İLİŞKİLER

Sevgililer Günü'ne hazır mısınız? İşte 14 Şubat’ta sevgilinizle beraber yiyeceğiniz o özel yemek için 10 romantik restoran önerisi. İster Anadolu Yakası’nda, isterseniz Avrupa Yakası’nda, İstanbul’u tüm romantikliği ve eşsiz manzarasıyla yaşamak isteyen çiftler için her bütçeye ve damak zevkine uygun restoran seçenekleri Papyon.com’da.

Bizlere her zaman çok arkadaşa sahip olmanın iyi bir şey olduğu ve az arkadaşa sahip olan insanların psikolojik sorunları olduğu söylenir. Peki durum gerçekten de böyle mi? Hoşlanmasak bile, sırf 'arkadaş' olsun diye biriyle görüşmeye devam etmeli miyiz? Kendi ruh sağlığınız için bu sorunun yanıtı kocaman bir HAYIR.

Mükemmellik kavramı gerçekten sinirlerimi bozan bir kavram, kıskandığımızdan da değil, gerçekten. Yalnızca küçüklüğümüzde var olduğuna inandığımız mistik yaratıklardan biri gibi geliyor. Mükemmellik diye bir şey yok. Hiçbir zaman olmadı hiçbir zaman da olmayacak.Dünya üzerinde mükemmel sayılabilecek hiçbir şey yok, özellikler de insanlar bu kavramın yanına bile yaklaşamıyor. Tartışılmaz bir biçimde en kusurlusuyuz belki de... Hayat arkadaşımıza bakarken de bu kusurları kötü bir şey olarak görürüz ve kaçınmaya çalışırız. Ama mükemmelliğin imkansız olduğunu bilenlerden iseniz, bu kusurları kabul etmekten başka bir şey yapamayacağımızı biliyorsunuzdur. Tabii ki tüm kusurlar eşit değildir, ama 'mükemmel' kadını ararken karşılaşacağınız birkaç ufak kusur şunlardır:

Bunları kullandığınızı gören arkadaşlarınız 'manyak lan bunlar' size mesafe koyacaktır, 14 Şubat öncesi aklınızda bulunsun.

Sevgililer gününde yanınızda sevgilinizle güzel bir gün geçirirken veya ona bir sürpriz hazırladığınızda dinleyebileceğiniz ve kullanabileceğiniz güzel aşk şarkılarını derledik. Güzel zaman geçireceğinizi umuyoruz, keyifli dinlemeler

Erkeklere de hak vermek lazım. Kadınlar onlardan öyle acayip, yapılması zor şeyler bekliyor ki yakınmalarını anlıyoruz. İşte kadınların erkeklerden beklediği, istediği mantık sınırlarını zorlayan 10 şey.

Kendi sevgi ve saygı ihtiyacımız karşılanmadığında, doğal olarak çevremizdeki insanlara karşı da daha anlayışsız, sevgisiz ve empati yoksunu bireyler haline geliyoruz. Diğerlerinin sevgi ihtiyacını karşılamak yerine, öncelikli olarak kendi eksikliklerimizi gidermeye ve bir şekilde yaşamımızdaki sevgi boşluğunu doldurmaya çalışıyoruz. Ancak karşı karşıya kaldığımız en olumsuz durumlarda bile karşımızdaki kişilerin olumlu özelliklerine odaklanıp bu özellikleri takdir ettiğimizi belli ederek, hayatımızdaki sevgi boşluğunu ve ilgi ihtiyacımızı karşılayabilmemiz mümkün.‘’Ne ekersen onu biçersin.’’ söylemi, bu durumu oldukça iyi özetliyor. Kendimiz için yapılmasını istediğimiz davranışları ve karşımızdaki kişilerden görmek istediğimiz tavrı öncelikle kendi hayatımızdaki diğer insanlar için uygulamaya geçirmemiz gerekiyor.Hiçbirimizin sürekli verici olmak ve çevremizdeki insanlara ne yaparlarsa yapsınlar iyi davranmak gibi bir zorunluluğu yok. Kendimizi iyi davranamayacak kadar sinirli hissettiğimiz ve aptal durumuna düştüğümüzü  düşündüğümüzde, karşımızdaki kişiye karşı tahammül gücümüzü yitirdiğimiz anlar olabilir. Bu anlarda içimizden geldiği gibi davranmamak ve yapmacık tavırlarla iyi niyetli gibi görünmeye çalışmak, sinirimizi ve öfkemizi karşı tarafa belli ettiğimiz durumda olacaklardan çok daha ağır sonuçlar doğurabilir. İyilik yapmak, içten geldiği sürece karşı tarafa gösterilmesi gereken bir davranıştır.Çevremizdeki kişilere pozitif bakış açısıyla yaklaşmak, karşımızdakiler kadar bizi de iyi hissettiren ve özgüvenimizi arttıran bir davranış. Kendimizden başka biri için hissettiklerimizi dile getirebilmek, duygularımızı açıkça ifade edebilmek ve başkalarının hisleri üzerinde etki sahibi olabilmek kişisel tatmini arttıran davranışlar.Pozitif düşünmenin ve bunu karşınızdaki kişilerle paylaştığınızda oluşacak gücünü deneyimlemek istediğinizde, çevrenizdeki kişilerin olumlu özelliklerine odaklanmaya ve hissettiğiniz pozitif düşünceleri karşınızdaki kişiyle paylaşmaya çalışın. Karşınızdaki kişide yarattığınız küçük bir gülümsemenin bile sizi kişisel olarak tatmin edeceğini göreceksiniz.

Eski Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominic Strauss-Kahn Fransa'nın kuzeyinde görülen bir davada kendisine yöneltilen fuhuş örgütleme suçlamalarını reddetti.Mahkeme önünde FEMEN'in protesto gösterisi yaptığı 65 yaşındaki Strauss-Kahn, iş ilişkilerini kullanarak Fransa'nın Paris ve Lille şehirlerinde, ABD'de ise Washington'da yapılan 'seks partileri' için kadın pazarlamakla suçlandı.2 Şubat'ta başlayan Lille'deki davada bugün ifade vermeye başlayan Strauss-Kahn bazı seks partilerine katıldığını ama buralarda 'çok çılgın' şeyler yapılmadığını söyledi. Eski IMF başkanı 3 yıl içinde katıldığı partilerin sayısının 12 olduğunu söyledi.Eski IMF başkanı partilere katılan kadınların seks işçisi olduklarını bilmediğini iddia etti.Strauss-Khan bugün Lille'deki duruşmaya giderken Femen grubundan bedenlerinin üst kısmı çıplak üç kadın, arabasının üzerine atladı ve eski IMF başkanını protesto etti. Kadınlar polis tarafından uzaklaştırıldı.Üç gün ifade verecekStrauss-Khan'ın bugün başlayan ve üç gün sürmesi beklenen ifadesini izlemek üzere yüzlerce gazeteci mahkeme salonu önündeydi.Dün mahkemede tanıklık yapan Mounia adlı eski bir seks işçisi Lille'deki bir otelde verilen seks partisinde Strauss-Khan'la birlikte olmak için seçildiğini ve kendisine bir işadamı tarafından bu iş karşılığında 900 euro ödendiğini anlattı.Fransa'da fuhuş yasadışı değil ama kadın pazarlamak ya da buna yardımcı olmak suç kapsamında. Eski IMF Başkanı suçlu bulunursa 10 yıla kadar hapis ve 1,5 milyon euroya kadar para cezasına çarptırılabilir.Davada Kahn'la birlikte 14 sanık bulunuyor. Sanıklar arasında lüks otellerin yöneticileri, bir avukat, bir eski emniyet müdürü ve 'Pezevenk Dodo' adıyla bilinen bir genelev sahibi de bulunuyor.Tacizle suçlanmıştıKahn 2011 yılında da ABD'de bir otel çalışanını taciz etmekle suçlanmış, bunun üzerine IMF'deki görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.Dört gün tutuklu kalan Kahn hakkındaki suçlama, daha sonra savcılar tarafından düşürülmüştüCumhuriyet

Kanadalı fotoğraf sanatçısı François Brunelle, geçtiğimiz günlerde oldukça ilginç bir projeye başladı. Onun amacı dünyanın farklı köşelerinde yaşayan ve birbiriyle hiçbir bağı bulunmayan tıpatıp benzer 200 insanı bir araya getirerek fotoğraflarını çekmek. Brunelle'ye göre: 'Bu projenin amacı ünlü kişilere benzeyen insanları fotoğraflamak değil. Asıl amaç dünyanın farklı yerlerinde bulunan ve hiçbir akrabalığı olmamasına rağmen inanılmaz derecede birbirine benzeyen insanları aynı karede buluşturmak.'Eğer birbirine benzeyen daha fazla insan görmek istiyorsanız Brunelle'nin internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.

Dünyanın en çekici dili İngiliz İngilizcesi seçilirken, daha önce zirvede bulunan Fransızca beşinciliğe kadar geriledi.The Time Out Küresel Flört Anketi’nin 24 şehirde 11 bin kişi üzerinde yaptığı araştırmaya göre en çekici diller listesinde ilk sırada İngiliz İngilizcesi, ikinci sırada ise Amerikan İngilizcesi yer aldı. Üçüncü İrlandaca, dördüncü Avustralya İngilizcesi olurken daha önceki listede zirvede yer alan ‘aşkın dili’ Fransızca beşinci sıraya geriledi.

Maluma doğru gittiğinizi bilirsiniz, engellemek için son bir gayret gösterirsiniz ama olacağın önüne geçemezsiniz ya, işte o küçük insanların büyük hikayesi.

Malezya’da 'eşcinsel ilişkiye girmek' suçlamasıyla yargılanan muhalif lider Enver İbrahim’in 5 yıllık hapis cezası onandı. Enver’in destekçileri kararı protesto etti.Malezya Yüksek Mahkemesi, muhalefet lideri Enver İbrahim’i “aynı cinsle cinsel ilişkiye girmekten” suçlu bulan Temyiz Mahkemesi'nin kararını onadı. 5 yıl hapse mahkûm olan Enver, kararı “yargı bağımsızlığının katli” olarak değerlendirdi.Mahkeme, 67 yaşındaki politikacıyı Mart 2014’te suçlu bulmuştu. Bunun üzerine Enver, kararı temyize götürdü. Mahkeme heyeti başkanı Ariffin Zekeriya, Enver'in yardımcısı Saiful Bukhari Azlan ile ilişkiye girdiğine dair çok sayıda kanıt bulunduğunu açıkladı. Zekeriya, Enver hakkındaki suçlamaların 'siyasi komplo' olduğuna ilişkin iddiaların ise ispatlanamadığını kaydetti.Enver: MasumumBaşbakan Necip Razak hükümetinin önündeki 'en büyük engel' olarak görülen Enver, mahkeme çıkışı “Ben masumiyetimi koruyorum. Bu karar, benim siyasi kariyerimi bitirmek için kurulmuş politik bir komplonun ürünüdür” dedi.Daha önce yolsuzluk suçlamasıyla hapis yatan Enver, “Hapishaneye üçüncü kez başım dik şekilde giriyorum” diye konuştu.Üç muhalefet partisi ittifakına liderlik yapan Enver, 2018 seçimlerine de katılamayacak.Hükümet: Davaya müdahale etmedikEnver'e destek veren yüzlerce kişi, mahkeme binası önünde toplanarak kararı protesto etti. Başkent Kuala Lumpur’daki gösterilerde eylemciler, 1957 yılından bu yana yönetimde olan koalisyon hükümeti Barisan Nasional’i istifaya çağırdı.Başbakan Necip Rezak hükümeti, davaya müdahale ettikleri iddialarını reddetti.İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün Asya'dan sorumlu Direktörü Phil Robertson, 'Başbakan Necip Razak hükümeti, demokratik özgürlükler ve bireylerin özel hayatının korunması hakkı pahasına Enver İbrahim'e karşı siyasi amaçlı suçlamayı onadı. Bu duruma izin verilmesi, Malezya'da insan haklarına saygı ve demokrasinin daha fazla zarar görmesine neden olacaktır' dedi.Suçlamalar 17 yıldır sürüyorEnver İbrahim, 1993'de Malezya başbakan yardımcısı oldu. Ancak yaşanan ekonomik krizin ardından Malezya başbakanı Mahathir Muhammed ile görüş ayrılığına düştü. Eylül 1998’de görevden alındı.Hakkında çıkan yolsuzluk iddiaları asılsız çıktı. Ancak 1998'in Kasım ayına gelindiğinde suçlamalar cinsel içerik kazandı. 1989 - 1992 yılları arasında şoförlüğünü yapan Azizan Ebubekir, Enver ile ilişkiye girdiklerini ve Enver’in kendisini seks kölesi olarak kullandığını iddia etti.İddialar üzerine tutuklanan ve 6 yıl hapis yatan Enver, Azizan Ebubekir'in ifadelerinin çelişkili ve yanlış olduğu gerekçesiyle Eylül 2004’te serbest kaldı.Eşcinsellik suçSiyasete devam eden Enver’in liderlik ettiği muhalif hareket, Mart 2008'de yapılan seçimlerde büyük başarı kazandı. Ancak seçim sistemi nedeniyle parlamentoda çoğunluğu elde edemedi.Seçim başarısının ardından yeniden “eşcinsel eylemde bulunmak” suçlamasıyla karşı karşıya kalan Enver, 2012'de Yüksek Mahkeme tarafından aklandı.Hükümet, mahkeme kararını temyize götürdü. Temyiz Mahkemesi, 7 Mart 2014’te Enver'i suçlu buldu ve 5 yıl hapse mahkûm etti.Ülkenin en zengin eyaleti Selangor'da yapılacak ara seçimden iki hafta önce alınan Temyiz Mahkemesi kararı nedeniyle Enver, 23 Mart 2014’teki seçime katılamadı.Müslümanların çoğunlukta olduğu Malezya'da eşcinsellik suç kabul ediliyor.Kaynak: Reuters, AA

Ah be canım, benden önceki 16 sevgilin de bu konuşmaları sevmiyordu, bundan sonrakiler de sevmeyecek. İnan bana, ne Burcu'nun yeni sevgilisi, ne de Melisa'nın çantası beni ilgilendiriyor. Sen konuşurken kankalarımla yazışmak, tweetlerime bakmak, eski sevgilimi stalklamak inan senin dırdırından daha zevkli. Tanrım, ne olurdu ki bana entelektüel bilgi seviyesi yüksek, en azından çenesi az düşük bir sevgili verseydin ya? O sussaydı da ben onu izleseydim... Garson Bey, buranın yangın çıkışı neredeydi?

Günümüzde çok sık karşılaştığımız ve insana 'artık yeter' dedirten durumlardan biri de bir feministin bir diğer feministe nasıl düzgün bir feminist olunacağı konusunda saçma düşünceler dayatması. Bu durumu açıklığa kavuşturmak gerekiyor. En basit haliyle feminizm, cinsiyet eşitliğini savunan bir tutumdur. Yalnızca bu kadar. Elbette bu tutumdan dolayı toplumumuzda cinsiyet eşitsizliğine yol açan bazı uygulama ve davranışları eleştireceğiz, normları yıkacağız ve eşitlik için savaşacağız. Eğer kendinizi bir feminist olarak tanımlıyorsanız, tek yapmanız gereken erkek ve kadının eşit olduğuna inanmak ve sonrasında bu inancınızı günlük yaşamınızda pratiğe dökmek, yani gerçekleştirmek. Feminist olmak için koltuk altı kıllarınızı uzatmak veya saçınızı kısa kestirmek zorunda değilsiniz (fakat eğer bunları yapmayı seçiyorsanız, hiç kimse size karışamaz, sizin kendi özgürlüğünüzdür). İstediğiniz kişi olabilirsiniz; işte feminizmin savunduğu en can alıcı nokta da budur. Her kim olmayı seçiyorsanız seçin, bu toplumda size herkese davranıldığı gibi eşit bir şekilde davranılmalı.Cinsiyet eşitliğinin bir parçası da, kadınların -tıpkı erkekler gibi- kendi seçimlerini yapma hakkına sahip olduğunu kabul etmektir. Örneğin, asla bir erkeğe 'hem ailen var, hem de kariyer mi yapmaya çalışıyorsun? Sen adam değilsin!' denildiğini duymayız. Fakat kadınlar bu ve bunun gibi onlarca söyleme maruz kalır. Erkeklere daha çok 'işten eve geldin, evi temizledin ve eşine yemek hazırladın ha? Sen adamın dibisin!' gibi şeyler söylenir. Oysa her erkeğin yapması gereken şey budur, tıpkı kadınların yaptığı gibi. İsteyen herkes feminist olabilir ve sizin düzgün bir feminist olup olmadığınızı söylemek hiç kimsenin haddi değildir. Bir feminist güçlü veya zayıf olabilir, yüzeysel veya derin olabilir, eğlenceli veya depresif olabilir, tombul veya zayıf olabilir... Yani kısacası istediği şey olabilir ve bu durum onun feministliğine hiçbir şekilde gölge düşürmez.Öyle ki, bir kişiye feminizmi 'doğru' bir şekilde uygulayıp uygulamadığı konusunda eleştiri getirirken aslında kendi feminist algımızı ona dayatıyoruz ve ona istediği kişi olma özgürlüğünü vermiyoruz demektir. Elbette birbirimize destek olmalı ve fikirlerimizi karşımızdakiyle paylaşmalıyız. Fakat hiç kimse bizim yaşam polisimiz değildir ve istediğimiz kişi olmak için yapmamız gereken şeyleri söyleyemez. Bunu göz önüne aldığımızda, aslında sadece 'feminizm' çağında yaşamıyoruz, aynı zaman 'düzgün feminist' ve 'çakma feminist' ayrımının yapıldığı bir çağda da yaşıyoruz.İşte sık sık insanların feminist kavramıyla özdeşleştirdiği fakat iyi bir feminist olmak için bir zorunluluk olmayan 6 madde;

Gelince bahar ayları gevşiyor gönül yayları değil mi sayın okur?  Mart kapıda, Sevgililer Günü de yakın.  E böyle olunca yalnız kalınca delleniyor, sağa sola sataşıyor insan. Oysa bir sevgili olsa hayat ne güzel olacak dertler bitecek değil mi?