Türkiye'nin Afet Stratejisi: Afad Projelerinin Ana Hedefi Afet Risklerini Azaltmak
Türkiye'nin Afet Stratejisi: Afad Projelerinin Ana Hedefi Afet Risklerini Azaltmak
ANKARA (AA) - ORHAN ONUR GEMİCİ - Afet ve Acil Durum Yönetimi (AFAD) Başkanlığı, afet risklerini azaltmak amacıyla 'alan bazlı' afet risklerini belirliyor, kritik altyapıların afet direncinin artırılmasına ve iklim değişikliğinin afet risklerine etkisine yönelik çalışmalar yürütüyor.
Afetlerle mücadelede risk odaklı bir yönetim anlayışı benimseyen AFAD, Türkiye Afet Risk Azaltma Planı (TARAP) ve iller bazında İl Afet Risk Azaltma Planı'nı (İRAP) hayata geçirerek afetlerin olumsuz etkilerini azaltmayı hedefliyor.
Bu kapsamda AFAD, söz konusu planların hedeflerine ulaşması amacıyla çalışmalar yürütüyor.
Yürürlükteki Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğini hazırlayan AFAD, 'alan bazlı' afet risklerinin belirlenmesi, kritik altyapıların afet direncinin desteklenmesi ve iklim değişikliğinin afet risklerine etkisine yönelik çalışmaların yanı sıra Türkiye Deprem Tehlike Haritası'nın güncellenmesinden de sorumlu kurum olarak görev yapıyor.
- Vatandaş, evinin deprem tehlikesini haritadan sorgulayabiliyor
İlki 1945'te hazırlanan ve bugüne kadar 6 kez değiştirilen Türkiye Deprem Tehlike Haritası, son olarak 2018'de güncellendi.
Güncellenmiş yeni harita, deprem riski yaratan fay hatlarını değil, deprem nedeniyle can ve mal kaybının yaşanabileceği, deprem tehlikesinin olduğu bölgeleri gösteriyor.
En güncel deprem kaynak parametreleri, deprem katalogları ve yeni nesil matematiksel modellerle hazırlanan güncel haritaya göre, Türkiye topraklarının yüzde 17'si 'en tehlikeli' alanda yer alıyor. Nüfusun yüzde 27'si ve binaların yüzde 26'sı da bu alanda bulunuyor.
Vatandaşlar, e-Devlet üzerinden erişilebilen haritadan evinin ve iş yerinin deprem tehlikesini sorgulayarak depremin neden olabileceği olumsuzluklara karşı tedbir alma imkanına sahip oluyor.
- Depreme dayanıklı yapıların inşasında usul ve esaslar yeniden belirlendi
Yeni Türkiye Deprem Tehlike Haritası dışında 1 Ocak 2019'da yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği de afet risklerinin azaltılmasına yönelik önemli adımlardan biri olarak öne çıkıyor.
Yönetmelikte, bir yapının inşa edileceği yerin, deprem bölgesi olup olmadığı ve zemin özelliklerinin dikkate alınması isteniyor.
Bu özellikler dikkate alınarak, herhangi bir yapının, depreme dayanıklı tasarımı ve yapımı için gerekli asgari koşullar yönetmelikte sıralanıyor.
Deprem riskinin azaltılması ve olumsuzlukların en aza indirilmesi için binaların ilgili yönetmeliğe uygun inşa edilmesi büyük önem taşıyor.
- 'Alan bazlı' afet riski belirleniyor
Afetlerin neden olabileceği can ve mal kaybının asgari düzeye indirilmesinde, öncelikle afet açısından riskli bölgelerin belirlenmesi, hayati öneme sahip.
Bu kapsamda AFAD, yaşam alanlarının afetlere karşı dirençli, güvenli ve yaşanabilir hale getirilmesi amacıyla mekansal ölçeklerde incelemeler yapıyor.
Afet Risk Azaltma Sistemi (ARAS) aracılığıyla 'alan bazlı' yürütülen bu çalışmayla, afete duyarlı alanlar belirleniyor, tehlike ve risk haritaları üretiliyor.
Bu sayede afet açısından tehlikeli alanlar belirlenerek kentsel yerleşimin tehlikeden uzak alanlarda planlanması sağlanıyor.
- Kritik altyapıların afet direnci araştırılıyor
AFAD'ın tamamlanma aşamasındaki 'Kritik Altyapıların Afet Direncinin Desteklenmesi ve Afet Risklerine Yönelik Farkındalığın Arttırılması Projesi' de önemli projeler arasında yer alıyor.
Projede 'kritik altyapı', işlevini kısmen veya tamamen yerine getiremediğinde, çevrenin, toplumsal düzenin ve kamu hizmetlerinin olumsuz etkilenmesi sonucu vatandaşların sağlık, güvenlik ve ekonomisi üzerinde ciddi etkiler oluşturacak ağ, varlık, sistem ve yapıların bütünü olarak tanımlanıyor.
Proje kapsamında, Türkiye'deki enerji ve sağlık sektörlerinde bu tanıma uygun 'kritik altyapılar'ın risk durumları belirlendi.
Geliştirilen bir yazılımla bu altyapıların afetlerden görebilecekleri zarara ilişkin risk değerlendirmesi yapılarak eksikliklerin giderilmesine yönelik çözüm önerilerinin üretilmesi amaçlanıyor.
- İklim değişikliğinin afet risklerine etkisi
AFAD'ın afet risklerini azaltma çalışmalarından bir diğeri de iklim değişikliğinin afet risklerine etkisinin araştırılması.
Afet risklerinin altında yatan nedenlerden biri olan iklim değişikliği, deniz seviyesinin yükselmesi, artan sıcaklıklar, okyanus asitlenmesi, buzulların geri çekilmesi, tuzlanma, toprak ve orman bozulması, biyolojik çeşitlilik kaybı, çölleşme ve aşırı hava olayları gibi yavaş başlangıçlı olayları etkiliyor. Bu duruma taşkın, fırtına, hortum, dolu, kuraklık, çığ ve orman yangınları örnek gösteriliyor.
Söz konusu afetler, tarım başta olmak üzere birçok sektörü olumsuz etkilerken çok sayıda canlının zarar görmesine hatta yok olmasına neden oluyor.
İklim değişikliğinin afet risklerine etkisini inceleyen AFAD, bu alanda iki proje yürütüyor.
Bunlardan ilki, Avrupa Birliği (AB) tarafından onaylanan 'Türkiye'de İklim Değişikliğinden Kaynaklanan Afet Risklerinin Azaltılması ve Adaptasyonunda AFAD'ın Kapasitesinin Arttırılması için Teknik Destek Projesi' oldu.
Projeyle iklim değişikliği ile mücadele çabalarında yasal düzenlemelerin devam ettirilmesi, altyapı yatırımlarının artırılması, su, ulaştırma, şehir ve arazi planlamalarının iklim değişikliğine uyumlaştırılarak afet riskinin azaltılması ve sürdürülebilir kalkınmaya AFAD'ın katkı sağlaması hedefleniyor.
Avrupa Komisyonu, Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Faaliyetleri Müdürlüğü (ECHO) hibesiyle yürütülen 'İzmir-Aliağa Bölgesi'nde Enerji Sektörü Özelinde Kritik Altyapılara İklim Değişikliğinin Etkisi Projesi' de AFAD'ın bu alanda dikkati çeken ikinci çalışması olarak öne çıkıyor.
Projeyle, İzmir-Aliağa bölgesinde enerji sektöründeki kritik altyapılar için iklim değişikliğinin neden olduğu afet riskleri belirlenerek bu yerlerin direncinin artırılması ve farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın