Hüsayin Öz'den Asgari Ücret Açıklaması: 'En Azından 10 Bin Lira Gibi Bir Rakamın Verilmesi Gerekir'
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, “Açlık sınırının 7 bin liranın üzerinde olduğu dönemde asgari ücret tespiti konuşuyoruz. Asgari ücret tespiti sırasında kendisinden ziyade 4 kişilik bir aile kabul ederek bir ücret tespiti gerekir. Şahsi kanaatim asgari ücret 10 bin liraya tekabül etmeli'' dedi.
'Açlık sınırının 7 bin liranın üzerinde olduğu dönemde asgari ücret tespiti konuşuyoruz'
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Öz, bugün basın mensupları ile kahvaltıda buluştu.
Anka'nın haberine göre, Hüseyin Öz, asgari ücrete ilişkin şu açıklamayı yaptı: “Hayat standartları geriye doğru gitti ve yüksek enflasyon dünyada ve ülkede yaşanan sorunlar nedeni ile satın alma güçlerini önemli oranda kaybettiler. Yüksek enflasyon nedeni ile çalışanlar o kayıpları tekrar yaşamak durumunda kaldılar. TÜİK verilerine göre enflasyon oranı yüzde 85 olarak açıklandı ancak vergi ve cezalarda meydana gelecek artışlara esas yeniden değerlendirme oranı yüzde 123 oranı olarak açıklanmış durumda. Açlık sınırının 7 bin liranın üzerinde olduğu dönemde asgari ücret tespiti konuşuyoruz. Asgari ücret tespiti sırasında kendisinden ziyade 4 kişilik bir aile kabul ederek bir ücret tespiti gerekir. Şahsi kanaatim asgari ücret 10 bin liraya tekabül etmeli. Asgari ücret ile çalışan 7 milyon vatandaşımızın ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için en azından 10 bin lira gibi bir rakamın verilmesi gerekir.”
Bir gazetecinin asgari ücret görüşmelerinde ikinci bir ara zam sözleşmeye girmeli mi sorusuna Öz şu yanıtı verdi:
“Uzun yıllardan beri asgari ücrette artış bir defa yapıldı. Enflasyon düşüktü, düşük enflasyon olduğu için refah payı ilave edilmek sureti ile asgari ücret yeniden belirleniyordu. Geçen yıl özellikle enflasyonun beklenenden üzerinde artışın meydana gelmesi temmuz ayından itibaren verilen asgari ücretin yetersiz kalma sebebi yüzde 30 artış yapıldı. Burada alınması gereken tedbir yüksek enflasyonun bir an önce düşürülmesine ihtiyaç var. Çünkü yüksek enflasyon düşürülmediği sürece ne kadar artış yaparsanız yapın diğer alanlarda meydana gelen artışlar bunu anlamsız hale getiriyor. Yüksek enflasyon ortadan kalkıncaya kadar Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun hem ocak ayında hem de temmuz ayında iki farklı dönemde zam yapması isabet olur. Asgari ücretli çalışanlarının satın alma güçlerinin zayıflamasını önleyecek ilave tedbirlere ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.”
'Sadece enflasyon kadar bir artıştan söz edersek o zaman insanların hayat standartları düşmeye devam eder'
Başka bir gazetecinin Türkiye’deki üç büyük sendikanın bir araya gelerek asgari ücret konusunda ortak karar verebilme kararına ilişkin sorusuna Öz şu yanıtı verdi:
“Ben Hak-İş ve Hizmet-İş genel başkan yardımcısıyım. Bu kimliğimle ve Hüseyin Öz kimliğim ile konuşuyorum. Benim ifadelerim doğrudan konfederasyona yönelik bağlayıcı bir ifade değil. Açlık sınırının 7 bin lira olduğu ülkedeyiz, yoksulluk sınırının 18 bin lira ve üzerinde olduğu bir ülkedeyiz. Eğer biz asgari ücreti belirlerken sadece enflasyon kadar bir artıştan söz edersek o zaman insanların hayat standartları düşmeye devam eder. İşçi temsilinde Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda sorun var. Komisyonun içerisinde sadece işçi kesiminin yüzde 7’lik kısmını temsil eden bir konfederasyon var. Peki yüzde 93 nerede? Üç tane konfederasyon arasında gayri resmi görüşmeler yapılmak sureti ile ortak bir anlayış benimsenmeye çalışıldı. Bu böyle olmak yerine, yönetmelik değiştirilebilir. Her üç konfederasyon temsil imkanı bulur. Örgütlü iş yerlerinin tamamı çalışan sadece yüzde 15’ini hesap ediyor. Çalışan kesimin yüzde 85’ini ifade eden komisyonun içerisinde temsil edilmesine ihtiyaç var.”
Yorum Yazın
AKP'nin tüm tuşlara bastığını biliyoruz. Sonuçlarını düşünmeden ve normalde uçuk gibi görünen ama hiçbir anlamı olmayan bir miktarı, sırf göz boyamak için ve... Devamını Gör
Asgari ücrete zam yapılsın tabii. Fiyatları uzaya daha hızlı çıkarmanın daha mantıklı bir yöntemi yok. Sarmalın içindeyiz artık...