Erdoğan: ‘Son Ana Kadar Sürprizlerle Dolu Bir Seçim Olacak’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ATV ve AHaber ortak yayınında Mehmet Barlas'ın sorularını yanıtladı.
'Son ana kadar sürprizlerle dolu bir seçim olacak'
Seçimin son ana kadar sürprizlerle dolu olacağını ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:
Anadolu'da birçok yerlerde arkadaşlarımdan aldığım bilgi şu: Diyorlar ki 'bir sükûnet, bir rehavet var, bunu çözemiyoruz' diyorlar. 'Rehavet partilerin örgütlerinde de var, vatandaşta da ilgisizlik var'. Bu ilgisizlik nasıl bir netice doğuracak onu bilemiyoruz. Ben sadece, ister istemez arkadaşlar kamuoyu araştırmalarını benim de önüme getiriyorlar, oradan işleri takip ediyorum, bakıyorum falan. Herhalde biraz son ana kadar sürprizlerle dolu bir seçim olacak.
Diyanet İşleri Başkanı'na Mercedes
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'e Mercedes marka bir araç tahsis edileceğini açıklayan Erdoğan, 'Diyanet İşleri Başkanlığımıza karşı yapılmış bu nezaketsizliğe, o makama yakışan, o makama layık olan bir şeyi Cumhurbaşkanlığı makamı olarak bizler bir jest olarak yapalım dedik' dedi.
Erdoğan'ın diğer açıklamalarından satır başları şöyle:
'İmralı’dan ne gelirse o olur diye bir durum yok'
İnsanları sokağa davet eden birisiyle nasıl olur da çözüm süreci işleyebilir? Bu ülkede mal ve can güvenliğini sağlamakla görevliyiz. Bunun için ne gerekiyorsa yapacak güçteyiz. Böyle bir adım atarlarsa bunun bedelini, faturasını ağır öderler. “İmralı’dan ne gelirse o olur” diye bir durum yok. “Bir aydır İmralı ile görüşülemiyor” diyorlar. Görüşmelere devlet karar verir. İmralı’nın görüşme trafiğini dağ belirlemeyecek.
İmralı tabulaştırıldığı için İmralı’dan gelebilecek mesajların dağı, siyasi hareketi etkilediği düşünülüyor. Burada biz bir hukuk devleti olduğumuz için bunları hukuk çerçevesinde yapmak durumundayız. Bu çiğnendiği zaman devlet B planını, C planını devreye koyacaktır. Devletin böyle planları mevcut. 7 Haziran bir kırılma sürecidir.
'Ürkeklik var'
Bakıyorsunuz Batman'da bir ürkeklik var. Siirt'te hakeza öyle. Görüştüğümüz zaman diyorlar ki 'Hep tehdit altındayız'. Bu şekilde bir yaklaşım var. Ama kendileriyle görüştüğünüz zaman 'barış' diyorlar. Ne barışı ya? Böyle bir barış olabilir mi?
'Cemaat'in 160-170 okulu var'
Cemaat'in ABD'nin değişik yerlerinde 160-170 okulu var. Bu okullar Amerika tarafından da üstelik desteklenen, ücretleri bunlar tarafından verilen okullar. Bu okullarla Amerika adeta bunları şu anda besliyor ve bu yapıyı orada güçlü kılıyor. Biz tabii bu konuyla ilgili her türlü adımları attık
'İşin aslında kilidi, dershaneler konusu'
İşin aslında kilidi, dershaneler konusudur. Oradan çok ciddi bir parasal kaynak var. Şu anda 1 milyar civarında, arkadaşların bana getirdiği rakamlar. Böyle bir rakam, yıllık gelir olarak var. Böyle bir gelir kaybolduğu zaman tabii ki bunlar rahat duramazdı. Hatırlayın, okullarda okutulan derslerden sorular çıkmıyordu, bunların dershanelerindeki okutulan kitapların içindeki metinlerden sorular çıkıyordu. Oraya müdahale edildi ve o iş çözüldü. Daha sonra KPSS olayları, bütün adeta hücrelere sindiler. Böyle bir yapıları var. Şu andaki gelişmeler onların istediği gibi olmuyor. Hele hele Milli Güvenlik Kurulu'nda biz bu işin ilk tartışmasını yaptığımız andan itibaren müzakerelerimizi yaptık, hükümetimize bunu bildirdik. Hükümetimiz aynı şekilde bunu bütün bakanlıklara tamim etti ve daha sonra bunun ikinci müzakeresini yine Milli Güvenlik Kurulumuzda yaptık ve böylece Milli Güvenlik Kurulu siyaset belgesinin içine girdi, giriyor.
(Bu, bir terör örgütü olarak niteleniyor değerlendirmesi ile ilgili) Tabii. Ulusal güvenliğimizi tehdit eden, aynen ifade o, legal görünüm altında illegal örgüt olarak geçiyor. Bu örgütlerin silahlı olanı var, silahsız olanı var. Mesela geçmişe yönelik şu anda birçok faili meçhullerde adları geçiyor.
'Maaşlı şarlatanların ne yazarsa yazsın beni ırgalamaz'
Kendisi hakkında geçmişte atılan manşetlere değinen Erdoğan, Doğan Medya sahibi Aydın Doğan'a yönelik, şunları söyledi:
Senin maaşlı şarlatanların ne yazarsa yazsın beni ırgalamaz. Geçmişte yine, sene 97, belediye başkanlığım zamanı ama şimdi bu malum örgütle, paralel yapıyla nasıl beraber olduklarını çok açık gösteriyor. Beceremediniz bırakın. Kime, rahmetli Erbakan Hoca'ya. Bunun kovalayıcısı kim? O. Bunları yaşadık bu ülkede.
Bu da yetmedi, son dönemde atılan çok çok önemli adımlardan biri. Bakın o sıralarda öyle bir noktaya getirdiler ki işi. Gerekirse silah bile kullanırız. Darbe yaparız vesaire. Bir başka konu, yine hükümetimiz döneminde 2008 yılında biliyorsunuz başörtüsüyle ilgili 411 olayı oldu. Bunların attığı başlık bu, 411 el kaosa kalktı. Görüştüğünüz zaman, ikili görüşmelerde doğru konuşuyorlar. İşte biz şunu yapmak istemedik, işte biz köşe yazarlarına karışmayız, işte biz şöyleyiz, böyleyiz falan. Ondan sonra biliyorsunuz bir de onların Doğan Basın Yayın İlkeleri diye bir şeyleri var, dürüstlük güya onlarda söz konusu. Ne alâkası var. Hepsi ortada. Her şeyi yaptılar. Şimdi de kalkmış başyazıyla bana gönderme yapıyor. Göndermeyi yaparken bütün bu yapılanları şerefsizlik olarak telakki ediyor, en altına geliyor. En altında bir cümleyle de oradan da tehdit sallıyor. 'Sen ne yaparsan yap, etrafında kimleri toparlarsan toparla alışılmış cumhurbaşkanı olmayacağım' dedim. Senin bu tehditlerin falan hiçbiri beni ırgalamaz. Köşe yazarların falan ne yazarlarsa yazsınlar, senin o maaşlı bütün şarlatanların ne yazarlarsa yazsınlar, benim için bu hiçbir şey ifade etmez. İnandığım, doğru bildiğim ne varsa bu ülkede bunları milletime anlatacağım. Milletimin bunları bilmesi lazım.
Mehmet Barlas’tan Erdoğan’a: Bal gibisin
Gazeteci Mehmet Barlas'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan için söylediği 'Bal gibi tatlı bir adamsınız' sözü sosyal medyada konuşulan konulardan biri oldu.
Erdoğan’a iltifatla karışık muhalefet tarafından eleştirilen toplu açılış törenlerini soran Barlas, şu ifadeleri kullandı:
“Ben sizi yakından tanıyorum… Çok insancılsınız, çok sıcak kanlısınız, ailenize düşkünsünüz, birlikte olunduğu zaman bal gibi tatlı bir adamsınız. Fakat meydanda çok sert oluyorsunuz, o siyasetin gereği mi?”