Görüş Bildir
Haberler
Murat Bardakçı'nın, Osmanlı Döneminde Kaleme Alınan Cinsel Metinlere Yer Verdiği Kitabından Çok Şaşıracağınız İfadeler

etiket Murat Bardakçı'nın, Osmanlı Döneminde Kaleme Alınan Cinsel Metinlere Yer Verdiği Kitabından Çok Şaşıracağınız İfadeler

Arapça zarif kelimesinden gelen 'zürefa'nın lezbiyen anlamına geldiğini biliyor muydunuz?

Kaynaklar: 1, 2, 3

İçeriğin Devamı Aşağıda

Gazeteci ve yazar Murat Bardakçı, 1986 yılında Milliyet gazetesinde bir seriye başladı ve Osmanlı döneminde kaleme alınan hayali cinsel metinleri yazdı.

Gazeteci ve yazar Murat Bardakçı, 1986 yılında Milliyet gazetesinde bir seriye başladı ve Osmanlı döneminde kaleme alınan hayali cinsel metinleri yazdı.

Aslında kurmaca olan bu metinler o kadar büyük yankı uyandırdı ki, bu seri 'Osmanlı'da Seks' ismiyle kitap olarak basıldı. Fantazi edebiyatının en güzide örneklerinden biri olan bu eserden ilgi çekici noktaları sizler için derledik!

Kılıç Ali Paşa Hamamı'nda soyunurken İsmail Ağa tarafından çok beğenilerek iç oğlanı yapılan Yemenici Bali Oğlan...

Kılıç Ali Paşa Hamamı'nda soyunurken İsmail Ağa tarafından çok beğenilerek iç oğlanı yapılan Yemenici Bali Oğlan...

Kitapta, 1686 yılında Hamamcılar Kethüdası olan İsmail Ağa tarafından kaleme alınan Dellakname-i Dil Küşa yani Gönüller Açan Tellaklar Kitabı adlı uzunca bir metin yer alıyor. İstanbul'un ünlü hamamları ve bu hamamlarda 'kulamparaya peştamal çözen nazenin oğlanları' anlatan İsmail Ağa'nın kitabı kaleme almasının sebebi ise yine bir hamam oğlanı. Kılıç Ali Paşa Hamamı'nda 'soyunurken' İsmail Ağa tarafından çok beğenilerek 'iç oğlanı' yapılan Yemenici Bali Oğlan, 'Bir kitap yazsan, içinde adımız geçse, tarihte hatırlansak' deyince İsmail Ağa, İstanbul'daki 2 bin 123 'parlak' tellaktan on birini seçerek anlatmaya başlamış. Tabii başta Yemenici Bali Oğlan. Kethüda'nın coşkulu üslûbunun katkısıyla, ortaya Osmanlı'nın en renkli eşcinsel metinlerinden biri çıkmış. İsmail Ağa, 'mahbûb-ı ziba' yani 'yakışıklı sevgili' diye andığı Yemenici Bali Oğlan için şunları söylüyor: 'Henüz on beş yaşında ve güzellik tacı adının başında ve bu günahkârın mürg-i dili (gönül kuşu) yemenici oğlanın samur kaşında.' Zavallı Yemenici, gaddarlıklarıyla nam salmış 59. Yeniçeri Ortası'nın acemilerinden. Şahbaz bir yoldaşının altındayken baskın verilince defterli olup Kılıç Ali Hamamı'nda soyunmaya başlamış. Kethüda'nın deyişiyle, 'Amma camekân odada, amma içeri halvette o nazlı oğlanın firuze kâsesini ejder misali demir kazık millerle oymuşlar.'

Kayıtlı ilk fahişeler Kanuni Sultan Süleyman döneminde...

Kayıtlı ilk fahişeler Kanuni Sultan Süleyman döneminde...

Murat Bardakçı diyor ki; 'İstanbul halkı için seks skandalları, sık rastlanan olaylardandır. Hiçbir dönemde de engellenememiştir.' Kitaba göre ilk kayıtlı fahişelere Kanuni Sultan Süleyman devrinde rastlanmış. Kanuni döneminde İstanbul'da ün yapan ilk fahişelerin isimleri Arap Fatı, Giritli Narin, Atlıases Kamer, Kirteli Nefise ve Balatlı Ayni... 

İlk jigololar ise Yavuz Sultan Selim devrinde ortaya çıkmış.

Milli kahraman Bali Bey'in eşinin jigolo tutkusu...

Milli kahraman Bali Bey'in eşinin jigolo tutkusu...

Yavuz Sultan Selim döneminin milli kahramanı olan Bali Bey'in karısı jigololara tutkunmuş. Varını yoğunu genç erkeklere veriyormuş. Çift bu yüzden pek çok kez kadılık olsa da, yaşananlar Yavuz'un kulağına gitse de Bali Bey'in karısı genç erkeklerle ilgilenmekten bir türlü vazgeçememiş.

Günah yalnızca halk için...

Günah yalnızca halk için...

Lezbiyenlikle ilgili gerçek hikâyelerden biri Sadaret kaymakamı Osman Paşa'nın karısının başından geçmiş. 1810 yılında Sadaret kaymakamı olan Osman Paşa'nın en büyük zaafı İstanbul'un en namlı lezbiyenlerinden biri olan karısına aşırı düşkünlüğüymüş. Karısı bir çingene rakkaseye gönül verip evde hanımların katıldığı içkili, müzikli meclisler düzenleyince dedikodular alıp başını gitmiş. Bu âlemler duyulunca, saraydan, 'Karısına sahip çıkamayan devlete hiç çıkamaz' yazılı fermanla Osman Paşa'yı devlet görevinden azletmişler. Günah yalnızca halk içindi.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Bir hayduta peşkeş çekilen Sipahi Mustafa Bey...

Bir hayduta peşkeş çekilen Sipahi Mustafa Bey...

Bir kadızadenin gönül eğlencesiyken sokaklara düşen Sipahi Mustafa Bey, Mudurnu Dağı’nda “Kara Domuz” namlı bir hayduda peşkeş çekilmiş. İsmail Ağa’nın deyişiyle haydut, “Oğlancığı kıllı sineye çekip gözleri yaşına bakmayıp gümüş kümbetine demir kazık çakmıştır.” Haydudun diğer adamları da Sipahi Mustafa Bey’e tecavüz ettikten sonra zavallıyı, “Yürümeye mecali kalmamakla bir handa emanet yatağa koyup gitmişler.” Bu Sipahi Mustafa Bey de Fındıklı’daki Müftü Efendi Hamamı’nda defterli olmuş.

Kız Softa lakaplı Ürgüplü İsmail...

Kız Softa lakaplı Ürgüplü İsmail...

Kitapta anlatılan hamam oğlanlarından biri de Kız Softa namlı Ürgüplü İsmail. İstanbul’da hemşerisi Dağlı Mustafa’nın yanında kalırken, üçüncü gece bu niyeti bozuk hemşeri, “Oğlan, s..... yarî hiledir (dostça bir oyundur) deyip oğlancığı b’il-ikna (ikna ederek) rızasıyla fiilî livataya mübaşeret eyledikte (girişince) maslahatı begayet kebir olmakla İsmail bihuş oldukta gaddar herif işini tamam görmüştür.”

Bu olayın ardından Kız Softa, İstanbul’da tezgâh arkası, dükkân, yangın yeri, mezbelelik birçok yerde soyunmuş nihayet Yıldızbaba Hamamı’nda beline peştamalı sarmış.

Tokmakçı Kalyoncu Süleyman...

Tokmakçı Kalyoncu Süleyman...

Kethüda Efendi'nin 'âdem ejderhası' diye anlattığı Kalyoncu Süleyman rağbet edilen bir 'tokmakçıymış.' Bir gün kahvede otururken, Piyalepaşa hamamcısı ile tanışmış. Hamamcı, 'Tamam, bana böyle şahbaz bir tokmakçı lazım' deyip Süleyman'ı hamama almış. İsmail Ağa, bu âdem ejderhasının hamam muamelesini anlatırken adeta kendinden geçmiş: 'Uzan beyim, paşam deyip nicesini baldır bacağa atar, kıvamı geldikte kendi peştemalını fora edip dal... müşterinin ayaklarını öper...'

Arnavut asıllı Kınalıkuzu Firuz...

Arnavut asıllı Kınalıkuzu Firuz...

El, ayak parmakları kınalı olan Firuz, Arnavut asıllıymış. Bir hemşerisi Firuz’u hamama gelen kulamparalara tanıştırmış, el öptürmüş. Hamamda yaşananları anlatan Kethüda Efendi, Firuz için de kalemini konuşturmuş: “Efendim, ortaklık yoludur. Oğlanın başını tutmam gerektir deyip o lain Arnavud şaki, Firuz’un boynuna kol kemendini attıkça, oğlanın g... nur topu misali d... ki, aşk olsun o oğlana ... basana.”

Lezbiyen ilişkiler...

Lezbiyen ilişkiler...

Murat Bardakçı’nın kitabında Osmanlı’daki lezbiyen ilişkiler de anlatılıyor. Arapça “zarif” kelimesinden gelme “zürefa”nın “lezbiyen”, “sevici” anlamında kullanıldığını belirten Bardakçı, bu merakın, İstanbul’da her dönemde ve özellikle yüksek kesimde revaçta olduğunu anlatıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Not: Metinler direkt kaynaklardan alınmıştır, üzerinde hiçbir değişiklik yapılmamıştır.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
922
457
405
269
206
89
70
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Tamer Ölmez

Hani marjinal bizdik ?

Domalt Trump

Tepki çekmemek için "hayali" notunu eklemiş Bardakçı. Gerçek dese Osmanlı çocuklarının kafa derisini yüzeceğini biliyor.

Pasif Kullanıcı

Osmanlı çocukları önce kendine baksın. Kendileri ne ki dedeleri ne olsun.

Gerçek Tarih

Karısına sahip çıkamayan devlete hiç çıkamaz diye görevden alınan paşaya bittim:D