onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
'Paralel Yapı 40 Yıl Boyunca Devlete Sızmaya Çalıştı'

'Paralel Yapı 40 Yıl Boyunca Devlete Sızmaya Çalıştı'

adem kara
11.02.2014 - 13:02 Son Güncelleme: 11.02.2014 - 17:55
İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

'Baykal Kasetinin Arkasında Paralel Yapı Vardı'

Başbakan Erdoğan, parti grubunda yaptığı konuşmada 'Bunu buradan ilan ediyorum. Baykal'ın kasetinin arkasında paralel yapı vardı' dedi.

Almanya ve Soçi temaslarının ardından yurda dönen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, parti grubunda açıklamalarda bulundu.

17 Aralık yolsuzluk operasyonu hakkında açıklamalarda bulunan Erdoğan '17 Aralık saldırısı sadece AK Parti'ye değil, millete yönelik, ülkemize yönelik yeni Türkiye'ye tüm kazanımlarımıza yönelik bir saldırıdır. Altını çiziyorum, sadece ve sadce bir yıkım projesidir. Sadece yıkmanın peşindeler. Yapmak gibi bir dertleri ve hedefleri yok. Kutsal emanet olarak taşıdığımız milli iradeyi, ipi uluslararası çevrelerin elindeki paralel yapıya asla peşkeş çekmeyeceğiz. Hodri meydan... Ellerinden geleni yapsınlar... Elllerinde hangi kirli araç varsa buyursunlar kullansınlar. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun' dedi.

'BUNU BURADAN İLAN EDİYORUM'

CHP eski genel Başkanı Deniz Baykal hakkında çıkan kaset olayına da göndermede bulunan Başbakan 'CHP'nin gizli kayıtlarla nasıl şekillendiğini ve Baykal'ın nasıl gönderildiğini tüm millet gördü. Bunun arkasında da paralel yapı vardı. Bunu buradan ilan ediyorum. Şimdi onlar düşünsünler. Gidip o dostlarıyla irtibat kursunlar. Onlar sorsunlar, onlar arasınlar bulsunlar' şeklinde konuştu.

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları;

Öncelikle Van'da şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Önceki gün Medine'de Umre ziyaretçilerinin bulunduğu otelde çıkan yangında 17 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi de yaralandı. Orada hayatını kaybeden kardeşlerimize de Allah'tan rahmet diliyorum.

'DUALARIMIZ KARDEŞLERİMİZLE'

Bu arada Bosna Hersek'te devam eden olayları kaygıyla izlediğimizi, dualarımızın kardeşlerimizle bir arada olduğunu ifade ediyorum. Önceki hafta gerçekleştirdiğimiz grup toplantımızdan bugüne kadar yurt içi ve yurt dışında çok sayıda temasımız oldu. toplantımızın ardından, komşumuz İran'a gittik. Cumhurbaşkanı, yardımcısı, dışişleri bakanıyla görüşmelerimiz oldu. İran ziyaretimizde tercihli ticaret anlaşmasını, ortak bildiriyi ve kurumlarımız arasında işbirliğini ön gören çeşitli protokolleri imzaladık.

'YENİ BİR SÜRECE DOĞRU GİDİYORUZ'

Bildiğiniz gibi Kıbrıs'ın genelinde yeni bir sürece doğru gidiyoruz. Temennim odur ki inşallah gelinen noktadan geri adım atılmaz, böylece Kıbrıs sorununu da çözmüş oluruz diye inanıyorum.

'SİNCAN-METRO HATTI AÇILIYOR'

İstanbul'da Okmeydanı'ndaki tapu sorununun çözümüne yönelik ilk adımı attık. 200 kadar tapuyu hak sahiplerine dağıttık. Cumartesi günü İstanbul Kartal'da inşa edilen 20 kavşak ve yolun açılışını gerçekleştirdik. Pazar günü ise Eyüp Alibeyköy'de Mecidiyeköy-Mahmutbey metro hattının temelini attık. 201 erguvan otobüsü, yani renginden dolayı erguvan. Engelli vatandaşlarımız için her türlü donanıma sahip, çok çok modern olan otobüsü hizmete aldık. Yarın yine önemli bir açılış gerçekleştiriyoruz. Ankara büyükşehir belediyemizin başlattığı, ulaştırma bakanlığımızın tamamladığı Batıkent-Sincan metro hattı artık açılma aşamasına geldi. Yarın Sincan'da İspanya Başbakanı'nın da katılımıyla inşallah bu hattı artık hizmete alıyoruz.

SEÇİM ÇALIŞMALARI

30 Mart yerel seçimlerine 47 gün kaldı. AK Parti olarak seçim çalışmalarını bir noktaya getirdik. Adaylarımızın seçim süreci hassasiyetle tamamlandı.

'SİZLER ÖYLE BİR ÇALIŞMA YAPACAKSINIZ Kİ...'

Gelecek hafta miting programına başlıyoruz. 81 ilimizde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 30 Mart'ın çok önemli olduğunu söylüyorum. Bu seçimde AK Parti'nin oyunu nasıl aşağı çekebiliriz. Dertleri bu! Sizler öyle bir çalışma yapacaksınız ki; Allah'ın izniyle bu seçimde de güçlenerek çıktığını ispat edeceksiniz. Çünkü halkımızın takdiridir. Yaşnanlara bakıldığında öngörülerimizin ne kadar haklı olduğunu gördük.

'BU ANCAK BİZİM ANALARIMIZDA OLUR'

Cefayı çeken her zaman millet oldu, sefayı ise bir seçkinler zümresi çekti. Çektiği çileler yüzüne işlemiş bir milletiz. Bu millet asırlarca adeta inim inim inledi. Bir anne düşünün, yavrusunu dokuz ay karnında taşımış, onu beslemiş büyütmüş, yavrusunu canından bir parça olarak görmüş delikanlı olunca eline saçına kınalar yakmış dualarla askere uğurlamış, yavrusu şehit olduğunda düşmanı sevindirmeyeceğim diyerek ağlamamış başını eğmemiş, vatan sağolsun diyerek Anadolu kadınının ne mübarek olduğunu dünyaya göstermiş. Bu başka analarda olmaz. Bu ancak bizim analarımızda olur.

'BU ÜLKE BUNLARI GÖRDÜ'

Bir devlet dairesine gidince ama yüzüne bakılmamış. Başörtülüsün sen buraya giremezsin demişler. Sen okuyamazsın demişler, sen köylüsün demişler, taşralısın demişler, fakirsin demişler. Daha da ileri gitmişler, sen makarnacısın, sen aptalsın, göbeğini kaşıyansın, bidon kafalısın demişler. Bu ülke bunları gördü, yakın zamanlarda yaşadı. Onun kendi iradesini ortaya koyarak verdiği oyu bu zihniyetle değerlendirmişler.

'KAZANAN DARAĞACI VE CELLATLAR OLDU'

Her şeyi milletten aldılar ama milletin hissiyatını önemesemediler. Demokrasiye geçilmiş olması millete seçme hakkı verilmesi bile milletin kararının duyulmasına yetmedi. Merhum Menderes gibi milletten bahseden siyasetçiler geldi sonuçta kazanan darağacı ve cellatlar oldu. Kazanan yine CHP, sermaye ve seçkinler oldu. Bu ülkede medyanın dediği oldu, sermayenin dediği oldu, çetelerin mafyanın dediği oldu. Cumhuriyet tarihinde, hatta yüzlerce asırlık tarihimizde millet iradesi ilk kez bu ölçüde karar süreçlerinde AK Parti döneminde yansımıştır.

'ELBETTE BUNU SİNDİREMİYORLAR'

Tarihte ilk kez, mill irade bu kadar güçlenmiş millet bu kadar karar süreçlerine hakim duruma yükselmiştir. Millet tarihinde ilk kez devletle kucaklamış ilk kez bu ölçüde iradenin sözün mührün kendisinde olduğunu hissetmiştir. Bu durum birileri için elbette yenilir yutulur bir durum değildir. Asırlardır ötelenen, itilen insan yerine konulmayan hali hatırı sorulmayan, fikrine kararına hissiyatına başvurulmayan millet ilk kez AK Parti döneminde iktidara gelmiştir. Bu durumu da birileri içine sindirememiştir. 11 yıl öncesine kadar hükümetleri sermaye kuruyor ve yıkıyordu. Medya bu ülkede hükümetlerin bile üzerinde fonksiyon icra ediyordu. Millet kaybediyor bir avuç mutlu zümre ise kazandıkça kazanıyordu. İşte biz bu çarkı bozduk. Bu kara düzeni, adaletsiz tezgahı biz altüst ettik. Elbette bunu sindiremiyorlar. Bunu kabullenemiyor hazmedemiyorlar.

'SENİN EVLADIN CUDİ'DE MÜCADELE EDERKEN...'

Aziz milletim senin evladın eksi 40 derecede Cudi dağında terörle mücadele ederken, sen zannediyormusun ki bunların umrundadır. Senin derdinle bunlar hiç dertlenmedi. Senin gözyaşını görmediler. Çok açık söylüyorum bunlar senin dirini değil ölünü sevdiler. Bunları sadece AKPartililere söylemiyorum, CHP; MHP, BDP'ye, Alevi ve Sünni kardeşlerime, Çerkezlere, Romana, Boşnaka ne kadar etnik unsur varsa sağcı solcu hepsine söylüyorum.

Bu ülkede artık iktidarı siz belirliyorsunuz. Bu ülkede kararları artık siz veriyorsunuz bundan rahatsızlar. Siz sandıkta ne derseniz o oluyor. Artık bu ülkeyi idare fırkası değil, sizler yani millet idare ediyor bundan rahatsız oluyorlar. Her meselenin çözüm yeri burasıdır. TBMM'dir. Fakat birileri çıkıyor siz çoğunluksunuz, ama azınlığa zulmediyorsunuz. Azınlığın güvencesi biz olduk. Bugüne kadar azınlığa bu ülkede hiçbir zaman hakları verilmedi. Biz onların haklarını da güvence altına aldık. Az oy alan siyasi partileri söylüyorsan onların bu dönemde yaptıklarını hiçbir dönemde muhalefette olan iktidarlar yapamadılar. Ama bu dönemde yaptılar.

'BAŞBAKAN'I ŞİKAYET EDECEK KADAR ALÇALDILAR'

Bu ülkenin başbakanını kalkıp batıya gidip şikayet edecek kadar bunlar alçaldılar. Burada parlamentoda yaptıklarınız yetmiyor mu da batıya gidip anlatıyorsunuz. Batıda hangi muhalefet gelip Türkiye'de kendi iktidarlarını şikayet etti. Onlar dayanışma yaparlar. Ama bizim ülkemizde böyle bir dayanışmayı hiçbir zaman göremezsiniz. Tam aksine her olumlu adımın karşısında olmuşlardır. Bu ülke artık kapalı kapılar ardındaki toplantılarla yönetilemez. Bu ülke artık Faiz lobisi, vaiz lobisi, medya lobisi, sermaye lobisi tarafından idare edilemez. Kimin ne meselesi varsa bunu Türkiye'de görmelidir. Türkiye dışardan yönetilecek bir ülke değildir. Bunlar tarih oldu artık. Buyursun siyasettte o meseleyi çözmenin mücadelesini Türkiye'de versinler.

'SADECE YIKMANIN PEŞİNDELER'

30 Mart öncesinde siyaset dışı yöntemlerin kullanıldığı bir saldırının mücadelesini veriyoruz. Yargı kullanılıyor, bir kısım emniyet güçleri kullanılıyor. Fakat bu saldırıda ses kayıtları, ortam dinlemeleri, görüntüler kullanılıyor. Kara propaganda kullanılıyor. Devlete paralel yapı kullanılıyor. Bizim karşımıza mertçe siyaset meydanında çıkmıyorlar. Çünkü milletle aynı dili kullanmıyorlar. Milletle aynı yolda yürümüyorlar. Aynı istikamete bakmıyorlar. Millet bunların arkasında değil karşısında. Bunu bildikleri için siyasete ve sandığa yanaşmıyorlar. 17 Aralık mücadelemizi yeni bir istiklal mücadelesi olarak ilan ettik. 17 Aralık saldırısı sadece AK Parti'ye değil, millete yönelik, ülkemize yönelik yeni Türkiye'ye tüm kazanımlarımıza yönelik bir saldırıdır. Altını çiziyorum, sadece ve sadce bir yıkım projesidir. Sadece yıkmanın peşindeler. Yapmak gibi bir dertleri ve hedefleri yok.

'BUNU BURADAN İLAN EDİYORUM'

Yapmak gibi bir dertleri ve hedefleri yok. AK Parti hükümet gitsin, kaos, belirsizlik, istikrarsızlık, yoksulluk, yolsuzluğu öneriyorlar. İdare fırkasının kazandığı bir Türkiye'nin özlemiyle ahlaksızca üzerimize geliyorlar. CHP'nin iradesine bu süreçte çok açık bir şekilde ipotek konulmuştur. MHP'nin iradesine çok açık bir şekilde ipotek konulmuştur. Gizli görüntü ve ses kayıtları CHP ve MHP'yi esir almıştır. CHP'nin gizli kayıtlarla nasıl şekillendiğini ve Baykal'ın nasıl gönderildiğini tüm millet gördü. Bunun arkasında da paralel yapı vardı. Bunu buradan ilan ediyorum. Şimdi onlar düşünsünler. Gidip o dostlarıyla irtibat kursunlar. Onlar sorsunlar, onlar arasınlar bulsunlar.

'ELLERİNDEN GELENİ YAPSINLAR'

İşte o şekillenme devam ediyor. O şekillenme CHP'nin aday belirleme sürecinde kendini hissettiriyor. Yolsuzluktan ihraç ettiklerini aday yapıyorlar. Kendi içlerinden aday yokmuş gibi dünya görüşünü asla paylaşmadıkları kişileri aday gösteriyorlar. Takdirleridir, saygı gösteririz. Hayırlı olsun deriz. Paralel yapıyla birlikte bir uçuruma doğru gidiyorlar. Bu mesele sadece AK Parti değil Türkiye meselesidir. CHP ve MHP gizli yapının oyuncağı olabilir. Ama biz olmadık olmayacağız. Biz irademizi asla sinsi yapılara teslim etmedik etmeyeceğiz. Kutsal emanet olarak taşıdığımız milli iradeyi, ipi uluslararası çevrelerin elindeki paralel yapıya asla peşkeş çekmeyeceğiz. Hodri meydan... Ellerinden geleni yapsınlar... Elllerinde hangi kirli araç varsa buyursunlar kullansınlar. Çiğ yemedik ki karnımız ağrısın. Abdestimizden şüphemiz yok ki namazımızdan şüphemiz olsun.

'SIKIYSA YAPMA'

Bütün partiler dinlenmiştir. Sadece benim değil, cumhurbaşkanının değil, bakan, vekil, sanatçı bürokratların görüşmeleri dinlenmiş: Şantaj amacıyla kullanılmış. Sen iş adamısın şunu şunu yap yapmazsan arkadan bu geliyor. Sıkıysa yapma. Şimdi CHP MHP çıkıyor sen hükümetsin gereğini yap diyor. O zaman HSYK ile ilgili anayasa değişikliğine neden yanaşmadınız. Biz bu düzenlemeyi bunun için yapıyoruz. Paralel yapıyla ilgili ağzınızı neden bıçak açmıyor. İnternet düzenlemesine neden destek vermiyorsunuz? İnternet yasası işte bu. Paralel yapıyı bu dinlemeleri izlemeleri çökertmeye yöneliktir. Niçin bunun yanında yer almıyorsunuz. Ama siz neden uzakta duruyorsunuz, engel çıkarıyorsunuz. Önce bunu bir açıklayın. Sizi kimin tehdit ettiğini açıklayın. İnternet düzenlemesiyle en başta siyasetin üzerindeki ahlaksız tehditi ortadan kaldırıyoruz. Dün kasetler yoluyla CHP dizayn edildi, MHP aynı şekilde tehdit edildi.

'SİYASİ HAYATLARINI BİTİRDİLER'

Bunlar sosyal medyaya düştüğünde yayınını durduran biz olduk. Benim CHP'li kardeşlerim bunun farkında değil mi ya! Bütün Türkiye bunu izleyebilirdi... Aynı şekilde CHP'nin genel başkan yardımcısı yine bu şekilde düşmedi mi? Kim engelledi biz engelledik. MHP'nin genel başkan yardımcıları sosyal medyaya düşmedi mi? Siyasi hayatlarını bitirdiler. Kim bitirdi? Paralel yapı. Kim durdurdu? Biz durdurduk ya. AK Parti kasetlerle yıpratılmak isteniyor. Biz buna boyun eğmeyeceğiz. Buna boyun eğersek Türkiye'nin geleceği kararır. Biz mahremiyetin gizliliğini koruma altına alıyoruz. Engellemek 5 gün alıyordu. 5 gün buna karışmazsanız Türkiye'de duymayan kalır mı? Şimdi yapılan ne? Biz diyoruz ki hemen buna TİB müdahale eder. Mahkeme karar verene kadar kişilik hakları zedeleniyor, itibar suikasti yapılıyor. Burada TİB şikayetleri anında değerlendirecek, erişimi engelleyecek ve mahkeme kararını bekleyecek.

'BİZE KİMSE BU KONUDA DERS VEREMEZ'

Hiçkimse fişlenmeyecek, internetteki verileri depolanmayacak. Kimsenin özgürlüğü ihlal edilmeyecek. Biz göreve geldiğimizde geniş bant internet abonesi sayısı 20 bin idi. Şu anda ne? 34 milyonu aştı. 20 bin erede 34 milyon nerede? İnternete karşı olan bir iktidar böyle bir zemini hazırlar mı? Ama bunu ne batılı biliyor ne ülkemizdeki bu konularla ilgilenen çevreler biliyor. Bizim dönemimizde internet ağı genişledi. Biz bütün okullara internet erişimi sağladık. Aynı şeyi Yükseköğrenim yurtlarına ücretsiz erişim sağladık. Bize kimse bu konuda ders veremez, bu işi yapan biziz. Bu yatırımları yapan biziz. Çocuklarımıza 63 bin tablet dağıttık. Önümüzdeki haftalarda 600 bin tablet bilgisayar dağıtılacak. Bu hafta 600 binlik paketin 100 binini dağıtıyoruz. Önümüzdeki bir ay içinde de 675 bin tablet bilgisayar dağıtılacak. internetin karşısında olsak bunları yaparmıydık? Şu anda sadece Türkiye'de değil, AB ülkeleri ve ABD olmak üzere, dünyanın hemen her ülkesinde, siber zorbalık adı verilen ciddi bir sorun var.

'EVDE KÜÇÜK ÇOCUĞU OLAN BU DÜZENLEMEYE KARŞI ÇIKMAZ'

İnternette görüntüleri çekilip yayınlanan ve intihar edenler, cinayet işleyenler var. Başta AB ve ABD olmak üzere bir çok ülkede internetle ilgili düzenlemeler var. Yakın zamanlarda ABD'de twitter üzerinde, ABD'yi yerlebir edeceğiz şaka yollu mesaj atan iki İrlandalı geceyi cezaevinde geçirdiler ve sınırdışı edildiler. İnternet üzerinden dolandırılanlar, tacize uğrayan çocuklar var. Her türlü ahlaksızlığın edepsizliğin dolandırıcılığın fırsat kolladığı bir internet dünyası var. Bu saldırılara karşı her ülkede tedbirler var. Türkiye'de siber zorbalığın bir türü de kaset siyasetidir. Biz yeni düzenlemeyle buna karşı mücadele veriyoruz. Çocuklarımızı korumanın yanında özel hayatı, mahremiyeti korumanın yanında siyaseti ve milli iradeyi korumaya çalışıyoruz. Aklı olan, vicdanı olan evde küçük çocuğu olan hiçbir insan bu düzenlemeye karşı çıkmaz, çıkamaz.

'GÖZÜMÜZÜ KIRPMADAN DEVAM EDECEĞİZ'

Hele hele CHP gibi, MHP gibi siber zorbalığın acısını çekmiş partiler, böyle bir düzenlemenin karşısında duramaz, eğer duruyorlarsa orada bir başka sebep vardır. CHP'nin MHP'nin üzerindeki o tehdidi de biz kaldıracağız. Biz AKP'ye değil Türkiye'ye güç kazandıracağız. Bugün iktidarız, yarın olmayabiliriz. Bize bu makamları ehline teslim edin denildiğinde emaneti farklı birine vermenin sandıkta neticesi çıkıyorsa sahibine teslim ederiz. Ama bu emanet bizde olduğu müddetçe milli iradeyi sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz. Neslimiz için değil, Türkiye'nin geleceği için, istikbali ve istiklali için gözümüzü kırpmadan mücadele edeceğiz.

'BAKIYORSUNUZ HEPSİ AYNI GÜN HASTALANIYOR'

Aziz milletimin bu paralel yapının ne olduğunu çok iyi kavramalarını diliyorum. Bu paralel yapı içinde yer almış saf ve temiz duygularla bu yapıda hizmet etmiş kardeşlerimin bu yapının karanlık tarafını anlamalarını gönülden temenni ediyorum. Kırk yıllık bir süreç sözkonusu, sadece bizim zamanımızda değil 40 yıl boyunca örgütlenmiş, devlete sızmaya çalışmış başka faaliyetlerin içine girmiş bir yapı sözkonusu. Amaçları için her yolu meşru kılan bir anlayışla sızmış. Bu yapı açık değil, şeffaf değil, sınırları belli olmayan, gayeleri, finansmanları açık olmayan bir yapı var karşımızda. Tabanında hasbi samimi saf ve temiz duygularla mücadele veren kardeşlerimiz de var. Ama tavanında lider kadrosunda çok farklı hedef ve gayelerin peşinde bir kadro var. Emniyet içinde gizlice örgütlenerek, amirlerinin talimatıyla değil liderlerinin talimatıyla hareket etmesini sağlıyor. Anayasa ve yasalar çiğneniyor. Emniyet içinde örgüt çıkarları öne çıkıyor. Aynı günde bakıyorsunuz hepsi hastalanıyorlar HSYK'de genel kurul toplanamıyor. Çarşama günü toplanamadı. Başkan olarak Bakan bey davet etti yine toplanamadılar. Aynı anda hasta olmuşlar. Kimisei resmi iznini kullanıyor kimisi de rapor alıyor. Bunlar devleti çalıştırmamanını adımlarıdır. Çok açık net söylüyorum. Bu nasıl anlayıştır ya. Hani dürüstsünüz siz? Tezgahı bu şekilde çalıştırıyorlar. HSYK'ya siz bunun için mi seçildiniz. Şimdi soruyorum HSYK'nın parlamentoda yasalaşma noktasında çıkmasını engelleyenlere sesleniyorum siz bunu engellediniz. Demek siz paralel yapıyla müşterek hareket ediyorsunuz ey CHP ey MHP!

'BUNLAR ALLAH'A VERECEK HESABI DA DÜŞÜNMÜYOR'

İş olacağına varacak evelallah. Sonuna kadar. Onlar öyle mücadele ediyorsa, biz de adil olan netice hukuk içinde neyse çözmeye çalışacağız. Legal operasyonlar da bu yapının talimatlarıyla yapılıyor. Yargı içinde örgütlenmişler. Savcı, hakim ve bürokratların Türk milleti adına değil örgüt adına çalıştıklarını, talimatla hareket ettiklerini, davalara etki ettiklerini görüyoruz. Hukuk diye bir şey yok burada bunu böyle bilesiniz. Masum insanların örgüt çıkarlarına tehdit oluşturdukları için tehdit edildiklerini görüyoruz. Aynı yapı devletin hemen her kurumunda etkin hale gelmeye çalışmış. Yürütme olarak biz müdahale edince rahatsız olanlar var. Birileri önümüzü tıkıyorsa, önümüzü kesiyorsa bunu çözmek zorundayız. Bunlar millete hesap vermez, sadece liderlerine hesap verir. Bunlar Allah'a verecek hesabı da düşünmüyorlar. Çünkü bu millete verilecek hesap farklı bir şey. Biz halka ve Hakka verilecek hesabın peşindeyiz. Bunların kadrolaştığını ve hukuksuz işlem yaptığını görüyoruz. Devlet imkanlarıyla fişleme yapmışlar, illegal izlemeler yapmışlar. Elde ettikleri verilerle işadamı, gazeteci, siyasetçi bürokrat her kesime şantaj yapmışlar.

'TWIT HASTALIĞIM HİÇ YOK'

Birtanesi azeriymiş, bir gazetede yazarmış. Bizim iktidarımız bunu yurt dışı etmiş. Bunlarda yalan meşrudur ha. Takiyye de meşrudur. Herşey bunlar için meşru. Bir defa Basın Enformasyon kurumu sizin basın kartınızı uzatır veya uzatmaz irade onlara aittir. Bunun için buradan izin alınır, benimle ilgili twit atmış benim bundan haberim bile yok. Twit hastalığım hiç yok. Benimi bu kadar boş zamanım da yok. Twit kullananlara hakaret etmiyorum ama benim bu kadar boş zamanım yok. Ben gece gündüz demeden sadece işime bakıyorum.

'YAPILANLAR DİNE İMANA SIĞAR MI?'

Alım sınavlarında usulsüzlük yapılmış, fakir fukaranın parasını toplamış meçhule harcamışlar, usulsuzlük, iltimas, yolsuzluk yapmışlar. Ahlaksızlık ve hukuksuzluğu, temiz insanlar nezdinde dini görünüm altında mübah hale getirmeye çalışmışlar. Bir müslüman müslüman kardeşinin zaafını araştırır, kaydeder ve şantaj olarak kullanabilir mi? Bir Müslüman diğer bir insanın mahremine girebilri bunları kaydedip yayabilir mi? Bu yapı içindeki saf temiz kardeşelrime sesleniyorum. Yapılanların dine imana, vicdana insafa sığar yanı var mı? Lütfen başınızı iki elinizin arasına alın Rabbimizin hükmüne yönelin, 'Siz hiç düşünmez misiniz, akletmez misiniz?' Çünkü bu hükümlerde akıl sahipleri için hikmetler vardır.

'CESARETLE ÜZERİNE GİDECEĞİZ'

Bizim inancımız hikmet ve bilgi dinidir. Örgütün lideri Amerikadan birilerinin izlendiğini, ses kayıtlarından dinlediniz, bunu engellediğini, gece yarısında, buna benzer başka vakaların kendisinde olduğunu itiraf ediyor. Bunun dışında hiç kimse çıkıp bunun hesabını sormadı. Bazı gazeteciler bunu hiç görmedi duymadı. Bunlar suç teşkil etmiyor mu? Her meselede konulan malum işveren örgütü var ya bu konuda konuşmadı. Çünkü onların da cdleri kasetleri var ellerinde. Bir tane savcıda çıkıp soruşturma başlatmadı. Herkes susuyor. Ama biz açıkça konuşuyoruz. Artık yeter, yetti. Madem ki onlar yazıyor çiziyor, konuşuyor, dinliyor, cd'lerle ülkemizi idare etmeye çalışıyor, artık biz de hem konuşacağız hem adımlarımızı atacağız. Biz cesaretle bunların üzerine gideceğiz.

'AMELİYATIMIZI BİLE GÜNDEM KONUSU YAPTILAR'

Neler var neler... Ameliyatımızı bile gündem konusu yaptılar. Beddularınız bile tutmadı diyor. Böyle şeyler olabilir mi ya? Ne çirkin yakıştırmalar... Demek ki diyor iyi müslüman değilsiniz. Şu hale bak. Takdirler çok enteresan. Bu mesele bizimle başlamış bir mesele değil. Kökü 12 Eylül 1980 darbesinde. Hazırlıkları öncesi ama darbeyle devam ediyor. Bu meselenin kökü 28 Şubat'ta... Biz 7 Şubat hadisesi olduğunda meselenin ciddiyetini kavradık ve üzerine gidiyoruz. 17 Aralık ile birlikte bu meselenin üzerine tek başına biz gidiyoruz. Tek başımıza bırakıldık ama Rabbimiz bizim yardımcımızdır diyoruz ve aynı şekilde devam ediyoruz.

'MERAKLIYSANIZ PARTİNİZİ KURUN DA GELİN'

Millet bizimle beraberdir. Şu anda yargıda bununla ilgili hazırlıklar yapılıyor. Hiçbir hukuksuzluğa izin verilmeyecek. Son nefesimize kadar bunun mücadelesini vereceğiz. Başlarını iki elleri arasına alıp tekrar tekrar düşünsünler. Nasıl sinsice bir yapı ve kumpasın içinde oldukların görsünler. Hiçbir şey görmüyorlarsa bunların milli kurumlara, teşkilatlarına çözüm sürecine nasıl saldırdıklarını görsünler. Bu yapının Türkiye'nin küresel projelerine nasıl saldırdığını görsünler. Türkiye'nin değil belli bazı ülkelerin, güneydeki o sevdikleri ülkelerin çıkarlarına nasıl hizmet ettiğni görsünler. Bu kardeşlerim oyunu göreceklerine, ihaneti göreceklerine ve yapıyla aralarına mesafe koyacaklarını, bu çirkin ahlaksız saldırganlarla yollarını ayıracaklarına yürekten inanıyorum. Bazı hanım kardeşlerim evleri dolaşıyormuş. Tüm ak partili kardeşlerimize sesleniyorum. Sizin de kapınız çalınırsa şunu söyleyin, Biz halimizden iktidarımızdan memnunuz, şimdi inandığımız gibi yaşıyoruz, düşündüklerimizi aynen konuşuyoruz, 10 yıl içinde ülkemiz değişti. Eğer bu işe çok meraklıysanız partinizi kurun da öyle gelin, bunlara bunları söyleyin.

Biz tek başımıza da kalsak milli iradeyi şeref ve namusumuz gibi savunacağız. Bu ahlaksız saldırılar karşısında boyun eğmedik eğmeyeceğiz.

'ONLAR POSTA KUTUSUNA BROŞÜR BIRAKIYORSA...'

Bu kutlu yolda Aziz milletimizin bizimle olduğunu biliyorum. Aramızdan milli irade hırsızları çıksa da, milletten aldığı emaneti örgüt liderlerine peşkeş çekenler olsa da biz bir olarak millet iradesini savunmaya devam edeceğiz. Türkiye'de hükümetleri sermaye, medya, kasetler değil sandık belirleyecek. Hükümetleri karanlık örgütler belirlemeyecek millet belirleyecek. Bu bir istiklal mücadelesidir. Ak Partili olsun ya da olmasın bu 77 milyonun irade mücadelesidir. 30 Mart bu iradenin sarsılmaz güç kazanacağı gün olacaktır. Türkiye düşmanlarının ve onların maşalarının kaybedeceği ve aziz milletin kazanacağı tarih olacaktır. Yeni Türkiye için bir milat olacak. Onun için asla ihmalkar olmayacağız. Yıkım ekibi bir çalışıyorsa biz 10 çalışacağız 10! Yüz çalışacağız. Onlar bir kapıya ulaşıyor, bir posta kutusuna broşür bırakıyorsa biz yüzlerce binlerce kapıya ulaşacağız.

'YENİ TÜRKİYE'Yİ ŞAHA KALDIRACAĞIZ'

Tekrar ediyorum ne yaparlarsa yapsınlar, Allah bizimledir, millet bizimledir, unutmayın milletin hayır duası bizimledir. Siz ak bir kadrosunuz, aranıza karalar karışsa da bugüne kadar onları hep birlikte eledik. Bundan sonra da karalar çıkarsa onları da eleriz. Hiç önemli değil. Aklığınıza asla leke sürmeyin. Sürdürmeyelim. Yetimin hakkını 11 yıldır nasıl muhafaza ettiysek bundan sonra da muhafaza edeceğiz. Bizim sevdamız Türkiye sevdasıdır. Bu sevdanın neferleri olarak bu kutlu yolda hiç sarsılmadan yürüyeceğiz. Yeni Türkiye'yi şaha kaldıracağız.

'YAHU SİZ ZATEN BUSUNUZ!'

Bu hafta İstanbul'da enteresan bir şey oldu. CHP'nin ileri gelenlerinden biri, eski İstanbul'u size iade edeceğiz demiş. Gerçekten işte bu CHP bu... Eski İstanbul neydi? Çöp dağlarıyla var olan istanbul, Susuz İstanbul, hava kirliliğiyle malum gazetelerin maske dağıttığı İstanbul, İski yolsuzluğuyla maruf İstanbulu tekrar getireceklermiş. Yahu siz zaten busunuz! Bunlar taş üstüne taş koyamazlar. Evelallah biz emin adımlarla, ülkemizi güncelleyerek, değişim dönüşümle çok güçlü bir şekilde, dünyanın hayranlıkla izlediği ,sessiz devrim dediği bütün reform paketlerimizle, ekonomimizle, ocak ayında yine ihracatta patlama var, tüm zamanların aylık rekoru kırıldı, aynı şekilde dün sanayide bir rekor daha. Bütün saldırılara rağmen bekledikleri gibi olmuyor olmayacak. Ben diyorum ki Allah bir kez daha yar ve yardımcımız olsun. Böyle dua ediyorum. Yolumuz bahtımız açık olsun.

haberler.com

Kaynak: http://www.haberler.com/erdogan-in-so...
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
2
2
2
1
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam