AB ile Türkiye Arasındaki Gerilim Devam Ediyor: 'Müzakerelerin Devamı Hukukun Üstünlüğüyle Mümkündür'
Avrupa Birliği, nihai sonuç bildirgesinin Türkiye’yle ilgili paragraflarını 'uyarı niteliğinde hatırlatma'lar ekleyerek sertleştirdi
Avrupa Birliği dışişleri bakanları, Birlik liderlerinin 18-19 Aralık’taki zirvede nihai onay vereceği sonuç bildirisinin Türkiye’yle ilgili paragraflarını, ilişkilerin geleceğine yönelik “uyarı niteliğinde hatırlatma” ekleyerek sertleştirdi.
Bazı medya kuruluşlarına yönelik son operasyonun “demokrasinin çekirdek ilkelerinden olan medya özgürlüğüne saygı konusunda şüphe uyanmasına neden olduğunu” belirten AB, “Konsey, katılım müzakerelerinde ilerleme sağlamanın hukukun üstünlüğüne ve temel haklara saygıya bağlı olduğunu hatırlatır” ifadelerini metne dahil etti.
Güven Özalp'ın Hürriyet'te yer alan haberine göre, 14 Aralık operasyonu sonrasında AB’den gelen açıklamaların ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “ AB bizi alır mı, almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok, lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın” derken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ' bu kadar ağır eleştiriyi kabul edemeyiz' açıklamasında bulunmuştu.
Operasyonun hemen ardından AB Komisyonu tarafından yapılan açıklamadan esinlenerek sonuç bildirisine eklenen bu ifade, ilgili alanlarda AB ilke ve standartlarına aykırı adım atılması halinde “son dönemde rayına oturma ve yeni başlangıç sinyali veren” süreçte ilerleme sağlamanın mümkün olmayacağının sinyalini içermesi ve bu konuda üye ülkeler arasındaki rahatsızlığın belli bir düzeye ulaştığını göstermesi açısından önem taşıyor.
- İlk taslakta yer almasına karşın ikinci taslakta Rum engeline takılan Türkiye lehine başlık vurguları konusunda beklendiği gibi herhangi bir olumlu gelişme yaşanmadı. Üçüncü belge olan sonuç bildirisinde “Yargı ve Temel Haklar” (23) ve “Adalet, Özgürlük ve Güvenlik” (24) başlıklarına yönelik herhangi bir atıf yer almadı.
- Buna karşın Türkiye ile AB arasında üst düzey ekonomik diyalog çağrısı yapılan belgede, Fransa’nın bloke ettiği “Ekonomik ve Parasal Politika” (17) başlığının açılmasının yararlı olacağına yönelik vurgu korundu.
- Ankara’nın “Tanımayız” dediği ve Türkiye’nin 1974 Barış Harekatı nedeniyle 90 milyon Euro tazminat ödemeye mahkum edildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararına atfen yapılan “taraf ülkelerin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46. maddesi gereği AİHM tarafından alınan kararlara uyma zorunluluğuna” yönelik hatırlatma da metnin önemli unsurlarından birini oluşturuyor.
- Konsey, hükümetin Aralık 2013’teki yolsuzluk iddialarına verdiği yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ciddi endişe uyandıran ve siyasi muhalefete, kamuoyu protestolarına ve eleştirel basına yönelik artan tahammülsüzlüğü gösteren cevabını üzüntüyle karşılar.
- Bu bağlamda Konsey, Anayasa Mahkemesi’nin önemli rolünü vurgular ve daha fazla desteklenmesi ve meşru bir paydaş olarak teşvik edilmesi gereken büyüyen ve aktif sivil toplumun varlığını olumlu şekilde not eder.
- AB, yürütmenin yargıya yersiz müdahalesinden ve önemli yasal düzenlemelerde paydaşlara danışılmadan yapılan sık değişikliklerden ve bilgiye erişime yönelik kısıtlamalardan endişe duymayı sürdürüyor.
- Konsey, AB’nin Türkiye ile ilişkilere verdiği önemi tekrar teyit eder. Türkiye, bir aday ülke ve AB için kilit önemde bir ortaktır. Dinamik ekonomisi Avrupa kıtasının refahına değerli katkı sağlıyor.
- Konsey, Türkiye’nin önemli bölgesel rolünü anımsatır. Konsey, Suriye ve Irak’ta şiddetten kaçan bir milyonun çok üstündeki mültecinin Türkiye tarafından kabul edilip barındırılmasını memnuniyetle karşılar.
- IŞİD’e karşı daha yakın işbirliği oluşturmak için siyasi diyalog kullanılmalı.
- Konsey, PKK’nın AB’nin terörist örgütler listesinde yer aldığını hatırlatır.
- AB, Kürt sorunun barışçıl çözümü için yenilenen çabaları güçlü şekilde destekler.
- Konsey, AB-Türkiye enerji işbirliğinin daha fazla güçlendirilmesi çağrısı yapar.
- AB, Kıbrıs konusunda ise geleneksel çağrılarını yaparken Türkiye’ye bir AB ülkesine karşı her tür tehdit ve eylemden kaçınmasını güçlü şekilde tavsiye ediyor. Taslak belgede, son dönemde tartışma yaratan münhasır ekonomik bölgedeki gelişmeler konusunda da Türkiye’nin itidal göstermesi ve Kıbrıs’ın bu bölgedeki ve karasularındaki egemenliğine saygı göstermesi istendi.
T24