı tarihi eserleri restore etmeye başladığı kentte, Türk kökenli aileler de geçmişlerini unutmamış.Etiyopya’da “kahvenin başkenti” olarak bilinen Harar kentinde, Osmanlı Devleti’nin izleri dikkati çekiyor. Mısır’ın fethinden sonra önce Sudan ardından da Eritre, Cibuti ve Etiyopya’ya ulaşan Osmanlı’nın Harar’ın surlarında ve eski yapılarındaki bakiyesi hemen göze çarpıyor. Mimarideki tarihi izlerin yanı sıra Osmanlı’nın bölgeye yerleştirdiği Türklerin torunlarına da Harar sokaklarında rahatlıkla rastlanabiliyor. Tarihçilere göre, Osmanlı’nın Harar’la ilk teması, 16. yüzyıla dayanıyor. Osmanlı Devleti, 1554 ile 1555 yıllarında Doğu Afrika - Hindistan arasındaki deniz yolunda hakimiyet kurma çabasına girerken diğer taraftan da Harar’da zorda kalan Müslümanlar için bölgeye askeri güç gönderdi. Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın 1874 yılında Harar’ı almasıyla da bölge Osmanlı yönetimiyle tanıştı. Harar’da bu nedenle çok sayıda Türk kökenli aile bulunuyor. Türk olduklarını dedeleri ve babalarından öğrenen bu aileler, bu bilgiyi çocuklarına ve torunlarına da aktarıyor.
TİKA, Türkiye’yİ gezdirdi
Harar’da bulunan tarihi Osmanlı Konsolosluğu binasının ardından ve Türk izlerini bugünlere taşıyan diğer eserleri onarmaya çalışan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), geçen yıl bölgede yaşayan Türk kökenli aileler için Türkiye gezisi düzenlemişti. Söz konusu programda Etiyopyalı yetkililerle Türkiye’yi ziyaret eden Hararlı aileler, ana vatanlarını görme fırsatı buldu.
“Gezi benim için bir rüya gibiydi”
Türkiye ziyaretinin çok duygulu geçtiğini ifade eden Türk asıllı Muhammed Yahya Paşa dedesinin fotoğrafını göstererek, dedelerinin İstanbul’dan geldiği bilgisini, çocuklarına da Türk olduklarını unutmamaları için aktardığını kaydetti. Paşa, bildiği Türkçe kelimeleri ise “Hoş geldiniz, hoş bulduk, Türk kahvesi ve şekerli çay” diye sıraladı. Yıllar sonra Türkiye’ye gitmenin heyecanını halen taşıdığını vurgulayan Paşa, “Gezi benim için bir rüya gibiydi” diye konuştu.
KAYNAK:http://www.yeniakit.com.tr/
Yorum Yazın