Görüş Bildir
Haberler
Tüm Hayata ve İnsanlığa Olan İnancınızı Yerle Bir Edip Bağıra Çağıra Haykırmanıza Sebep Olacak Cümleler

etiket Tüm Hayata ve İnsanlığa Olan İnancınızı Yerle Bir Edip Bağıra Çağıra Haykırmanıza Sebep Olacak Cümleler

Meltem
11.04.2019 - 12:30

Biz bu sözlerin hiçbirini unutmadık, unutmayacağız!

İçeriğin Devamı Aşağıda

1. "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin."

1. "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin."

2014 yılında Türkiye Cumhuriyet tarihinin en kara günlerinden birini yaşadı. İş güvenliğinin hiçe sayıldığı, insanlık onurunun ayaklar altına alındığı ve sonrasında yaşanan olaylarla hiç ders çıkarılmadığının anlaşıldığı Soma'daki maden faciasında 301 -dile kolay- madencimizi kaybettik. Bakanın gömleğinden danışmanın tekmesine kadar pek çok konuda canımızın yandığı bu faciadan kurtulan Murat Yalçın'ın ambulanstaki bu sözleri ciğerimizi dağlamıştı. 

Üç gündür aynı gömlekle durduğunu söyleyen ve bunu bir PR çalışmasına çeviren bakan utanmalıydı ama onun yerine yine biz utandık!

2. “Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda.”

2. “Ben dilenci değilim. İnsanlık konusunda bir kez daha hayal kırıklığına uğradım. Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda.”

2013 yılında, dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın Edirne ziyareti sırasında yanına giderek yardım isteyen genç kadını hatırladınız mı? Biz hiç unutmadık! Dilek Özçelik, Bayraktar'a kanser ilaçlarının temin edilmediğini söyleyerek yardım istemiş, Bayraktar da kendisine para uzatmıştı. Lenf kanseri olan 27 yaşındaki Dilek'i tek isteği kanser ilaçlarının temin edilmesiydi ama kendisine dilenci muamelesi yapıldı... 

Geçtiğimiz yıl kaybettiğimiz Dilek'in ağzından dökülen o cümleler hâlâ içimizi sızlatıyor; biz de her seferinde hayal kırıklığına uğruyoruz!

3. "Etrafına bakma, gözlerime bak! Annenin yüzüne nasıl bakıyorsun?"

3. "Etrafına bakma, gözlerime bak! Annenin yüzüne nasıl bakıyorsun?"

Gezi Parkı protestoları sırasında yaşamını yitiren her canımız için hâlâ yas tutuyor, hesap soramadığımız her an kahroluyoruz ama Ali İsmail hiç şüphesiz ki hepimiz için bambaşka bir yerde... Korkmaz ailesinin oğulları için verdikleri mücadeleyi bir yana bırakırsak, kurdukları vakıfla ortaya koydukları yas tutma biçimi onları gözümüzde farklı bir konuma yerleştiriyor. 

Ali İsmail'in acılı annesi Emel Korkmaz'ın mahkemede sanığa söylediği bu sözler aklımıza mıh gibi kazındı... Sahi, insan başka bir annenin canını yaktığında kendi annesinin yüzüne nasıl bakabilir ki?

4. "Oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?"

4. "Oğlum yüzme bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?"

Soma'daki maden faciasının hemen ardından Ermenek'te de canımız yanmıştı, hatırlarsınız. Sorumlular hakkında açılan davalar, delil yetersizliği, işsizlik, iş güvenliğinin ve işçi sağlığının hiçe sayılması... Bunların hiçbiri bir annenin bu merakını gideremez! 

Faciada oğulları Kerim ile Ali'yi kaybeden Saadet Haznedar'ın bu sözlerine kulak tıkayan, değirmene su taşımaya devam eden, devranın döneceğini unutan herkesin bu acıyla sınanmaması dileğiyle...

5. "Manavın yanından geçerken meyveleri görüp, canları çeker, isterler diye montunun önünü açıp gözlerini kapatarak götürüyor musun? Ben öyle yapıyorum. Başka çarem kalmadı.”

5. "Manavın yanından geçerken meyveleri görüp, canları çeker, isterler diye montunun önünü açıp gözlerini kapatarak götürüyor musun? Ben öyle yapıyorum. Başka çarem kalmadı.”

Siz hiç çaresiz bir babanın feryadını duydunuz mu? İntihar etmek üzere köprüye çıkan, parasızlık yüzünden göremediği çocuklarını polislere anlatan, düzenli bir iş bulamadığı için tüm çarelerin tükendiğini düşünen bir baba gördünüz mü? Adana'da simit satıcılığı yapan 36 yaşındaki Şahin Yıldız'ı hatırlayın, mümkünse hiç unutmayın...

Polislere neden bu hale geldiğini yürek burkan bir soruyla anlatan Şahin Yıldız'ın bu sözlerini hiç unutmayın: “Size bir soru soracağım, senin iki çocuğun var, birinin adı Sena, diğeri Nisanur, onlarla beraber olduğunda, manavın yanından geçerken meyveleri görüp, canları çeker, isterler diye montunun önünü açıp gözlerini kapatarak götürüyor musun? Ben öyle yapıyorum. Başka çarem kalmadı.”

İçeriğin Devamı Aşağıda

6. "Biri de çıkıp demiyor ki, Eren iyi ki varsın :("

6. "Biri de çıkıp demiyor ki, Eren iyi ki varsın :("

İhbar ettiği teröristler tarafından öldürülen Maçkalı Eren'i hatırladınız mı? 2002 yılında doğmuştu; 15 yaşında, gençliğinin baharında yaşamını yitirdi. 

Acı bir şekilde hayata veda etmeden iki ay önce sosyal medya hesabından paylaştığı bu sözler bizim ciğerimizi dağladı. Bunun hesabını kim verecek?

7. "Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim."

7. "Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılamaz kardeşlerim."

19 Ocak'ta ne olmuştu?

Nefretle, kanla, hakaretle, ırkçılıkla beslenen insanlar Hrant Dink'i öldürmüştü. Rakel Dink bize nasıl yas tutulacağını, diğer yarısını kaybeden bir insanın en barışçıl yoldan nasıl konuşabileceğini, acının nasıl güzel aktarılabileceğini bu sözlerle anlatmıştı. 

'Sevgili dostlar, bugün bedenimin yarısını, sevgilimi, çocuklarımın babasını, sizin kardeşinizi uğurluyoruz' diyerek başladığı konuşmasının tamamını burada vermiyoruz ama siz okuyun ve dersler çıkarın. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorguladığımız günler de gelecek elbette...

8. "Ama öldü efendim."

8. "Ama öldü efendim."

Siz hiç bir ses tonundan aynı anda çaresizliği, öfkeyi ve şaşkınlığı duydunuz mu? Hepsini aynı anda canlı yayında kendisine söylenen sözler karşısında yaşayan gazeteci Ruşen Çakır, belki de en zor sınavlarından birini vermişti o gün...

Biber gazı ve heyecanın tetiklemesi sonucu dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Hopa mitinginde kalp krizi geçirerek hayata veda eden Metin Lokumcu'nun ardından söylendi bu sözler... Arşivi karıştırın, biz bir şey söylemeyelim!

9. "Ayaklarınızla basmazsanız sevinirim, şu galoşları giyin."

9. "Ayaklarınızla basmazsanız sevinirim, şu galoşları giyin."

2015 yılında ABD Başkonsolosluğu’na yönelik silahlı saldırıya karıştığı ileri sürülen şüpheliyi arama çalışmaları kapsamında Doğan Ailesi’nin evinde arama yapmak isteyen polisler Dilek Doğan'ı öldürmüştü, hatırladınız mı?

Arama sırasında polislerin galoş giymelerini isteyen 24 yaşındaki Dilek Doğan'ın son sözleri bunlar... Sadece galoş giyilmesini istemişti.

10. "Altı saat yaralı kaldı, yanına gidemedim."

10. "Altı saat yaralı kaldı, yanına gidemedim."

Taybet İnan, 2015 yılında, yaşadığımız uygar dünyada, Silopi'deki sokağa çıkma yasağı döneminde keskin nişancılar tarafından vuruldu ve cansız bedeni 7 gün boyunca aynı yerde kaldı. Ne yetkililer aldı onu oradan ne de yakınlarının almalarına izin verildi. Tam 7 gün boyunca evlatları annelerinin cenazesini izledi.

Ve bu sözler cenaze törenine bile katılamayan kızı Haline İnan'ın ağzından döküldü. Sahi, biz ne zaman bu kadar kötü olmuştuk?

İçeriğin Devamı Aşağıda

11. "Kapanmasın diye telefonun faturasını ödüyoruz."

11. "Kapanmasın diye telefonun faturasını ödüyoruz."

Ankara 10 Ekim 2015 gününe Cumhuriyet tarihinin en acılı haberlerinden birine uyandı. Adı üstünde olan barış mitinginde 100 kişi yaşamını yitirdi, kana bulanan garın önünde bir geçit şeklinde acıyı yaşadık. O gün orada bulunan Gözde Aslan'ın annesi Mehibe Aslan, kaybettiği kızının ardından telefonunu kapattırmaya kıyamadı. 

Siz hiç evladınızı kaybettiniz mi?

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
862
213
40
38
11
5
5
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
mahzalya

Şehit Eren'le terör sempatizanı Dilek Doğan'ı aynı listeye koymanızdaki alçaklık,ucuzluk.Bir daha böyle listelere şerefli ölenlerin adını koymayın.Terör sevi... Devamını Gör

ali

Dilek Doğan'ın kim olduğunu bilmiyorum ama ölmeden önceki polis kamerası görüntülerini hatırlıyorum. Ailesinin yanında öyle bir şekilde ölmesi insanın içini ... Devamını Gör

lunakimu

Hepsinde ama hepsinde devletin parmağı var... Soma faciasında, insanların çocuklarının aç bırakılmasında, Dilek Doğan'da, Karadenizde 15 yaşındaki çocuğun ar... Devamını Gör

Tıntın

neyse

Tülay

Görüyorum ki çaresizliği hiç tatmamışsınız hayatınızda. Ah dilek hiç unutmuyorum hiç.