Görüş Bildir
Haberler
Kanatları Var Ruhunda! Bir Şirinenin Okuyunca İçinizi Umut Dolduracak Sıcacık Yazısı

etiket Kanatları Var Ruhunda! Bir Şirinenin Okuyunca İçinizi Umut Dolduracak Sıcacık Yazısı

GrskNly
09.11.2016 - 17:29

Onkoloji hastası Burcu Ünlü'nün;

'Kendimi tanıtmakla zaman kaybetmeden konuya damardan gireceğim ;)'

'Bugün damardan girmenin nasıl uygulandığını damarımı çekerek öğretti bir hemşire ablamız, ne yalan söyleyeyim hiç iliklerime kadar deneyimlememiştim öğrendiklerimi...' 

cümleleriyle başlayan ve yaşadıklarını Onedio ile paylaştığı o yazısı:

İçeriğin Devamı Aşağıda

"Elbette ki kan alınırken yaşadığım acıdan bahsetmiyorum. Bahsettiğim içsel acı! Hani o gerçekten damardan hissettiğiniz..."

"Elbette ki kan alınırken yaşadığım acıdan bahsetmiyorum. Bahsettiğim içsel acı! Hani o gerçekten damardan hissettiğiniz..."

Damarın sertleşmiş diyen sevgili hemşiremize 'hayır madam sizin asil ruhunuz sertleşmiş' demek istedim o an. Çünkü aldığı üç tüp kanı sonuna kadar doldururken 'bu kadarı yeterliydi' diyen diğer hemşireyi dinlemeyi bırakın, ilk defa 'n’olur yeter vazgeçtim, dayanamıyorum, diğer tüpten alın ama rahat bırakın damarımı!' diye haykırmamı umursamadı bile. Adeta vakur bir vampir edasıyla çekişine devam ederken 'aç elini biraz daha kan gelsin, hiç  akmıyor ben 30 yıllık hemşireyim biliyorum herhalde' demez mi? 

'Ben de uzun zamandır onkoloji hastasıyım, damarlarımı ve her seferinde alınan kan miktarını çok iyi tanıyorum. Artık bitti, damlayamıyor' diye kendimce anlatmaya çalıştım. Zira 'kemoterapi almak için onlara ihtiyacım var ve hemşirelerin o minik yanlışından dolayı port taktırmak istemiyorum' dedim. Ben bunları söylerken o ise kulaklarını tıkamış, sadece kariyerini kanıtlamaya ve son damlasına kadar çekmeye çalıştığı kanıma odaklanmıştı. 

Tabii yarım saat geçmeden kolum morardı, içimdeki sese dayanamadım yanına gidip gösterdim ve '30 yıllık hemşireliğinizle iyileşen damarlarımı da tahrip etmeyi başardınız.' dedim. 'O zaman bundan sonra bu koltuğa oturma başka hemşireye git.' diye yol gösterdi. 

Sonra ne mi oldu? O gece kolumun ağrısıyla uyandım ve ağrımı dindirecek bir şeyler aradım sanırım ve sadece bu yazı döküldü içimden ağrı kesici niyetine. Bu arada yazımın naçizane amacı içimdeki sesi susturamamak... Hadi benimki susmadı ya diğerleri dedim içimden; konuşamayanlar, konuşsa da duyulamayanlar ve damarlarına benden daha çok ihtiyacı olanlar...

Ne mi oldu sonra? Sabaha kadar kustum ama midem değil gerçekten ruhum bulandı!

Ne mi oldu sonra? Sabaha kadar kustum ama midem değil gerçekten ruhum bulandı!

Sonra ne diyorlar biliyor musunuz? 'Bir rahat ol kendini bize bırak ve güven.” Bırakırsam düşerim dedim ama düşmeye değil, koşmaya hatta uçmaya ihtiyacım var çünkü ben yerimde durmayı hiç sevmem? Size tutunursam ayakta bile kalmaya mecalim olmayabilir.

Yani özetle: Bırakın Kollarımdan Düşerim Şimdi, Kanatlarım Var Ruhumda Casper olur uçarım belki!

He bir de onkoloji hastasıysanız her yerde ücretsiz bakılıyorsunuz diyorlar ya bakın o doğru. Çünkü bakılıyorsunuz ama görülmüyorsunuz efendi şirinler, nasıl mı?

He bir de onkoloji hastasıysanız her yerde ücretsiz bakılıyorsunuz diyorlar ya bakın o doğru. Çünkü bakılıyorsunuz ama görülmüyorsunuz efendi şirinler, nasıl mı?

Kan aldırma mevzusunda söylediğim nokta tam olarak bu, hiçbir devlet hastanesi acili size müdahale etmek istemiyor, kendi hastanene git diyor, bir de zorla o serumu takıyorlar prosedürü tamamlamak için. 

Sonunda serum bitiyor, 3 saatte filan cereyanda kalan sedyeden yere terfi ediyorsunuz ve oyunun ilk levelini başarıyla geçiyorsunuz. Tabii oyun bitip eve dönünce idrar yolu kanamanız başlıyor, halsizliğiniz artıyor. Hayırlı olsun üşüttünüz ya da enfeksiyon kaptınız ve o günden sonra depresif moda geçtiniz artık. Psikolog kimliğinizi kendinize de kullanın ama her oyunda olmaz mı bunlar, yenmek de var yenilmek de! 

Sonra uzman doktor gelip 'siz buraya niye geldiniz?' diyor “Biz bunu açıkladık boğazım ağrıyor, nötrofilide miyim diye kan tahlilimi, aşımı yaptırmaya geldim sadece en yakın devlet hastanesi burası diye!' diyorum. 'Burada onkoloji bölümü yok hanımefendi size ilk bakan doktor arkadaş uzman değil söylememiş olabilir, ben sonradan geldim kendi hastanenize gidecektiniz ama gelmişken hadi bir idrar testi de yapalım ben nefroloji uzmanıyım da bir ona bakayım” diyor.

Buyur bir de buradan bak! Ha bir de röntgen çektirelim ya, zaten seni takip ettikleri PET, MR, BT filmleri filan hikaye, çek bir radyasyon oradan iyi gelir, için çıkar fena mı ayh? Bak bu arada çok anlamayız ama hadi güzel hatırı için bakalım ablama be;) 'Hayır tatlım prosedür bu, o kolundaki intraketi çıkarmadan yap çişini sonra röntgeni çektir, hadi bitir bakıcam. Bitti mi? İntraketi kolundan mı çıkarmak istiyorsun? Ama olmaz ki sonuçlar çıkana kadar duracak ya olur da ilaç vermemiz gerekirse? Hastalığını bilmiyoruz ama serum da verdik ya onun gibi işte ya, veririz bir şeyler korkma ama bebeğim! Aa ağlıyor musun? 27 yaşına geldin sen koca kız oldun? Bak bir de psikolog olacaksın.”

Şirinleri de görmüştük az önce bak şirine ablam bile seninle ilgilendi arada...

Devlet hastaneleri bizi kabul etmiyor artık bunu öğrendik.

Devlet hastaneleri bizi kabul etmiyor artık bunu öğrendik.

Günlerden pazar ve yine sadece aciller açık ama gel gelelim ki kendi üniversitemizin acilinde adım atacak yer yok ve yürüyebiliyorsanız içeri girme ihtimaliniz, girip uslu çocuk bile olsanız Şirine'yi görebilme ihtimaliniz neredeyse yok! 

El mecbur eve en yakın İzmir'de en donanımlılardan sayılan özel bir hastaneye gidelim dedik, hem onkoloji bölümü de var! Teşhis konarken de sonuçta burada 4 farklı doktor birbirine gönderip 'bir şeyin yok psikolojik ya da kas sıkışması' diye ağrı kesici verip 'hadi senin içine sinmedi ya bir de BT filmi çekelim bakalım' deyip sonra “Aa kemikten akciğere de bir sürü metestaz yapmış hadi 750 TL ver hemen biyopsi yapalım bak vermezsen sıra kaçar geç kalırsın” diye yönlendirmişti. 

Neyse apar topar son çare oraya gittik acile, kanamam var diye hiçbir test filan yok tabi manuel bir kontrol ve “onkoloji hastası olduğunuz için bir şey yapamıyoruz ya, tedavi olduğunuz hastaneye gidiniz” demek = trick: 40 lira.

Doktorumuz uygun görmediği için testler yapılmadı ancak ONKOLOJİ hastalarından alınması devlet büyüklerimiz tarafından yasaklanmasına rağmen paranız kesildi makbuzunuz!

Huzursuz günler dileriz...

Bu arada bu küçük tatlı telaşların yanında Türkiye'de iki büyük üniversite tarafından benim gibi kafası biraz farklı çalışan hücrelerime tanı konulamadığı için patoloji sonucumu macera dolu Amerika'ya gönderelim de uluslararası gezintiye çıkalım dedik tabi o da 23.000 liracık...

Devlet tarafından onkoloji hastalarının her masrafı karşılanıyor! Amaaa bunun için oyunun son seviyesine gelmeniz ve tüm kuralları bilmeniz şart.

Devlet tarafından onkoloji hastalarının her masrafı karşılanıyor! Amaaa bunun için oyunun son seviyesine gelmeniz ve tüm kuralları bilmeniz şart.

Yoksa Gargamel tüm şirinlere kötülük, sihirler... sonra ne yapacaksınız? Bu oyunu oynarken yanınızda memuriyetin tüm kurallarını ilmini bilen emekli olmuş muhasebecilik yapmış ebeveynleriniz olmalı.

İçeriğin Devamı Aşağıda

Neyse tanınız kondu sayılır. Hala belirsiz ama, bu da bir türmüş tıpçada ve Amerika'dan gelen ilaçlar artık oyunumuza dahil olacak.

Neyse tanınız kondu sayılır. Hala belirsiz ama, bu da bir türmüş tıpçada ve Amerika'dan gelen ilaçlar artık oyunumuza dahil olacak.

Çok mutluyuz tabi en azından başlıyoruz her şeye... Tedavi başladıktan sonra 3 kür kemoterapi ardından PET ve nodüllerden bazılarında gerileme, bazılarında ilerleme... Derken günler ayları, aylar kürleri, kemoterapileri, radyoterapileri kovalıyor ve tedavi protokolü üç kere değişiyor, ilaçlar deneniyor ama doktorumuz metestazın durmadığını söylüyor. 

Bu arada ailem, akrabalarım, arkadaşlarım, sevgilim hepsi bir yandan yeni doktorlar ve yöntemler araştırıyor. Sonunda İstanbul kazanında kepçe oluyoruz. Birkaç çok iyi isim bulup İstanbul bizi yutsun diye tuz atıyoruz kazana. Çünkü alacağınız en ufak bilgi kanatlarınızı uçuracak ve başka yerde kuş uçurmazlar.

Bu arada İzmir'de bulabileceğim en insani, duyarlı ve ilgili olduğunu duyduğum bir şirin doktora ulaştım ama gelin görün ki bu kadar iyi olunca o da şirinlemiş ve mesleğine saygısından özelde hasta görmediği için hastanede bütün randevuları dolmuş. 

Durum böyle olunca da ondan randevu almak için köye tekrar girmek icap etti. Aylardır biliyordum aslında bu köyü ama sürecin başında da giriş için rezervasyon tarihi çok geçti ve hiç kaybedecek vaktimiz yoktu :( Ama bu köy her önünden geçişimde benim olmalı diyordum, gitmesem de gelmesem de... 

Sonunda ne mi oldu dersiniz? Kapıdaki görevli reddetse de sabahtan akşama kadar bekledim, “Görüşmem yok ama özel bir konuda 10 dakika danışmam lazım bu hem köy için hem benim için çok önemli:)” dedim. “Peki hastalar bitince alır ama öğle arası girecek 3 gibi gelin” dedi. O arada -kemoşu- almak için geç kalmışız amaaa köye girebilmeye hak kazandık ve öğrendim ki köyün doktoru da gün boyu görevliye beni şirinlemiş 'kim bu Burcu, nerede' diye?

Artık şirinler köyünde şirin doktorlarla yola devam etme zamanı, şirinlerin gücü adına!!!💪

Artık şirinler köyünde şirin doktorlarla yola devam etme zamanı, şirinlerin gücü adına!!!💪

Kim bilir belki uslu ve bilinçli bir şirin olursanız siz de şirinler köyüne giriş bileti kazanırsınız. Hayatınıza girebilecek tüm olumsuzluklara rağmen…

Kim bilir belki uslu ve bilinçli bir şirin olursanız siz de şirinler köyüne giriş bileti kazanırsınız. Hayatınıza girebilecek tüm olumsuzluklara rağmen…

Şimdilik buradan şirinlerken tüm köylerimizi korumak için sizin de mücadele edeceğinize inanıyor ve azmanlara yem olmamak, Gargamelleri köyümüzden uzak tutmak için bildiğiniz her türlü iyilik sihrini paylaşmanızı diliyor şirinliklerimi sunuyor, şirin kalmanızı istiyorum.

Sağlığına en yakın zamanda kavuşman dileğiyle Şirine... 🙏

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
425
203
81
13
13
6
5
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın