onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Sevgi Sözleri 2022: Sevdiklerinize Gönderebileceğiniz, İçleri Isıtan Birbirinden Güzel 185 Sevgi Sözü

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Sevgi Sözleri 2022: Sevdiklerinize Gönderebileceğiniz, İçleri Isıtan Birbirinden Güzel 185 Sevgi Sözü

En güzel sevgi sözleri...

Günümüzde özellikle sosyal medya hesaplarımızda sıkça paylaştığımız bir konu da güzel sözler. Akla gelebilecek hemen hemen her konuda söylenen bir çok güzel söze rastlamak ve bulmak mümkün. Bu sözleri, içinde bulunduğumuz çeşitli hal ve duygularımıza göre paylaşır, etkileşim yaratırız. 

Bugün sizler için sevgi sözleri üzerine bir içerik hazırladım. Paylaştığınızda diğer insanların içini ısıtacak, nahif bir ruh haline sokacak sözler arıyorsanız hemen paylaşmaya hazır en güzel sevgi sözleri burada. İster WhatsApp, ister Instagram, isterse Facebook veya kısa mesaj(SMS) olsun hepsini bu içerikte bulabilirsiniz. 

İyi okumalar...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.

Sen, hayalini kurup, sonunda bulduğum o hayallerimdeki adam değilsin. Sen karşıma çıkıp, bana aşkı hayal ettiren ilk sevgilisin.

Kalbimi ve ruhumu vermemin bir yararı yok, sen zaten bunlara sahipsin. O yüzden sana bir ayna getirdim. Kendine bak beni hatırla.

Sevebilir misiniz? Karşılıksız, beklentisiz, hesapsız, çıkarız, özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek…

Kadehime lacivert bir akşam çöküyor gülüm. Zehrini akıtarak çöküyor. Kartana çeviriyor her saniyeyi. Üşüyorum. Üşüdükçe seni daha çok özlüyorum.

Aşk, sakızdan çıkan sözler kadar basit olmaya devam ettikçe, insanlar da onu çiğneyip tükürmeye devam edecekler.

Gece midir insanı hüzünlendiren, yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen? Gece midir seni bana düşündüren yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen?

Kalbin bir gün seni sevgiliye götürecek. Ruhun bir gün seni sevgiliye taşıyacak. Sakın acında kaybolma. Bil ki çektiğin acı bir gün dermanın olacak.

Sarılmayı bilir misin? Sahiplenmeyi, sahiplendiğinde sadık kalmayı? Sen bilir misin aşık olmayı? Bölünebilir misin ikilere, üçlere, gerekirse binlere? Yapabilir misin? Gerçekten sevebilir misin? Sevmenin demesi olmaz. Unutma; ya çok seversin bir kere, ya da hiç sevmezsin.

Bazı aşklar okyanus gibidir. Görmesen de sonunun bir yerde bittiğini bilirsin, şimdi okyanuslar bile kıskanır sana olan sevgimi, görmesem de biliyorum sonunu sonsuza dek bitmeyecek.

Sen yeter ki içinden de olsa bir seni seviyorum de; Benim kulaklarım çınlasın kafi…

Yerden yere vurmak yardan yâre tutulmak değildi aşk. Yer yerinden oynasa da Yâr’i yürekten oynatmamaktı aşk.

Gönlüme düştüğü günden beri o ateşi aşk bilirim. Lal olmuş dilime adını dolar. Beni sen, seni ben bilirim.

Aşk ateşten bir parçadır; önce ruhunu aydınlatır, sonra bedenini ıstırtır. Ama illaki yakar benliğini kavurur.

Aşk’a sınır koyamazsın ve aşık oldun mu kalbinin esirisin onun sürüklediği yerdesin; sana acı çektirse bile.

Kapına geldim. Ve ben, ben olmaktan vazgeçtim. Sen yeter ki “kim o” de. Kim olmamı istiyorsan, o olmaya geldim.

Eğer gökyüzü bir parça kâğıt, deniz bir şişe mürekkep olsaydı yine de sana olan duygularımı yazmaya yetmezdi.

Seni bağrıma değil, bağrımı ve başımı ayağının altına bastım. Gözüm toprak olacak, ama gönlüm daima aşk kokacak.

