Hayatımın Ortasına Bomba Gibi Düşen AIDS Hastalığının Bana Yaşattıkları
Bu güne kadar birçok şey yaşadım. Hiçbir şey bilmeyen insanlara bu hastalıkla ilgili bir şeyler anlatmaya çalıştım. Sandığınız gibi değil! Öncelikle şunları yazmalıyım sanırım.
HIV Nedir?
HIV kelimesinin açılımı, ‘Human Immmunodeficiency Virus’ (İnsan Bağışıklık Yetmezliği Virüsü). Bu ifade, bağışıklık sisteminin zayıflamasına yol açabilen bir virüs anlamına geliyor.
AIDS nedir?
AIDS ise, ‘Acquired Immune Deficiency Syndrome’ (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) kelimelerinin kısaltması.Yani HIV enfeksiyonunun bağışıklık sistemini yetersiz hale getirdiği ve hastalık belirtilerinin başladığı duruma verilen isim.
HIV, doğrudan bağışıklık sistemine zarar verir. AIDS ise HIV’in tedavi ile baskılanmadığı durumda bağışıklık sistemini zayıflatmasından sonra ortaya çıkıyor.
Şimdi başlayayım anlatmaya:
2 yıl kadar önce düşmeyen ateşle ve ağır ishal belirtileriyle gittim hastaneye.
Fakat doktor bir sıkıntı olduğunu ve AIDS testi yaptırmam gerektiğini söyledi.
Ben sevgilimi tanıyordum; onda da aynı belirtiler olmadığından, başka kimseyle ilişki yaşamamış olduğumdan bu konuda içim rahattı.
Sonra hayatımın herhangi bir döneminde kan testi verirken hemşirenin başka kişide kullandığı bir iğneyi bende de kullanmış olma ihtimali beynimi sürekli kemirmeye başladı.
Bu gibi düşüncelere rağmen yine de bu virüsü kapmış olabileceğime inanmıyordum.
Sonucu öğrenmek için doktora gittiğimde bana HIV sonucumun pozitif çıktığını söyledi.
Öncelikle anlam veremedim. Pozitif demenin hastalığa yakalanmış olduğum anlamına geldiğini biliyordum aslında ama yine de doktora pozitif kelimesinin iyi anlamda olup olamayacağını sordum. Sonrasında doktorun söylediklerini dinlemedim sanırım. Bilmiyorum orası bende yok.
Hastaneden kendimi dışarı atar atmaz erkek arkadaşıma gittim ve her şeyi anlattım.
Ona bunu söylerken o kadar zorlanmıştım ki. Bu hastalığı ona bulaştırmış olma ihtimali, çok sevdiğim birine bunu istemeden de olsa yapmış olmam… Kalbimi biri sıkıyordu ve hiç bırakmıyordu sanki. Son 1 aydır korunmasız ilişki yaşamamıştık zaten ama bu virüs çok uzun yıllar vücutta kendini belli etmeden vücutta kalıp bulaşabildiğinden erkek arkadaşıma da geçmiş olabilirdi.
Kendimi biraz toparladıktan sonra ona HIV pozitif olduğumu, ona da bulaşmış olabileceğinden mutlaka test yaptırması gerektiğini söyledim. Yaklaşık bir saatlik bir sessizlikten sonra bana şunları anlattı:
Kendisinin de 1 ay kadar önce test sonucunun pozitif çıktığını, zaten öğrendikten sonra korunmasız ilişki yaşamadığımızı, bana bir şekilde söylemeye çalıştığını ama bir türlü söyleyemediğini, gücünü toplamayı beklediğini anlattı. HIV pozitif sonucumu öğrendiğim andan çok daha büyük bir şok yaşamıştım.
Kekeleyerek “Nnneee, nasıl yani? diye sorduğumu ve onun da bana beni aldattığı bir kişiden kapmış olduğunu söylediğini hatırlıyorum.
Aldatılmış olmak mı kötü, güveninin yıkılması mı, bu hastalıkla baş etmek mi bilemedim o an. Neden bunu yapmıştı bana, her şeyi geçtim öğrendikten sonra neden söylememişti?
4-5 gün boyunca hep öleceğimi düşündüm.
Ne yapabileceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. 1 haftanın sonunda bu virüsü araştırmaya başladım.
Bazı tedavi yöntemleriyle uzun yıllar yaşayabileceğimi öğrendim.
İyi bir uzmandan yardım alarak hayatımı sürdürmeye başladım. Ben gerçekten neşe dolu bir insandım. Girdiğim her ortamda ışık saçardım. Hedeflerim, hayallerim vardı. Dünyayı gezecektim mesela. Bu virüsle zor olsa da yaşamaya değerdi tabii ki.
Fakat bu hastalıkla yaşamaktan çok çevremdeki insanların tepkileri üzüyordu beni.
Arkadaşlarım benim kullandığım hiçbir şeye dokunmuyor, benimle tokalaşmaktan bile kaçınıyordu. Bir gün hep birlikte havuza gitme fikrini paylaştım arkadaşlarla, şimdiye kadar birlikte geçirdiğimiz her yaz yapardık çünkü bunu. Hiçbiri bu fikrime sıcak bakmadı ve onlarla aynı havuza girmemi istemediklerini, HIV pozitif insanlar için ayrı aktivite alanları olup olmadığını sordular bana.
Kadın arkadaşlarım bu konuda biraz daha cana yakın ve anlayışlıydılar fakat bu konular hakkında konuşmaktan fazlasıyla çekiniyorlardı.
Özellikle cinsellikle bulaşabileceği ihtimalleri ve ne yapılması gerektiği konusunda. Hatta bazıları o kadar çekiniyordu ki İnternetten bile araştırma yapmaktan utanıyorlardı. İranlı bir arkadaşımsa bana bu hastalığın Allah tarafından cezalandırmak için verildiğini savunuyordu.
Aileme bu durumu anlatmaktan o kadar korkuyordum ki.
Erkek arkadaşımı yakından tanıyorlardı ve çok seviyorlardı. Çok fazla bilgili olmadıklarını bildiğim bu hastalıkla ilgili açıklamayı yapmadan önce kendimi hazırladım. Ne söyleyeceğimi nasıl anlatacağımı uzun uzadıya düşündüm ve her şeyi olduğu gibi anlattım ve hiç beklemediğim bir tepki aldım. Ailem ne olursa olsun arkamda olduğunu tüm yaşamım boyunca bana destek olacaklarını, sadece beni mutlu görmek istediklerini söylediler. Bu benim için her şey demekti zaten.
Eskiden güvendiğim bir insan bana çok büyük bir enkaz bırakmış olsa da daha sağlıklı beslenerek, kendime dikkat ederek daha pozitif yaşıyorum. Hayatımdaki en korkunç virüsü orada bıraktım ve mutluyum.
Siz kendinizden emin olsanız da kocanızın, karınızın ya da sevgilinizin sizinleyken ya da öncesinde neler yaşadığını kesin olarak bilemiyorsunuz maalesef. Yalnızca HIV pozitif değil tüm hastalıklar hakkında ve onlardan korunma yollarıyla ilgili eğitimin çok gerekli olduğunu düşünüyorum. Unutmayın ki bir gün sizin de başınıza gelebilir.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın