Bahçeli Tunceli'deki Cemevi ve Esnaf Ziyaretini İptal Etti
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Tunceli'de ilk ziyaretini Valilik binasına yaptı. Protesto gösterilerinin sürdüğü kentte kepenklerin açılmadığı görüldü. MHP liderinin ziyaretini protesto eden gruba polis müdahale etti. Bahçeli'nin Tunceli'de esnaf ve cemevi ziyareti iptal edildi. Kentte protestolar sürüyor...
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, salı günü grup toplantılarında Başbakan Ahmet Davutoğlu ile restleşmesinin ardından Tunceli'ye gitti. Davutoğlu, Bahçeli'nin Dersim olayları sonrasında idam edilen Seyit Rıza’yı “Terörist Rıza” diye tanımlaması için “Bu sözleri orada insanların gözünün içine bakarak söyleyebilir misin?” demiş, Bahçeli de bu sözlerin ardından sürpriz bir adım atan Tunceli’ye gitme kararı almıştı. Bahçeli, Tunceli Valiliği önünde yaptığı konuşmada, '1937-1938’de Tunceli'de baş gösteren hadiseler isyandır, buna karışanlar da devrin bölücü teröristleridir. Hiçbir teröristin dini, milliyeti, mezhebi, kimliği, etnik kökeni önemli olmayacak ve önemli sayılamayacaktır' dedi.
Bahçeli'nin Tunceli ziyareti 1,5 saat sürdü. Cemevi ziyareti ile kepenkler kapalı olduğu için esnaf ziyareti iptal oldu.
Ziyareti öncesinde başlayan protestolar, Bahçeli Tunceli'deyken şiddetlendi. Protestocu grup Bahçeli'nin ziyaret ettiği valiliğe yakın Elazığ Caddesi üzerinde toplandı. Gruptan havai fişek atılması üzerine polis biber gazıyla müdahale etti. Ziyaret nedeniyle kentte sıkı güvenlik önlemleri alındı. Yaklaşık 10 ilden takviye polis ve TOMA'lar geldi.
Bahçeli'nin Tunceli Valiliği'ne girişinde bir kadın, 'Bahçeli bu topraklara giremez' diye bağırarak tepki gösterdi. Korumalar bu kişiyi uzaklaştırdı.
Bahçeli konuşmasının ardından sonra cuma namazı için camiye gitti. Ardından da soruları yanıtlamadan kentten ayrıldı.
Kaynak: Al Jazeera ve DHA
Bahçeli Ankara'da söylediklerini tekrarladı
Başbakan Davutoğlu partisinin grup toplantısında açıklamalarını eleştiren Devlet Bahçeli'ye 'Ankara’da söylediklerini Tunceli’de söyleyebilecek mi?' diye seslenmişti. MHP lideri Bahçeli Ankara'da söylediği '1937 1938′de Tunceli’de başgösteren olaylar isyandır, katılanlar da devletin bölücü teröristleridir' ifadeleri Tunceli'de tekrarladı.
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından satır başları:
“Aramıza örülen nifak duvarlarını yıkmak için Tunceli’deyim. Tuzakları bozmak, kapatılmak istenen gönül yollarını açmak için Tunceli’deyim. Tunç yürekli kardeşlerimle buluşmamı çekemeyenler dedikodu yaptılar. Tunceli’ye gelmemizi sanki yabancı bir ülkeyi ziyaret ediyormuş gibi sabote etmeye ve engellemeye kalkıştılar.
İcazet ve vesayet altında başbakanlık yapan Davutoğlu, geçtiğimiz salı günü şahsıma meydan okumuştu. Başbakan öylesine çıldırmıştı ki, ‘Buyurun gidin, bu söylediklerinizi Tunceli’de de söyleyin. Cesaretiniz vrasa ve yüreğiniz varsa’ diyerek denge ve kontrolünü kaybetmişti.
İşte Tunceli’deyim. İşte Türk milletinin güzide evlatlarıyla beraberim.
DEVLET MİLLETİYLE TUNCELİ’DEDİR
Devlet milletiyle Tunceli’dedir. Bizim vatan topraklarında gidemeyeceğimiz bir yer yoktur. Türkiye’nin her karşısında anımız hatıramız iddiamız vardır. Çünkü biz Türkiye’yiz, hepimiz büyük Türk milletinin onurlu evlatlarıyız. Biz Türkiye’nin her yerinde birlik ve beraberlik mesajı veriyoruz. Biz Türk vatananın her köşesinde ülkümüzü anlatıyor, yolumuza devam ediyoruz.
Sayın Davutoğlu bilmiyorsa öğrenemediyse buradan kendisine hatırlatıyorum. MHP’de mangal gibi yürek, devasa bir cesaret vardır.
Biz ne insanımızdan cayarız, ne vatanımızdan vazgeçeriz. Biz ne devletimize yüz çeviririz, ne milletimizden koparız. Biz ne hıyanetten korkar, ne haram yiyenlerden çekiniriz. Bunlar hayatımızın varlığımızın ve davamızın anlam ve değer yüklü ana ilkeleridir.
Efendilerin koltuğuna sığınmış sığ ve sorumsuz zihniyetlerin bizimle aşık atması iddialaşması mümkün değildir. Yufka yüreklerle yolların alıkoyulamayacağını iyi biliriz. İstismarcı bölücü yıkıcı niyetlerle bir gelecek olmayacağını aklımızdan çıkarmayız.
ÖZÜR LOBİSİ KURANLAR…
Geçmişte yaşananları bugüne getirenlerin, özür lobisi kuranların barışa katkı sunmayacağını asla unutmayız. Bu vesileyle tarihten husumet çıkaranlara sesleniyorum Türk milleti devlet olmaktan kaynanklanan hak ve yetkilerine el ve dil uzatan kanlı emellere geçmişin her vechesinde haddini bildirmiştir.
Bu dün olmuştur, bugün olmalıdır gelecekte de olacaktır. Dünyanın neresinde olursa olsun alkının güvenini desteğini almış meşru bir devlet, kensdisine yönelmiş tehlikeleri önlemekle yükümlüdür. Hukuk bunu emretmektedir. varolmak ve ebediyete ulaşabilmek iç ve dıuş mihraklara karşı uyanık durmalıyız.
Devleti yıkmaya çalışan hiçbir gayrimeşru darılmamızı hiçbir ahlaksız sürece müsamaha gösterilemez. Milleti gömmeye çalışan hiçbir çevreye izin verilemez. Çeteler terör örgütleri ayrılıkçı eğilimler çıkar ve menfaat ağlarıyla örülmüş feodal kalıntılar devletin bütünlüğüne hazımsızlık çekiyorsa bu karşılıksız, cevapsız bırakılmayacaktır.
1937 1938′DE TUNCELİ’DEKİ OLAYLARA KATILANLAR TERÖRİSTTİR
Bu itibarla 1937 1938′de Tunceli’de başgösteren olaylar isyandır, katılanlar da devletin bölücü teröristleridir. Hiçbir teröristin dini etnik kökeni kimliği önemli sayılamayacaktır. Zira elinde silahla dağda bayırda ovada topraklarımızdan masum vatandaşlarımıza, güvenlik güçlerimize kasteden hiçbir bedbaht mazlum görülemeyecektir. Hele de bunların özürler dilenerek yad ettiğimiz Kerbela’dan addedilmesi zillet olduğu kadar da hakarettir.
Biz buraya sizinle gönül diliyle konuşmak için koştuk. Biz buraya demir perde çekmek için provokasyon üretenleri hayal kırıklığına uğratmak için geldik. Devlet devletinin her yerinde ve milletinin her değerinde sapasağlam durduğuna göre başbakan napacaktır?
ÖZÜR DİLEMENİN ERDEM OLDUĞUNU ZIRVALAYAN DAVUTOĞLU
Tunceli’nin hasssasiyetleriyle oynayarak siyasal rant devşirmek peşinde olan, özür dilemenin erdem olduğunu zırvalayan Davutoğlu erdemli davranayarak istifa ederek kalan itibarını kurtarabilecek midir?
Devletin diz çökeceğini söyleyen Başbakan’a diyorum ki devlet diz çökmez. Devletin el etek öpeceğini söyleyen Başbakan’a diyorum devlet el de etek de öpmez.
Diz çökseydik el öpseydik taviz verseydik son yurdumuzda bağımsızlığımızdan bahsedemeyeceğimiz gibi Tunceli diye bir ilimiz de olmazdı. Bugün buradaysak tehditlere kulak asmayan asil bir mücadelenin sayesindedir, bunun kıymetini bilelim.
Etnik aidiyeti mezhebi ve yöresi ne olursa olsun Türk milletine ruh ve mana katan aziz ecdadımız bizlere göz gibi bakacağımız bir vatan bırakmıştır.
TÜRKİYE 77 MİLYON TÜRK VATANDAŞININ KUTSAL HAZİNESİDİR
Türkiye 77 milyon Türk vatandaşının kutsal hazinesidir. Herkes eşittir Türkiye’de. Büyük Türk milleti hepimizin duası ve gururudur acılarımız ortak, sevinçlerimiz ortak, dünümüz bir geleceğimiz birliktedir. Tunceli 81 vilayetimizden birisidir. Elazığ neyse Tunceli odur. Hakkari neyse Ankara aynısıdır.
Bu topraklar bu vatanın ayrılmayacak kopmayacak birer parçasıdır. o halde kardeşçe yaşamak varken, el ele gönül gönüle allahın nimetlerinden nasiplenmek varken içimizi karıştırmak isteyenlere niçin göz yumalım? AKP PKK ittifakıyla yürütülen ihanet müzakerelerini hangi vicdan körlüğüyle görmezden gelelim?
16. yy’da Türkçe söyleyen Pir Sultan Abdal’a yarın mahşerde ne diyeceğiz? İnsan sevgisiyle kavrulmuş, riayı reddetmiş kötü zannı yöresinden kovmuş Pir Sultan Abdal’ın torunlarına insan canına kıyanlarla en ufak bir temas yakışır mı?
Yavrusunu kaybetmiş bir koyunun acısını yüreğinde duymuş Pir Sultan Abdal hepimizin kutup yıldızıdır. Kucağında aslanla ceylanı buluşturmuş Hacı Bektaşi Veli hepimizin özlemle andığı manevi büyüğümüzdür Hz. Hüseyin ve ehli beytin elleri hepimizin içindeki yas ve acıdır.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Hz. Ali bizimdir, insanlığa yön vermiş 12 imam her şeyimizdir. Allahımız bir peygamberimiz bir kıblemiz bir dinimiz bir, dilimiz bir milletimiz bir geleceğimiz bir ve aynıdır.
Kardeşliğimiz dünya durdukça yaşasın. Tunceli’de yaşayan her kardeşimi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene!