New York'tan Kaçıp Ege'nin Kırsalına Yerleşerek Çocukluk Hayalini Gerçekleştiren Başarılı Kadın
Bu güzel ve amaçları uğruna yaşayan kadın, belki de çoğumuzun cesaret edemeyeceği bir hayat yaşıyor. İhtiyacı olan elektriği güneş panellerinden sağlıyor, topraktan yemeğini çıkarıyor. Topluma ihtiyaç duymadan kendi elleriyle yaptığı evde yaşıyor...
Ege'de kendi yarattığı evde, doğayla iç içe yaşamak onun çocukluk hayaliydi.
Güneş panellerinden elektrik elde ediyor. Kuyudan su çıkartıyor. Toprak el verdiğince yiyecek ihtiyacını da topraktan karşılıyor.
Aldığı mimari yardım ile yaşadığı evi kendi elleriyle topraktan depreme dayanıklı bir şekilde yapıyor. Yaraları için de topladığı kantaron bitkisinden çıkarttığı yağları kullanıyor.
Elinden geldiğince şampuanlarını, temizlik malzemelerini, bakım ürünlerini kendisi yapıyor. Evi de dahil her şeyi kendisi yapıyor.
Hayatını sürdürebilmek adına gerekli olan her şeyi kendisi üretiyor ve bu yolda verdiği çabadan dolayı da çok mutlu...
Hayatını devam ettirmek adına sadece doğaya ihtiyaç duyuyor bu güçlü kadın.
Doğasındaki hiçbir canlıya zarar vermemeye çalışıyor Melike. Hasatına zarar veren bir böcek olduğu zaman tarım ilaçlarıyla böcekleri öldürmek yerine doğanın dengesinde bulunan ve o böceği avlayan farklı bir böcek buluyor ve hasatına bırakıyor. Bu şekilde doğanın dengesini de bozmamaya çalışıyor.
Neden böyle bir hayat tercih etti?
Çünkü hayalini gerçekleştirmek ve kendi kendine yetebildiğini görmek istedi. Çocukluk hayali bir yana, gerçek hayata baktığı zaman böyle yaşamanın oldukça zor olduğunu söylüyor. Hasta olamazsınız çünkü 'her sabah tarlanızı kontrol etmezseniz aç kalacağınızı bilirsiniz' diyor. Fakat aldığı eğitim nedeniyle elleriyle bir tasarım yaratma konusunda uzman.
Lisans döneminde mimari tasarım alanında daha sonra da lisansüstü eğitimini de sosyal tasarım üzerine yapıyor. Sosyal problemleri tasarımla çözme konusunda uzman son derece uzman Melike. New York'ta yaşarken Türkiye'ye dönüyor ve bu hayatı inşa etmeye başlıyor.
Melike aslında oldukça başarılı bir tasarımcı.
Tasarım hayatını New York'ta devam ettirirken 'artık kendi hayatımı tasarlamalıyım' düşüncesiyle ve ailesinin de onu desteklemesiyle Ege'ye yerleşiyor.
Bir tasarımcı olarak, çevresinde günlük hayatında ürünlerin çoğunun fiziksel ve mental olarak zarar veren sağlıksız ürünler olduğunu görüyor ve bu ürünlerin hepsinin birer insan ürünü olduğunu hatırlıyor. Yararlı bir ürün yaratmanın daha mutluluk verici olduğunu hatırlıyor.
Toplumun içinde çalıştığından daha çok çalıştığını da ekliyor. Fakat o, hayalini gerçekleştirebildiği için çok mutlu.
Kendi kendine her konuda yeterli bir kadın... Seni tüm kalbimizle tebrik ediyor ve sağlıklı, huzurlu bir hayat diliyoruz. 💙
Yorum Yazın
Çok zekice bir tercih gerçekten! Millet buradan gö*üne pamuk tıkanmadan gitme derdinde buna da rahat batmış.
Doğada yalnız yaşam ise sadece bu olsun videoya youtube kanalına ne gerek var