Hangi 90'lar Şarkısı Seni Anlatıyor?
Şarkılar hep bizi anlatır, hele 90'ların çılgın şarkıları. Peki hangi 90'lar şarkısı seni anlatıyor?
1. Senden nefret edenlere genellikle nasıl cevap verirsin?
2. Bir insanı tatilde tanırsın orası kesin de, en azından "beraber tatil yapsak" harika olur dediğin ünlü kim?
3. Aşk hayatın bu aralar ne durumda?
4. Bir AVM'nin yemek alanındasın. Nerede yemek yiyeceksin?
5. Gece kulüpleri hakkında ne düşünüyorsun?
6. Bir çizgi film karakteri seç!
7. (Serbest çağrışımını konuştur!) Islak...
8. Hangisini kabullenemezsin?
9. 90'lardan bir nesne seç!
10. Hangi yazı tipi tam sana göre?
Sen tam bir aşk insanısın: "Sevme Zamanı"
Sen birisini sevmekten ziyade, sevme-aşık olma konseptini seviyorsun: İlk defa el ele tutuşmak, saçma sapan kavgalar, karında oluşan acayip hisler... Bu demek değil ki daldan dala konuyorsun. Hayır asla! Sadıksın, bir ömrü aşabilirsin onunla, daha doğrusu 'doğrusuyla'. Aşkların hep baştan sonu gelir deseler de, aksi de mümkündür; hele senin için. Son olarak 'Sen dünyayı çok sevdin, ölüm senden uzak olsun'.
Delisin: "Aşk Yok Olmaktır"
Delisin biliyorsun değil mi? Bunu tımarhanelik anlamında değil de (ki seni tımarhaneye soksak, hiç yadırgamazsın orayı) tavır bağlamında söylüyoruz. Nev-i şahsına münhasır hareketlerin ve acayip aforizmaların bunu bin kere kanıtlar. Bir kere her ayrıntın sayıklıyor, o ne demekse! Sonra vay efendim sükunetin deliliğindenmiş. Ya da aşk yok olmakmış sence. Sen yoksun sende zaten. Bu 'kafa' iyi 'kafa'. Aman kaybetme!
Kararlı olmak senin ikinci adın: "Yaparım Bilirsin"
Senin için asla ara renkler yok: Siyah, beyaz ya da en fazla belki gri. Bu yüzden insanlar o kadar ayrıntılara takılıyor ki, asıl noktaları kaçırıyor. Hayat çok aslında çok basittir, insanlar karmaşıklaştırır. Birisi için ya da bir şey için yakılması gerekiyorsa Roma, yakılır. Nedir yani? Neronluk kolay olmasına kolay; iş 'sebep' bulmak da. 'Yalnızlar anlar beni' dersin sen şimdi :)
Pişmanlıklar sarmış dört bir yanını: "Bi Daha"
Adamlar demiş ya 'carpe diem', seni nereden bilmişler de söylemişler? Hayatını yaşamanın, anın zevkini dibine kadar çıkarmanın kitabını yazdın çoktan, imza günlerine de başladın o ayrı da; ah bir de o 'sabahlar' olmasa. Sorumluluklar, sorumlulukların getirdiği pişmanlıklar o 'sabahlar'da senin yakana yapışıyor: Yapacak bir şey yok! Ama bin kere pişman olsan da, bin kere daha aynısını yaparsın. 'Tövbe' güzeli görene kadardır. Onlar da çok güzel be arkadaş :)
Umutsuz aşıksın: "Gidiyorum"
Şu hayatta iki hakiki şey vardır: Ayrılık ve ölüm. Ve bu problemde matematik de işe yaramaz; çünkü 1+1=1'dir. İşin en kötü tarafı, bu ayrılıklara inanman. Şairin dediği gibi 'acı çekmeye meyyalsin sen gönül'. Bu yüzden bir eylem seçsen, 'kalmak'tan ziyade 'gitmek'i tercih edersin; hem de gittikten sonra, hırsların, öfkelerin ve intikamların geçip sadece güzel anıların kalacağını bile bile! Sen busun 'giden insan'. Kalanlara selam, umutlara elveda!
Enginlere sığmaz taşarsın: "Ata barı"
Senin kanın hep deli akar ve enginlere sığmaz taşarsın! Bir eski zaman insanısın. Bu mertlik ve bu Doğrucu davutlukla zaten bu zamanda nefes alabilmen imkansız. Ayrıca büyüklere saygı duymak sende otomatik portakal. Adeti, örfü, geleneği iyi bilirsin. Ancak bunları sırf gelenek diye değil, sadece doğru olduğu için yapıyorsun. Kaşların çatıksa da, kimse seni sinirli bellemesin; sadece cıvık değilsin: Makbuldür!..
Tam bağımsız bir hayat: "Beni Aldattın"
Sen tam bir kuşsun. Ama asla muhabbet kuşu ya da papağan değil, yırtıcı bir kuş... Bu yüzden kafesler hiç sana göre değil. Aslında sana hiç uygun olmasa da yıllardır kafeste yaşıyorsun. Sen bunları yaparken, aynıları görememekse, sadece içindeki yırtıcıyı ortaya çıkarıyor. Neden sonra kafeslere sığmıyor taşıyorsun. Uçmak bir eylemdir, mesele konmayı bilmede, kondurmasını bilende!..
Buralar hep farklı: "Ali Desidero"
Zekan bedenine bir beden büyük, burası kesin! Zekanı ise hiç pazarlamayı gerek duymuyorsun. Ayrıca 'teoride zehir gibi, pratik dersen sallanmakta' tarzı insanlar hiç sana göre değil. Sen hayatı hayatta öğrenme peşindesin. Varsın sana düz adam desinler! Ve dahi birisi sana imtihan çekmeye kalkıp 'Luther ile Machiavelli'yi' sorarsa, cevabın hazırdır: 'Şampiyon biziz... attığımız gollerden belli' Entelliklere gerek yok yani! Kısaca buralar hep farklı Ali. Biz anladık, siz anladınız mı? ;)
Kıpır kıpırsın: "Şıkıdım"
Yılarca 'Başkası olma kendin ol' mottosunda yaşadın. Özentilikten fersahlarca uzaktasın bu yüzden. Kıpır kıpırlığın ve şen şakraklığın ise bir dünya markası. Böyle olduğun için kendinle gurur duyuyor ve omuzlarından öpüyorsun. Gamın yoktur, tasanın yakınından bile geçmezsin. Darlandığın ortamlarda bulunmaksa senin için bir çile. Eğlence bombasısın kısaca, tahrip gücünse pek bi' yüksek: Aa acayipsin yani :)
Çekicilikten ölmüşsün: "Alimallah"
Şu evrende senin kadar çekici yok -çok net-. Abartma demeyin; çünkü bizim memlekette seksiye seksi denir! Çok güzel/çok yakışıklı olduğunu söylemek güç; fakat ah o tavırlar, ah o edalar yok mu ah!.. Bakan uçar, dokunan yanar. Basit hareketlerin, işte ne bileyim sıradan jest ve mimiklerin bile akılları başlardan alır, Uruguay'a götürür. Dengin yok kısaca bay/bayan şeytan tüyü :)
Sen 1 numarasın: "Cartel"
Cehennemden çıkan bir adet çılgın Türk'sün. şlik şlak! Bir numara olmak senin için adeta bir alışkanlık; hiçbir zaman arka planda kalamazsın bu yüzden. şlik şlak! Kardeşliğe ve arkadaşlığa da çok önem veriyorsun ayrıca. şlik şlak! Başka bir özellik olaraksa tam bir gurbet insanısın. şlik şlak! Son olarak her şey yalan, 'damran komran' gerçek gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var? :)
Eh haliyle: "Ben Adam Olmam"
Vallahi de billahi sen adam/kadın olmaz, olamazsın. Hem olman için neden var mı ki? Bir kere doğuştan şanslısın. Zaten bazıları vardır ki, bolluğun, bereketin, bol paranın içine doğarlar. Bu da yetmez, hayatının geri kalanında da şansları yaver gider. Tuttuğu takım hep birincidir, eline hep maça koz gelir, güzeldir/yakışıklıdır, hiç boş kalmaz; her daim sevgilisi vardır. Sen bunlardan da bir tık üsttesin dostum! Kaybederken bile kazanmanın tanımısın adeta! Lanet olsun sana:)
Şanssızlık sana yakışıyor: "Tavla"
Sana zarlar hep hileli. Senin doğruların bile eğri her daim. Kader mi desek, tabansızlık mı desek bilemiyoruz. Mesela Attila İlhan'ın 'Üçüncü Şahsın Şiiri' vardır. Orada 1. ve 2. tekil kişinin aşkı ve araya karışan Üçüncü şahsın olayı anlatılır. Heh, sen bu üçü de değilsin. 4. şahıssın sen DÖRDÜNCÜ. Laf arasında adın bile anılmaz, şiirin yazılmaz, unutulup gidersin. Yalnızsın, mağlupsun, kazanırken bile kaybedensin. Şansızlık sana yakışıyor ama. O kadar kaybedensin ki, bununla bile yetineceksin :)
İçindeki çocuğa elleme: "Ham Çökelek"
Bi' büyümedin gitti, hep çocuk kaldın bu yüzden. Fakat çocukluk iyidir be! 'Kahrolsun büyüklerin dünyası' demekte çok haklısın bu yüzden. Ancak bu içindeki çocuğu öldüremediğin için türlü şeyleri yaşadığını söylemek gerek. Doğru düzgün bir şey söylediğin zaman bile iplenmedin, sana bin türlü kulp taktılar, alay ettiler, matrak geçtiler, hatta Yunanistan'a bile itelediler! Fakat çoğu kişinin alınacağı bu durumlarda, sen bu maytapları üstüne bir kıyafet gibi giydin; yakıştı da. Hep bu çocuk sayesinde... Sakın ona elleme! Sen böyle iyisin.
Alemlerin en büyüğü sensin: "Ben Sizin Babanızım"
Alemlerin en büyüğü sensin. Lafın her daim dinlenir mesela. Bir yere gidilecek olsa ya da bir işe başlanacak olsa senden destur alınır pek tabii ki. Aksi düşünülemez. Bunca yıl çalıştın didindin ve herkesi gün yüzüne çıkardın. Ununu eleyip, eleğini asmadan önce herkese emirler yağdırman da kabul edilebilir ve başımızın üstündedir :)
Pek bi' şüpheci: "Yalanın Batsın"
Şüphecilikte değme bilim adamı ya da en baba antik Yunan Sofisti eline su dökemez şüphesiz. En gıcık olduğun lafsa 'şüphesiz!'. Artık boş laflaraysa karnın tok. İnanmamak sende bir adet oldu bu yüzden. Çünkü hep güvenini kıran yalancılar çıktı karşına. Bu test onlardan değil desem inanır mısın? Vay be, biz de yalancıyız ha? Öyle olsun :(
Asi ve kural tanımazsın: "Yaşandı Bitti"
90'ların ve dahi 00'ların en asi kişiliği sensin kuşkusuz. Kural tanımazsın, kafanın dikine gidersin. Hep bunlar sürüden ayrılan martı olmanla alakalı. Bir kere senin bakış açın farklı. Millet New York'a Özgürlük Anıtı'nın önünde fotoğraf çektirmeye gider, sen gidersin elin ecnebi çiftlerini trafikte durdurur, Chopper'ınla üstlerinden zıplarsın. Rock'n Roll hell yeah!!!
Sen ne istediğini biliyorsun: "Ya Sen Ya Hiç"
SENİ TANIMLAYAN EN DOĞRU KELİME: NET! NE İSTEDİĞİNİ O KADAR İYİ BİLİYORSUN Kİ!.. ÇÜNKÜ KENDİNİ, SINIRLARINI VE DE KARAKTERİNİ ÇOK İYİ BİLİYORSUN! EN SEVDİĞİN NOKTALAMA İŞARETİ ÜNLEM! SORU İŞARETİ VE VİRGÜL HİÇ SANA GÖRE DEĞİL MESELA. NOKTALI VİRGÜL GİBİ MUĞLAK ŞEYLERSE TEK KELİMEYLE İĞRENÇ. AYRICA İSTEDİĞİNİ DE BAĞIRA BAĞIRA DİLE GETİRMEKTEN ÇEKİNMİYORSUN, BURADA OLDUĞU GİBİ :)
Yorum Yazın
Bu testleri hazırlayanlar nasıl tipler yalnızca bunu merak ediyorum. Bir șeyi de bilin lan. :))
Yaparım bilirsin şarkısı çıktı bana
Sevme zamanı Oya Bora