onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
İnsanın tüylerini diken diken eden bir proje: “Şu Çılgın Çocuklar”

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

İnsanın tüylerini diken diken eden bir proje: “Şu Çılgın Çocuklar”

defne yılmaz
24.04.2017 - 16:57

Ulusal egemenliğimizi kazandığımız 23 Nisan, çocuklara armağan edilmiş bir bayram. Bu ülkede yaşayan herkesin, o ya da bu şekilde 23 Nisan’la ilgili bir çocukluk hatırası vardır. Peki, bize bugünü sağlayan kahramanlarımızın çocukluk hatıralarını hiç düşündünüz mü?

The Sanat, yaptığı proje ile bize bugünü sağlayan kahramanlarımızı yeniden gündeme getiriyor. “Şu Çılgın Çocuklar” adını taşıyan proje, ulusal egemenliğimizi sağlayan kahramanların, hiç yaşayamadıkları çocukluklarına odaklanıyor. Atatürk’ten Seyit Onbaşı’ya, Hasan Tahsin’den Halide Edib’e 17 kahramanımızın en bilinen portre fotoğraflarından yola çıkarak çocukluk hallerini resmediyor. Onların da bir zamanlar çocuk olduğunu ve o çocukların hiç ölmediğini anlatmaya çalışıyor.

15 sanatçı ile gerçekleşen projenin yaratıcı yönetmenliğini Ali Ömür Ulusoy, sanat yönetmenliğini ise Nesli Meriç Sanioğlu üstleniyor. Saygı, hasret ve şükranla anıyoruz.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kazım Karabekir

Kazım Karabekir

Eser: Nuri Keli

İtilâf Devletleri, Mondros Mütarekesi’ne dayanarak ülkeyi parçalayıp bölüşmeye ve stratejik yollara hâkim olmaya başlamışlardı. Tümgeneral Kâzım Karabekir, bu sırada İstanbul’a geldi. Fakat İstanbul’da bir şey yapılamayacağı kanısındaydı. Mustafa Kemal de kendisine, “Erzurum’a gitmesini ve orada halkı teşkilâtlandırmasını” önerdi. 15’nci Kolordu Komutanlığını kabul ederek Erzurum’a gitti ve Doğu Cephesi Komutanı olarak Kars ve dolaylarını kurtardı.

Yaşadığı dönemde meydana gelen muharebelerin neredeyse tamamına katılmış, çok tecrübeli bir komutandı. Özellikle Doğu Cephesi Komutanı olarak kazandığı zaferler, tüm askerî otoriteler tarafından hayranlıkla karşılandı. En kritik dönemde davaya bağlılığı ve vefakârlığı ile bilinir. Kurtuluş Savaşı'nı başlatan komutanların arasında yer alır. Doğu Cephesi'nde gösterdiği başarılardan dolayı Kırmızı-Yeşil şeritli İstiklâl Madalyası ile onurlandırıldı.

Kara Fatma

Kara Fatma

Eser: Dilek Mansur

1919'daki kongre günlerinde, Mustafa Kemal'le bizzat görüşebilmek için Sivas'a gitti. Milis Müfreze Komutanı olarak batı cephesinde görevlendirildi. İzmir'in Yunan işgaline uğraması üzerine İzmir'e geçerek kurtuluşu için savaştı.

300 kişiyi aşkın birliği ile I., II. İnönü Muharebesi, Sakarya Meydan Muharebesi ile Dumlupınar Meydan Muharebesi’nde çarpıştı. Bursa'nın Yunan işgalinden kurtuluşunda rol oynadı. Onbaşılığı döneminde, sadece kadınlardan oluşan birliği ile düşmanın cephe gerisine bir saldırı düzenledi ve aralarında bir Yunan subayı toplam 25 esir askerle geri döndü.

İki oğlu ve Eşi savaşta şehit oldu. Kendisi ise çavuşluk rütbesiyle başladığı askerlikten üsteğmen rütbesi ile emekli oldu. Emekli maaşını Kızılay’a bağışladı. Fakat kendisine gerektiği kadar yardım yapılmadığı için son yıllarında sefalete düşen Kara Fatma, geçirdiği hastalıktan sonra Darülaceze'ye yatırılmış ve burada 67 yaşında vefat etti.

Seyit Onbaşı

Seyit Onbaşı

Eser: Şengül Altınok

Balkan Savaşı'nda çarpıştıktan sonra, Çanakkale Cephesi'nde topçu eri olarak göreve başladı. 18 Mart 1915'te Müttefik donanması Çanakkale Boğazı'nı geçmek için saldırıya geçti. Bu sırada Seyit Onbaşı, Rumeli Mecidiye Tabyası'nda görevliydi. Yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali, 215 kilogram ağırlığındaki top mermilerini sırtlayarak top kundağına yerleştirdi. Bu sayede, yeniden ateşe başlanabildi ve İngiliz zırhlısı Ocean'a ağır yara verdi. Ocean’da bu yaradan kısa bir süre sonra alabora olarak battı. Bu yüzden komutan ona onbaşılık unvanını verdi. Böylece Seyit Onbaşı, “Çanakkale geçilmez” dedirten sayısız kahramanlarımızdan oldu.

Gördesli Makbule

Gördesli Makbule

Eser: Rıza Türker

Makbule Hanım, daha bir yıllık evli iken eşinin yanında Kuvay-i Milliye'ye katıldı. 15 Mayıs 1919 tarihinde, Yunan ordusunun Batı Anadolu'yu işgale başlaması sonrası, eşi Halil Efe ile Türk direniş çetelerine katıldı. Yunanlar, Sakarya Muharebesi'ni kaybederek Afyon mevzilerine çekildiklerinde, bir taraftan da Halil Efe'nin Gördes-Sındırgı-Akhisar bölgesinde faaliyet gösteren çetesinin saldırıları ile karşılaşıyorlardı. Gördesli Makbule, Kocayayla baskınında geri çekilen silah arkadaşlarına cesaret vermek için öne atılınca başından şehit oldu.

Nene Hatun

Nene Hatun

Eser: Semih Oduncu

93 Harbi sırasında Erzurum'da Aziziye savunmasına katılan, Rus işgaline karşı Erzurum’daki halk direnişinin simgesi hâline geldi. Rusların Deveboynu savaşından sonra Erzurum'un varoşlarındaki tabyaları işgal etmesi üzerine, Nene Hatun, 3 aylık oğlunu evde bırakarak şehrin savunmasına katıldı ve sayısız kahramanlık gösterdi. Oğullarından ikisini şehit verdi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Sütçü İmam

Sütçü İmam

Eser: Yusuf Turğut

Tarih 31 Ekim 1919, yer Maraş… Fransızlar, üç Türk kadına 'Burası artık Türk memleketi değildir.” diyerek sarkıntılık etti. Bu olayı gören Sütçü İmam, silahıyla ateş açtı ve bir Fransız askerini öldürüp bir diğerini de yaraladı. Kahramanmaraş'ta düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam, Maraş'taki Kurtuluş hareketini başlatarak tarihe geçti.

Halime Çavuş

Halime Çavuş

Eser: Serhat Alparslan

Kastamonu’da doğan, anne-babasının “kızım gitme” şeklinde yalvarışlarını dinlemeden mücadeleye katılan Halime Çavuş, uzun yıllar Halim Çavuş zannedildi. Kurtuluş Savaşı’na giderken erkek kılığına girdi, erkek gibi tıraş oldu, saçını kazıttı ve kimseye kadın olduğunu söylemeden Türk askerinin arasına karıştı.

Mühimmat taşımada birçok görev yaptı. Düşmanın açtığı ateş sonucu bir ayağı sakat kaldı. İnebolu’dan cepheye cephane taşırken Mustafa Kemal Paşa’ya rastladı. Mustafa Kemal, “Sen üşüyor musun böyle?” diye sordu. “Bey, 100 bin kişi kurtulacak. Ben öleceğim de ne olacak?” dedi.

Hasan Tahsin

Hasan Tahsin

Eser: Hakan Taşkıran

Hasan Tahsin, mütarekenin karanlık günlerinde İzmir’e geldi. Osmanlı Sulh ve Selamet Cemiyeti’nin sözcülüğünü yapan Hukuk-u Beşer (İnsan Hakları) Gazetesi’nin başyazarlığını yapmaya başladı. Kalemiyle, eylemleriyle Anadolu’ya yapılacak istilanın akıbetini göstermeye çalıştı.

Fakat, 15 Mayıs 1919 sabahı, korktuğu başına gelmiş, Yunan Efzon Alayı, askeri gemiden inerek karaya çıkıyordu. Bu durumu kabullenemeyen Hasan Tahsin, kalabalığı yarıp ilk kurşunu attı ve Yunan sancaktarını yere serdi.  Hiç beklenmedik bu ateş karşısında, önce paniğe uğrayan Yunanlılar gerilediler, peşlerindeki Rum kalabalığı arasından denize düşenler görüldü. Fakat karşılarında ateş edenin yalnızca bir kişi olduğunu fark eden Yunan Alayı, hemen karşı ateşe başladı. Silahlardaki kurşunları biten Hasan Tahsin, süngü darbeleriyle şehit edildi. Hasan Tahsin’in attığı bu kurşun, Kurtuluş Savaşı’nın meşalesini yaktı.

Yahya Kaptan

Yahya Kaptan

Eser: Esra Enis Kesicibilek

Gizli teşkilatlanma konusunda uzman bir çeteciydi. Kendi askerî kuvvetleriyle birlikte Kuvayı Milliye'ye geçti. O dönemin şartlarında çok önemli bir gelişmeydi. Bu sırada durumdan memnun olmayan İttihatçılar, kendi saflarındaki bu çözülmenin önüne geçmek için İstanbul'daki dönemin gazetelerinde, 'Kuva-yi Milliye'de böyle bir eşkıyanın var olmasının yanlış olduğu; bu durumun Kuva-yi Milliye için bir kara leke olduğu' gibi karalayıcı yazılar çıkardı. Bu haberlerden bir süre sonra da Yahya Kaptan, İttihatçılar tarafından ele geçirildi ve ensesinden yediği kurşunla 8 Ocak 1920'de şehit edildi. Atatürk yazmış olduğu eseri Nutuk'ta, Yahya Kaptan'a 20 sayfa ayırdı; en çok yer sahibi olan kişi de dolayısıyla Yahya Kaptan oldu.

Şahin Bey

Şahin Bey

Eser: Gülşen Arslan Akça

Şahin Bey, Kilis-Antep yolunun savunmasını üstlendi. Milis güçlerini organize ederek 1920 yılı başlarından itibaren Fransız güçlerine karşı mücadeleye başladı. Fransızların Antep üzerine sevkiyatlarını durdurdu ve bu güçleri geri çekilmeye zorlamayı başardı. 24 Mart'ta kalabalık bir Fransız gücü Urfa'ya harekata geçmiş, fakat milis güçleri tarafından konvoyun ilerleyişi durdurulabildi. Ancak Fransızların takviye birlikler ve ağır ateş gücü sonucu Şahin Bey ve diğer Türk birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı. Şahin Bey, 28 Mart'ta kendi komutasındaki birliklerce tutulan Elmalı köprüsünde meydana gelen çarpışmada şehit düştü.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Halide Edib

Halide Edib

Eser: Ecem Hatipoğlu

Halide Edib, 1919 yılında İstanbul halkını, ülkenin işgaline karşı harekete geçirmek için yaptığı konuşmaları ile zihinlerde yer etmiş usta bir hatipti. “Milletler dostumuz, hükümetler düşmanımızdır.” cümlesi ile akıllarda yer tuttu. Çocuklarını İstanbul’da yatılı okulda bırakarak 19 Mart 1920’de at sırtında yola çıkan Halide Edib, hatipliğin haricinde, cephede, hastanede, iletişimde ve daha birçok alanda savaş sırasında aktif rol üstlendi. İngilizler İstanbul’u 16 Mart 1920’de işgaliyle hakkında idam emri çıkarılan ilk altı kişiden biri oldu.

Yörük Ali Efe

Yörük Ali Efe

Eser: Murat Kara

Yunan karakoluna yaptığı baskın sonucu, karakol tümüyle imha edildi, cephane ve erzaklar ele geçirildi. Bu önemli başarı, halka ümit ve cesaret vererek, düşmanın yurttan atılabileceğine olan inancı arttırdı. Yunan ordusu ise beklemediği bu baskın karşısında paniğe kapılarak Aydın istikametine çekildi. Ancak o emrindeki kuvvetlerle birlikte Aydın'ı da geri aldı. Böylece düzenli ordu kurulana kadar yirmi ay boyunca düşman kuvvetlerinin Aydın kanadından Anadolu içlerine ilerlemesi engellendi.

Nezahat Onbaşı

Nezahat Onbaşı

Eser: Esin Karabenli

70.Alay komutanı olan babası Hafız Halid Bey, eşini kaybedince, kızını emanet edecek kimse bulamadı ve yanına aldı. Askerlerin içinde büyüyen Nezahat, 12 yaşına kadar at binmeyi ve silah kullanmayı öğrendi.

Cephede gösterdiği başarılar sonucu da yine daha 12 yaşındayken onbaşı rütbesini almaya hak kazandı. Geyve Savaşı, Konya İsyanı, Birinci ve İkinci İnönü Savaşları ile Sakarya ve Gediz Muharebelerinde yer aldı. Gösterdiği kahramanlıklarla 70. alayın simgesi oldu, hatta 70. Alay, “Kızlı Alay” diye anıldı. TBMM'nin 30 Ocak 1921 tarihli oturumunda, İstiklal Madalyası takdim edilmesine karar verilen ilk kişi oldu.

Mehmet Akif

Mehmet Akif

Eser: Dilek Mansur

Millî mücadeleye şair, hatip, seyyah, gazeteci ve siyasetçi olarak katıldı. Milli Mücadele döneminde çıkardığı derginin etkisi o kadar büyüktü ki, yaydığı yoğun duyguların, hâkimiyetindeki Türk halklarını etkilenmesinden korkan Rusya, gazetenin ülkeye girişini yasakladı.

Aynı dönemde, Millî Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey'in ricası üzerine arkadaşı Hasan Basri Bey kendisini ulusal marş yarışmasına katılmaya ikna etti. Konulan 500 liralık ödül nedeniyle başlangıçta katılmayı reddettiği bu yarışmaya, o güne kadar gönderilen şiirlerin hiçbiri yeterli bulunmamıştı. Mehmet Âkif'in yarışmaya katılmayı kabul etmesi üzerine kimi şairler şiirlerini yarışmadan çektiler. Şairin orduya ithaf ettiği İstiklâl Marşı, Hamdullah Suphi Bey tarafından mecliste okunup ayakta dinlendikten sonra,12 Mart 1921 Cumartesi günü saat 17.45'te ulusal marş olarak kabul edildi. Akif, ödül olarak verilen 500 Lira’yı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai vakfına bağışladı.

Fevzi Çakmak

Fevzi Çakmak

Eser: Hakan Taşkıran

I.Dünya Savaşı'nda Çanakkale, Kafkas ve Suriye cephelerinde savaştı. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında çok büyük görevler üstlendi. Düşmanın amacına ulaşmasını tekrar tekrar engelledi. Fevzi Çakmak’ın gayreti ile Mustafa Kemal Paşa’nın 9. Ordu Müfettişliği göreviyle ve geniş yetkilerle Anadolu’ya gönderilmesine karar verildi.

Özellikle düzenli ordunun kurulmasında büyük hizmetleri oldu. Sakarya Savaşı’nın kazanılmasında büyük rol oynadı. Cephenin en ön saflarında bizzat çarpıştı. Bir taraftan da Ankara’ya gelerek savaşın gidişi yüzünden heyecana kapılan meclisi yatıştırıcı konuşmalar yaptı. Yunan ordusunu kesin yenilgiye uğratan Başkumandanlık Meydan Muharebesi’nin savaş planları da Fevzi Paşa tarafından hazırlandı. 30 Ağustos Zaferi’nin kazanılmasında büyük rolü olan Fevzi Paşa’ya, Mustafa Kemal’in teklifiyle Büyük Millet Meclisi tarafından mareşallik rütbesi verildi. Türkiye'nin, Mustafa Kemal’den sonraki ikinci ve son mareşali olarak tarihteki yerini aldı.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

İsmet İnönü

İsmet İnönü

Eser: Şahan Noyan

19 Mart 1920'de Mustafa Kemal'in çağrısı üzerine gizlice Ankara'ya geçip, Milli Mücadelede önemli görevler üstlendi. Edirne Milletvekili seçilerek çalışmalara katıldı ve Genel Kurmay Başkanı olarak düzenli bir ordu kurmayı başardı. Batı Cephesi komutanlığına atanarak Birinci ve İkinci İnönü Savaşlarını kazandı. Generalliğe yükseldi ve İsmet Paşa olarak anılmaya başlandı. Sakarya ve Başkumandanlık Meydan Savaşlarında etkili oldu.

Mustafa Kemal

Mustafa Kemal

Eser: Rıza Türker

Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca vatan topraklarının işgalinin başlaması üzerine Mustafa Kemal, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak milli mücadelenin ateşini yaktı.

Havza ve Amasya Genelgelerini yayınladıktan sonra, Erzurum ve Sivas Kongrelerini topladı. Sivas Kongresi ile bütün milli cemiyetleri tek çatı altında birleştirerek Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti’ni kurdu. Sivas Kongresi’nin ardından İstanbul Hükümeti ile Amasya Görüşmesi'ni yaptı.

Mustafa Kemal, 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılması ile Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçildi. 5 Ağustos 1921’de kendisine Meclis tarafından Başkomutanlık görevi verildi. Sakarya Savaşı’nın kazanılmasının ardından, Gazilik ünvanı ve Mareşallik rütbesi ile onurlandırıldı. Büyük Taarruzu yöneten ve düşmanın tamamen yurttan atılmasını sağlayan Gazi Mustafa Kemal, 29 Ekim 1923’de Cumhuriyetin ilan edilmesi ile beraber Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu.

Saygı, hasret ve şükranla anıyoruz.

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın