Yardımlarla Geçinenlerin Artmasına Yönelik Sanayici Yorumu İstihdamı ve Geleceği Gözler Önüne Serdi
Yardımlarla Geçinenlerin Artmasına Yönelik Sanayici Yorumu İstihdamı ve Geleceği Gözler Önüne Serdi
Türkiye'de son yıllarda bozulan ekonomide giderek artan oranda yardıma muhtaç kişilerin olması bir yana, istihdamın içindeki kişilerin ya da emeklilerin de yardıma muhtaç kaldığı anlaşılıyor. Sosyal devletin olduğu kadar insanlığın da gereği olan yardımlaşmanın sınırlarını aştığını anlatan iş adamının söyledikleri durup düşündürecek cinsten oldu.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Sanayici Adnan Dalgakıran, meslek birliği başkanlıkları, Beşiktaş yöneticiliği, yayınevi sahipliği ya da yazarlık gibi birçok alanda var olan bir kişi olarak yardımlaşma konusunda X'te yaptığı tespitle derin düşüncelere daldırdı.
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
"55 milyonun tamamının herhangi bir iş yapmaması normal değil. Yaşlıları ve çocukları çıkın, buradan bir 10 milyon kişi daha çalışma hayatının içerisine girmesi gerekir."
Önce Adnan Bey'in verilerini TÜİK tarafından netleştirelim.
İşgücü verilerine bakıldığında da 2024 yılı Ocak ayında işgücüne katılanların sayısı 35 milyon 436 bin kişi olmuş.
Dalgakıran, sonrasında bir açıklama daha yapıyor ve karşılaştırmalı verilerle durumu iletiyor: "Almanya ile Türkiye’nin nüfusu hemen hemen aynı. Almanya’da çalışan sayısı 46 milyon, Türkiye’de 30 milyon."
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Kısaca Dalgakıran'ın verdiği bilgiler netleşirken, söylediklerine sosyal medyada yapılan yorumlar da ilgi çekiyor.
İş insanı ve dünya konjonktürünü yakından takip eden biri olarak,
Kendisinin de dediği gibi "hassas" bir konu olan yardımlaşmaya konusuna değinenler az oluyor.
Mülteci nüfusun sayılmadığı bu verilerde
Ana vurgu istihdama katılım olurken,
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam
Geleceğe yönelik projeksiyon da dikkat çekiyor.
Siz ne dersiniz?
Toplumda ekonomik bozulmanın yarattığı sosyal bir bozulma mı?
Yoksa geleceğe yönelik önemli bir mesaj mı?
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
Yorum Yazın
Sosyal devlet diye bir şeyin olmadığını en net olarak salgın döneminde kitleleri etkileyecek şekilde görmüştük.