Görüş Bildir
Goodyear’ın Yeni Konsept Lastikleri Isıyı Elektriğe Çeviriyor
Elektrikli otomobillerin yaygınlaşmaya başlamasıyla birlikte kullanıcıların bu otomobillerle nasıl daha uzun mesafe katedebileceği yönündeki çalışmalarda da artış yaşandı. Bu çalışmalardan birini gerçekleştiren ünlü lastik üreticisi Goodyear, ısıyı absorbe ederek elektrik üreten lastik prototiplerini tanıttı.Tasarımı itibarıyla oldukça etkileyici görünen lastikler, yalnızca özellikleriyle değil, görünüşüyle de otomobil sahiplerinin almayı isteyeceği bir lastik olarak karşımıza çıkıyor. Siyah ve gri renklere sahip lastik bu tasarımıyla gelecekten günümüze gelmiş gibi görünüyor. Tabii Goodyear’ın yeni lastiklerinin halen “günümüzde” olmadığını ve prototip aşamasında olduğunu hesaba katmak gerek.
Bilic, Sneijder ve Recep Tayyip Erdoğan'ı Aynı Videoda Buluşturan Mesaj: 'Kadına Şiddet, İnsanlığa İhanettir!'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle eşi Emine Erdoğan, kendisinin ve ünlü isimlerin de yer aldığı bir video yayınladı.Erdoğan, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarda 'Bir anne, bir eş, bir evlat, bir kardeş, komşu, arkadaş olan kadın, hepsinden önce bir insandır. Kadına kalkan her el, tüm insanlığa kalkmıştır. Kadının onuruna, haysiyetine yönelik her türlü saldırı, tüm insanlığa yapılmıştır. Dünyanın pek çok ülkesinde, inançları ve özgürlükleri uğruna her türlü çileye göğüs geren tüm kadınları selamlıyorum. Bütün kadınların, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyorum' ifadelerini kullandı.
"Anı Değil, Fikirleri Fotoğraflarım" Diyen Erik Johansson'dan 17 Gerçeküstü Fotoğraf
Erik Johansson, dünyaca ünlü bir fotoğrafçı sanatçısı. Aslen İsveçli. Ancak bugünlerde yaşamına Almanya'da devam ediyor. Johansson'u bu denli meşhur yapan şey, fotoğraflarıyla yarattığı illüzyonlarla insan beyninin sınırlarını zorlaması. Johansson çalışmalarıyla ilgili, 'ben anı fotoğraflamam fikirleri fotoğraflarım' diyor.  Müşterileri arasında: Google, Adobe ve Microsoft gibi büyük firmalar dikkat çekiyor. Erik Johansson'un diğer çalışmalarına buradan ulaşabilirsiniz
MEB, Robin Hood'u Sakıncalı Buldu
Milli Eğitim’in “değerler eğitimi”ne göre; Alaaddin’in Sihirli Lambası, Pamuk Prenses, Robin Hood, Külkedisi, Sherlock Holmes gibi kitaplar “hırsızları kutsadığı için” sakıncalı.İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün şubat ayında 9. sayısı çıkan İstanbul Eğitim ve Kültür Dergisi’nde, 'Değerler Eğitimi Özel Sayısı'nda Batı’da ortaya çıkan masal ve romanların çocukları edilgenliğe ve hırsızlığa yönelttiği iddia edildi.Türkiye’nin yeni değerlerinin Kuran ve din olduğunun vurgulandığı dergide ‘Batı Edebiyatının Olumsuz Etkileri’ başlıklı bir yazı kaleme alan Tuncel Altınköprü, “Kendi yazınımızla birlikte Batı’nın kimi edebiyat ürünlerini hiç incelemeyip irdelemeden çocuklarımıza sunarken, ne yazık ki onları birtakım tehlikelerin içine atıyoruz” diyor.'KATİLLER KUTSANIYOR'Altınköprü, kült haline gelmiş ve dünyanın her tarafında okutulması için devletlerce teşvik edilen klasikleşen kitaplar için şu ifadeleri kullanıyor: 'Ali Baba ve Kırk Haramiler, Alaeddin’in Sihirli Lambası, Çizmeli Kedi, Sihirli Fasülyeler, Bremen Mızıkacıları, Oduncunun Çocukları, Külkedisi, Uyuyan Güzel, Pamuk Prenses, Kibritçi Kız gibi masallarsa fena! Bu masalların aslında hırsızlığı, kapkaççılığı, dolandırıcılığı övdüğünü; kötüleri, hırsızları, katilleri kutsadığını, giyim kuşam düşkünlüğünü körüklediğini; tembelliği, acizliği teşvik ettiğini; onları pasifliğe sürüklediğini, çocuklarımızı bu tür davranışlara özendirdiğini söylersem bana inanır mısınız? …Bütün bu saydığım masalların konuları aslında ortaktır ve hırsızlık masallarıdır. Masal kahramanları, bu serüvenlerde Kırk Haramilerin zenginliklerini, büyücünün sihirli lambasını, devin altın yumurtlayan tavuğunu, sihirbazın ve hırsızların hazinesini çalarlar. Sahipleri peşlerine düştüğünde de, onları acımasızca öldürürler. Sonra da elde ettikleri bu zenginliklerle ömürlerinin sonuna kadar rahat ve mutlu yaşarlar.'ORMANDA BİR SOYGUNCU YAŞANIYORDergide Tuncel Altınköprü imzasıyla yer alan yazıda sadece masallar değil romanlar da akıl almaz ifadelerle itham ediliyor. “Yabancı kökenli masallardaki olumsuz öğeler masallarla sınırlı değil ne yazık ki! Bazı çeviri romanlarla ilgili şu kısa bilgiler sözlerime tercüman olmaya yeter” ifadelerine yer veren yazar, ünlü edebi romanlar için şu ifadeleri kullanıyor:Robin Hood Ormanda yaşayan bir soyguncu ve çetesi… (Televizyonda gördüm, Hırsızlar Prensi diye yüceltilerek isimlendirilmişti.)Arsen Lüpen Kibar hırsız, salon adamı… Polislere asla yakalanmayan gözü pek ve çapkın maceracı…Fantoma Bir türlü başa çıkılmayan suç makinesi… Fantoma ve Müdürü Juve…Killing Ele geçirilemeyen cani…Sherlock Holmes Nikotin ve esrar bağımlısı, anti sosyal efsanevi özel dedektif….'BOMBADAN DAHA TEHLİKELİDİR' ZİHNİYETİn Eğitim Sen 1 No’lu Şube Yöneticisi Barış Uluocak ‘Değerler Eğitimi’ diye cilalanarak okullara yerleştirilmeye çalışılan modelin nasıl ürkütücü bir edebiyat ve sanat düşmanlığı içerdiğini dergi sayesinde tespit ettiklerini söyledi. Uluocak, “Çocuk edebiyatı klasiklerinin ve masalların bile suça teşvik eden unsurlar gibi gösterilmesi nasıl derin bir cehalet taarruzuyla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Masalları ve hikâyeleri akıl almaz bir saldırganlıkla itham edenler sanırım ‘bazı kitaplar bombadan daha tehlikelidir’ diyen Erdoğan’ın izinden gidiyorlar” değerlendirmesi yaptı.Serbay Mansuroğlu / BirGün
Ünlü Ressamların Yaratıcılıklarını Konuşturdukları Çalışma Alanları
Ressamların resimlerini yaptıkları studyoları hepiniz merak etmişsinizdir. Soğuk kış günlerinde ateşlenip yattığınız gecelerde 'Dali nerede yapiyor tablolarını anne' diye sayıkladığınız günleri duyar gibiyiz. Bu yüzden size 10 büyük sanatçının studyosunu göstereceğiz. Hiç değilse geyiklerde kaynak olur.
Reklam
Türk Dizilerinden Fırlamış 12 Zula Oyunu Karakterleri
etiket
İstanbul, Üsküdar'da doğdu. Kara Harp Okulu'nu üstün başarıyla bitirdikten sonra Bordo Berelilere katıldı. Dürüst, cesur ve çalışkan kişiliğiyle bütün üstlerinin takdirini kazandı. Yönettiği operasyonlardan birinde devlet içerisinde tehlikeli bir yapılanmaya ait çok önemli bilgiler öğrendi. Sonrasında Devletin içerisine sızmış tüm tehlikeleri tek tek temizlemeye başladı. Demir'in operasyonları bu örgütlerin tüm planlarını alt üst ediyordu. En sonunda bu tehlikeli yapılanma Demir'i ortadan kaldırmak adına Gladyo'yu kiraladı. Çocukluk aşkıyla evleneceği en mutlu gününde düğün salonu, Gladyo tarafından saldırıya uğradı. Saldırı sonrasında Demir ağır yaralı olarak kurtuldu ama, bir çok akrabasını ve nişanlısını saldırıda kaybetti. O günden sonra tüm yaşamını intikam almaya adadı ve Zula teşkilatını kurdu.
Yaşar Kemal'in Kitaplarına İlgi Dört Kat Arttı
Geçen hafta sonsuzluğa uğurladığımız Türkiye edebiyatının usta ismi Yaşar Kemal’in kitaplarına gösterilen ilgi son bir haftada dört kat arttı.Radikal'den Cem Erciyes'in haberine ve D&R'ın 146 mağazası ile internet satışlarından belirnen verilere göre, son bir haftada Yaşar Kemal kitaplarına gösterilen ilgi dört kat arttı.Yaşar Kemal’i 28 Şubat Cumartesi günü kaybetmiştik. Türkiye’yi yasa boğan bu kaybın üzerine başta İnce Memed olmak üzere kitaplarından, unutulmaz roman kahramanlarından bol bol bahsedildi, onu kitaplarıyla anmaya, okuyarak yaşatmaya çağıran yazılar yazıldı. Türkiyeli okurlar da bu çağrılara kulak vermiş olmalı… Yaşar Kemal’in yazdıklarını tekrar hatırlamak isteyenler olduğu kadar, onun ünlü romanlarını tanımaya karar veren genç okurun da ilgisinde bir artış olduğu tahmin ediliyor.Yaşar Kemal’in ölümünden sonra, kitap satışlarının yüzde 417 arttığı bildirildi. En çok okunan kitabı, İnce Memed’in ilk cildi. Ardından ‘destansı roman’ türündeki kitabı Ağrı Dağı Efsanesi geliyor. Üç numarada İnce Memed 2, dört numarada Ağrı Dağı Efsanesi gibi ‘ince' bir başka kitabı, 79 sayfalık 'Kuşlar da Gitti' var. Yaşar Kemal bu kitabında ‘azatlık’ kuş satan, satamadıkları kuşları yiyen çocuklar aracılığıyla İstanbul ’daki değişimi ve çürümeyi anlatıyordu. Yazarın çok satanlar listesinin beşinci sırasında ise dört ciltlik İnce Memed’in üçüncü cildi yer alıyor.Yaşar Kemal, uzun yazarlık yaşamı boyunca bir çocuk romanı, 12 deneme-derleme, 9 röportaj, 4 destansı roman, bir şiir, 21 roman iki de öykü kitabı olmak üzere 46 kitap yazdı. Kitapları Yapı Kredi Yayınları tarafından basılıyor.
Reklam
Nimrud'dan Sonra Hatra da Yıkıma Uğruyor
Irak ve Suriye'de geniş alanlar kontrol eden örgüt, türbeler ve heykellerin 'put' olduğuna inanıyor ve yıkılması gerektiğini düşünüyor.UNESCO dünya mirası listesinde olan Hatra 2.000 yılı aşkın bir önce önce Pers İmparatorluğu günlerinde kuruldu.Musul'un yaklaşık 110km güney-batısında bulunan Hatra, kulelerle takviyeli kalın duvarları sayesinde, Roma istilalarına dayanmış bir müstahkem şehirdi.
Reklam
İstisnasız Her "Eller Havaya" Barında Çalan 25 Şarkı
Bir akşam kalabalık bir arkadaş grubunuzla dışarı çıkmak istediniz. Nereye gideceğiniz konusunda da bir fikriniz yok ne de olsa herkesin müzik zevki farklı ve ortak bir şeyler bulmanız gerek. Aradığınız yer işte o mekan, binlerce benzeri olan ve her zaman istisnasız aynı şarkıları çalan.
Osmanlı Tarihinde Pek Bilinmeyen Küçük ve İlginç 78 Bilgi
Eski zamanlarda Fatih ve Bayezid Camilerinin avlusunda sergi kurulur ve bu avlular yiyecek v.s. satan küçük dükkanlarlar dolardı.Topkapı Sarayı bu ismini Eski Sarayın sahilindeki toplu kapısından almıştır. Bu sarayın, Fatih zamanındaki adı Yeni Saray idi.Çadıri Osmanlıların ilk hanesi, ilk sarayı, ilk taht evidir. Osmanlı sarayı, pek muhteşem ve çok odalı idi. Hele havaya dayanıklılığı ve ihtişamı pek meşhurdu.II. Süleyman kadınlarla meşgul olmazdı. Saraylılar harem ağalarıyla rezalete başladılar. Bu yüzden hizmeti olmayan ağaların içeri girmesi men edildi.Sultan Orhan zamanında Bizans’ta taht kavgaları oluyordu. Kantakuzinus’un yardımına giden Türkler, Bizans’ta büyük bir itibar kazanmışlardı. Saraya serbestçe girip çıkabiliyor, Bizanslılara hakim sıfatını takınıyorlardı.Osmanlı şehzadeleri babaları ile beraber harbe giderlerse ihtiyat kuvvetlerini kumanda ederlerdi.
Reklam
Facebook 'İçerik Kaldırdığı İçin' Yargılanacak
Fransız mahkemesi, ABD’nin ünlü sosyal paylaşım sitesi Facebook ile ilgili açılan 'ifade özgürlüğü ihlali' ile ilgili bir davaya bakma kararı aldı. Karar, merkezi yurt dışında olan sosyal paylaşım sitelerinin yargılanması açısından içtihat oluşturacak.Fransız mahkemesi, davayı 21 Mayıs’tan itibaren esastan görüşmeye başlayacak. Mahkemenin kararı, merkezi yurt dışında bulunan sosyal paylaşım sitelerinin Fransa’da yargılanması açısından içtihat oluşturacak.Paris’teki duruşmada, Facebook’un avukatı Caroline Lyannaz, 'Şirketin merkezinin Kaliforniya’da olmasını gerekçe göstererek, davanın sadece ABD yargısının yetkisinde olduğu' görüşünü savunarak, bu yüzden başvurunun reddedilmesini talep etti.Şikayetçi tarafın avukatı Stephane Cottineau ise başvurunun 'Fransız yargısının yetki alanına girdiğini' savundu.Fransa’da 28 milyon kişinin söz konusu sosyal ağın kullanıcısı olduğunu hatırlatan avukat, mahkemenin yargılama yetkisini üzerine almaması halinde, bunun ileride olumsuz bir içtihat oluşturacağı görüşünü savundu.İsmi açıklanmayan başvuru sahibi, Facebook hesabının, duvarına ünlü ressam Coustave Coubert’in dünyaca ünlü 'dünyanın merkezi isimli erotik tablosunun resmini koyduğu gerekçesiyle engellenmesi sonrası, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle şirket aleyhine dava açmıştı.Fransa’da hükümet, terörü öven, ırkçı ve yabancı düşmanlığını körükleyen yayınların sosyal paylaşım sitelerinde daha kolay yasaklanması için uzun zamandır ABD’li ünlü sosyal paylaşım site şirketlerinin Fransa’da yasal olarak sorumlu bir adreslerini olmasını savunuyor.İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve geçen ay ABD’ye yaptığı ziyaret sırasında bilişim suçları ile mücadelede daha etkili önlemler almak adına ilgili şirketlerin temsilcileriyle bir araya gelmişti.AA
Galatasaray Adası Davalık Oldu
Galatasaray’ın mülkü olarak iddia ettiği İstanbul Boğazı’ndaki Kuruçeşme Adası’na, Hazine’nin kamulaştırmasız el koyduğu ortaya çıktı. 3 parselden oluşan adanın 2 parselinin dörtte bir hissedarı olan Elpida Frankopolos, adaya el koyan Maliye Hazinesi’ne dava açtı, Galatasaray Kulübü’ne ihtarda bulundu.Habertürk'ten Hayati Arıgan'ın haberine göre, İstanbul’un köklü ailelerinden Frankopolos Ailesi’ne mensup Elpida Frankopolos’a, annesi Despina’dan, İstanbul Boğazı’nın tek adası olan veGalatasaray Adası olarak da bilinen Kuruçeşme Adası’nın 3 parselden 2’sinin dörtte biri miras kaldı. Biri 8 bin 204, diğeri 8 bin 248 metrekare olan iki parselin dörtte biri, 1980 yılında mahkeme kararıyla Elpida Frankopolos adına ‘balık tutma alanı’ olarak tescil edildi. Kararda, adanın işletilmesi, kiraya verilme hakkı ve taş volisi hakkı (balık tutulması) hissesi oranında süresiz olarak Elpida Frankopolos’a verildi. İstanbul Barosu avukatı olan Elpida Frankopolos, yaşı ilerleyince Türkiye’den Yunanistan’a gitti.HAZİNE’YE GEÇİRİLDİFrankopolos’ların 1980’e kadar balık avlama amaçlı liman olarak kullandığı adanın tapu kaydı, 2003’te Frankopolos’un haberi olmadan yapılan tebligatlarla açılan davada silindi ve 16 bin 452 metrekarelik alanın dörtte biri Hazine’ye geçirildi. Ardından ada, Galatasaray Spor Kulübü’ne tahsis edildi ve sosyal tesisle yüzme havuzu olarak kullanılmaya başlandı.ADA İÇİN DAVA AÇTIFrankopolos da adaya kamulaştırmasız el konulduğu gerekçesiyle avukatı Ali Elbeyoğlu kanalıyla İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’nde Maliye Hazinesi’ne dava açıp, Galatasaray Kulübü’ne ihtarda bulundu. Avukat Elbeyoğlu, dava dilekçesinde tapulu taşınmazlar ile Dalyan veya Voli’lerin tapu ve intifa hakkı iptali ve fiilen el konulmasının tek yolunun, Anayasa ile meri mevzuatlar gereğince yapılan kamulaştırmalar olduğunu belirtti. Adaya kamulaştırmasız el konulduğunu kaydettiği dilekçesinde “Kuruçeşme Adası’nın toplam 16 bin 452 metrekareyi bulan iki parselinin dörtte bir hissesine sahip olan Elpida Frankopolos’un kiralama ve yararlanma hakkına sahip olduğu halde, mülkiyet hakkını ortadan kaldıran ve adaya el koyan Maliye Hazinesi, zararlarını karşılamak zorunda” dedi. Taşınmazın değerinin çok altında metrekaresinin 20 bin TL olduğunun belirtildiği dilekçede, adanın orta kısmındaki 2 bin 435 metrekarelik parselin sahibinin kendisine ait yerin değerinin 300 milyon dolar olduğunu söylediği ileri sürüldü. Frankopolos’un dörtte bir hissesine düşen kısımdaki kullanım hakkı bedeline karşılık şimdilik 10 bin TL tazminat faiziyle birlikte Maliye Hazinesi’nden istendi.HANEDAN DA İSTEMİŞTİSultan Abdülhamid’in torunları da dedelerinden miras kaldığını öne sürdükleri onlarca mülk ve arazi için hukuk mücadelesi başlatmıştı. 2010’da 250 kişilik bir vâris listesi oluşturulmuş, bu mülkleri almak için dava açmışlardı. Torunların istedikleri yerler arasında Kabataş Meydanı, Veliefendi ve Galatasaray Adası da vardı. Dava halen sürüyor.Galatasaray Başkanı Duygun Yarsuvat ise mali kongrede Galatasaray Adası’nın bazı yerleri için ecri misil davaları açıldığını söylemişti. 2005-2006 döneminden gelen davalar bulunduğunu belirten Yarsuvat, “Bu davalarda 1 milyon 200 bin TL talep edilmektedir. Galatasaray Adası’nın yıllık kirası 380 bin dolar. Yani geceliği bin dolardır” demişti.SERKİS KALFA’YA VERİLDİKuruçeşme’de kıyıdan 165 metre açıkta birkaç büyük kayadan oluşan ada, Osmanlı Padişahı Sultan Abdülaziz tarafından 1872’de Saray Başkmimarı Serkis Kalfa’ya hediye edildi. Serkis Kalfa, adanın üstüne üç katlı bir köşk inşa ederek buraya taşındı. Dünyaca ünlü ressam Ayvazovski, 1874’te Sultan Abdülaziz ‘in davetlisi olarak buraya gelmiş, Serkis Kalfa’nın misafiri olmuş ve Dolmabahçe Sarayı için sipariş edilen tabloları bu adada yapmıştı.Habertürk
Reklam
Nostalji İçin Görüşme Odasına: Biri Bizi Gözetliyor Evi Denince Akla Gelenler!
02 Melih ile 11 Eray arasında başlayan mücadele, bir hafta birinin diğer hafta birinin 1. olmasıyla iyice kızıştı.Tabii haliyle ülke de Eraycılar ve Melihçiler olarak ikiye bölündü. Bir tarafta sarı güneş gözlükleri, jöleli saçları, rahat tavırlarıyla Melih; diğer tarafta da evdeki birçok olayda sıkıntı çıkartan, mantıksal yaklaşımlarıyla dikkat çeken Filozof Eray...İkisi de İzmirliydi, ancak Melih Göztepeli, Eray Karşıyakalı! Yani Eray ve Melih'in tüm ülkeyi böleceği işin en başından belliymiş!
Reklam