Yemek Hakkında Hiçbir Bilgisi Olmadan Hazır Noodle Sektörünü Yaratıp Milyoner Olan Japon: Momofuku Ando
Yemek Hakkında Hiçbir Bilgisi Olmadan Hazır Noodle Sektörünü Yaratıp Milyoner Olan Japon: Momofuku Ando
Son yıllarda hızlıca bir şey atıştırmak isteyen insanların favorisi, tüm dünyada 'instant noodle' olarak bilinen hazır erişteler oldu bildiğiniz gibi. Tüm bu hazır erişte sektörünün ardında ise meraklı ve girişimci bir Japon adam yatıyor: Momofuku Ando. Yemek hakkında hiç bilgisi olmadığı halde eşini izleyerek sektörü değiştiren bir fikir ortaya süren ve milyoner olmayı başaran Ando'nun ve hazır eriştelerin hikayesini sizler için hazırladık, keyifli okumalar! 👇
Bizim 'hazır erişte' olarak bildiğimiz instant noodle, Doğu Asya’da başlayarak tüm dünyaya yayılan ve hatta son yıllarda ülkemizde de hızlıca bir şeyler atıştırmak isteyen insanlara çare olan bir paketli gıda.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Takvimler 1958 yılını gösterirken Japonya, henüz II. Dünya Savaşı’nda yaşadığı büyük mağlubiyetin ve dünya tarihini değiştiren atom bombasının etkileriyle boğuşuyordu.
Ülkede hem dört bir uçta hissedilen kıtlık sorunu üzerine bir de son yılların en kötü hasat sezonuyla uğraşıyordu.
O yıllarda Japonya’nın gıda ihtiyacının önemli bir kısmı ülkeyi işgal eden ABD’den ithal edilen fazla buğday unu sayesinde karşılanıyordu.
Buğday unu kaynaklı iki yiyecek; erişte çorbası olan ramen ve kızarmış mantı diyebileceğimiz gyoza isimli yiyecekler insanların uzun süre karnını doyurmalarını sağlıyordu.
Momofuku Ando isimli adam ise hayatı boyunca tekstilden kömür sektörüne sürekli yeni girişimler peşinde koşturmuş bir iş insanıydı.
1910 yılında Çin asıllı bir ailenin dünyaya gelen Ando’nun ebeveynleri de tekstil sektörüyle uğraşıyorlardı.
Epey meraklı bir mizaca sahip olan Ando, o dönem “Neden devlet bizim ülkemizde halihazırda varolan buğday ununu kullanmıyor?” diyerek kültürün önemli bir parçası olan yemeklerin ithal edilmesini eleştirdi.
Japonya’daki açlık sorununun çözülebilmesi için ramen yemeğinin uygun bir çözüm olduğunu düşünen Ando, bu fikrini paylaştığında iyi bir dönüt alamadığı için kendisi hayata geçirmeye karar verdi!
Tabii ki bu fikri hayata geçirmek ağızdan çıktığı kadar kolay olmadı… Daha önce hiçbir erişte yapma tecrübesi olmayan Ando yaklaşık bir sene kadar yiyeceğin tadı ve dokusu üzerine deneme süreci geçirdi.
Hazır yiyecek sektörüne girmek için hazırlandığı bu bir yıl içerisinde eşinin ’tempura’ ismi verilen deniz ürünlerini yağda kızarttığını görüne zihninde yeşil ışık yandı ve erişteleri kızartma fikri geldi aklına.
Şirketini adını ‘Nissin’ olarak değiştirme kararı alan Ando, aynı sene ‘Chikin Ramen’i piyasaya sürdü.
Tokyo sokaklarında gezen insanların bu yeni ürünü birebir deneyebilmesi için satış standları kuran Ando bu hazır eriştelerin halk arasında yayılmasında büyük rol oynadı.
İlk kez piyasaya sürüldüğünde fiyat olarak taze eriştelerden beş kat daha pahalı olan hazır noodle, yeni dokusu ve tadı sayesinde insanlar arasında kısa sürede popülarite kazandı.
Bu süreç içerisinde Japonya ekonomisini güçlendirerek tekrar ayağa kalktı, insanlar uzun iş saatlerinde çalışmaya geri döndü. Buğday unu fazlalığının da olması hazır eriştenin popülaritesinin yükselmesi için tüm gerekli koşulları sağlıyordu.
Chikin Ramen, piyasa sürüldüğü ilk senede tamı tamına 13 milyon paket satıldı! Bunu takip eden yıllarda satışlar her sene başarıyla ikiye ve üçe katlandı, 1968 yılında tahminlere göre 3 buçuk milyarlık satışa ulaşması bekleniyordu.
Ancak Ando hala yeni fikirler peşine düşmekten vazgeçmemişti. 1971 yılında bizim ‘bardak erişte’ olarak bildiğimiz cup noodle fikrini öne sürdü. Cup noodle o kadar sevildi ki Nissin fabrikasında günde 650 bin adet üretilmesine rağmen yetersiz geliyordu.
90’lı yıllara gelirken bardak noodle satışları ilk kez paket noodle’ı geçti, günümüzün Japonyasında ise iki katından bile fazla satılıyor!
Ando ise yıllar içerisinde bir efsaneye dönüştü, Japonya’da kendisinin hayat hikayesi üzerine yazılan bir çocuk kitabı ve ‘Samurai Noodles’ isimli bir animesi bile bulunuyor artık.
Son olarak Ando’nun “Hayatta hiçbir şey yapmak için geç değil, 50 veya 60 yaşında bile yeni bir sayfa açabilirsiniz” sözünü sizlerle paylaşalım ve bu hayat görüşünü nasıl kendi yaşamında uyguladığını hatırlatalım…
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Parasının hakkın veren sayılı ürünlerden biri benim için. Gerçi onun da fiyatı fırladı da, hiç yoktan kalitesi düşmedi. Genelde Indomie alırım. Üç defa DUDOM... Devamını Gör
Bizimkiler 50 den sonra ününü eledim eleğimi astım modundalar😏birsey üretmeyi çalışmayı geçtim,erkeler onca çocuk yaptım bana baskınlar kadınlar da eee gelin... Devamını Gör
De git, kendine ufacik bir saygisi olan insan yemez bunlari, sagligina yazik...