onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
"Giren, Çıkamaz" Diye Bilinen, Duvarlarına Bir Tarihi Nakşeden Sinop Cezaevi

"Giren, Çıkamaz" Diye Bilinen, Duvarlarına Bir Tarihi Nakşeden Sinop Cezaevi

03.03.2022 - 07:00

Şiirlere, türkülere konu olan 4000 yıllık Sinop Cezaevi'nin kim tarafından inşa edildiği tam olarak bilinmese de Gaskalılar tarafından yapıldığı tahmin ediliyor. Cezaevi, mahkumların kaçmasına engel olmak için denize karşı konumlanmış şekilde yapıldı. Daha önce de hapishane olarak kullanılan Sinop Cezaevi resmi olarak 1887 yılında kullanılmaya başlandı. Geçmişten bugüne dek birçok suçluyu koğuşlarında ağırlayan cezaevinde 50 kişinin kalabileceği 28 tane koğuşu bulunuyor. Cezaevi 1999 yılında tamamen kapatıldı. 2000 yılında ise müze olarak ziyarete açıldı.

Sinop Cezaevi'nin ünlü mahkumları

Sinop Cezaevi'nin ünlü mahkumları

Ünlü seyyah Evliya Çelebi ise gezilerini kaleme aldığı Seyahatname kitabında Sinop Cezaevi'nden bahsederek şunları dile getirmiş: ' Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır.' Sinop Cezaevi tarih boyunca koğuşlarında birçok ünlü ismi misafir etti. Bu özelliği ile yapı, mahkumiyetini sürdüren pek çok yazarın anılarına, öykülerine, şiirlerine konu oldu. Sinop Cezaevi koğuşlarında yatanlar arasında politikacı, yazar, devlet adamı gibi birçok ünlü isim yer alıyor. Bu ünlü isimlerin çoğunu da aslında hepimiz tanıyoruz. Haydi, birkaçını birlikte hatırlayalım.

1. Sabahattin Ali

1. Sabahattin Ali

Türk edebiyatına unutulmaz eserler bırakan Sabahattin Ali, 26 Aralık 1932 - 29 Ekim 1933 tarihleri arasında Sinop cezaevinde kalan yazarlardan biri. Sabahattin Ali'nin hüküm giyme sebebi Atatürk'e hakaret içeren bir şiir kaleme almış olması. Yazarın kaleme aldığı bazı şiir ve öykülerde dönemin zorlu şartlarından ve Sinop Cezaevi'nin koşullarından izler bulmak mümkün. Hatta yazar; mektuplarından birinde Sinop'a geldiğinde olduğu adamla, cezası bittikten sonra dönüştüğü adamın farklı olacağını, doğrudan ifade ediyor. Sinop Cezaevi'nde Sabahattin Ali'nin kaldığı tek kişilik koğuşu, yatağı ve sazı bugün hala ziyarete açık.

2. Refik Halit Karay

2. Refik Halit Karay

Refik Halit Karay, Türk edebiyatının efsanelerinden biri. 15 Mart 1888 doğumlu yazar, ilk kez Anadolu'yu edebiyata dahil etmesi ile özel bir yere sahip. Ancak yaşadığı dönemde yazarın yergi ve mizah türündeki yazılarındaki sivri dili, her zaman sorun olarak karşısına çıkmış. Refik Halit Karay; 12 Haziran 1913 yılında Mahmut Şevket Paşa suikastı ve İttihat ve Terakki Fırkası'na karşı olması nedeniyle sürgün edilmiş. İstanbul dışında birçok şehirde sürgün hayatı yaşayan Refik Halit'in sürgün noktalarından biri de Sinop Cezaevi. Yazar burada uzunca zaman geçirmiş. Refik Halit'in Sinop Cezaevi dışında Bilecik, Sinop, Çorum ve Ankara'da da sürgün anıları var. 'Şaka' adlı öyküsü de Sinop Cezaevi'nde geçirdiği 1915 yılında kaleme alınmış.

3. Burhan Felek

3. Burhan Felek

Burhan Felek, 1889 yılında doğmuş İstanbullu bir spor ve düşünce insanı. Eğitim hayatının ardından çok sevdiği spor hayatıyla ilgilenmeye başlamış. Çeşitli spor branşında aktif olarak yer almış ve Anadolu Spor Kulübü'nü kurmuş. Felek, 1922 yılından 1936 yılına kadar Atletizm Federasyonu Başkanı olarak görev yaptı. Ünlü sporcunun çok yoğun bir çalışma hayatı var; gazetecilik, yazarlık, sporculuk yapmış. Bu hareketli hayatında çok kısa bir süre yargılanıp tutuklanmış. Sinop Cezaevi'ne gönderilen Burhan Felek, daha sonra özgürlüğüne kavuşmuş.

4. Refii Cevat Ulunay

4. Refii Cevat Ulunay

Türk Gazeteci-Yazar Refii Cevad, 1890-1968 yılları arasında yaşamış önemli bir isim. Refii Cevad, Alemdar gazetesini çıkarmış ve burada kaleme aldığı eleştirel yazılar, sürgün edilmesine sebep olmuş. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne karşı yazılar yazmış ve Sadrazam Mahmut Şevket Paşa'nın suikast ile öldürülmesinin ardından tutuklanmış. Çorum, Konya ve Sinop'a sürgün edilmiş. Refii Cevat aynı zamanda Refik Halit Karay'la da yakın arkadaş. İkili sürgün dönemlerinin bir kısmını birlikte geçirmiş.

5. Zekeriya Sertel

5. Zekeriya Sertel

Gazeteci ve yazar kimliğine sahip Zekeriya Sertel 1925 yılında eşi Sabiha Sertel ile çıkardığı Resimli Ay dergisinde kaleme aldığı yazılarından dolayı İstiklâl Mahkemesi tarafından yargılanıp tutuklanmış ve mahkeme tarafından Sinop'a sürgün edilmiş. Mahkumiyet hayatını geçirdiği Sinop Cezaevi'nde 3 yıl kalmış ve daha sonra özgürlüğüne kavuşmuş. Fakat daha sonra Tan gazetesinde kalem aldığı yazılarla dikkat çekmiş. Yeniden tutuklanmak istemeyen yazar Paris'e kaçmış ve yaşamını orada tamamlamış.

6. Kerim Korcan

6. Kerim Korcan

Kerim Korcan, Türk edebiyatının önemli roman ve hikaye yazarlarından biri. Yazar daha 22 yaşında berber kalfalığı yaptığı sırada gizli örgüt kurmak suçuyla yargılanmış. Bununla birlikte ünlü Şair Nazım Hikmet ile birlikte Donanma Davası'nda 1938-1948 yılları arasında tutuklanıp 10 yıl hapse mahkum edilmiş. Bu süreçte tarihi Sinop Cezaevi'nde kalmış. Daha sonra özgürlüğüne kavuşan Korcan, Vatan Partisi kurucuları arasında yer aldığı için diğer yöneticilerle birlikte 1954 yılında tekrar mahkum edilmiş, 1959 yılında özgürlüğüne kavuşmuş.

7. Mustafa Suphi

7. Mustafa Suphi

Mustafa Suphi; hukukçu, Türkiye Komünist Partisi'nin kurucusu, ilk başkanı ve gazeteci-yazar. İttihatçı rejimi ve haksız savaşları eleştiren yazılar kaleme almış ve Şevket Paşa'nın öldürülmesi öne sürülerek 1913 yılında tutuklanarak 15 yıl ceza almış. Bir yılını Sinop Cezaevi'nin koğuşlarında geçirmiş. Daha sonra bir grup arkadaşıyla birlikte kayıkla Rusya'ya kaçmayı başarmış ancak Osmanlı vatandaşı olduğu için Rusya'ya da kabul edilmemiş. Mustafa Suphi, TBMM'nin çağrısıyla ülkesine dönerken arkadaşlarıyla birlikte öldürülmüş.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
13
5
3
1
0
0
0
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Black bird

listede ibrahim, muzo ,aydın da olnalıydı.

Şapkalı Â

Dışarda deli dalgalar Gelip duvarları yalar Seni bu sesler oyalar Aldırma gönül, aldırma Demiş Sebahattin Ali