İlker Başbuğ'un 27 Mayıs Yorumuna 3 Yıla Kadar Hapis İstemi
Genelkurmay eski Başkanı İlker Başbuğ hakkında 'Türkiye Cumhuriyetinde Güç Odaklarının Mücadelesi' serisinin üçüncü kitabına ilişkin, 4 Ocak'ta bir gazete yaptığı söyleşide kullandığı sözler nedeniyle yürütülen soruşturma tamamlandı. 'Darbe' imasında bulunduğu iddia edilen Başbuğ hakkında, 'Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme' suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, İlker Başbuğ 'şüpheli' sıfatıyla, aralarında AKP Parti Rize İl Başkanlığı, AKP İl ve ilçe başkanları ile kadın kolları başkanlarının da bulunduğu toplam 166 kişi de 'müşteki' sıfatıyla yer aldı.
İddianamede, İlker Başbuğ'un 4 Ocak 2021'de Cumhuriyet Gazetesi'ne 'Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir'de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi. Çünkü erken seçim kararı alınmış bir hükümete karşı bir askeri darbenin gerçekleştirilmesi açıkça milletin siyasi idaresine de vurulacak bir darbe olurdu' ifadelerini kullandığı kaydedildi. Başbuğ'un söyleşisinde 'darbe' imasında bulunduğu, bu şekilde 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme veya aşağılama' suçunu işlediği öne sürüldü.
Suçlamaları reddetti
İlker Başbuğ'un savcılıkça alınan savunmasında, 'Türkiye Cumhuriyetinde Güç Odaklarının Mücadelesi kitap serisinin üçüncüsü olan 1961-1980 dönemini o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirdiğini, suça konu ifadelerin daha önce yine bazı yazarlar tarafından da dile getirildiğini, bugünkü olaylarla herhangi bir şekilde ilişki kurulmasının doğru olmadığını' belirterek suçlamaları reddettiği anlatıldı.
Başbuğ'un 'Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi. Dava önümüzdeki günlerde İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
"Buradan bir suç unsuru çıkartılamaz"
İlker Başbuğ, 10 Şubat'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek ifade vermişti. Başbuğ ifadesinin ardından da sosyal medya hesabından şu açıklamayı yapmıştı:
'Son kitabım Türkiye Cumhuriyetinde Güç Odaklarının Mücadelesi, kitap serisinin üçüncüsüdür. Bu kitap 1961-1980 dönemini o günün şartlarında ve o günlerde gelişen olaylar çerçevesinde değerlendirmektedir. 4 Ocak 2021 günü bir gazetede bu kitabın tanıtımıyla ilgili bir söyleşim yayınlandı. Bu söyleşiden hareket edilerek hakkımda suç duyurularında bulunuldu. Hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu, var olduğu bir ortamda bu söyleşiden bir suç unsuru çıkartılabilmesi söz konusu bile olamaz. Bu nedenlerle bu suç duyurularına itibar etmiyorum. Bu inançla da bu suç duyurularına karşı hiçbir şekilde savunma yapmayacağım. Bu davranış anayasaya hukukun üstünlüğüne ve kendime olan saygımın doğal sonucudur.'
Yorum Yazın
Fetö ölmedi, AKAPE'nin içinde yaşıyor.
bence akp fetöyü bilerek bitirmiyor... kullanabileceği seviyede devam ettiriyor... yıllar önce fetö ilker başbuğu terör örgütü lideri olarak (TSKya terör örg... Devamını Gör
O kadar çok korkuyorlar ki darbeden ve yargılanmaktan tabiri caizse os..... ktan nem kapıyorlar. Ama merak etmeyin günü gelince kaçacak delik arayacaksınız.