Gezi Olaylarının İlk Duruşması Gerçekleşti
Gezi Olaylarının İlk Duruşması Gerçekleşti
Geçen sene İstanbul’da başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan Gezi Olayları kapsamında, Bilecik’teki gösterilerde Başbakana hakaret ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açılan CHP Gençlik Kolları İl Başkan Yardımcısı Sadık Demir’in ilk duruşması görüldü.
Bilecik Sulh Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Sadık Demir’in savunmasını CHP Bilecik İl Başkanı Av. Çağatay Karaahmet üstlendi. Karaahmet, müvekkilinin ‘Gezi Olayları’ olarak adlandırılan ve Türkiye’nin dört bir yanına yayılan toplumsal harekette, anayasal hakkı olan ‘Toplumsal tepki hakkını’ kullandığını ve söyleminde hedef aldığı kişinin belli olmadığını söyledi. Mevcut görüntüde, basın mensubunun başka biriyle röportaj yaptığı sırada arka tarafta olan müvekkilinin ‘hakaret kastının olmadığını’, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluşmadığını söyleyen Karaahmet, Demir’in beraatını istedi.
Demir’e destek olmak için duruşmaya CHP Bilecik İl Gençlik Kolları Başkanı Didem Gültekin, CHP Bilecik İl Gençlik Kolları Yönetim Kurulu, CHP Bilecik Belediye Meclis üyesi adayı Sedat Bayam ve CHP Osmaneli İl Genel Meclis Üyesi Adayı Adem Ertuğrul. Mahkeme, gerekli incelemenin yapılması ve davalı hakkında yazılı savunmanın hazırlanması için davayı 21 Nisan’a erteledi.
Gerçekleşen Duruşmanın ardında CHP Gençlik Kolları Başkanı Didem Gültekin basın açıklaması yaparak şunları kaydetti;
'Türkiye’de adalet var mı? Var.
Halkı kendine muhtaç bırakıp, sonra onu seçim dönemleri rant kapısı olarak
kullanacak kadar adaletli bir iktidar var.
Demokrasi var mı? Var…
Polisin orantısız güç kullanımı neticesinde hayatlarını kaybeden gencecik
yüreklerin katledilişinin sorumluları hala aramızda dolaşabilecek kadar
demokratik….
Ali İsmail Korkmaz, Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş, Ethem Sarısülük, Mustafa
Sarı, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım, Ahmet Atakan, Barış Coşkun ve
yürekleri burkan 14 yaşındaki bir çocuk Berkin Elvan….
Taksim’de Gezi Parkı olayları çevre duyarlılığı olarak başlamış polisin
orantısız güç kullanımı nedeniyle yurdun bir çok iline yayılarak halk
hareketine dönüşmüştür. Yurt genelinde bir uyanış bir direniş başlangıcı
olmuştur. Halkımız haklı tepkilerini ortaya koymuş, iktidar mensuplarının
diktatör tutumunun doruğa ulaşmasıyla da ağırlığı gençlerden oluşan toplumsal
bir uyanış başlamıştır. Nitekim bunun bir örneği de ilimizde gerçekleşmiştir.
Gelinen noktada iktidar mensuplarının insanlarımızı ötekileştirerek bizden
olanlar ve olmayanlar diye ayırt ettiği yadsınamaz bir gerçektir.
İktidar mensupları tahammülsüzlüklerini bugün bir kez daha ortaya
koymuştur. Protesto hakkını kullanan kardeşimiz hakkında açılan dava Türkiye’de
özgürlüğün katledildiğinin bir göstergesidir. Bu baskıcı iktidarın
tahammülsüzlüğünün göstergesidir.
Gezi parkı olayları neticesinde alınan gözaltılar, orantısız müdahaleler
halkımızı susturmaya yetmediği için açılan kamu davaları ile yıldırılmak
istenmektedir. Ancak unuttukları bir şey var ki; Cumhuriyet Halk Partisi
Gençliği Atatürk ilke ve devrimlerini özümsemiş, bireysel değil toplumsal
hareket eden bir nesildir.
Evet bizler Cumhuriyet Halk Partisi Gençliğiz ve yüzyılın vurgununun ortağı
da değiliz gölgeliği de değiliz. 90 yıllık dev çınarın onurlu gençleriyiz.
Evet bizler suçluyuz, baskılara boyun eğmediğimiz için (!)
Evet bizler suçluyuz emeğin sömürülmesine karşı durduğumuz için (!)
Evet bizler suçluyuz insanlarımızı ayrıştırmadığımız için (!)
Evet bizler suçluyuz direndiğimiz için (!)
Çünkü söz verdik, yılmayacağız, söz verdik yorulmayacağız, söz verdik
geleceğimizi kuracağız.
Bu onurlu mücadelede bizlere omuz veren tüm genç arkadaşlarımızla birlikte
bu suçları (!) onurla taşımaya devam edeceğiz.
Buradan sesleniyoruz ki;
Yüreğinde özgürlük olan, Atatürk İlke ve Devrimlerinin ışığında ilerleyen,
bu noktada ülkesinin geleceği için korkusuzca tepkisini ortaya koyan hiçbir
genç kardeşimiz yalnız değildir.
Evet demokrasi var…İnsan Hakları var..
Ama kimin için, ne için?
Türlü eylemlerle kentleri kana bulayan, yakan, yıkan, parçalayanlar için
mi, gencecik yürekleri katledenler için mi, yoksa paramparça edilmiş hayatların
hesabının sorulması için mi?
Bağımsızlığımızı tartışır duruma geldiğimiz şu günlerde, adaletten ve
demokrasiden bahsedebilir miyiz bilemiyoruz…
İktidarın elinde oyuncak olan sistemin, sistemsizliğini kabullenemiyoruz.
Adaletsiz adaleti, demokrat olmayanların getirdiği demokrasi anlayışını
benimsemiyoruz.
Evet, bizler bir şeylerin değişmesini istiyoruz.
Ulus devlet yapımıza, vatanımıza zarar gelmemesi için,
Demokrasinin gerektiği gibi işletilmesi,
Adaletin adil bir şekilde dağıtılması,
İnsan haklarının İnsana uygulanması için,
Özgürlük için, eşitlik için değişimin şart olduğu inancındayız.
**Şunu unutmasınlar ki, “Padişahım çok yaşa!” demediğimiz için bizler hep
**%47nin dışında kalan ve şuan ülkede yok sayılan, sözüne değer verilmeyenlerden
**olacağız. Fakat bu sizler yanıltmasın ki artık bir şeyler değişecek. Evet bir
millet uyanıyor…
**Haksızlığa karşı uyanıyor, hırsızlara karşı uyanıyor, arsızlara karşı uyanıyor…
**evet bu millet ayakkabı kutularının hesabını soracak, evet bu millet baskıcı
iktidar mensuplarının bir lokmada yediği yetimin hakkının hesabını soracak.
Çünkü bizler k orkusuz ve pazarlıksız sürdürdüğümüz yaşamlarımızı, birilerinin kendi
çıkarlarınca şekillendirmesine izin vermeyeceğiz.
Yok sayılsak da… Söz hakkımız gasp edilse de… Susturulmaya çalışılsak da…
Sol taraftan yükselen ses daima bizim sesimiz olacaktır..!
Değişimin gerekliliğine inandığımız için susmayacağız.
Bir şeyler değişene kadar!!!
CHP BİLECİK
İL GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI
DİDEM GÜLTEKİN
Ve
YÖNETİM KURULU
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!