Sedat Ergin: 'Çağrılı Koruması Zaten Var, Bizim Talebimiz Yakın Koruma'
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, CNN Türk canlı yayınında yaptığı açıklamada, Ahmet Hakan'ın Şubat ayından beri çağrılı koruması bulunduğunu ancak artan tehditler nedeniyle yakın koruma talep edildiğini söyledi. Avukatı tarafından İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'ne gereken başvuruların yapıldığını belirten Ergin, 'Belli ki bazı bürokratik engellerle karşılaşıldı' dedi. İstanbul Valiliği de 'çağrı üzerine koruma' tahsisi yapıldığını açıklamıştı.
Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Ahmet Hakan'a yapılan saldırı anını CNN TÜRK canlı yayınında Başak Şengül'e anlattı.
Ergin, avukatlarının yaptığı başvuru sürecini anlatarak, Şubat ayından beri çağrılı koruması bulunduğunu ancak artan tehditler nedeniyle yakın koruma talep edildiğini söyledi. Avukatı tarafından İçişleri Bakanlığı ve İstanbul Valiliği'ne gereken başvuruların yapıldığını belirten Ergin, 'Belli ki bazı bürokratik engellerle karşılaşıldı' dedi.
Ahmet Hakan'ın avukatları Star Gazetesi yazarı Cem Küçük'ün 'İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun' şeklindeki köşe yazısı ve Ak Parti Milletvekili Abdürrahim Boynukalın'ın 'Evinin önüne gidecektim. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak oldu' açıklaması üzerine harekete geçmişti.
Tehditler üzerine savcılığa yapılan suç duyurusunun ardından Ahmet Hakan'ın avukatı Turgut Kazan, koruma talebinde bulundu. 14 Eylül'de İstanbul Valiliği'ne yapılan yazılı başvuruda da güvenlik önlemlerinin bir an önce alınması istendi. Ancak talepler karşılıksız kaldı ve Ahmet Hakan koruma talebinden 17 gün sonra saldırıya uğradı.
'Sürekli hedef gösteriliyoruz'
Sedat Ergin, açıklamalarına şöyle devam etti:
'Bizim elimizdeki tek silah kalemimiz. Bunun dışında bir yöntemimiz yok, karşı taraftan sürekli hedef gösteriliyoruz. Devletin anayasal hak çerçevesince güvenliğimizi sağlaması gerekiyor.'
(Boynukalın'ın kınaması) 'Hiç inandırıcı değil'
Ergin, Abdurrahim Boynukalın'ın attığı kınama tweetine dair de şunu ifade etti: 'Hiç inandırıcı değil, twitinde ifade ettiğinin tam tersi yönünde konuşmalar sarfettiğini görüyoruz.
Bu şahıs Hürriyet saldırısının ardından defolup gideceklerdir gibi bir konuşma yapmıştır. Kınama değil sahiplenme sözkonusuydu, saldırganlarla birlikteydi. Şimdi bu kınama bana hiç inandırıcı gelmiyor.
Anayasal sistemde bütün aktörlerin şiddetle arasına mesafe koyması, kalın bir duvar örmeleri gerekiyor. Şiddeti siyasette bir araç olarak kabul eden yaklaşımlara prim vermemeleri gerekiyor. Zamanında tepkilerin konulmaması yadırgatıcıydı. Bugün ise kınama geliyor. Biz de buna seviniyoruz, bu aslında olması gereken...
'Artık yeter'
Ergin, Ankara'dan gelen mesajların değişmesi gerektiğini vurguladı: 'Bu dilin değişmesi gerekiyor ki bir caydırıcılık olsun. Bu caydırıcılık ortaya konulmadığı için devam ediyor. İlk saldırı olduğunda kuvvetli bir tepki gelseydi belki de 8 Eylül'deki ikinci saldırı olmayacaktı...'
Bütün bir geceyi hastanede Ahmet Hakan ile geçirdiklerini anlatan Ergin, 'Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni olarak dün gece mesaimin, mesai de değil uyku zamanımın büyük bölümünü acil serviste geçirmek zorunda kaldım. Ya bir saldırı var ya acil durum. Gecenin bir yarısı telefon geliyor saldırı... Ben bir gazeteci olarak böyle mi geçirmeliym zamanımı? Artık yeter' dedi.