onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Unutulmaz Sözleriyle Efsanevi 10 Oyun Karakteri

Unutulmaz Sözleriyle Efsanevi 10 Oyun Karakteri

Burak Yazar
16.07.2015 - 17:42 Son Güncelleme: 20.07.2015 - 23:07

Video oyunları çok uzun zamandır inanılmaz hikâyeler anlatıyor. Türkiye'de insanlar 'hikaye dinlemek' için sadece televizyonu kullansa da, sinema ve kitaplar ile birlikte bu konuda çok daha iyi olan şey oyunlar.

Bugün bu listeyle birlikte, geçmişten günümüze çıkan oyunlarda yer alan efsanevi karakterleri hatırlayacağız. Ancak onları 'Olm Mario ne güzel karakterdi, bıyığı vardı.' gibi değil de, içinde bulundukları oyunlarda söyledikleri inanılmaz sözleriyle hatırlayacağız. 

Kahvenizi alın, güzel bir yolculuk bizi bekliyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Tarihin En Gizemli Karakterlerinden Biri; G-Man

Tarihin En Gizemli Karakterlerinden Biri; G-Man

İlk defa 1998 yılında piyasaya sürülen Half Life'da gördüğümüz, ardından Half Life 2 ve ek paketlerde de kendini gösteren G-Man, takım elbisesi ve taşıdığı çanta ile oldukça karizmatik ve gizemli bir karakter.

Onu hatırlamak için çok sebebimiz var ama daha ilk Half Life'ın girişinde söylediklerini unutmak ne mümkün;

'Rise and shine... Mister Freeman. Rise and... shine.'

'Yanlış yerdeki doğru kişi, dünyayı tamamen değiştirebilir.'

Oyun Dünyasının Bahtı Kara Kahramanı: Max Payne

Oyun Dünyasının Bahtı Kara Kahramanı: Max Payne

2001 Temmuz'u bizim için çok güneşli geçerken, Max Payne için öyle değildi. İlk oyun çıktığında hepimiz New York Polis Departmanı'nda görev yapan Max'in karanlık dünyasına konuk olduk.

Max'in hikâyesi sonrasında çok dallanıp budaklanmış olsa da, önce ailesini sonra da sevdiği kadını kaybetmesiyle o dünya iyice karanlık hale gelmişti.

Benim durumumdaki açmaz, aslında bir açmaz olmaması, filmlerin sana ne söylediği önemli değil. Kural yok, gizli santra yok, yol planı yok. Senin ne kadar akıllı olduğunla veya ne kadar iyi olduğunla alakası yok. Sadece kaos ve şans var, bu konuda farklı bir şey düşünen ise bir aptaldır. Yapabileceğin tek şey çılgın kalmak, elinden geldiğince uzun süre ve elinden geldiğince fazla.'

Tesadüflerin Sürüklediği Bir Adam: Tommy Angelo

Tesadüflerin Sürüklediği Bir Adam: Tommy Angelo

Takvimler 2002'yi gösterdiğinde, oyun dünyasının gelmiş geçmiş en iyi hikâyelerinden biri adım attığının farkında değildi oyuncular. Şu anda '2K Czech' olarak bildiğimiz ama o zaman ki adı Illusion Softworks olan dahiyane yapımcılar, Mafia'yı ve Tommy'yi bize armağan etmişti.

Chicago'dan ilham alınarak oluşturulan Lost Heaven'da basit bir taksici olan Tommy, tesadüfi şekilde Salieri ailesine girer ve hayatı değişir.

Tommy'yi çok sevdik, her sohbette anıyoruz. Buyrun Tommy'den gelsin;

Bu benim hayal ettiğim gibi bir yaşam olmadı. Ben arabalarla, parayla, kadınlarla, saygıyla ve özgürlükle dolu bir yaşam hayal etmiştim. Sanırım sonunda hepsine ulaştım ama beraberinde hapishane, ölüm korkusuyla yaşamak ve arkadaşlarımın kanı da geldi. Elimden geldiğince kaçmış olsam da sonunda beni de yakalayacak. Bu sadece bir zaman meselesi.

Vahşi Topraklardaki Adam Gibi Adam: John Marston

Vahşi Topraklardaki Adam Gibi Adam: John Marston

Onun hikâyesi aslında klasik başlayıp, ilginç bir hâl alıyor. Rockstar Games'in 2010 yılında piyasaya sürdüğü Red Dead Redemption'ının ana karakteri John çok küçükken ailesini kaybediyor. Yetimhaneye gittikten sonra bir çeteye giriyor ve burada öldürme sanatını öğreniyor.

Sonrası ise ailevi sıkıntılar, çete, federaller... Rockstar Games'in bu zamana kadar yaptığı en iyi oyunlardan.

John'a dönecek olursak, onu yaralı yüzü, kirli saçları ve inanılmaz sesiyle hatırlıyoruz. Şu sözü kısa olsa da kendini özetliyor zaten;

Tarafımı ben seçmedim, o, bana verildi.

Oyun Tarihinin En Karizmatik Karakterlerinden Biri: Geralt of Rivia

Oyun Tarihinin En Karizmatik Karakterlerinden Biri: Geralt of Rivia

Geralt'ı anlatmak için değil bir galeri, yüzlerce sayfa gerekiyor. Para karşılığında yaratıkları avlayan bir Witcher olsa da, eski öğretilerde ona 'White Wolf' deniyor. Ayrıca ona 'Butcher of Blaviken' de diyorlar.

Çok fazla spoiler vermeyeyim ama bu yazıyı okuyan dostum, sana garanti ediyorum ki eğer Witcher serisini oynamadıysan, oyun tarihinin en karizmatik karakterlerinden birinin hikâyesini kaçırıyorsun demektir.

Ben çok konuştum, sıra Geralt'da;

Kötülük kötülüktür. Daha az, daha fazla ya da tam ortası bir farklılık yaratmaz. Seviyesi keyfi, açıklaması bulanıktır. Eğer ben bir kötülüğü ya da diğerini seçeceksem, hiçbirini seçmemeyi tercih ederim.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Tüm Zamanların En "Deli" Kötü Karakteri: Vaas Montenegro

Tüm Zamanların En "Deli" Kötü Karakteri: Vaas Montenegro

Crytek'in başlattığı ancak sonrasında yoluna Ubisoft ile devam eden Far Cry serisi, üçüncü oyununda bizi Vaas ile tanıştırarak harika bir iş yapmıştı.

Bangkok'a tatile giden bir grup arkadaşın adadaki korsanlar tarafından esir alınmasını anlatan Far Cry 3'ün kötü karakteri Vaas, gerek seslendirme gerekse sözleriyle oyun tarihinin en deli kötü karakteri olmak üzere.

Youtube'dan Vaas'a özel olarak yapılmış videoları izlemeye başlamadan önce, Vaas'ın Einstein'a da selam çakan şu sözüne göz atalım;

Ben hiç sana deliliğin tanımını anlatmış mıydım? Delilik sıçtığımın aynı şeyini tekrar ve tekrar ve tekrar ve tekrar yapmak ve bir değişiklik olmasını beklemektir. Bu çılgınlık.

En Sevdiğimiz "Anlatıcı" Rolü: Fallout Narrator

En Sevdiğimiz "Anlatıcı" Rolü: Fallout Narrator

Oyun tarihinin en iyi serilerinden olan Fallout ilk defa kendini 1997'de göstermiş, Commodore 64 için 1987'de çıkan Wasteland'in ruhani devamı olarak karşımıza çıkmıştı.

O tarihin üzerinden çok zaman geçti belki ama, ne Fallout kalitesini kaybetti ne de bizler heyecanımızı. İşte 15 seneden daha uzun süredir hayatımızda yer alan Fallout'un anlatıcısını da bu yüzden çok seviyoruz. Ki kendisi Ron Perlman oluyor, onu oyun tarihinin en çok bilinen sözlerinden biriyle selamlayalım;

War, war never changes.

Herkesin Gönlündeki Suikastçi: Ezio Auditore da Firenze

Herkesin Gönlündeki Suikastçi: Ezio Auditore da Firenze

Hasan Sabbah, Haşhaşiler ve farklı dönemlerin siyasi olayları üzerine kurgulanan Assassin's Creed serisinin üç oyunundaki ana karakter olan Ezio, gerek hareketleri gerekse sözleriyle oyun tarihindeki yerini çoktan aldı.

Özellikle orijinal Hasan Sabbah'a atfedilen ve AC serisinde de söylenen alttaki söz gerçekten efsane:

La şey-i vakia um mutlak bel küllin mümkin.

Nothing is true, everything is permitted.

'Hiçbir şey muğlak değil, her şey mümkün.' ya da 'Hiçbir şey doğru değil, her şeye izin var.'

Felsefesine Kurban Olduğumuz Adam: Andrew Ryan

Felsefesine Kurban Olduğumuz Adam: Andrew Ryan

Listede yer alan diğer kahramanlar kadar çok popüler olmasa da, Andrew Ryan, yani ilk Bioshock oyununun geçtiği Rapture şehrinin kurucusu, inanılmaz bir felsefi zekaya sahip bir karakterdi. 

Aynı zamanda Andrew Ryan'ın isminden 'rew' atıldığında Ayn Rand'ın anagramı oluyormuş. Rand'ın süper kitabı Atlas Shrugged'den ise yapılan bir sürü alıntı var Bioshock'da. Bu bilgi ise Ekşisözlük yazarı 'aegues' a ait.

Okyanus altında kurduğu Rapture şehrini şöyle tanımlıyor Andrew abimiz;

'Merhaba, benim adım Andrew Ryan ve sana bir sorum var. Bir adam alnındaki terin sahibi midir? 'Hayır!' dedi Washington'da yaşayan adam; 'Ter fakirlere ait.''Hayır!' dedi Vatikan'da yaşayan adam; 'Ter Tanrı'ya ait.''Hayır!' dedi Moskova'da yaşayan adam; 'Ter herkese ait.' Ben bütün bu cevapları reddettim ve başka bir şey seçtim. İmkansızı seçtim. Rapture'ı seçtim... Sanatçıların sansürden korkmayacağı, bilim adamlarının önemsiz ahlakla sınırlanmadığı, 'büyük' lerin küçükler tarafından zorlanmadığı bir şehir. Ve alnındaki terle, Rapture senin de şehrin olabilir.

Tanrılar veya krallar yok. Sadece insanlar var.

Savaş Oyunlarındaki En Sevdiğimiz Lider: Kaptan Price

Savaş Oyunlarındaki En Sevdiğimiz Lider: Kaptan Price

Call of Duty'nin son dönemdeki düşüşü ne kadar büyükse, Modern Warfare 1 ve 2'yle yakaladığı başarı da o kadar büyük. O başarıdaki kilit karakterlerden biri ise Kaptan Price.

Her oyunda söyledikleri ve yaptıklarıyla oyuncularla bağ kurmayı başarmıştı Price abimiz. Ne diyelim, ondan bize geriye kalan aşağıdaki sözleri oldu;

Sağlıklı bir insan aklı sabah uyandığında bugünün kendisinin dünyadaki son günü olacağını düşünmez. Ama bu bence bir lüks, bir lanet değil. Sona yakın olduğunu bilmek bir nevi özgürlük.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
185
61
24
17
12
11
11
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Yasin Kavraz

U are not prepared!!Da demeliydin ama Price ile gönülleri kazandın:)

KoelBloedig

illidian ftw

Pasif Kullanıcı

Gözler Vito Scaletta'yı aradı... Tommy Angelo'dan kat be kat daha efsane bir karakterdir; "Mr. Salieri sends his regards"

Heisenberg

Ezio ve Price = Efsane ;)

Pasif Kullanıcı

Aynı fikirdeyiz Marko Paşa. :)