Peyami Safa ve Hayatı
Server Bedi takma ismiyle de tanıdığımız yazar Peyami Safa 1899 senesinde İstanbul’da doğdu. Servet-i Fünun şairlerinden İsmail Safa’nın oğludur. Sürgüne gönderilen babasının Sivas’ta ölmesi sonrası 1901 yılında iki yaşında yetim kalmış, bu yüzden “Yetim-i Safa” adıyla bilinmiştir. Yazarın düzenli bir tahsil hayatı olmadı. Kendi kendisini yetiştirdi. Hastalıklar ve dönemin savaşlarının yol açtığı maddi imkansızlıklar sebebiyle öğrenimini devam ettirememiş, 13 yaşında hayatını kazanmak ve annesine bakmak için Vefa İdadisi’ndeki öğrenimini yarıda kesmiştir.
II. Dünya Savaşı sırasında Nasyonal Sosyalistlere yakınlaşmasıyla dikkat çeken Peyami Safa’nın Almanlardan maaş aldığı da iddia edilir.
Bir dönem posta Telgraf Nezaretinde görev aldı. Bu senelerde öğretmenlik (1914-1918) ve gazetecilik (1918-1961) yaptı. Ekmeğini kalemi ile kazandı. Kardeşi İlhami Safa ile birlikte Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı. Burada, “Asrın Hikayeleri” adıyla ilk yazılarını imzasız olarak yayınladı (1919). Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Erzincan’dan askerliğini yapan Oğlu Merve’yi aniden kaybetti. Bu olay onu, derinden sarstı. Bir kaç ay sonra, 15 Haziran 1961’de İstanbul’da öldü. Yazar Edirnekapı Şehitliği’nde gömülüdür.
Merve ve Safa; Mekke’deki iki kutsal tepenin adıdır.
Öldüğü zaman Son Havadis gazetesi başyazarı idi. Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biridir. Fransızcayı, Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmiştir. Türkçe açıklamalı gramer kitabonda İhlas suresi’nin Fransızcasına yer verebilecek kadar bu dile hakimdir. 43 yıl hiç durmadan yazmıştır. Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçidir. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul ve Aziz Nesin’le polemiğe girişmiştir. Peyami Safa, edebî değeri olmayan romanlarını “Server Bedi” imzası ile yayınladı. Sayıları 80’i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir. Ayrıca ders kitapları da yazdı. Peyami Safa’nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür. Romanlarında olaydan çok tahlile önem verir. Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyet değişimin yol açtığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi. Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın