'Sabah, Güneş’in abisi Oktay, Sadabat’ın eski sahiplerinden Mehmet ve arkadaşları, Alp’le beni bir BMW’ye bindirip, silah çekerek, 'Siz bu kızı nasıl bu hale getirirsiniz!' diye Kadıköy’e götürdüler. Bir yandan silah kabzasıyla vuruyor, bir yandan 'Yaşatmayacağız, geberteceğiz' filan diyorlar. Sonunda Kadıköy polisi geldi, tutuklandık, bizi Beyoğlu polisine teslim ettiler. Ben Güneş’in o feci halinin fotoğraflarını cezaevine girince gördüm. Tabii inanamadım. Bu kız evden çıkarken bu halde değildi. Adımız tecavüzcüye çıktı. Bu yüzden içeride 11 kişi tarafından şişlendim. Hastaneye götürdüklerinde neredeyse ölüydüm, 'Kurtulmaz' demişler. Ameliyattan sonra kendime geldiğimde, gördüm ki yatağa zincirle bağlıyım, yanımda iki jandarma...'
'Nedense, o gece olanları herkes kendine göre anlatıyor. Güneş’e işkence yapmış olsaydık, vücudunda sigara söndürmüş olsaydık, bu kız bağırmaz mıydı, bütün apartmanı inletmez miydi? O kadar gürültüye bütün mahallelinin sokağa dökülmesi gerekmez miydi?'
Yorum Yazın