onedio
Görüş Bildir

İsmail Küçükkaya Haberleri

İsmail Küçükkaya ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. İsmail Küçükkaya ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

"Herhangi Birisiymiş Gibi Bahsedilmesi Gül'ü Üzüyor Olabilir"
Arınç: Sayın Cumhurbaşkanı'nın duruşuna, sözlerine çok iyi hak veriyorum. Lütfen herkes de ona saygı gösterme konusunda hiçbir şekilde eksikliği olmasınCumhurbaşkanlığı seçimiyle ilgili konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , “Herkesin bunları düşünmeye, bunun üzerinde fikir yürütmeye de doğrusu hakkı var. Ancak bu hesaplar yapılırken, Sayın Cumhurbaşkanımızı herhangi birisi olarak bu meselenin içerisinde bir aktör olarak düşünmek veya çeşitli ihtimallerde onun da ismini geçirmek, belki Sayın Cumhurbaşkanımızı üzüyor olabilir” dedi. Göreve yeniden seçilmesi nedeniyle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ’ye kutlama ziyaretinde bulunan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, önceki gün Ankara’da Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nı yaptıklarını, bu toplantıda yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili Başbakan Tayyip Erdoğan ve ilgili arkadaşlarının sunumları olduğunu belirtti. Bu çalışmaların, önümüzdeki süreçte daha farklı kademelerde devam edeceğini anlatan Arınç, Erdoğan’ın mayıs ayı ortalarında Gül ile görüşmesinin ardından kararını açıklayacağını ümit ettiklerini söyledi. Arınç, Gül’ün ‘Bugünkü şartlar çerçevesinde benim gelecekle ilgili bir siyaset planım yok’ sözlerinin anımsatılması üzerine ise şunları söyledi: “Bu yeni bir olay değil bildiğiniz gibi. Sayın Cumhurbaşkanımız da Sayın Başbakanımız da bu konuyu birlikte görüşeceklerini ve en olumlu şekilde sonuçlandıracaklarını ifade ediyorlar. Yani dün yaptıkları konuşmanın, 3 gün evvel yaptıkları konuşmadan çok farklı bir yönü yok. Bunu farklı yorumlamaya da gerek yok. Ben de bazen konuşmalarımda, bazı arkadaşlarımız da sordukları zaman, verilen cevaplarda da söylüyoruz ki Sayın Başbakanımız ile Sayın Cumhurbaşkanımız iki arkadaş olarak, geçmişte bu partiyi kuranların önde gelenlerinden ikisi olarak, birbirlerinden Başbakanlığı devralmış insanlar olarak, Cumhurbaşkanı adaylığını, bizzat Sayın Başbakanımızın açıkladığı bir insan olarak, geçmiş hukuka dayanan çok samimi, çok dürüst ilişkileri var ve biz inanıyor ve biliyoruz ki; Sayın Başbakanımız istişarelerinin sonucunda, Cumhurbaşkanlığına adaylığını koymak isterse Sayın Cumhurbaşkanımız da bundan büyük bir onur duyacak ve onun adaylığını destekleyecektir. Herhangi birisi olarak Bence bu konu her iki tarafı da rencide edecek, üzecek ve bulundukları konumlarda kendilerini rahatsız edecek bir düzeye gelmemeli. Yani Sayın Başbakanımız Cumhurbaşkanı olacaksa, böyle bir karara varacaklarsa ve halkımız da bunu onaylayacaksa, bildiğiniz gibi başka adaylar da olacak ve Cumhurbaşkanlığı seçimi halk tarafından yapılacak, hem de iki turda. Halkın da bunu onaylaması halinde Ak Parti’nin başında 2015’e kadar kimin Başbakan olarak kalacağı, 2015’ten sonra partinin nasıl bir şekillenme içine gireceği de tartışılıyor. Bu tartışma şüphesiz anlamsız değil. AK Parti 3 dönemdir tek başına iktidar olan parti, oylarını sürekli artıran bir parti ve çok önemli bir liderin başkanlığında bugünlere gelmiş olan bir parti. Bu başarı nasıl, kimlerle devam edecek? Parti nasıl bir şekillenme içerisine girecek? Herkesin bunları düşünmeye, bunun üzerinde fikir yürütmeye de doğrusu hakkı var. Ancak bu hesaplar yapılırken, Sayın Cumhurbaşkanımızı herhangi birisi olarak bu meselenin içerisinde bir aktör olarak düşünmek veya çeşitli ihtimallerde onun da ismini geçirmek, belki Sayın Cumhurbaşkanımızı üzüyor olabilir. Saygıda eksik olmasın Sayın Cumhurbaşkanı’nı asgari 1991’den beri tanıyan bir arkadaşı, dostu olarak çok iyi anlayabiliyorum. Onun bu duruşuna, sözlerine çok iyi hak veriyorum. Lütfen herkes de ona saygı gösterme konusunda hiçbir şekilde eksikliği olmasın. Sayın Cumhurbaşkanımız son 7 yıllık Cumhurbaşkanlığı dönemini büyük bir başarıyla geçirmiş, Anayasa’da tanınan görevleri büyük bir başarıyla yapmış ve hepimizin takdir ettiği çok saygın bir isimdir, vereceği kararı hepimiz saygıyla takip edeceğiz. Sayın Başbakanımızla bir araya mutlaka gelecekler ve önemli bir karar verecekler. Biz bu söylediklerinden farklı bir anlam çıkarmıyoruz. Kendisiyle her zaman görüşmekte, bazı konuları da istişare etmekteyiz.” 2007’de ‘Gül profile uyuyor’ demişti 2007’deki cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde de o dönem TBMM Başkanı olan Bülent Arınç’ın sözleri tartışılmıştı. 22 Şubat 2007’de Akşam gazetesinde İsmail Küçükkaya, “Arınç, makamında görüştüğü bir gazetenin Ankara Temsilcisi arkadaşıma, ‘Bu nasıl manşet. Bunu kim yaptırıyor, kim yazdırıyor, Tayyip Bey mi?’ diye sorduktan sonra, ‘Cumhurbaşkanı olmak isterse, Tayyip Bey olur. Kimse bir şey diyemez. Biz de kendisini kutlarız, seviniriz. Ama eğer baskılara direnemez, adaylıktan vazgeçerse o zaman ben aday olurum’ demiş.” iddiasını yazmıştı. Arınç, 17 Mayıs’ta CNNTürk’te Taha Akyol’un programına katılmış ve bu konuda, şunları söylemişti: “23 Nisan’da Başbakan bana geldi ve ne düşündüğümü sordu. Kanaatimi şöyle ifade ettim: Siz adaylığı düşünüyorsanız, bu sizin hakkınızdır. Sonuçları ne olursa olsun, sizin olmanızı arzu ederim ve sizi desteklerim. Siz bunu fazlasıyla hak ettiniz. Ama kendiniz olmayacaksanız ve henüz karar da vermemişseniz, o zaman fikrimi size söyleyeceğim dedim. Güçlü bir insan cumhurbaşkanı adayı olmalı. (İsim verdiniz mi?) Profil çizdim, filan olsun falan olmasın diye birşey söylemedim. En çok ismi geçenler içinde Vecdi Gönül, benim saygı duyduğum bir insandır. Birikim itibariyle de cumhurbaşkanı olmaya layık bir insandır. Beşir Atalay, her açıdan güvendiğim, sevdiğim bir insandır. Temsil kabiliyeti olan, tecrübe kazanmış olan, partide, anketlerde en güçlü isim olarak ortaya çıkmış olan Sayın Gül’ün cumhurbaşkanı adayı olabileceği, bunun partiyi bütünleştirme noktasında faydalı olacağı kanaatimi ifade ettim. Eğer 3 kişi, 5 kişi düşünülüyorsa, benim profilim budur, bu profile Sayın Gül uyuyor. Onun adaylığı konusunda benim size tavsiyem olabilir, bu anlama gelebilecek şeyler söyledim. Onu söylerken, ‘bir başkası olmasın, onun şu eksikliği var, onu istemiyorum’ şeklinde bir şey söylemek benim terbiyeme de yakışmaz.”T24
Polislere 'Casusluk' Suçlaması
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı emniyette yürütülen operasyonun gerekçesini casusluk ve Başbakan, bakanlar ve MİT Müsteşarı'nın dinlenmesi olarak açıkladı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı açıkladı: Tevhid - Selam (Kudüs Örgütü) soruşturmasında 251 kişiye takipsizlik kararı çıktı. Söz konusu soruşturmada 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, bu sabah düzenlenen operasyonlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Soruşturmaya 2010 yılında başlandığı, Başbakan ve bakanların dinlediğinin tespit edildiği belirtilerek, amaçlarının 'casusluk' olduğu iddia edilen 76 emniyet görevlisi hakkında gözaltı kararı olduğu ifade edildi. 'BAŞBAKAN, BAKANLAR VE MİT MÜSTEŞARI ÖRGÜT ÜYESİ OLARAK DİNLENDİ' İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Emniyet'te yürütülen operasyon hakkında açıklama yaptı. Açıklamaya göre ortada terör örgütü (Selam Tevhid) olmadığı halde bir kurgu oluşturarak soruşturma başlatıldı. Selam -Tevhid soruşturmasında Türkiye Cumhuriyeti Başbakan'ı ve bakanlarının diğer ülke yetkilileri ile olan görüşmeleri kaydedildi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan örgüt üyesi olarak dinlenip, kaydedildi. '3 YIL SÜREYLE 2280 KİŞİ DİNLENDİ' Soruşturmada 3 yıl süreyle 251'i hedef kişi, toplam 2280 kişi dinlendi. Emniyet İstihbarat Şubesi'nde görevli 39 şüpheli hakkında 21 Temmuz tarihli arama yakalama gözaltı talimatı verildi. Şu ana kadar 15 kişi gözaltına alındı. İstanbul istihbarat şubesinde görevli 39 şüpheli hakkında verilen arama, yakalama ve gözaltı talimatının gerekçesi çok sayıda kişinin özel amaçla dinlenip kayda alındığı iddiası. Gerçek amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 Emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verildi. 52 şüpheli gözaltına alındı, diğer şahıslarla ilgili uygulamalar devam ediyor. 'SELAM TERÖR ÖRGÜTÜ' 2011'de dört sayfalık bir ihbar mektubu üzerine başlayan Selam Terör Örgütü soruşturması eski Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Adnan Çimen'in talimatıyla hayata geçti. Soruşturmayı daha sonra TMK Savcısı Adnan Özcan sürdürdü. İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın açıklamasına göre 2280 kişi soruşturma kapsamında dinlendi. Efkan Ala, MİT müsteşarı Hakan Fidan, Numan Kurtulmuş, Yalçın Akdoğan gibi isimlerin yanı sıra Mithat Sancar, Mehmet Bekaroğlu, Temel Kotil, İHH Başkanı Bülent Yıldırım, Ahmet İnsel, Hakan Çelik, Ali Bayramoğlu, Ertuğrul Özkök, Nihal Bengisu Karaca, İsmail Küçükkaya gibi toplumun farklı kesimlerinden gazeteci, STK temsilcisi, akademisyenin de dinlendiği öne sürülüyor. ÖRGÜTÜN CEPHANELİĞİNE VE YÖNETİCİ KADROSUNA ULAŞILDI Kudüs Ordusu (Tevhid - Selam) adlı şeriatçı örgütün adına, 2000 yılında Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’nun ölü şekilde yakalandığı baskında ele geçirilen dijital belgeler üzerinde yapılan inceleme sonrası ulaşıldı. Bu bilgileri sonrasında Ankara'da yapılan baskınlarda örgütün cephaneliğine ve yönetici kadrosuna ulaşıldı. Baskında yakalanan Mehmet Ali Tekin, Yusuf Karakuş, Abdülhamit Çelik, Muzaffer Dağdeviren, Fatih Aydın, Mehmet Şahin, Talip Özçelik ve Arif Tarı’nın 1993 yılında gerçekleştirilen Uğur Mumcu suikastinin de failleri olduğu ileri sürüldü. Aynı zamanda bu örgütün Bahriye Üçok ve Ahmet Taner Kışlalı’ya yönelik bombalı saldırıları yaptığı da iddia edildi. Uğur Mumcu Davası iddianamesinde yer verilen bilgilere göre bu örgüt, iki ayaktan oluşuyordu. İlki, 1979’da İran’da Devrim Muhafızları bünyesinde kurulan Kudüs Ordusu’ydu. Bu grup, İran Devrimi’nden etkilenen Türkiye ’deki kimi İslamcıları İran’da eğitip geri göndermişti. Sonra bu grup, Türkiye’de örgütlenmeye başladı ve silahlı eylemler gerçekleştirdi. Fakat hiçbir eylemini üstlenmedi. Grubun bir diğer ayağı, 1985’te Nurettin Şirin tarafından çıkarılan İstiklal ve onu izleyen Şahadet dergileri ile 1989’da yayınlanan Tevhid dergilerinin birleşmesiyle oluştu. İran tarafından finanse edildiği ileri sürülen grup, 1993’ten itibaren Selam gazetesini çıkardı. Bir yıl sonra da Selam ve Kültür Dayanışma Vakfı’nı kurdu. Daha sonra grup ‘Selam’ adıyla anılmaya başlandı. Bu yayıncılık faaliyeti 1990’ların sonlarına kadar sürdü. Grubun yasadışı Hizbullah’ın İlim ve Menzil gruplarıyla ilişki kurduğu, üniversite gençliği arasında oluşturulan gruplarla başörtüsü eylemleri yaptığı ifade edildi. 251 KİŞİYE TAKİPSİZLİK Açıklamada ayrıca 'Sözde Selam-Tevhid örgütü kurulduğu iddiasıyla 251 kişi hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili yapılan inceleme ve araştırma tamamlanmış olup, sonuç olarak 251 kişi hakkında da takipsizlik kararı verilmiştir' denildi. ADALET BAKANI: BEN DE MEDYADAN TAKİP EDİYORUM Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, emniyette'paralel yapı' operasyonu ile ilgili 'Bende bir bilgi yok. Ben de medyadan takip ediyorum' dedi. Bozdağ, TBMM'ye gelişinde gazetecilerin emniyette sürdürülen 'paralel yapı' operasyonu ile ilgili sorular üzerine, 'Bende bir bilgi yok. Ben de medyadan takip ediyorum' karşılığını verdi. haberler.com
Kılıçdaroğlu Canlı Yayında Gözyaşlarını Tutamadı
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı televizyon programında çocukluk ve gençlik fotoğrafları klip şeklinde gösterilirken gözyaşlarını tutamadı.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Fox TV'de yayınlanan İsmail Küçükkaya'nın 'Çalar Saat' programına konuk oldu. PROGRAMDA SÜRPRİZProgramda CHP liderini büyük bir sürpriz bekliyordu. Kılıçdaroğlu'nun çocukluk ve gençlik fotoğrafları klip eşliğinde gösterildi. Görüntüleri izleyen Kılıçdaroğlu'nun gözleri doldu.Sunucu İsmail Küçükkaya'nın o günlere dair sorusuna Kılıçdaroğlu şöyle cevap verdi:'ÜNİVERSİTEYİ BİTİREN SADECE BENİM''Yedi kişilik çocuğu olan bir aileden. Babam küçük bir memur. Üniversiteyi bitiren sadece benim. Ablam okuma yazma bilmez. Zor koşullarda. Ayakkabı almaya kalksa nasıl alacak. Çevreme baktığımız zaman üç aşağı beş yukarı öyleydi. Çizmem var büyük, büyüyünce de giyilsin diye. İşin özeti gerçekten Atatürk'ün getirdiği cumhuriyet. İmkanlar. Küçük bir anadolu köyünde doğuyorsunuz belli yerlere gelebiliyorsunuz. Cumhuriyetin güzellikleri. Ne kadar değerli olduğunu anlamak gerekiyor. 'Haberler
Aytaç Yalman 'Darbeyi Asıl Ben Önledim' Demişti
Eski Genelkurmay Eski Başkanı Hilmi Özkök , 2012 yılında bir televizyon programında 'Darbeyi ben önlemiştim' sözlerine yönelik olarak, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman , 'Darbeyi asıl ben önledim' ifadelerini kullanmıştı.Yeniden görülmeye başlayan Balyoz davasında, 'Bu dava ile ilgili olarak size Balyoz planı ile ilgili istihbarat almadım. Belge ve bilgiye sahip değilim. Basından öğrendim bu konuyu. Bu konu ile ilgili bu haraketin engellenmesi hususunda girişimim olmadı” ifadelerini kullanan, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, 26.09.2012 tarihinde İsmail Küçükkaya'ya verdiği röportajda, 'Darbeyi ben önlemiştim' diye konuşmuştu,Aytaç Yalman'la görüşen dönemin Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Küçükkaya köşesinde ilginç olayı şöyle anlatmıştı:Dün öğlen bülteninde NTV canlı yayınına katılmıştım. Güncel konuları değerlendirmiş ve özellikle Balyoz davasıyla ilgili soruları yanıtlamıştım. Bir süre sonra cep telefonum çaldı. Arayan da bir cep telefonuydu. Açtım, telefondaki ses 'Aytaç Yalman paşamın korumasıyım. Sizinle görüşmek istiyor, uygunsanız kendisine aktaracağım' diyordu. 'Memnuniyetle' diye cevap verdim.Aytaç Yalman telefonu aldı, 'Sana sitem etmek için arıyorum' dedi ve ekledi: 'Biraz önce seni NTV'de izledim. Hilmi Özkök için darbeyi önleyen kişi ifadesini kullandın. Aytaç Yalman'ın rolü ne, diye soruldu. Hiçbir şey söylemedin, geçiştirdin.'Bu sözler üzerine şaşırdım, gerçekten çok ilginç bir durumdu. Sezgilerim, bunun ardından tarihi bir açıklamanın geleceğini söylüyordu. Küçük bir düzeltme yaptım. Televizyonda 'Varsa bir darbe girişimi, Hilmi Özkök'ün önlediğini anlıyorum' demiştim.Kendisine 'Televizyonda ne söylememi beklemiştiniz?' diye sordum.Şöyle yanıt verdi: 'Diyebilirdin ki; iddianameye göre darbeyi önleyen kişi, Aytaç Yalman'dır. Bunu söylemen yeterliydi. Tek bir cümle...'Sonra Yalman'a televizyonda o soruyu neden yanıtsız bıraktığımı anlattım.Çünkü bir gazeteci olarak olup bitene ve söylenenlere bakıldığı zaman Hilmi Özkök'ün buradaki rolünün açık olduğunu, buna karşılık Aytaç Yalman'ın pozisyonunun tam anlaşılmadığını düşünüyorum. Benim için bu telefona kadar da hala net değildi.Bunları konuştuktan sonra Paşa'ya sordum: 'Darbe girişimini gerçekten siz mi önlediniz?'İşte yanıtı: 'Bilmem, Türk Ordusu tek kişi değildir. Tek Genelkurmay Başkanı da değildir. Ucuz kahramanlık kimseye yakışmaz. Türk Ordusu demek Kara Kuvvetleri Komutanlığı demektir. Hilmi Paşa'nın kaç tane tankı tüfeği vardı?'Tekrar ettim; 'Darbe girişimini siz mi önlediniz?''Ben öyle demiyorum, iddianame öyle diyor' diye cevap verdi.Aramızdaki diyalog şöyle sürdü:-İddianame tam ne diyor?'Darbeyi Aytaç Yalman önlemiştir' diyor.Balyoz davası ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin o dönemiyle ilgili gerçekten heyecan verici sözlerdi. Tam bu arada Aytaç Yalman 'Ben bunları yazman için aramıyorum' deyince, ısrar ettim: 'Daha önce başka yerlere açıklamalarınız oldu, beni de düzeltmem için aradınız.''Erken öten horozun kafasını keserler; zamanı gelince konuşurum. Bizim de kafamız gitmesin' karşılığını verdi.Yazma konusunda ısrarcı oldum. Bir süre önce Fazıl Say konserinde karşılaşmış, uzun uzun sohbet etmiştik. 'Yazma, ileride konuşurum' demişti.Aytaç Yalman'ın bu yaşananlarla ilgili durumunun net olmadığını, kamuoyunda farklı izlenimler oluştuğunu vurguladım. Ardından, Ergenekon'un eski savcısı ve o dönemki en kilit ismi Zekeriya Öz'ün bir karşılaşmamızda bana söylediği 'Hilmi Özkök demokrasi kahramanıdır' sözlerini hatırlattım. Şu tarihi açıklamayı yaptı:'O demokrasi kahramanıysa, biz demokrasi düşmanı mıyız? Ömrümüz boyunca devleti, vatanı korumak için canla başla uğraştık. Hem Cumhuriyeti korumaya çalıştık hem de demokrasiyi... Bizim için ikisi de önemliydi.'
RTÜK, Yolsuzluk Haberlerini Okuyan TV'lere Ceza Kesti
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), 4 eski bakan için TBMM’de kurulan yolsuzluk soruşturma komisyonu haberlerinin yer aldığı gazeteleri ekranlarda okuyan televizyon programlarına ceza yağdırdı. Samanyolu Haber ve Halk TV’nin cezaları kesinleşirken, Fox TV, CNN Türk ve Bugün TV gibi kanalların cezası sonraki toplantıya kaldı.Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; eski Bakanlar Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar ve Muammer Güler için kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu’nun çalışmaları hakkında getirilen yayın yasağı gerekçesiyle yayın kuruluşlarına yeni cezalar kesildi.Komisyon çalışmalarına ilişkin yayın yasağını tanımayacağını açıklayan bazı gazetelerin manşetlerine haber bültenlerinde yer vermeleri nedeniyle ceza alan yayın kuruluşları ‘yayın ihlali ile suçlandı. Buna göre bazı televizyonlar 49 saniyelik bir süre için, bazıları ise 2,5 ya da 5 dakika süre ile gazete okunarak ihlal yaptıkları öne sürüldü.Yeni yıl beklenmeden haklarında ceza kararı kesinleştirilen yayın kuruluşları ise Samanyolu Haber ve Halk Televizyonu oldu. Samanyolu Haber’e 28 Kasım 2014 tarihinde yayınladığı Merhaba Yenigün programında Zaman ve Taraf gazetelerinin birinci sayfaları okunmuştu. İki gazete de o günkü sayfalarında eski Bakan Egemen Bağış’ın komisyona verdiği ifadeleri sayfalarına taşıdı. Bağış o ifadelerinde, Rıza Sarraf’ın evine gönderdiği paketlerde para değil, çikolata ve gömlek olduğunu savunuyor ve, “Hediye Türk geleneğidir.” diyordu. İzleme Dairesi, kanalın, bu haberleri okuyarak yayın ihlali yaptığına karar verdi. Aynı kanalın 30 Kasım’da yayımlanan Merhaba Hafta Sonu adlı programında da Hürriyet ve Taraf gazetelerinin haberleri okundu. 3 saat 17 dakika süren programda toplam 49 saniyelik ihlal tespit eden daire, aynı yönde hazırladığı raporu Kurul’a iletti. Kurul kararı ile kanala yeniden ceza verildi.Halk TV'de 28 Kasım’da yayımlanan Semra Topçu ile Güne Başlarken adlı programda Cumhuriyet, Sözcü, Taraf, Aydınlık, Hürriyet, Zaman, Milli Gazete ve Ortadoğu gazetelerinin komisyonla ilgili haberlerini okudu. Daire, 1 saat 46 dakika süren programda yaklaşık 7 dakika boyunca söz konusu gazetelerin haberlerinin okunmasıyla yayın ihlali yapıldığını saptadı. Aynı kanalda 29 Kasım’da yayımlanan Basının Gündemi programına da aynı gerekçeyle rapor tutuldu. Kurul, 1 saat 52 dakikalık programın yaklaşık 5 dakikalık bölümünde gazete haberlerini okuyan kanala para cezası kesti.Aralarında Bugün TV’de yayımlanan Bugün Haber, Fox TV’de yayımlanan İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat, CNN Türk’te yayımlanan haber bülteni, Bengütürk TV’de yayımlanan Gün Doğdu ile Halk TV’de yayımlanan Semra Topçu ile Basının Gündemi ve Samanyolu Haber’de yayımlanan Merhaba Yenigün adlı programların aralarında bulunduğu yaklaşık 15 izleme raporu yeni yılın ilk toplantısında ele alınacak.CİHAN
Demirtaş: 'HDP'nin Oyları Şu Anda Bıçak Sırtında'
7 Haziran genel seçimlerine sadece 4 gün kaldı. Türkiye önümüzdeki hafta sonu yapılacak milletvekili seçimlerine kilitlendi. Seçimlere ilk kez parti olarak girecek HDP'nin barajı geçip geçmeyeceği en çok merak edilen konu.Fox TV'de İsmail Küçükkaya'nın sunduğu 'Çalar Saat' programına konuk olan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.'HDP ŞU ANDA BIÇAK SIRTINDA'Küçükkaya'nın sorularını yanıtlayan Demirtaş, HDP'nin barajı aştığını halen gönül rahatlığıyla söyleyemeyeceklerini belirterek, ' Elimize gelen verilere göre HDP şu anda bıçak sırtında. Keşke gönül rahatlığıyla geçtik diyebilseydik. Bir oy çok şey değiştirir. Ben tüm Türkiye'den rica ediyorum. Seçim sonucunda 'iyi olma hali' kazansın istiyoruz. HDP'nin yükselişi Türkiye'ye umut olacak. HDP bütün inançların eşitliğinden yanadır' dedi.
Bugün Mutlaka Okumanız Gereken 10 Köşe Yazısı
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, 30 Ağustos Zafer Resepsiyonu'nda, “çözüm süreci”ne ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine; kendilerinde sürece ilişkin bir yol haritası bulunmadığını ve 'çalışma'nın içerisinde yer almadıklarını söyledi: “Hükümetin bir politikası var, o politika yürüyor. Biz çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz. Beşir Atalay çalışmanın kamu kuruluşlarına gönderileceğini söylemişti, henüz bir şey gönderilmedi. Görürsek biz de görüşlerimizi söyleriz. Kırmızı çizgilerimiz aşılırsa gerekeni söyleriz. 30 yıldır bu mücadeleyi biz yürütüyoruz. Ancak hükümet çözüm süreciyle sorunu çözmek istiyor. Şehit anaları, analar ağlamasın diyorlar. Biz de aynı şeyi söylüyoruz. Bölünmemek, bütünlük önemli, bu kırmızı çizgi. Bununla ilgili bütün görüşlerimizi her ortamda hükümete iletiyoruz.”Genelkurmay Başkanı'nın resepsiyonda ayaküstü söylediği sözlerle tam ne demek istediğini anlamak, elbette çok kolay değil. Bu nedenle, yapacağım yorum, bir ihtiyat payını da içinde tutarak değerlendirilmeli.Eğer kendisi, “kırmızı çizgiler aşılırsa gereğini söyleriz” sözleriyle; siyasi iradenin yaptığı ve yapması muhtemel açılımlara karşı bir duruşu kastediyorsa, bu kabul edilemez.
'100 Milyon Dolar Verdim Ama Sabah-ATV'yi Almadım'
Nihat Özdemir, 100 milyon doları borç olarak verdiğini Sabah-ATV'yi almadığını söyledi.FOX TV'de Çalar Saat programını sunan gazeteci İsmail Küçükkaya, bu sabah yolsuzluk skandalında adı geçen işadamı Nihat Özdemir ile yaptığı görüşmeyi anlattı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün akşam yaptığı açıklamaların ardından gazeteci İsmail Küçükkaya, işadamı Nihat Özdemir'i arayarak Sabah-atv satışındaki iddialar hakkında bilgi aldı. İşte Küçükkaya'nın yaptığı o görüşme: İsmail Küçükkaya: Sabah ve ATV’yi satın aldınız mı? Nihat Özdemir: Hayır doğru değil. İsmail Küçükkaya: Sabah ve ATV’nin yeni patronuna 100 milyon dolar verdiniz mi? Nihat Özdemir: Evet verdim. Ama borç verdim. İsmail Küçükkaya: Nasıl ispatlayacaksınız? Nihat Özdemir: Her şeyi legal, her şeyi temiz yaptık. Ve karşılığında hisselerini aldım. İsmail Küçükkaya: Sabah-ATV hissesi mi aldınız? Nihat Özdemir: Hayır başka bir inşaattaki hisseleri aldık. Kaynak: Cumhuriyet
Somalı Kadınların Rengi Siyah
Soma'daki maden faciasında eşini kaybeden ana sınıfı öğretmeni Hidayet Tokgöz, Soma'daki annelerin yaşadıkları tüm acıların yanı sıra toplumsal baskı altında olduğunu, 'Sen şehit eşisin nasıl böyle renkli giyersin' derler diye kendilerine renkli bluz bile alamadıklarını söyledi.Manisa'nın Soma ilçesinde, geçtiğimiz 13 Mayısta yaşanan, 301 madencinin yaşamını yitirdiği facianın yıldönümü ve anneler günü nedeniyle Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından 'Soma'da anne olmak' konulu panel düzenlendi. Panele katılan, faciada eşini kaybeden 3 çocuk annesi Leyla Çambal ve 1 çocuk annesi Hidayet Tokgöz'ün anlattıkları salonda bulunanları gözyaşlarına boğdu.