Yeni Bir Krizin Kapısı Aralandı: Hollanda Başbakanı 'Propaganda İçin Gelmeyin' Dedi

16 Nisan referandumu öncesi Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Aile Bakanı Kaya'yı ülkeye sokmaması üzerine diplomatik kriz yaşanan Hollanda'dan 24 Haziran seçimleri öncesi uyarı geldi. Hollanda Başbakanı Rutte, 'kamu güvenliğini bozacağı' gerekçesiyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümet üyelerinin ülkede propaganda yapmalarını istemediklerini söyledi. Benzer bir açıklama dün de Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz'den gelmişti.

BBC Türkçe'den Yusuf Özkan'ın haberine göre, Rutte, Türk politikacılarının kampanya talebini, 'istenmeyen bir durum' olarak değerlendirdi.

Hollanda Başbakanı, Cuma günün bakanlar kurulu toplantısının ardından soruları yanıtlayarak geçen yıl yapılan anayasa değişikliği referandumunda olduğu gibi, erken seçim öncesi de Türk hükümet üyelerini Hollanda'da görmek istemediklerini vurguladı.

Bunun, 2017 Mart'ında olduğu gibi kamu düzenini bozacağını söyleyen Rutte, Hollanda'daki Türkiye kökenli seçmenlere baskı uygulanmasını da önlemek istediklerini dile getirdi.

Seçim kampanyasının Türkiye odaklı olarak yürütülmesi gerektiğini savunan Hollanda Başbakanı, 'Dışarıdan sorun ithal etmek istemiyoruz' dedi. Önümüzdeki günlerde Türkiye kökenli göçmenlerin yoğunlukta olduğu ve Türk politikacıların ziyaret etmek isteyebileceği kentlerin belediye başkanları ile görüşeceğini açıklayan Rutte, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Gerçek şu ki, konuşma ve toplanma özgürlüğü ve örgütlenme özgürlüğümüz var, ama bu sınırsız değil.'

Hollanda hükümetinin, bu konuda Türkiye'ye henüz resmi bir bildirimde bulunmadığı belirtiliyor.

Hollanda, geçen yıl Mart ayında anayasa değişikliği referandumu için propaganda çalışması yapmak isteyen Türk hükümet üyelerine izin vermemişti.

11 Mart 2017 tarihinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağına iniş izni verilmedi. Almanya'dan karayoluyla Rotterdam'a geçen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da, 'istenmeyen kişi' ilan edilerek, polis eşliğinde sınır dışına çıkarıldı.

'Türk Dışişleri Bakanı ile görüşmeler yapıldı. Konsolosluk ya da başka bir Türk kuruluşunda sınırlı sayıda insanın katılacağı bir toplantı yapabileceklerini söyledik. Ama bizi yaptırımla tehdit ettiler. Sonrasında yaşananları hep birlikte gördük.'

Hollanda'nın yanısıra Almanya ve Avusturya hükümetleri de, Türk hükümet üyelerinin referandum kampanyası yapmasına izin vermemişti.

Öte yandan Hollanda Başbakanı Rutte'ye benzer bir çıkış dün, Türkiye karşıtı açıklamalarıyla bilinen Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz'den gelmişti. 

Avusturya’nın bütün Türk siyasi partilerinin seçim kampanyası etkinliklerine engel olacağını ifada eden Başbakan Kurz, “Erdoğan’ın önderliğindeki Türkiye, Avrupa’daki Türk kökenli toplulukları yıllardır kendi çıkarına kullanıyor. Avusturya’daki Türk seçim kampanyaları istenmiyor ve biz bunlara daha fazla izin vermeyeceğiz” demişti.

Almanya da 24 Haziran seçimleri için Türk politikacıların kampanya yapmasına da sıcak bakmıyor.

Başta iktidar ortağı Hıristiyan Birlik Partisi (CDU) olmak üzere, bir çok siyasi parti 'Türkiye'den sorun ithal edilmemesi' çağrısı yaptı.

Avusturya ve Hollanda Başbakanlarının, Türk siyasetçilerin seçim öncesinde ülkelerinde propaganda yapmalarına müsaade etmeyecekleri yönündeki açıklamalarına hükümet cephesinden tepki AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik'ten geldi. Çelik Twitter hesabından tepkisini şu sözlerle dile getirdi: 

'Bir yandan en temel demokratik hakların kullanımını engelliyorlar bir yandan da 'Türkiye’deki demokratik gelişmeler olumsuz yönde gidiyor' diyorlar. Demokrasinin kendisine karşı yapılan ikiyüzlülüğü şikayet hakkı olsaydı ilk bu tavırları üreten siyasetçilere dava açardı. Avusturya Başbakanı ve Hollanda Başbakanı açıktır ki bu kararları alırken demokratik değerlere yaslanmıyorlar, Türkiye düşmanı ve ırkçı siyasal hareketlere selam gönderiyorlar. Avusturya ve Hollanda bu yaklaşımlarıyla kendi ülkelerindeki demokratik değerleri zehirliyorlar. Böyle yaparak Avrupa Birliği değerlerine düşman olan ırkçı siyasi hareketlerin büyümesine katkı sağlıyorlar. Avusturya ve Hollanda sağduyulu davranmalıdır'