Beşiktaş - Fenerbahçe Maçı İçin Yazılmış En İyi 10 Köşe Yazısı
Ziraat Türkiye Kupası son 16 turu maçında Fenerbahçe, Beşiktaş'ı 1-0 yenerek kupanın dışına itti. Van Persie'nin 71. dakikadaki golüyle çeyrek final biletini cebine koyan Fenerbahçe, siyah-beyazlıların yeni stadı Vodafone Arena'daki 18 maçlık yenilmezlik serisini de sonlandırdı. Beşiktaş, Dusko Tosic'in 41. dakikada kırmızı kart görmesiyle karşılaşmayı 10 kişi tamamladı.
Tosic’ten önce Van Persie atılmalıydı - Rıdvan Dilmen
Fenerbahçeli futbolcular bu maçta bir reaksiyon vermeliydi, Beşiktaş'ın şanssızlığı bu oldu. 'Formamız için, kulübümüz için gidelim, ligin liderini yenelim' diye konuşmuştur futbolcular... İlk 15 dakikada iyi başladı Fenerbahçe. 41'inci dakikada kırmızı karta kadar Beşiktaş ağırlık koydu ama sonra dengeler değişti. Sonuçta gergin bir ortam vardı. Uzatmalarla 99 dakika futbol oynanan ortamda hakemin yönetmekten ziyade idare ettiği, topun oyunda az kaldığı bir maç izledik.
Fenerbahçe istediğini aldı. Kayseri'deki Fenerbahçe'yi Beşiktaş yakalasa yine 4'lük yapar. Fenerbahçeli oyuncuların dünkü maçı final gibi gördüğü net belliydi. Kartlık fauller, sertlik de dahil olmak üzere... Milyonlarca taraftara, 'Biz aslında kötü takım değiliz' mesajı vermek istediler. 11'e 10'da Fenerbahçe'nin hükmettiği bir oyun izledik..
İkisini de at gitsin! - Erman Toroğlu
Bu maç uzun zaman konuşulacak bir maç... Sonunda lig maçlarına da tesir edeceği kesin. Bir düşünün bu olaylar nereden geliyor? Başkanların verdiği sorumsuz beyanatları hatırlayın. Buna, bu tarz işler yapan tüm başkanlar dahil.
Beyanatlar veriliyor, hedefler gösteriliyor.
Maçtan önce F.Bahçe taraftarını getiren otobüsler parçalanmış. Bu gerginliğin sebebi hep o açıklamalar. Sonra maça geliyoruz... Van Persie ile Tosic birbirine dalıyorlar. İkili pozisyonlar var...
Yani kazanın altına odun atılmaya başlandı.
Fokur fokur kaynıyor ortalık!
Ama şunu söylemeliyim. Van Persie'nin Tosic'le girdiği pozisyondan önce atılması lazım. Oğuzhan'la diyaloğa giriyor, tükürerek konuşuyor hafiften..
Oynatmak istemediler - Mehmet Demirkol
Sarı-Lacivertliler, tek bir planla sahaya çıktı ve neredeyse oyunun oynanmasını istemedi. Tosiç’in atılmasıyla birlikte başka bir sonuç ortaya çıktı, Beşiktaş’ın Talisca değişikliği ise golün yenilmesinde kilit rol oynadı.
Fenerbahçe’nin büyük maçları rakibi durdurmak üzerine kurduğunu biliyoruz. Sahip oldukları tek plan bu. Dün bu başka bir seviyeye çıktı. Oyun oynanmasın istediler neredeyse. Temel plan, orta sahada sert ve sıkı markajla Beşiktaş’ın Quaresma’ya dönmesini engellemekti. Burada Ali Palabıyık’ın tavrı önemliydi. Maçın başında sarı kartla bu sertliğe karşı durabilirdi. Bunu tercih etmedi. Göstermediği sarı kartlar oyunun durma noktasına gelmesine yol açtı. Neredeyse oyun olmadı. Beşiktaş, Quaresma’ya dönemedi. Alışık oldukları akışkan oyuna giremediler bir türlü. Oyunun kuruluşununda Oğuzhan ve Talisca’yla topu çok ender buluşturabildiler. Oyun sürekli durdu ve üzerine konuşacak ya da analiz yapacak bir şey kalmadı. Burada Oğuzhan ve Talisca’nın oyunlarını sorgulamaları şart. Tabii hakemin de...
Tosiç oltaya takıldı - Şansal Büyüka
Hakem Ali Palabıyık 67. dakikada topsuz alanda Atiba‘nın Van Persie‘ye yaptığı faulü gördü, düdüğü çaldı, Atiba‘ya sarı kartını gösterdi... Ancak 41. dakikada topsuz alanda Robin Van Persie’nin Tosiç‘e yaptığı faulü görmedi... Görse, faulü verse, Van Persie‘ye kartını çıkarsa büyük ihtimalle kırmızı kart pozisyonu yaşanmayacaktı...
Ancaak... Dünyanın neresinde olursa olsun, hakemin bir metre önünde rakibe hafif ya da şiddetli kafa atarsanız karşılığı hiç kuşkusuz kırmızı kart oluyor... Üstelik Ali Palabıyık‘ı bizim yüreği yetmeyen “eyyamcı“ hakemlerle karıştırmamak lazım... Ali Palabıyık, doğru bildiği kararı “kim ne der“ diye düşünmeden verebiliyor... Ali Palabıyık‘a bu pozisyon için kızanlar elbette olacaktır... Ama o kızgınlıktan Van Persie‘nin oltasına fena halde takılan Tosiç de nasibini almalı...
Aslında ilk yarıda Fenerbahçe sıfır şut, sıfır korner, sıfır pozisyon ile oynadı...
2 farklı devre - Güntekin Onay
İlk yarıda futbol oynamayı düşünen tek takım vardı sahada. Daha 11. dakikada 5 faul yapan, adam adama markajla sadece savunmayı düşünen F.Bahçe hücumda hiçbir şey üretemedi. Sarı-lacivertlilerin ilk yarı tek şut girişimi dahi yoktu. Devrenin ortalarından itibaren abartılı şekilde savunmada kalan rakibi karşısında üstünlüğü alan Beşiktaş, son vuruşlarda beceri sergileyemedi.
Beşiktaş, oyunun hakimiydi ancak kendi hücum standartlarının altında kaldığını vurgulamak lazım. Tosiç’in atılması ile 11’e 10 başlayan 2. yarıda F.Bahçe sayısal üstünlüğünü oyun üstünlüğüne dönüştüremedi. 60’tan sonra ilk kez rakip yarı alana yerleşen F.Bahçe, eksik Beşiktaş karşısında topa daha fazla sahip olmaya başladı.
Advocaat bazı dokunuşlarla takımını ofansif bir kurguya itmeliydi. Ancak nedense beklemeyi tercih etti. Beşiktaş ise 10 kişi oynamanın dezavantajını dakikalar geçtikçe hissetti. Son 25 dakikada Afrika Kupası’ndaki Aboubakar, kulübede olsa Cenk Tosun yerine aranan kan olabilirdi.
Futbol maçı mı! - Ömer Güvenç
Türkiye'nin büyük takımlarından ikisinin futbol maçını izledik dün. Pardon pardon! Söylediklerim ‘pardon’, futbol maçı deyimini kullandığım için. Maçta futbolla ilgili hemen hemen hiçbir şey yoktu. Ama kabul edelim ki her iki takım futbolcularının mücadelesi ön plandaydı. Hem Beşiktaş hem F.Bahçe ilk 15 dakikayı birbirlerini test ederek başladı.
Savunma güvenliği ön plandaydı. Top daha çok Beşiktaş’ta gibi görünüyordu ama net pozisyonu Lens ile yakaladı F.Bahçe. Biraz dikkatli olsa F.Bahçe, öne geçebilirdi. İki takımda da skoru değiştirecek oyuncular var. Gol pozisyonu yaratacak oyuncular var. Ama ben tribünde hop oturup hop kalkacak gol pozisyonlarının üretildiğini görmedim.
Önce rol, sonra gol - Atilla Gökçe
“...ya da kendilerine zarar verecek, misillemelere yol açabilecek davranışlar yapmaları için kışkırtan, bir kişiyi suçüstü yakalatmak veya o kişinin cezalandırılmasını sağlamak amacıyla söz konusu kişiyi (kışkırtılanı) bir suç işlemeye yönelten, yardım eden ya da suç işlemesi için fırsat yaratan kimse. “Ajan provokatör”, yani kışkırtıcı ajan böyle tanımlanıyor kaynaklarda...
Bu sözcüğü Robin van Persie için - üzülerek - kullanıyorum. Maalesef, dünkü hareketlerine, davranışlarına ve sportmenlik dışı tavırlarıyla maçı etkiledi. Önce taa Arsenal günlerinden arkadaşı Oğuzhan’la daha maçın başında “gider” yaptılar birbirlerine... Sonra hemen hemen girdiği her iki mücadelede itiş -kakışa başvurdu. Rakiplerini tahrik etti. Onların galiba en acemisi de Tosiç oldu. RvP’nin restine göğsünü kabartarak karşılık verdi. Evet, bir temas olabilir ama... Ne kadar sahici olduğuna seyredenler karar versin. RvP attı kendini yere. Ali Palabıyık’ın kırmızı kartı Tosiç’e çıkana kadar.
Akılla değil öfkeyle oynamak! - Cem Dizdar
‘Oynama zamanı’ ile ‘kazanma zamanı’nın yer değiştirdiği bir gece. Maç önü istatistiklerin çoğunda önde görünen Beşiktaş ‘klasik kadrosu’ ile sahada.. Kendi yarı alanına gömülü oynayacağı öngörülen Fenerbahçe ise Van Persie ve Sow’u öne göndererek Beşiktaş müdafaası ile Oğuzhan/Atiba arasındaki ilişkiyi bozmayı hedeflemiş... Geri kalanlar ise Beşiktaş’a toplu ya da topsuz koşu yaptırmamak üzere sahadalar. Bu arada pür dikkat arkada boşluk gözlüyorlar. İlk ciddi hücumu da Beşiktaş’ın arka alanındaki boşlukta onlar buluyor. Lens çaprazda Fabri ile karşı karşıya kalıyor.
Van Persie kurnazca gerdi
Beşiktaş ise, Babel ve Quaresma ile oyunu enine genişletip Cenk ve Talisca’yı pozisyona atmaya uğraşıyor. Dakika 30’a geldiğinde artık ipleri iyice ele almış görünüyorlar. Ancak ülkemiz futbolunda sahada beceri, plan, yetenekle oynamak yerine hakemi etki altına almaya çalışmak her daim ilk hedeftir. Hatta öyle ki, bu plan tüm lig boyunca devrededir.
Savaş Fenerbahçe’nin - Mert Aydın
Beşiktaş, iyi futbol oynamaya çalışıyor. Ancak çok önemli bir defosu var. Bunu Dinamo Kiev maçında da görmüştük. Penaltı ve kırmızı kart sonrası dağılmışlardı.
Kenarda Şenol Güneş'in müthiş futbol bilgisi ve takıma verdiği olumlu şeylerin aksine kriz durumlarında sakinleştirici olmadığını ve hatta benzine kibrit çakar halde olduğunu görüyoruz.
Dün gece Beşiktaş, maçın başından itibaren sinir harbinin ortasında kaldı.
Kenardan uyarı bile gelmedi.
Hakem davetiye çıkardı
Aslında dün geceki maçın ilk yarısının topun pek de oyunda olmadığı açıkça görüldü.
İki takım futbolcuları iyi niyetten uzaktı. Hakem Ali Palabıyık, Britanya usulü konuşmayı denedi.
Tuzak - Ertem Şener
Ali Palabıyık maçı 41. dakikada bitirdi! Van Persie'nin ilk düdükle birlikte psikolojik baskısı inanılmaz işe yaradı. Tribünlere dil çıkardı, taraftarı ayaklandırdı, hakem oralı olmadı. Oğuzhan'ın üzerine oynadı kazandı.
Kaptan oyundan koptu, Van Persie ile uğraşmaya başladı. O da yetmedi Tosic'e topsuz alanda saldırdı, yine kazandı.
Ali Palabıyık, Tosic'i görmedi, Van Persie'nin yere yığılmasına odaklandı. Aslında gördü. İşte her şey burda bitti Beşiktaş için, Van Persie ilk golü aslında 41. dakikada Tosic'e gösterttiği kırmızı kartla attı.
Beşiktaş, 1-0 geriye düştü ikinci yarıda.
Bir kişi eksik kaldı. Soyunma odası koridorlarına giderken Şenol Güneş bile bu tuzağa düştü. Fenerbahçe ilk yarıda alacağını aldı. Van Persie tecrübesiyle bu maçın üstesinden geldi..
Yorum Yazın
işte türk futbolu derbi diye maça gidiyorsun maçın yıldızı ali palabıyık futbol namına hiçbişey yapmamış fenerbahçe maçı alıyor alsın alsın ama futbol oynaya... Devamını Gör
aynı maçı mı izledik bjk futbolcular ne içmiş ki bu sinir ne mafya gibi faula bile aldktan sonra kavga eder gibi yavaş ya amatörmısınız kontrulsız güç gü... Devamını Gör
bu ne hırıs bjk foybulcular ne içmiş ki bu sinir ne ya mafya gibi faula bile aldktan sonra kavga eder gibi yavaş ya amatörmısınız kontrulsız güç güç dildır
kalitesiz futbol, kalitesiz hakem, kalitesiz futbolcular vardi sahada. En onemlisi de bir kere daha gorduk ku milyonlarca dolarlari alan arkadaslarda insanl... Devamını Gör