Liderler Partilerinin Grup Toplantısında Ne Dedi?

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partilerinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu. HDP'de ise bu hafta da Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen kürsüye çıktı. Liderlerin bu haftaki ana gündemini Türkiye'nin içerisinde bulunduğu ekonomik durum ile dolardaki artış, yeni Anayasa, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye kararı ve OHAL tartışmaları oluşturdu.

Açıklamalardan öne çıkanları derledik.

Her salı olduğu gibi bu hafta da grup toplantılarında kürsüde gördüğümüz ilk isim MHP lideri Devlet Bahçeli'ydi. 

Türkiye'nin ekonomik anlamda alarm verdiğini ve dar boğaza girdiğini söyleyen Bahçeli, sıcak para kozu kullanılarak Türkiye'nin köşeye sıkıştırılmak istendiğini ifade etti, 'Sıcak para lobisi' ve arkasındaki güçlerin 2000 ve 2001 yıllarında olduğu gibi yine Türkiye'yi taviz vermeye zorladığını belirtti.

Avrupa Parlamentosunun Türkiye ile müzakerelerin dondurulması kararını değerlendiren Bahçeli, kararın 'AB'nin samimiyetsiz tavrını dışa vurduğunu' söyledi. Ayrıca 'AP madem idam cezasını istemiyor, bunu ilişkilerin sonlandırılması için bahane görüyor, o zaman yarından tezi yok AKP idam cezasıyla ilgili kanun teklifini TBMM’ye taşımalıdır' diyen Bahçeli, şöyle devam etti: 'El mi yaman, bey mi yaman muhataplarına gösterelim.'

Türkiye'nin AB politikasının haklı olduğunu söyleyen Bahçeli, Erdoğan’ın Suriyelilere kapıların açılması ile ilgili sözlerini de gündeme getirerek, 'en doğal hakkımızdır' dedi ve ekledi: 'Suriyeli mültecileri tehdit vasıtası kullanmak elbette çok insani ve adil değildir. Ancak insanların seyehat özgürlüğünü engellemenin de hiçbir manası olmayacaktır. Bırakalım giden gitsin. Türkiye, Avrupa’nın bekçisi, toplama kampı değildir.'

Devlet Bahçeli, Şanghay tartışmalarıyla ilgili ise, 'Biz AB'ye muhtaç olmadığımız gibi Şanghay meraklısı da değiliz. Ne Avrupa Birliği ne Şanghay İşbirliği; biz diyoruz ki sonuna kadar Türk birliği' ifadelerini kullandı.

Bahçeli, bugünkü grup toplantısında terör örgütleri Türkiye'den atılıncaya kadar OHAL'in devam etmesi gerektiğini de söyledi.

Devlet Bahçeli'ye Tuğrul Türkeş'in son açıklamaları soruldu. Bahçeli bunun üzerine değelendirmeyi AKP'ye bıraktığını söyledi, şöyle devam etti: 'Özellikle 64. Hükümetin kuruluşu sırasında, MHP Genel Başkan Yardımcısı görevini üstlenirken başbakan yardımcısı olma hikayesini Ahmet Davutoğlu anlatırsa, zannederim bunu da anlatmış olur.'

Ekonomik durum ve dolardaki artışa ilişkin daha önce de benzer durumun yaşandığını ve serinkanlılığı koruyarak o günleri atlattıklarını ifade eden Başbakan Yıldırım, “Bugün de vatandaşlarımızın desteğiyle bu işi çözeceğiz' dedi.

Türkiye ekonomisinin güçlü olduğunu söyleyen Başbakan, Hükümet olarak bir karar aldıklarını belirtti. Böylelikle artık mecbur kalmadıkça dövizle sözleşme yapılmayacak. Yıldırım, 'Devletin yapacağı döviz ödemelerinde ise böyle bir değişiklik söz konusu değil. İçeriye dışarıya döviz olarak ödemeyi devam edeceğiz. Devletin bunu yapacak gücü var” dedi.

Bu konuda CHP'yi de eleştiren Yıldırım, 'Ana muhalefetin ekonomi kurmayları döviz üzerinden siyasi rant kazanmayı bir kenara bıraksınlar. Bugün olanlar dünyada olan küresel bir olaydır ve Türkiye'deki bunun bir yansımasıdır' dedi.

Türkiye AB gerginliğine ilişkin bu durumdan her iki tarafın da kaybedeceğini söyleyen Binali Yıldırım, 'Ama kim daha çok kaybeder derseniz; şüphesiz AB daha çok kaybeder' dedi ve ekledi: 'AB şunu bilsin, Türkiye ile iyi ilişkiler sürdürmek Avrupa'nın gelecekteki güvenliği açısından bir mecburiyettir.'

Başbakan Binali Yıldırım, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili MHP lideri Bahçeli ile en kısa zamanda bir kez daha görüşeceklerini ve çalışmaya son şeklini vereceklerini açıkladı. 

Yapıcı bir tutum izlediği için Bahçeli'ye teşekkür etti, istemeleri durumunda CHP ile de çalışıp her türlü konuyu değerlendirebileceklerini ifade etti.

Eş Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile birlikte 10 milletvekilinin tutuklanmasının ardından HDP Meclis Grubu bugün dördüncü kez toplandı. Selahattin Demirtaş'ın mektubu da okundu.

Geçen hafta olduğu gibi bu hafta da HDP kürsüsüne çıkan Parti Sözcüsü Ayhan Bilgen, 'Demokrasinin olmadığı yerde ekonominin de iyi olamayacağını biliyoruz. Bunun sorumluluğunu toplumun ödemesi büyük bir vebal' dedi.

Demirtaş’ın mektubunun sansürlendiğini söyleyen Bilgen 'Mektubu Meclis Başkanlığı'na göndereceğiz. Demokrasi Müzesi'ne koysunlar' dedi.

Konuşmasında AK Parti ve MHP arasında yürütülen yeni Anayasa görüşmelerine değinen Bilgen, başkanlık sistemini de içeren yeni Anayasa'nın 'meşruiyeti olmayacağını' ifade etti.

Ayhan Bilgen, OHAL ve referandum tartışmalarına ilişkin ise, 'OHAL’de pekalâ referandum olur. Kenan Evren yaptı, oldu. Siz de yapınca olur' dedi ve şöyle devam etti:

'Hayır demeyi yasaklarsınız, siyasi partileri fiilen kapatırsınız ama böyle bir anayasanın ne kadar meşruiyeti olur. Tarih herkesin hak ettiğini yazar. Sizin içinize Evren’in ruhunun kaçtığını biz zaten biliyoruz.'

Bilgen'in gündeminde Diyanet İşleri Başkanı'nın çocuk evliliğine dair açıklaması da vardı. Bilgen açıklamaya ilişkin 'Keşke Cumhurbaşkanı’ndan önce, bir mesaj almadan yapsaydı' ifadelerini kullandı.

Meclis'te konuşmaya devam edeceklerini ifade eden Bilgen, 'Bu kürsüleri siz bize armağan etmediniz, sizin lütfunuzla burada değiliz. Meclis’te sözümüzü söylemeye devam edeceğiz' dedi.

Bu haftaki grup toplantısında da şehitler ve gaziler arasında ayrım yapıldığı yönündeki eleştirilerini sürdüren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ayrımın ortadan kaldırılması için TBMM Başkanlığı'na bu hafta bir kanun teklifi vereceklerini söyledi. 

Konuşmasının geniş bir bölümünü bu konuya ayıran CHP lideri, 'Dağın tepesinde şehit olan kimin şehidi? Derecelere göre gazilere nakdi tazminat ödeniyor. PKK ve diğer terör örgütleriyle mücadelede şehit olanlara tanınmayan hak, 15 Temmuz'da şehit olan polis, asker ve sivillere tanındı. Bu kararnameyi imzalarken elin titremedi mi?' dedi ve ekledi:

'Derik Kaymakamı'nı düşünün, teröristler şehit etti. Çocukları, 15 Temmuz şehitlerine sağlanan imkanlardan yararlanamayacak. AKP'nin Özalp ilçe başkanı çocukları önünde şehit edildi, onun çocukları da bu imkandan yararlanamıyor. Ömer Halisdemir şehit oldu, üniversiteye adını verdik. Hakketti mi? Elbette hakketti. Daha fazlasını da hak ediyor. Ama Ömer Halisdemir’in çocukları da 15 Temmuz şehitlerine sağlanan haklardan yararlanamıyor.  Ben söylüyorum şehitler gaziler arasında ayrım yapmayın.'

CHP lideri Başbakan'a çağrıda bulundu:

'Sayın Binali Yıldırım'a açık bir çağrıda bulunuyorum. Şehitliğin ne kadar önemli olduğunu ikimiz de biliyoruz. Ayrımcılık yapılmaması gerektiğini ikimiz de biliyoruz. Gel el ele verelim, hazırladığımız kanun tekliflerini parlamentoya getirelim ve yapılan bu ayrımı, bu ayıbı hep birlikte kaldıralım.'

Kılıçdaroğlu, Fırat Kalkanı Harekâtı kapsamında Suriye'de bulunan Türk askerine yapılan ve TSK'nın rejim güçlerini sorumlu tuttuğu saldırıyla ilgili, 'Dış politikada tarihin en büyük yenilgisini yaşıyoruz. Suriye'den şehitlerimiz geldi. Kimin vurduğunu söyleyemiyorlar, birileri kızar diye. Cumhurbaşkanı'na soruyorum, Putin'e ne söz verdiniz, ne taviz verdiniz? Bunu bilmek en doğal hakkımız' ifadelerini kullandı.

Başbakan Binali Yıldırım'ın “Her şeyi getirip dolara bağlamanın anlamı yok. Yani çıkıyor-iniyor' açıklamasına da değinen Kılıçdaroğlu konuşmasına şöyle devam etti:

'Dedim ya bir ekonomi dehası konuşuyor. Bu ekonomi tarihine geçecek önemli bir cümle. Petrol nereye bağlı? Dolara bağlı. Türkiye’nin gerçeği mi evet. Dolar düştüğünde sen benzin fiyatlarını düşürdün mü? Düşürmedin. AVM’de kiralar neye bağlı? Dolara, Euro’ya bağlı. Köprü ve otoyol geçişleri dolara ve Euro’ya bağlı. Hammadde ithalatı neye bağlı dolara bağlı. Peki hükümetin verdiği garantiler? Onlar da dolara bağlı. Köprüden 40 bin araç geçmezse, gidip ödeyecek. Daha zamlar yansımadı. İğneden ipliğe her şeye zam gelecek. En büyük zararı da esnaf işçi memur görecek.'

Onedio