Dilara Yıldız'ın Katili Oktay Dönmez: "İstanbul'un Her Yeri Dağ Orman, Gider Orada Bir Yerde Öldürürdüm"
"Kendime geldiğimde cezaevindeydim"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Oktay Dönmez, şunları söyledi: 'Bizim tanışmamızdan itibaren ben 4 buçuk yıldır Türk Silahlı Kuvvetleri'nde bomba imha uzmanı olarak çalıştım. Bu sürede evlenme niyetim yoktu. Ufak bir davadan dolayı avukatımdan memnun değildim. Bu süreçte Dilara'yla tanıştım. O sırada ben Kuzey Irak'ta görevdeydim. Kendisiyle konuşmalarımız oldu. Bana çok yakın geldi. Ben 3 ay terör bölgesinde kaldım. Psikolojim zaten iyi değildi. Kendisine maddi manevi destek olacağımı söyledim. Bana evlilikten bahsetti. 1 Eylül'de Türkiye'ye geldim. İzmir'de beni karşıladı. Bir hafta İzmir'de vakit geçirdik. Ben senden hoşlandım evlenelim dedi. Bende emin misin? ben doğuya gidiyorum, sen avukatsın. Daha sonra biz İstanbul'a geldik yüzük falan aldık. Aileler tanıştı. Dilara'nın eski kocası bize musallat olmaya başladı. Bende arayıp uyardım, bizi rahatsız etme diye. O ara sallantılı bir dönem yaşadık. Beni istemiyorsan bu iş bitsin dedim. Sonra iletişimimiz koptu zaten. Aralık ayında İstanbul'daydım ve benim psikolojimi çok yıprattı. Ben o sıra Dilara'nın evinde kaldım. Sonra kendisi geldi. Karnım aç yemek yiyelim dedi. Dışarı çıkmak istedi. Dışarıya yemeğe çıktık. Yemek yedik, tatlı yedik aramızda kötü hiç bir şey yoktu. Bir anda karşıma 3 tane adam dikildi. 'Sende silah varmış bizde dolu geldik' dediler. Ben o an ayvayı yedim dedim. O gelen kişiler ortalığı karıştırdı. Bir baktım polisler geldi. Üstüme doğru bu adamlar yürüyünce bende silahı çektim. Amacım havaya ateş etmekti. Onlar üstüme atlayınca silah patladı. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde cezaevindeydim. Kötü niyetli biri olsam İstanbul'un her yeri dağ orman. Gider orada bir yerde öldürürdüm'
Mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti
Sanık savunmasın ardından söz alan Dilara Yıldız'ın babası Ali Yıldız, göz yaşlarına hakim olmadı. Baba Ali Yıldız, 'Olayın yaşandığı dönem cezaevindeydim. Sanık ile kızım arasında duygusal bir bağ oluştu ve daha sonra söz kesildi. Sonrasında olaylar gelişmiş işte, çilingir çağırmış, kızım eve geldiğinde karşısında onu görmüş. Ben videoyu 1 buçuk ay sonra internetten izledim. Kaç gün uyumadım. Benim kızım altın gibi bir çocuktu. Çok çaresizim. Şikayetçi olsam ne olacak, benim göz bebeğim gitti. Ben adalete güveniyorum' ifadelerini kullandı.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Sanığa ait telefon ve sim kartların incelenmesi için bilirkişiye gönderilmesine ve sanık Dönmez'in akıl sağlığının yerinde olup olmadığını öğrenilmesi için Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar verdi. Ayrıca mahkeme sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
"Böylelerinin idam edilmesi gerekir"
Duruşma sonrasında açıklama yapan Anne Elvan Akyel, 'Kızımın kanının yerde kalmamasını istiyorum. Sanığın çok ceza almasını istiyorum. Hatta idam edilmesini istiyorum. İdam da gelsin istiyorum. Böylelerinin idam edilmesi gerekir. Benim çocuğum haksız yere öldürüldü. Herkesin gözü önünde. Orada kurtaracak çok kişi vardı. Benim çocuğumu kimse kurtarmadı. Avukatlarımız sanığa gereken cezayı aldıracak. Kanunlarımıza, devletimize güveniyorum' dedi.
KADEM adına açıklama yapan avukat Pelin Görgül, 'KADEM olarak, kadınların can güvenliğine kasteden ve toplum vicdanını derinden yaralayan her olayda olduğu gibi, ikinci celsesi görülecek olan Dilara Yıldız davasında da yargılamanın en hızlı ve âdil şekilde gerçekleştirilerek sanığın hak ettiği cezayı alması ve adaletin sağlanması için davanın sonuna dek takipçisi olacağız' diye konuştu.
Sanığın, 36 yıl 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Oktay Dönmez'in 10 Ocak 2022 tarihinde Tuzla'da bir kafede Dilara Yıldız'ı tabancayla ateş ederek öldürdüğü anlatılıyor. İddianamede sanık Dönmez'in 'Canavarca hisle tasarlayarak kasten öldürme', 'Silahla yağmaya teşebbüs', 'Konut dokunulmazlığını ihlal etme', 'Hürriyetinden yoksun kılma', 'Ruhsatsız silah bulundurma' ve 'Silahla tehdit' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ile 36 yıl 3 aya kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
Yorum Yazın
Bu "öldürdüm ama kendimde değildim, ne yaptığımı hatırlamıyorum, sarhoştum/madde etkisindeydim vs" laflarını umarım hakimler yemiyordur. Yoksa vay halimize!