Ey sevgili. Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken, başka şişelerde şarap olmuşuz, başka hayallerde harap olmuşuz.

Bazen hiç ummadığınız birine aşık olabilirsiniz ama bu yaptığınız şeyi yanlış kılmaz. Herkes mutlu olmayı hak etmez mi?

Ne sıradan bir sevgiyi yaşayacak kadar basit biriyim. Ne de seni sıradan bir sevgiye malzeme yapacak kadar herhangi biri.

Yüreğini sevdim cancağazım, daha sözüm yok.

Dünyadaki herkesin parmak izinin farklı olması, kimsenin sana benim gibi dokunamayacağının kanıtıdır…

Belki de aşk asla kullanılmamalıydı cümle içinde, zaten bir daha gönül koymak mı ortaya, tövbe.

Eskiden karanlıktan korkar yağmurdan ürperirdim şimdi karanlıklar sırdaşım yağmurlar gözyaşım oldu.

Bir kadın aşka inanmıyorum derken, aslında tek bir şey söylemek istiyordur: Hadi beni aşka inandır.

Sevgi; insanın kalbinde tomurcuklanan nadide bir çiçektir. Mühim olan onu yara almadan yaşatabilmektir.

O yokken “hayır sevmiyorum, unuttum” deyip, onu görünce elin ayağın birbirine dolanıyorsa; aşıksın işte.

Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.

Halden ala halsizliğim, sözden ala sessizliğim. Ben seninle olduktan sonra, umurumda değil kimsesizliğim.

Gerçek sevgi sabırdır, her şeye dayanır. Affeder, çabalar, gerektiğinde susar, kabullenir ama asla bitmez.

Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin, yüreğini taşırım dedim.

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum

Dilek tutman için yıldızların kayması mı gerekiyor illa ki? Gönlüm gönlüne kaydı yetmez mi?

Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni…

Aşkın gözyaşları ıslatırken sevgilinin omzunu, neden bu kadar geç kaldığını sorar aşk meleği.

Açık çay içerdi hep, demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş, öyle derdi.

Dediler ki: gözden ırak olan gönülden de ırak olur. Dedim ki: gönle giren gözden ırak olsa ne olur.

Aşk bittikten sonra arkadaş kalalım diyenler. Güle başka isim versen değişik kokacak mı?

Aşkın hikâyesini, durmaksızın feryâd eden bülbüle değil. Sessiz sedasız can veren pervanelere sor.

Kaderde sevmek var ama kavuşmak yok ise şayet, olsun! Vuslata aşık gönül susmaya da razı.

Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.

İyi geceler canım derdin. Gecenin iyiliğinden çok, canın olma düşüncesi yeşerir dururdu içimde.

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor.

Bir yürek anca bir yürek ile takas edilir, yüreğini almadığıma, yüreğimi vermem.

Sende gördüğümü görecekler diye ödüm kopuyor. Özdemir Asaf

Eğer aşk karşılıklı olsaydı, tek taraflı aşkın en güzel aşk olduğunu inkâr ederdi.

Seni sen olduğun için değil, seni bende bulduğum için seviyorum.

Beni hep yanlış anladın zaten sen. Geleceğim ol demiştim sana. Gel ecelim ol değil.

Herkesten kıskanacak kadar değil, herkesi kıskandıracak kadar sev.

Ya kırdığın kalbi Allah seviyorsa? Bilemezsin. Bilseydin ödün kopardı, dokunamazdın.

Kızdığında, küstüğünde bile seni düşünen bir sevenin olması ne güzeldir.

Bir insan aşık olunca; kıskanır, bağırır, kısıtlar, hesap sorar, sahiplenir. Ama anlayana işte…

Ben utangaç bir kalbi taşırım geceden. Ben sana aşık olduğumu, ölsem söyleyemem.

Ey gece git o yâre söyle. Kokusuna sarılıp uyumak isteyen biri var.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Gözlerime bakarken gözlerinin içi gülüyordu, nasıl sevmezdim?

Sevmek için yürek, sürdürmek için emek gerek.

Ey gece git o yâre söyle. Kokusuna sarılıp uyumak isteyen biri var.

Sen beni sev, geri kalan her şeyi ben hallederim.

Sevmek zor iş, ne maaşı var ne sigortası, bir ayrılığı var bir de gözyaşı.

Sımsıkı sarılalım, aramızdan rüzgâr bile geçmesin.

O kadar güzel gülüyor ki tamam diyorum bu kadar yaşadığım yeter.

Ve sen ağlama. Gözlerin fazlasıyla güzel ağlamak için.

Ve diyeceğim ki; Aşk güzel şey. Vaktinde ve doğru insanla geldiği sürece…

Bir dilek hakkım olsaydı, gittiğin her yer olabilmeyi dilerdim.

Eş olan, aşka eştir. “Eş” değer, nefesten ötedir. Ötemde özüm var, özüm nefesin ötesinden ötedir.

Bana kimse sen gibi baktı mı bilmem ama ben kimseye sana baktığım gibi bakmadım.

Belki de sonu nasıl bitecek diye korkmaktan sevmeyi unuttuk.

Aşk ehli isen sitemin cahili olma. Şems

Sevmek ve sevilmek güneşi iki taraftan hissetmeye benzer.

Evvelimiz aşk, halimiz aşk, istikbalimiz aşk.

Seviyorsan git ısır bence, köpek gibi sevdiğini o da anlasın.

Kendime gelemiyorum, sana gelsem olur mu?

Bir insanın bir insana verebileceği en ölümsüz hediye, sevgidir.

Sesindeki huzuru kimse bilmesin. Kıskanırım.

Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.

Sen benim ilk şiirim, ilk kavgam, sen benim 17 yaşımsın.

Sensiz bir gün daha akşam oldu. İçim el vermiyor. Biz buna “gün” demeyelim.

Sen benim gökyüzüne gönderdiğim duamın yeryüzündeki cevabısın.

Elimdeki resmin yerine kendin olsaydın. Olsaydın da benim yine derdim olsaydın.

Aşk, yer yerinden oynasa da; yâri yürekteki yerinden oynatmamaktır.

Bir şehir ol. Mesela İstanbul gibi. De ki; boğazım kuruyuncaya kadar seveceğim seni.

Ben hiç dilek tutmadım, hep dua ettim. Ömrün ömrüme nasip olsun diye!

Sen benim hiç bıkmadan saatlerce seyre daldığım, tövbe tutmayan en tutkulu sevdamsın.

O senin neyin olur dediler. Uzaktan dedim uzaktan yandığım olur kendisi.

Sen aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin.

Sen bile bilemezsin gülüşün ben de kaç bahar eder.

Sevdim. Çünkü bir tek ona sarılınca yuva gibi kokuyordu içim.

Öğrendik ki: Her yarayı saran zaman değil, sevgidir.

Ötesi yok bu duanın benim ol. Benimle, aklınla, aşkınla bin yaşa.

Gittin… Ve solumda kaldın ve soluğumda ve sonumda.

Canımın içi, sen hangi şiirden kaçıp geldin yüreğimin orta yerine?

Sen yeter ki çocukluk yap. Gönlümde salıncağın hazır…

Manzarası sen ol gözlerimin, her baktığımda yeni mutluluklar göreyim.

Sen bana Allah’ın emanetisin. Seni sevmek aşktır bana.

Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam, hayalim ama en çok ağlatan, en çok kanatansın… Sen tarifi imkânsızımsın.

Ben sana kızsam, kendime küserim.

Konu ne zaman senden açılsa kapatmaya kıyamıyorum.

Bana yüzünü dönme gece oluyor sanıyorum.

Görmeden seni isteyen gönlüm, görünce nasıl dayansın.

Sen benim şarkımsın, herkesin dili dönmez.

Kim istemez mutlu olmayı, ama mutsuzluğa da var mısın?

Çünkü her bir zerrem aşık her bir zerrene.

Besmelesiz başladım diye mi, doyamıyorum seni sevmeye?

Hiçbir harfi sensiz bir cümleye kurban etmedim.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Ey yar! Seninle ölmeye geldim. Ateşsen yanmaya, yağmursan ıslanmaya, soğuksan donmaya geldim. Mevlana

Ben seni bu yaşımda yaşamın tam ortasında öylesine değil ölesiye seviyorum.

Bunca yalanın, bunca talanın, bunca riyanın arasında sen. Ne güzel duruyorsun ömrümün ortasında.

İnsana imtihan için özlemek yeter, bir şehri, bir sesi, bir nefesi. İmtihan için bir sen yeter…

Belki hiçbir evrakta isimlerimiz yanyana gelmedi. Ama gayriresmi birçok hayalde ben seninle aynı yastıkta yaşlandım.

Bazı duyguları yazamazsın. Anlatamazsın. Çünkü tefsiri ancak his ile mümkündür. Bu yüzden sadece yaşarsın.

Seni bana veren rabbime şükürler. Yaşanan senli her anıma şükürler. Göz görüp gönlüm severse sevgim için seni gören gözlerime teşekkürler.

Sizi hayallerinden vazgeçecek kadar seven bir kalp bulduysanız Allah’tan yeni bir ömür isteyin. Çünkü bir ömür yetmez onu sevmeye.

Senin göz bebeklerin var ya, kadın kadın gülen, insan insan bakan göz bebeklerin. Beni tutsa tutsa gözlerin tutar ayakta. Beni yıksa yıksa gözlerin yerle bir eder. Bir açarsın ki mutluyum. Bir kaparsın her şey elimden gitmiş.

Sen benim en doğru yanlışım. Tövbesi olmayan günahımsın. Uzak duramadığım yasaklım, en açık ettiğim saklımsın. Sen başımdan giden aklım, severek çektiğim ahımsın.

Seni ben canımın içinde sakladım. Kalbimin ta derinliklerinde…

Denize ilk kez giren çocuk masumiyetiyle seviyorum seni. Boğulacakmışım gibi.

Kalbim; ki kendisine kefilim. Adınla uyandı bu sabah.

Ey sevgili; heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım, gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan, ne güne duruyor al, kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan, kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana

İkimizi bir kefene saralar, bir kabirde sır olalım sevdiğim.

Özledim diyorsun mektubunda. Sadece kuru bir özledim mi yazdı yanık yüreğin.

Öyle çok yanar ki için dünyadaki bütün suçları işlediğini sanırsın. Oysa sadece sevmişsindir.

Seviyorsan git ısır bence, köpek gibi sevdiğini o da anlasın…

İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim?

Beyaz bir güvercin yolluyorum sana; kanatlarında mutluluk, yüreğinde sevgi ve sadakat, kar beyaz tüylerinde umut ve gagasında iyi geceler öpücüğü, yanağını uzat.

Güneşi seviyorum diyorsun güneş açınca gölgeye kaçıyorsun. Yağmuru seviyorum diyorsun yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun. Korkuyorum sevgilim çünkü beni de sevdiğini söylüyorsun.

Bütün mevsimleri bir günde, bütün yılları bir mevsimde yaşamaya razıyım seninle. Bir tutam sevinç, bir tutam umut ve bir tutam mutluluk gönderiyorum sana.

Allah’ım beni öyle bir sonbahar ayazı öldür ki, sevdiğim mezarıma koyacak tek bir gül bile bulamazsın…

Gönlüme taht kurdun, gönlümün sultanı oldun, gece gökyüzünde parlayan yıldızım, sabah ise ruhuma doğan güneşim oldun.

Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgâra dön, ordayım.

O kadar güzelsin ki yüzüne bakamıyorum. Titriyor ellerim, ellerini tutamıyorum. Öylesine bağlanmışım ki sensiz duramıyorum.

Seni bulmaktan çok aramak isterim. Seni sevmeden önce anlamak isterim. Seni bir ömür boyu bitirmek değil de sana hep yeniden başlamak isterim.

Sen Allah’a dilenen dilek, göklere uzanan ellerimsin. Sen gözümden süzülen yaş, tek düşüncem, hasretimsin. Sen yaşadığım ömür, en güzel günlerimsin.

Dün gece sen uyurken kızıla boyadım denizleri, uçurumdan attım sessizliği, haber saldım rüzgârlara, fısıldasınlar kulağına seni ne kadar çok özlediğimi.

Sesini duysam da her an yüzünü görmek gibi değil, özlediğimi bil her an çünkü hiçbir şey seni sevmek gibi değil.

Kimi güzelim der sevdiğine, kimi özelim ama sevgi ne güzellik ister, ne de özellik. Sevgi, sadece yürek ister.

Sadece sev istemiyorum. Kıskan, sahiplen istiyorum. Senin olduğumu, benim olduğumu belli et istiyorum. Hissetmek istiyorum.

Bir gül olmak isterdim. Neden mi? Beni koparıp kokladığında vücudunun derinliklerine girip bir daha oradan çıkmamak için?

Sen benim hayatımda olduğun sürece, ne sen kimseye rakip ne de kimse sana rakiptir çünkü sen benim için daima teksin.

Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.

Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek, ne de pahalı bir pırlanta demek. Sevgi; bir lokmada iki mutlu insan demek…

Dünde, bugünde, yarında? Yüreğin kadar yanındayım. Kendini yalnız hissettiğinde elini kalbine koy; ben hep oradayım.

Bana bir günün 24 saat, bir saatin 60 dakika ve bir dakikanın 60 saniye olduğu öğretildi ama sensiz geçen bir saniyenin sonsuzluk kadar uzun olduğu öğretilmedi. Yaşamımızın her anında birlikte olmamız dileğiyle sevgilim.

Sevebilir misiniz? Karşılıksız, beklentisiz, hesapsız, çıkarız, özgür bırakarak. Sırf bir başkasının iyiliğini, mutluluğunu isteyerek…

Sevgililer öpüşürken neden gözlerini kapatırlar bilir misin? Çünkü gözleriyle değil de kalpleriyle görmek isterler. Yani hissetmek isterler. Ben de seni ruhumun derinliklerinde hissediyorum sevgilim çünkü seni çok seviyorum.

Aşkına döksem gözyaşlarımı, elinle bir defa silecek misin? Şu kalbimi sana versem, bir gün gelecek sevecek misin?

Biliyorsun her gökkuşağının bittiği yerde bir hazine saklanırmış. Gökkuşağını takip ettim geçenlerde sende bitti. En değerli hazinemsin benim, canımsın. Sana doğru bir kelebek uçurdum, dağları denizleri aştı seni buldu, yanağına ufacık bir öpücük kondur.

Seni seviyorum çünkü bu cümleyi senin kadar kimselere yakıştıramadım. seni seviyorum çünkü varlığınla anlam kazandı hayatım.

Gitmesini bileceksin kimi zaman, arkana bile bakmadan! Ve kimi zaman söyleyeceksin sevdiğini, çok geç kalmadan.

Ben yemeğimin tuzu, yüreğimin buzu, anasının en güzel kızı… Sen kalbimde en tatlı sızı, sen bütün varlığımın sevimli hırsızı… Sen sevdikçe sevilesi, övdükçe övülesi, öptükçe öpülesi, aşık oldukça olunacak aşkımsın.

Arzular göz açıp kapayıncaya kadar geçer biter. Oysa seninle aramızdaki sevgi ve aşk asla bitmedi. Ne kadar kötü şey yaşamış olsak da tüm bildiklerimi içimde yaşayan sana ayırdım. Emin ol ki kendimi yüceltecek bir şey yaparsam bil ki bu artık senin gözünde değer kazanmak ve daha mutlu etmek içindir. Seni seviyorum

Ve sen, dünyanın neresinde olursan ol gözlerimi kapadığımda gelmek zorundasın.

Ey gönül; ille de birini seveceksen dışını değil içini seveceksin. Gördüğünü herkes sever ama sen asıl görmediklerini seveceksin. Sözde değil özde aşk istiyorsan elbet tene değil cana değeceksin.

Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme, kırk yılın hatırına sen kalayım.

Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Yine gece yine hüzün ve yine içimde sen… Ve yine biliyor musun? İçimde sen olunca hüzün de güzel.

Öyle uzaktan seyretme adına hayran olduğum yar. Buyur gel ömrüme, ömrüm, ömrün olsun. Mevlana

Acılarımı bile tatlandırıyor aşkın. Yıkıma terkedilmiş kalemin bütün hücrelerine sürülmüş iksir gibisin.

Bir kelimeye milyonlarca anlam yüklediğim felsefemsin. Sen olmadığın zaman anlamsız kalırım, gereksiz olurum.

Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam…

Puslu sabahlarda, kırağı tutan çiçek yapraklarında, bir idam mangası karşısında nefes bile almadan sevdim seni. Öyle sevdim ki ölecek kadar çok sevdim.

Adını gökyüzüne yazdım her sabah sende doğsun diye, yüreğini yüreğime yazdım canın yandığında benimle yansın diye, adını canım koydum sen öldüğünde bende öleyim diye.

Sen bazen en zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen yaşanacak hayatin cesaret verecek mutluluk yani, sen bazen ve her zaman sevgimin tek nedeni.

Aşk bir rüyadır. Kimi gerçekten sadece hayallerinde yaşar. Kimi yaşarken gözleri ve yüreği ile görür. Bildiğin rüya işte, yaşarken yaşanan mucize; gözü açık rüya görmektir seninle aşk…

Aşk seni koklamaktır. Senin kokunu alıp içime çektiğim, sonra sana kendimi verdiğim, her nefesin diyetidir. Seni koklamaya doyamayıp, zamanın durmasını istemektir.

Ya çok yanlış zamanda karşılaştık ya da hiç karşılaşmaması gereken iki insandık. Biz neydik bilmiyorum. Sevgili desem değil aşık desem değil bildiğin rastlantıydık işte, ondan öteye gidemedik…

Dur ve dinle! Duyduğun her ayak sesi benim olabilir. Çalan her zilde benim parmağım kalmıştır. Perdeleri ardına kadar kapatma belki karşı binanın çatısında sana el sallayan ben olabilirim.

Hasretim sana yar, seni sevmem bir kızılcık çiçeğinin baharına dönmesi gibidir. Senin bakışların ömrümü uzatan bir iksir… Ve ben sevgili, şimdiye kadar hiç kimsede hissetmediğim duyguları seninle yaşıyorum.

İnsan güzel bulduğunu değil; sevdiğini güzel bulur.

Gözümle gördüğüm değil, gönlümde kördüğümsün. Çözmeye niyetim yok, sen benim ömürlüğümsün.

Senden önce eksiktim… Şekersiz çay gibi… Sonra sen geldin çayıma şeker, yüreğime ilaç oldun, hoş geldin. İyi ki geldin hep bende kal sevgilim…

Seninle her şeye varım ben, sen benim uğurlu yolumsun. Yıldızlara yürürüm senle, sen iste canım senin olsun.

Dün gece çoban yıldızı ile seni bekledik deniz kenarında sabaha dek. Denizin mavi sularında gözlerinin izi kalmış. Şafak söktü ben deniz kenarında kaldım yalnız sırılsıklam.

Burası gönül demliği yar. Dile dua, çaya dem, yüreğe kıdem. Aşk’a vefalı olan gelsin.

Bir lades tutuşsak, nesine desen, sesine derim. Bilirsin yüzün aklımdadır hep, ben sesini özlerim.

Sarıl be! Öyle bir sarıl ki beklediğim her güne kırıldığım her ana değsin. Öyle bir sarıl ki tüm kırıklarımı toparlasın. Hatta öyle bir sarıl ki seviyorum diyenler sevgisinden utansın.

Karşıdan karşıya geçer gibi sev beni; önce bana, sonra bana, sonra yine bana bak.

Gerçek aşk şans oyunları gibi hayali bile mutlu ediyor insanı. Fakat tutturabilene aşk olsun.

Nedir senin gerçeğin. Aşk kime yakışır, vuslat kime? Canı seni çekene mi, senin için canından geçene mi?

Sen gidersen sesin gider, kokun gider, yüzün gider. Ay dolanır pusularda, tenim titrer ve gecem biter.

Seni anlatabilsem seni. Yokluğun cehennemin diğer adıdır. Üşüyorum kapama gözlerini. Ahmet Arif

Şehrime gel sevgili. Yarın çık gel. Bırak her şeyi bir bekleyenim var de gel. Gel ki bu şehir adımlarınla anlamlansın. Gel ki bu şehir nefretim olmaktan çıksın. Gel ki nefes alayım. Gel. Nazım Hikmet

Canım benim bilir misin? Canım dediğimde içimden canım çıkıp sana koştuğunu duyarım hep. Ahmet Arif

Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken, başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz.

Karşılıksız sevginin her zaman en zoru olduğunu söylerlerdi, şimdi neden bu kadar zor olduğunu anlıyorum.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
43
33
27
18
12
11
7
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın