BM Toplantısında Ermenistan'dan Türkiye'ye Dink Cinayeti Sorusu
Birlemiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’nde bugün gerçekleşen Evrensel Periyodik İnceleme (EPİ) Türkiye oturumunda BM üyesi devletler Türkiye’ye insan haklarına ilişkin tavsiyelerini sundu. Delegelerin Türkiye'ye yönelik önerilerinin başında polisin orantısız güç kullanma yetkisi, ifade ve inanç özgürlüğü ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık geliyor.
Cenevre’deki toplantı, İnsan Haklarından Sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın sunumuyla başladı. Ardından katılımcı devletler değerlendirmelerine başladı.
Söz alan ülkelerin konuşmalarında, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamalar ve sansür, din ve inanç özgürlüğüne kısıtlamalar, polis şiddeti konusunda önlemler alması ve ilerleme göstermesi, toplumsal cinsiyet eşitliği, toplumsal cinsiyet temelli şiddet, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılık, gibi konularda tavsiyeler öne çıktı. Birçok ülke Türkiye'nin kadına şiddet konusundaki uluslararası sözleşmelere taraf olduğunu hatırlattı.
'Ali İsmail Korkmaz Davası Örnektir'
Bülent Arınç, Gezi protestolarında polisler ve sivil kişiler tarafından oluşan bir grup tarafından dövüldükten sonra hayatını kaybeden Ali İsmail Korkmaz davasında iki polise verilen cezayı, Türkiye'de emniyet güçlerinin uyguladığı şiddetin cezasız kalmamasına örnek olarak gösterdi.
Dink cinayeti sorusuna Davutoğlu mesajlı cevap
Arınç: Türkiye Musevilere ev sahipliği yapmıştır
ABD'nin Türkiye'de Yahudilere yönelik yaklaşımlara ilişkin yazılı sorusunu cevaplayan Arınç şöyle konuştu: 'Türkiye’de hiçbir zaman Musevilere düşmanlık olmamıştır. Tam tersine her zaman ev sahipliği yapmıştır. Antisemitik söylemler en üst düzey söylemlerle kınanmaktadır. Keza bugün Ankara’da Türkiye Musevilerinin Hahambaşınının hazır bulunacağı Holokost kurbanlarını anma günü gerçekleştirilmektedir.'
'Tutuklu gazetecilerin gazetecilikle ilişkisi yok'
Arınç'ın cevaplarının ardından diğer ülkeler tavsiyelerini sıralamaya devam etti. Konuşmalarda devlet yetkilileri tarafından işlenen suçlarda cezasızlık, hapisteki gazeteciler, Terörle Mücadele Kanunu, toplanma ve örgütlenme özgürlüğünün kısıtlanması, barışçıl protestoculara yönelik polis şiddeti ve yine erkek şiddeti konuları gündeme geldi.
Bu konulardaki eleştirileri yanıtlayan Arınç, TMK, TCK ve Basın Kanununda önemli iyileştirmeler yapıldığını söyledi.
İfade özgürlüğüne kısıtlamalarla ilgili eleştirilere 'Türkiye’de basın organları bakımından tam bir çoğulculuk mevcuttur. Medya sektörümüz büyümekte olup hem hükümeti destekleyen hem eleştiren basın kuruluşlarını barındırmaktadır' diye yanıt verdi.
Hapisteki gazeteciler içinse şöyle konuştu: 'Tutukluluk nedenlerinin gazetecilikle ilişkisi bulunmamaktadır. Adam öldürmek, zimmet, silahlı örgüt gibi suçlardan 2’si tutuklu 29’u hükümlü 31 kişi bulunmaktadır. Hiçbirinin gazetecilik mesleği ve faaliyetiyle ilgisi bulunmadığını tekrar belirtmek isterim.
'İnternet kısıtlamalarının yargısal güvencesi var
Devletlerin birçoğu internet sansürlerini eleştirdi. Arınç, internet kanunlarında yapılan değişikliklerin iki temel amacının özgürlükleri geliştirmek ve kişilik hakları ve özel hayatının gizliliğinin daha hızlı bir şekilde korunması olduğunu söyledi.
İnternet kısıtlamaların yargısal güvencesinin olduğunu ileri süren Arınç, Twitter ve Youtube’a erişimin engellenmesi hakkında “İlgili firmalarla uyar-kaldır sisteminin uygulanması için iletişime geçilmiş ancak firmalar çabamıza rağmen konuya ilgisiz kalmıştır. Bu nedenle son çare olarak erişim engellenmiştir” diye konuştu
İnternetten canlı yayınlanan toplantıyı Türkiye’den insan hakları aktivisti, gazeteciler ve sanatçılar İstabul’da Cezayir Toplantı Salonu’nda birlikte izliyor. Buluşma Siyah Bant, P24, Freemuse tarafından İHOP (İnsan Hakları Ortak Platformu) işbirliği ile düzenleniyor.
Arınç: 'LGBT'lerin Adlarının Anılmaması, Haklarının Olmadığı Anlamına Gelmez'
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Cenevre’deki Evrensel Periyodik İnceleme Türkiye oturumunda LGBT’lere yönelik ayrımcı bir mevzuat olmadığını söyledi. Arınç, LGBT’lere yönelik özel bir düzenleme olmamasının haklarının yok sayıldığı anlamına gelmediğini ifade etti.
11 ülkeden LGBT tavsiyesi
Cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelli ayrımcılığın önlenmesine ilişkin tavsiyeler 11 ülke tarafından Türkiye’ye sunuldu.
Uruguay, Arjantin, Brezilya, Kanada, Şili, Hırvatistan, Danimarka, Finlandiya, İsrail, Norveç ve Slovenya'nın sunduğu tavsiyelerde cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğinin ayrımcılık karşıtı mevzuat ve nefret suçları yasasında yer alması gerektiği belirtildi.
Kaynaklar: Agos, BBC Türkçe ve KAOS GL