Kılıçdaroğlu: HDP'nin Meclis'te Olmasını İstiyoruz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, AB üyesi büyükelçilerinin “Seçim sonrası koalisyon ihtimali beliriyor, kiminle koalisyon kurarsınız” sorusuna parti ismi vermeden, “Belirli ilkeler ve değerler temelinde uzlaştığımız bir parti ile koalisyon kurabiliriz” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, “HDP’nin yıpranmasını istemiyoruz, çünkü parlamentoda yer almasını istiyoruz” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, büyükelçiler ile Letonya’nın Ankara Büyükelçiliği’nde öğle yemeğinde bir araya geldi.
Yemeğe Genel Başkan Yardımcısı Murat Özçelik, Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ve Eskişehir Milletvekili adayı Utku Çakırözer katıldı.
Milliyet gazetesinden Meriç Tafolar'ın haberine göre, Kılıçdaroğlu “Seçim sonrası koalisyon olasılığı bekleniyor, kiminle koalisyon kurarsınız” sorusuna, “İktidar olmayı hedefliyoruz. CHP olarak belirli ilkeler ve değerler temelinde asgari olarak uzlaştığımız parti ya da partilerle koalisyon kurabiliriz. Bu partinin güçler ayrılığına inanması, yargı bağımsızlığını savunması, özgür bir medya istemesi ve insan hakları ihlallerinin olmaması gerektiğine inanması gerekiyor. Bu temeller üzerinde uzlaşırsak, koalisyon neden olmasın” yanıtını verdi.
HDP yıpranmamalı
Kılıçdaroğlu, “HDP’nin barajı aşabileceğini düşünüyor musunuz” sorusu üzerine de “Biz olumsuzluklara dikkati çekerken, HDP’ye yüklenmiyoruz çünkü HDP’nin bu süreçte yıpranmasını istemiyoruz. HDP, parlamentoda yer almalı. Biz buna inanıyoruz” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu büyükelçilere “Kimlik siyaseti yapmıyoruz, inanç üzerinden de siyaset yapmıyoruz. Bizim odağımızda insan var. Her bireyin eşit olduğuna inanıyoruz. Bu anlamda diğer partilere göre işimiz daha zor. Bir parti Kürt milliyetçiliği, diğeri Türk milliyetçiliği üzerinden siyaset yapıyor, iktidar partisi ise inanç ekseninde siyaset yapıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Büyükelçilerin, Türkiye’nin AB sürecinde durgunluk yaşadığına işaret etmesi üzerine Kılıçdaroğlu, “AB sürecini en iyi yönetecek parti biziz. Fasıllar açılmasına gerek kalmaksızın, AB değerlerine, normlarına uyumlu çalışmalar yürüteceğiz” dedi.
Kılıçdaroğlu, AP’nin aldığı kararla ilgili olarak “Bu karara karşıyız, Avrupa evrensel hukuku, uluslararası hukuku çok iyi biliyor, soykırım tanımını biliyor. AP’nin soykırım tanımı yapmasının ne kadar ağır sonuçlar doğuracağını ifade ettik. Olayın Papa tarafından Müslüman Hıristiyan eksenine çekilmesi barış açısından büyük risk. Biz, tarihimizle yüzleşmeye hazırız, bundan korkmuyoruz. Ancak ‘soykırım’ tanımını kullanmıyoruz. Türkiye tarafında da acılar yaşandı. Olay tek taraflı değil, tüm boyutlarıyla değerlendirilmeli” dedi.
'Nasıl ortak bir metin hazırlanabilir?”
Kılıçdaroğlu çıkışta da Başbakan Davutoğlu’nun “Türkiye sözleşmesiyle ilgili ya kendi kanaatlerinizi bildirin ya kendi metninizi hazırlayın, ortak bir metin hazırlayalım” sözlerine şu yanıtı verdi:
“Seçim bildirgesinin ortak metin olması, siyasette karşılaştığım ilk teklif. Acaba dünyada örneği var mı? Kendisinin öyle anlaşılıyor ki siyaset deneyimi, uluslararası perspektif açısından da oldukça yetersiz. Biz sosyal demokrat partiyiz. AKP gibi bakmıyoruz. Biz ezilenlerin, fakir fukaranın, garip gurebanın partisiyiz. Biz yoksulluğu silmek isteyen bir partiyiz, onlar yoksulluğu idare etmek istiyor. Yoksulları siyasal esir, tutsak olarak kendi arka bahçelerinde tutmak istiyorlar. Nasıl ortak bir metin hazırlanabilir?”