onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
İsviçre'nin Karanlık Yüzü: Heidi'nin Gerçek Hikayesi Tarihin En Büyük Suçlarından Birine Dayanıyor

etiket İsviçre'nin Karanlık Yüzü: Heidi'nin Gerçek Hikayesi Tarihin En Büyük Suçlarından Birine Dayanıyor

Çocukluğumuzun en sevilen çizgi filmlerinden bir tanesi şüphesiz ki Heidi idi. Heidi ekranlara çıktığında kilitlenir ve mutlu hikayesini izlerken bizler de mutlu olurduk.. Ancak artık büyüdük ve Heidi'nin bizim sandığımız kadar mutlu bir hikayeye sahip olmadığı gerçeğiyle yüzleştik. Eğer siz hala Heidi'nin gerçek hikayesini öğrenmediyseniz sizi aşağıya alalım!

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Bilmeyenler için çizgi filmin bir roman uyarlaması olduğu bilgisiyle başlayalım.

Bilmeyenler için çizgi filmin bir roman uyarlaması olduğu bilgisiyle başlayalım.

Heidi, İsviçreli yazar Johanna Spyri tarafından 1880 yılında Almanca olarak yazılmış ve iki bölüm halinde Heidis lehr- und wanderjahre / Heidi kann brauchen, was es gelernt hat isimleri ile okuyuculara sunulmuştur.

Heidi romanı piyasaya sunulduğu andan itibaren büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmış ve döneminin en sevilen eserlerinden bir tanesi haline gelmiştir.

Heidi romanı piyasaya sunulduğu andan itibaren büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmış ve döneminin en sevilen eserlerinden bir tanesi haline gelmiştir.

Bir eser bu kadar çok sevilince haliyle farklı dillerde de yayınlandı ve neredeyse tüm dünyada popüler bir hale gelerek çocukların sevgilisi oldu. Sonra da Heidi isimli çizgi film izleyiciler ile buluştu. İşte bizi ilgilendiren kısım da tam olarak burada.

İzlediğimiz çizgi filmde Heidi büyükbabasıyla Alp Dağları'nda yaşayan ve herkese yardım eden mutlu bir çocuktu. Sizin ilginizi hiç çekti mi bilmiyoruz ama Heidi çizgi filmlerde hiç ayakkabı giymiyordu.

İzlediğimiz çizgi filmde Heidi büyükbabasıyla Alp Dağları'nda yaşayan ve herkese yardım eden mutlu bir çocuktu. Sizin ilginizi hiç çekti mi bilmiyoruz ama Heidi çizgi filmlerde hiç ayakkabı giymiyordu.

Biz Heidi'nin özgür bir yapıya sahip olduğu için ayakkabı giymek istemediğini düşünüyorduk ancak gerçekler bizim sandığımızdan çok farklıydı. Heidi'nin hiç ayakkabı giymemesinin altında kitap yazarının İsviçre tarihine gönderdiği bir mesaj yatıyordu.

Gelelim sırlarla dolu hikayeye...

Gelelim sırlarla dolu hikayeye...

Verdingkinder kelimesini hiç duydunuz mu? Duymadıysanız üzülmeyin çünkü bu kelime İsviçrelilerin bile pek bilmediği bilse de bilmezlikten geldiği bir kelime. Anlamı ise çıplak ayaklı çocuklar.

Çıplak ayaklı çocukların ortaya çıkışı ise tahmin edebileceğiniz gibi İsviçre'ye dayanıyor.

Çıplak ayaklı çocukların ortaya çıkışı ise tahmin edebileceğiniz gibi İsviçre'ye dayanıyor.

İsviçre, her ne kadar 14 yaşından küçük çocukların çalışmasını engelleyen bir karar almış olsa da bu karara hiçbir zaman uyulmamış ve çocuk emeği sömürüsü 18. yüzyılın sonundan 1960'lı senelerin başına kadar devam etmişti. Çünkü İsviçre halkı çocukları fabrikalarda ve diğer yerlerde köle gibi çalıştırıyorlardı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İsviçre'de bir sistem uygulanıyordu ve bu sistemde boşanmış ailelerin ya da ebeveynleri hayatını kaybedenlerin çocukları başka ailelerin yanına veriliyordu.

İsviçre'de bir sistem uygulanıyordu ve bu sistemde boşanmış ailelerin ya da ebeveynleri hayatını kaybedenlerin çocukları başka ailelerin yanına veriliyordu.

Çocukları sahiplenen bu aileler ise çocukları ya çalıştırıyor ya kiralıyor ya da başka ailelere çalıştırmaları için satıyorlardı. Yani az önceki köle benzetmemiz tamamen gerçekti. Bu çocuklar bir eve sahip olmuyor ve ahırlarda hayvanlar ile beraber uyuyorlardı. Tabii bir de sürekli gördükleri istismar, işkence ve dayak vardı...

Bahsettiğimiz bu çocukların çıplak ayakla gezmelerinin nedeni ise bir aileye sahip olan normal çocuklardan ayırt edilebilmeleriydi.

Bahsettiğimiz bu çocukların çıplak ayakla gezmelerinin nedeni ise bir aileye sahip olan normal çocuklardan ayırt edilebilmeleriydi.

Çocuk işçiliği ya da köleliğinin bir insanlık suçu olması o dönemde İsviçre'deki kimsenin umurunda olmadı ve herkes bu sisteme oldukça güzel bir şekilde alıştı.

İsviçre'de oldukça normal karşılanan bu suça ilk tepki gösteren kişi ise Rus bir doktor oldu.

İsviçre'de oldukça normal karşılanan bu suça ilk tepki gösteren kişi ise Rus bir doktor oldu.

Bu Rus doktor çalıştığı çiftlikte denk geldiği çocuk için bir rapor hazırladı. Çocuk, çiftlikte sürekli tacize uğruyor ve şiddet görüyordu. Tüm bunların sonucunda ise hayatını kaybetmişti. Doktorun hazırladığı rapor ise ne yazık ki kimsenin ilgisini çekmedi.

Yine de bu olaydan sonra bazı örgütler ve sendikalar çocuk köleliğine karşı seslerini duyurmaya çalıştılar.

Yine de bu olaydan sonra bazı örgütler ve sendikalar çocuk köleliğine karşı seslerini duyurmaya çalıştılar.

Bazı kesimlerin ses çıkarması ya da tepki göstermesi hiçbir işe yaramadı ve İsviçre'de kölelik sisteminin yasaklanması tam olarak 1981 tarihinde gerçekleşti. Yani düşündüğünüzde bundan bir süre önce İsviçre'de hala çocuklar köle olarak satılmaya ve çalıştırılmaya devam ediliyordu.

İsviçre'nin yıllarca köle olarak kullanılan ve hayal etmesi bile zor olan işkencelere uğrayan bu çocuklardan özür dilemesi ne zaman oldu dersiniz? 2013 yılında.

İsviçre'nin yıllarca köle olarak kullanılan ve hayal etmesi bile zor olan işkencelere uğrayan bu çocuklardan özür dilemesi ne zaman oldu dersiniz? 2013 yılında.

Evet bundan tam on yıl önce. Ne yazık ki şaka gibi. Yani Heidi hikayesi işte böyle. İzlediğinizden çok farklı değil mi?

Umudumuz çocukların hep çocuk kalması ve tek dertlerinin hangi oyunu oynayacakları olması... Düşüncelerinizi bizlerle yorumlarda paylaşmayı unutmayın!

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
273
156
103
25
23
18
16
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Otto Skorzeny

Gerçek hikayesini bilmiyordum ama İsviçre nin de hiçbir zaman masum bir ülke olmadığını çoğumuz da biliyoruz .

Esra Paksoy

Bir de insan hakları-özgürlük kelimeleri hiç ağızlarından menfaatlerine ters düşenleri de şeytan ilan ederler..Irak a Suriyeye demokrasi getirmek için gittil... Devamını Gör

Ecem Mercan

Aslında bu pek doğru sayılmaz çünkü filmin başında ayakkabısı vardı sonra ayakkabıyı kendisi isteyerek çıkardı ve Heidi bir köle olsaydı adı üstünde köle olu... Devamını Gör

Sanatçı

Heidi'nin ilk basım kitap kapağında, ayağı çıplak bir erkek çocuğu var, Vikipedi'deki eski bir çizimde de teyzesi Heidi'yi bıraktığında, kızın ayakları çıpla... Devamını Gör