Uçak Gerçekten En Güvenli Ulaşım Aracı mı Yoksa Bu Havayolu Şirketlerinin Reklam Stratejisi mi?
"Uçak en güvenli ulaşım aracı, en az kaza havada oluyor, dolayısıyla en az ölüm de." cümlesinin türlü versiyonlarını duyuyoruz.
İnsan hatasıyla en sık karşılaşılan ulaşım yolu karayolu, bunda hemfikiriz.
Bir uçak yolculuğunda hayatımızı kaybetme olasılığımız bir otomobilde kaybetme olasılığımızdan düşük... Ancak bu olasılıklar doğru kıyaslamaları yaratmıyor. Çünkü otomobil kullanma yüzdemiz uçakta seyahat yüzdemizden çok daha fazla, kazayla karşılaşma olasılığımız da. Günde birkaç kez uçağa binmediğimiz sürece bu tip bir kıyasa girmek doğru değil.
O yüzden uçak kazalarında yaşamımızı yitirme olasılığımızın neredeyse on milyonda bir olması ancak trafikte bu oranın beş binde bire kadar yükselmesi şaşırtıcı değil.
Ancak oranları biraz farklı yorumlarsak, gittiğiniz mesafeye kıyasla aldığınız risk uçakta her zaman daha düşük. Trafikte onlarca saatlik yolculuk uçakta birkaç saate tekabül ediyor. Riskin muhatabı olduğunuz süre çok daha kısıtlı ve bu risk karşılığında kazandığınız zamanla konfor büyük bir etken.
Dünya'daki tüm uçuşlara baktığımızda 2020'de yaşanan uçak kazalarında 299 kişi yaşamını yitirmiş.
Salgından dolayı uçuş sayılarının azalmasının etkisi olmuştur muhtemelen ancak trafikte yaşanan kazalar sonucunda Türkiye'de 2020'nin sadece ilk üç ayında 362 kişinin yaşamını yitirmesi trajik bir durum olduğunu da gösteriyor.
Uçakların en güvenli ulaşım aracı olması bir efsane değil ve bunun çok mantıklı birkaç sebebi var.
Her uçuştan önce uçakların kontrolleri yapılıyor ve birden fazla ekip birbirini raporla bilgilendiriyor.
Bunu motorlu taşıtlara uygularsak, otomobilinizle yolculuğa her çıkışınızda lastiklerinizin havasını kontrol edip frenlerinizin ne durumda olduğunu test etseniz kazaları azaltabilirdiniz. Ancak en iyi ihtimalle haftada bir yapıyoruz bunu. Otobüsler için bile çok iyimser olmamak gerek.
Pilot lisansı, uçak teknisyenliği eğitimi, kısa süreli bir uçuşta yer alabilmek için binlerce saat kazanılan deneyimler...
Havayolu konusunda regülasyonlar o kadar katı ki bindiğiniz uçak hareket ettiği anda kontrolü elinde tutan herkes son derece deneyimli olduğundan emin oluyorsunuz. Bu Türkiye'de de böyle, Norveç'te de, Somali'de de. Ortak kurallar ve uygulamalar herkesin kafasına göre bu kuralları esnetmesini engelliyor.
Trafikte kuralları bilen kaç kişi var? Ya da 50 yıl önce alınan ehliyetle trafiğe çıkılması ne kadar güvenli?
Burada 'yaşlılar trafik kurallarını bilemez' demiyoruz, hata olasılığını arttıracak etkenlerden bahsediyoruz. Yaşlı genç fark etmez, trafikteki kişiler kurallara uysa, dikkatini dağıtacak şeyler yapmasa kazalar minimuma inebilirdi. Ancak tüm bunlar şimdilik mümkün olmadığı için kontrolün, önlemlerin ve yetkinliğin hat safhada olduğu uçaklarla seyahat etmek en mantıklısı.
Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yorum Yazın