Görüş Bildir
Haberler
Neden Kedi ve Köpek Öldürenlere "Cani" Diyoruz da Sinek Öldürenleri Normal Karşılıyoruz?

Neden Kedi ve Köpek Öldürenlere "Cani" Diyoruz da Sinek Öldürenleri Normal Karşılıyoruz?

Sorites paradoksu doğunca ayrım yapmak çok zor! Sempatik olup yaşamayı hak eden canlıyla öldürülebilecek canlılara karar vermek sanıldığı gibi basit olmamalı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Canlılarla olan ilişkimizi tartışmaya başlayalı çok oluyor, iyi ki de tartışıyoruz.

Canlılarla olan ilişkimizi tartışmaya başlayalı çok oluyor, iyi ki de tartışıyoruz.

Hayvan eti tüketimi, hayvanlara yapılan işkencenin sonlanması, hayvan öldürmenin etik yükleri vejetaryenlik ve veganlığın ciddi olarak gündeme alınmasını sağladı. Tabii sürdürülebilirliğe de bu iki diyetin büyük katkısı var. 

Tartışmanın bu yanı için herkes hemfikir ancak diğer yanda hangi canlıların canını 'kıymetli' gördüğümüzü masaya yatırmak gerekiyor.

Örneğin odada vızıldayan ve muhtemelen ilerleyen saatlerde ısıracak bir sineği tereddüt etmeden avlıyoruz.

Örneğin odada vızıldayan ve muhtemelen ilerleyen saatlerde ısıracak bir sineği tereddüt etmeden avlıyoruz.

Bunu yaparken hiç düşünmüyor olmamız bir yana yaptığımızın bir hak olduğundan da her nasılsa eminiz. Sineğin de bir canlı olduğunu bilsek de buradaki görüşümüz değişmiyor. Peki kediler ya da köpekler söz konusu olunca onları katletme hakkımız olduğunu düşünmüyoruz? İkisi de canlı, ikisini de öldürmek aynı derecede vahşi.

Bu konuda bir görüş, iki canlıyı öldürmek arasında da fark olmadığı ve sinekleri hiçbir şekilde öldürmememiz gerektiğini düşünüyor.

Bu konuda bir görüş, iki canlıyı öldürmek arasında da fark olmadığı ve sinekleri hiçbir şekilde öldürmememiz gerektiğini düşünüyor.

Basitçe bu görüştekilerin tezi şu:

'Sineğin bizi ısırma ihtimalinin olması ya da gürültü yapması onu ortadan kaldırma hakkı bize tanımıyor. Tıpkı bir kedi bizi tırmaladığında yahut odaklanmamız gereken anda gürültü yaptığında onu öldürme isteği duymamamız gibi, benzer anlayışı sineklere de göstermemiz gerekiyor.'

Biraz düşününce bu görüş hiç de mantıksız değil. İnsanı merkeze alıp hangi canlının yaşamasına karar verebileceğimize nasıl inanıyoruz ki?

Biraz düşününce bu görüş hiç de mantıksız değil. İnsanı merkeze alıp hangi canlının yaşamasına karar verebileceğimize nasıl inanıyoruz ki?

Bu görüşün uzantısı olarak burada felsefi bir parantez de açmak gerekirse hangi canlının öldürülebilir hangi canlının öldürülemez olduğuna onların 'sempatikliğine' göre karar veriyorsak işimiz zor. Sorites paradoksu bu zorluğun ölçüsünü koyarken şunu sorar.

Bir avuç kum ile bir kum yığını arasındaki fark nedir, bir avuç kum hangi anda yığına dönüşür?

Bir avuç kum ile bir kum yığını arasındaki fark nedir, bir avuç kum hangi anda yığına dönüşür?

Ayrım noktası o kadar belirsiz ki sempatik olup yaşamayı hak eden canlıyla ölümü hak eden canlılar arasında seçim yapmak sanıldığı gibi basit olmamalı. Eğer böyle bir basitlik peşindeysek muhtemelen yanlış karar veriyoruz.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Şimdi bu görüşün tam karşısına geçenlere kulak verelim.

Şimdi bu görüşün tam karşısına geçenlere kulak verelim.

Onlara göre bir canlıyı kasten öldürme konusunda bir ayrım yapılamaz ancak sineğin sizi ısırması durumunda kapacağınız bir hastalık olasılığı var, aynı şekilde bakteri ve virüsler de bu riski taşıyor. Virüs ve bakterileri uzak tutmak, onları öldürmek için dezenfektanlar, ilaçlar kullanmak da sinek öldürmekten farksız değil. Ancak sineklerle kedi, köpekler arasında ciddi bir fark var.

Bu görüşe göre bilince sahip olması kedi ve köpeğe böyle yaklaşmamızın temel sebebi.

Bu görüşe göre bilince sahip olması kedi ve köpeğe böyle yaklaşmamızın temel sebebi.

Sineklerin bilinci yok mu? Varsa bile insanlara bunu hissettirebilecek boyutta değil. Karıncalar, sinekler ve böceklerin bizler için büyük önem arz etmemesi, çoğunun yaşamını göz kırpmadan alabiliyor oluşumuz onların bunun bilincinde olmayacağı ön kabulüne bağlı.

Köpekler ve kedilerin ise bilince sahip olduğunu, acıyı hissettiklerini biliyor ve görüyoruz.

Köpekler ve kedilerin ise bilince sahip olduğunu, acıyı hissettiklerini biliyor ve görüyoruz.

İnsanın binlerce yıllık geçmişinde bu hayvanların etkisini ve desteğini düşününce durum netleşiyor. Kedilerin ve özellikle köpeklerin insanla olan dostluğu ve sadakati canlılar arasında bir önem sıralaması yapmak zorunda kalındığında büyük etki ediyor. Tabii bu görüş 'göz temasının' da altını çiziyor. Göz temasında bulunup hislerini tahmin etmeye çalıştığımız tüm canlılar için merhametimiz artıyor.

İki görüşü de dinlediniz, sizce hangisi daha mantıklı, daha etik? Yorumlarınızı bekliyoruz.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
122
68
23
15
10
8
5
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
neden-ulan-neden

oldukça basit cevabı. sinekler insanlık tarihinde en fazla can alan hayvanlardır. taşıdığı parazitler ve bakteriler sebebiyle salgınlara ve toplu can kayıpla... Devamını Gör

James Cole

Gereksiz duyar kasma sivrisineğe kadar geldi ise iyi, demek ki gereksiz duyar kasılacak herşey bitmiş, sona yaklaşılmış. Süreci hızlandırmak için diyorum ki,... Devamını Gör

rcpbyrm

meşazını aldım james gardeşim. koronovirüs adam mıdır diyerek tezine destek çıkıyorum.

Kedi köpeklerdeki pireleri keneleride öldürmeyelim hatta yaşamaya hakları var bırakın hayvanlarınızı kemirmeye devam etsin. Sinek hayvan değil haşeredir ama ... Devamını Gör