onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Gelmiş Geçmiş En Büyük Oyuncularımızdan Ferhan Şensoy'un Mutlaka Okumamız Gereken 17 Kitabı

Gelmiş Geçmiş En Büyük Oyuncularımızdan Ferhan Şensoy'un Mutlaka Okumamız Gereken 17 Kitabı

Begüm
31.08.2021 - 18:12

31 Ağustos 2021 tarihinde kaybettiğimiz Ferhan Şensoy çok iyi bir tiyatrocu olmanın yanı sıra iyi bir yazardı da. Kelimeleri bizlere çok güzel aktaran usta duayenin mutlaka okumamız gereken kitaplarını listeledik.

Not: Kitap açıklamaları basın bültenlerinden derlenmiştir.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

1. Eşeğin Fikri

1. Eşeğin Fikri

İş kazası, trafik kazası gibi çok görülmeye başlandı günümüzde aşk kazası! 

Canım sıkılınca bir sigara yakıyorum. İçince öksürüyorum, öksürünce tükürüyorum, tükürünce damağım kuruyor, hemen şarap içiyorum, fakat bütün bunların bende bir alışkanlık yapmasından korkuyorum. Bu düşünce bende efkar yapıyor, hemen bir sigara yakıyorum, her efkarlandığımda sigara yakmanın bende bir alışkanlık olmasından korkuyorum. Ben canım sıkılınca sigara içiyorum ve yıllardır çok acayip sıkılıyor canım. 

Aptalların en akıllı tarafı, onlar hiç vakit kaybetmez, başkalarının vakit kaybetmesini sağlar ve bu konuda harıl harıl çalışırlar! 

Hiç kitap okumayan birinin, hayatının sonunda kitap sayfası olan ağaçtan ne farkı var, kımıldayan canlı olarak? 

Siz siz olun, sinirinize mukayyet olun, sinirinizin kıymetini bilin. Sinirsizlik çok tehlikeli bir boyut. 

Gençliğimde gıcık olduğum amcalardanlaşmakta mıyım?

2. FerhAntoloji

2. FerhAntoloji

FerhAntoloji, Şensoy'un kitapları, yayımlanmamış oyunları, TV skeçleri, şiirleri, -1968'den bugüne- 35 yıla sığdırdığı bütün yazı çalışmaları taranarak oluşturuldu: Ortaya böylesine dev bir antoloji çıktı. Şensoy külliyatına sahip olanlar için yeni bir kitap, ilk defa okuyacaklar için iyi bir fırsat FerhAntoloji.

'…Kabareci yeteneklerini sevgi ile izlediğim Ferhan Şensoy'un taze, sıcak, halkçı bir mizahı var. Yazgıdaşları imişçesine yansıttığı KAZANCI YOKUŞU'nun insancıklarını da bu külfetsiz anlatısı içinde bizlere sevdiriyor. Bu insancıklar nasıl ezildiklerinin tortusunu günlük yaşam sevinci içinde unutuyorlarsa, yazar da sanki onlardan biriymiş gibi toplumsal ukalalıklardan, yazarca bilgiçliklere yeltenmeden anlatısının tadını çıkara çıkara onlara ayna tutuyor. Sade onları konuşturduğu diyaloglar değil, kendi gözlemleri, algılamaları, söz dağarcığı, anlatışı, benzetileri ve yorumları bile argo. Öylesine onlardan. Yazımı bile onlarınki gibi yanlış kullanıyor. Bence üslubunu sevimli yapan da bu...'

Haldun Taner

3. Elveda Ssk

3. Elveda Ssk

Çok zeki olmayan, uysal, zaman zaman sinirlense de hızla sakinleşebilen, akıllı değilse de kurnaz, şakacı, ağzı laf yapan, saçları döküldüğü için bıyık bırakarak surattaki kıl eksikliğini tamamladığını sanan, caz müziği seven, kitap okumaktan ve okuyanlardan nefret eden, cana yakın, neşeli bir salaktı Şükrü. Herkes gibi para sıkıntısı vardı, bu durum onu daha az salak olmaya zorluyordu...

4. Falınızda Rönesans Var

4. Falınızda Rönesans Var

Georges Perec’in ‘Yaşam Kullanma Kılavuzu’ isimli kitabını her okuyan anlamayabilir ya da Perec okumak her yiğidin harcı değildir diye düşünen Enis Batur, bu kitap için ‘Perec Kullanma Kılavuzu’ yazmış. Onunki de pek anlaşılabilir bir şey değil! Kim için yazıyorlar bu adamlar bu kitapları, diye düşünüyor insan. Ya da işim gücüm olmasa; ‘Georges Perec’in Yaşam Kullanma Kılavuzu için Enis Batur’un yazdığı Perec Kullanma Kılavuzu’nun tam anlaşılması için El Kitabı’ isimli bir kitap yazılabilir. Bu birinci seçenek. İkinci seçenek daha yalın, bununla uğraşacağına başka bir kitap yazabilirsin.

İşte bu kitap, böyle bir endişeyle, 1994 haziranın ilk günü yazılmaya başlandı.

5. Afitap'ın Kocası İstanbul

5. Afitap'ın Kocası İstanbul

''Çok keldir bir çam ağacı

Hem ince hem uzun hem sanki dalı yok gibi

İki savruk dalcık garipçe köke yakın

Tepesi açılmış belli yaşlı ve politikacı

Bir dik duruş ama yapay biliyorum

Üflesem sönecek mangal yürekler

Afitap öyle bir çınar ki

Binyıllardır yaşıyor köylerin ortasında feodal yeşererek''

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

6. Oteller Kitabı

6. Oteller Kitabı

Oteller Kitabı, bir kente ulaştığınızda, hangi otelde kalmamak gerektiği konusunda size bilgi vermekle birlikte, yalnız o telleri anlatmaz, başka tellerden de çalar.

7. Kalemimin Sapını Gülle Donattım

7. Kalemimin Sapını Gülle Donattım

''Bir ırmak kıyısında doğdum ben

Bir ırmak romandır bu

Hem el yazması

Elle tutulan

Elde var birinci cilt.''

8. Ayna Merdiven

8. Ayna Merdiven

''Hiyakelerinizi, özellikle Dalgındır Hüsam Kusura Kalmayın adlısını çok beğendim. Yer yer Sait Faik ve Orhan Duru'yu ansıtan anlatımınızla yepyeni bir çeşni getirmişsiniz. Sait Faik'in duygusallığı, Orhan Duru'nun humour'yla belki hikayeciliğimize bir yenilik aşısı yaparsınız. Dört bey sayı sonra Yeni Ufuklar'da çıkmasını istersiniz adı geçen hikayenizi sıraya koyayım. Başka hikayelerinizi de okumak isterim. Saygılarımla.''

Vedat Günyol

9. Hacı Komünist

9. Hacı Komünist

'Ülkemiz insanlara maddesel zenginlikler sunmak için çok yoksul olsa da, onlara eşitlik duygusu, insanlık onuru sunamayacak kadar yoksul değildir.' diyen adamın gizemli adasına doğru alçalmaya başladı uçak.

10. İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You

10. İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You

Ferhan Şensoy yazdığı ve sahnelediği sıradışı oyunlarla, daha çok dil inceliklerine dayanan mizah öğelerini kullanarak güncel olaylara eleştiriler getirmiştir. Geleneksel Türk tiyatrosundan epik tiyatroya kadar çeşitli üsluplardan izler taşıyan bu çalışmalarıyla 20. yüzyıl sonlarında Türk tiyatrosunda kendine özgü bir yer edinmiştir. İngilizce Bilmeden Hepinizi I Love You adlı eserinde de yaşadıklarını, gözlemlerini kendine has mizah üslubuyla gözler önüne sermektedir.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

11. Başkaldıran Kurşunkalem

11. Başkaldıran Kurşunkalem

''bir ırmak kıyısında doğdum ben

bu yüzden

bir ırmak romandır bu özgeçmişsel

hem el yazması

elle tutulan

elde var ikinci cilt

sapını gülle donattığım kalem

başkaldırıyor

kurşun olarak dağlardan geliyor ırmak.''

12. Gündeste

12. Gündeste

Gündeste

Gündesteyi tamamladık.

Verdik matbaaya

Akşam oldu

Gecedeste başladı.

13. Gecedeste

13. Gecedeste

Ferhan Şensoy'un kırk iki yaşında kaleme almaya başladığı  ve Ortaoyuncular Yayınları’ndan çıkan Gecedeste, şehirlerden geçerken zamanları da beraberinde getiriyor.

Sanatçının Gündeste’den devamla ve onu tamamlayarak yazdığı Gecedeste’de Ferhan Şensoy’un çocukluk defterlerine yaptığı yolculuğuna turne yolları, Fransızca şiirler, aşk kaçışları, barlar, otel odaları, özlemler karışıyor. Okurlar kitapta, Antalya, Viyana, Diyarbakır, Gemlik, Beyoğlu’nun duygular ve olaylarla iç içe geçmiş destansı bir anlatımına tanık olacaklar.

Gecedeste’de yazar, yakalarımıza usulca hüzünler iliştirse de yaşama olan inancını hiç azaltmadan kendi dünyasının tüm kapılarını açıyor:

Gözden göze çok sessiz trenler kalkar

Konuşacaklarımız dağlar gibi birikti

Öpüşeceklerimiz ummana sığmaz

Ayrılık geldi üstüne tüy dikti

Sabah oldu ankara’da

Oysa ruhum hala gece

Kuşlar ötüyor bir kavak ağacının yalnızlığında

14. Dündeste

14. Dündeste

Sanatçının, Gündeste ile başlayıp Gecedeste ile süren zamanlar arası yolculuk trenine eklenen Dündeste; yazarın turneler, otel odaları, oyunlar, kentler, ülkeler ve aşklar tarihine okuyucusunu da katarak yolculuğunu sürdürüyor.

Ferhan Şensoy’un ustalıkla kullandığı Türkçeyi yine derinlemesine genişletip kendine özgü destansı üslubuyla kaleme aldığı Dündeste, babasının ölümünün ardından yazarın yasını mevsimlerle, Sivas’ta derilen gül demetiyle, yıldızlar, rüzgâr ve güvercinlerle dile getirirken yazarın hüznünü o tanıdık yaşam sevincine dönüştürmesiyle sürüyor.

Babamsız bir babalar günü

Dün gece düşümde gördüm babamı

Sokakta rastlaşıyoruz

Oğlum diyor sarılıyor bana gülerek

Meğer babam ölmemiş

Pat uyanıyorum

Antep’te kaleli otel’deyim

Meğer babam rüyaymı

15. Derdeste

15. Derdeste

''Ebn-e koronavirüs günler

Kapandı tiyatrolar

Tamam oldu derdeste

Bunun ardı ferdeste''

Gündeste, Gecedeste ve Dündeste’den devamla Derdeste’de,

sanatçının çocukluk yıllarından şimdiki zamana kuş bakışı yolculuğu, okuru kanatlarında taşıyarak devam ediyor.

Ferhan Şensoy’un anlam dolu bir özgünlük ve hattat titizliğiyle yazdığı Derdeste’de; bir sanatçının çocukluğundan bu yana okuyup sevdiği şairlerin ve aile büyüklerinin yaşamına etkisi ile yine bolca çıkılan turneler, film setleri, otel odaları, kederli ya da umut dolu aşklara yazılmış şiirler okurla buluşuyor. İktidarların haksızlıklarına karşı çıkan, her zaman muhalif sesini de ekleyerek…

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

16. Düşbükü

16. Düşbükü

'Dostların kitapları, yaz ayları, gelir beni Ören'de yakalar. Adresimi açık ve seçik yazmasalar da Burhaniye postacıları beni tanır, mektuplarımı, kitaplarımı aksatmadan getirirler. Bu kez sevgili tiyatro oyuncusu ve yazar Ferhan Şensoy'un Düşbükü adlı kitabı geldi. İç kapağa şunları karalamış: -Nezleli Karga keyfindeyim.Yalıkavak'ın Geriş dağında. Bir şaşırtmaca da benden Ören'li postacıya.- Kitapta 17 öykü var. 17 ironi oturtması. Dördü 1968-1970 yıllarında yazılmış ve de Yeni Ufuklar ile Soyut dergilerinde yayınlanmış. Şensoy bu bölüme 'Kitabın parasız eki' adını vermiş. Arka kapakta 1968 son baharında yazdığı 'Kusura Kalmayın Dalgındır Hüsam' öyküsü için (o sıralar Galatasaray Lisesi'nin onuncu sınıfındadır) Yeni Ufuklar dergisinden aldığı 20 liralık alındının bir fotokopisi de var. Şensoy, yıllar önce yazdığı yazıları yayınlamakla kendisine yazarlık kapısını aralayan Vedat Günyol ile Halil İbrahim Bahar'a teşekkürlerini de sunuyor. Aralıkta Türkçe öğretmeni bizim Tahir Alangu'yu da unutmamış. Sanat sevgidir. Sevginin özel mektubudur. Bir başka deyişle altmış kıyye ağırlığında iki mumdur. Biri yaşantıya bağlılık ise öbürü alçak gönüllülüktür, yaya cenkçiliğidir.'

17. Kazancı Yokuşu

17. Kazancı Yokuşu

Haneler'den, kabareci yeteneklerini sevgi ile izlediğim Ferhan Şensoy'un taze, sıcak, halkçı bir mizahı var. Yazgıdaşla-rı imişcesine yansıttığı KAZANCI YOKUŞU'nun insancıklarını da bu külfetsiz anlatısı içinde bizlere sevdiriyor. Bu insancıklar nasıl ezildiklerinin tortusunu günlük yaşam sevinci içinde Unutuyorlarsa, yazar da sanki onlardan biriymiş gibi toplumsal ukalâlıklardan, yazarca bilgiçliklere yeltenmeden anlatısının tadını çıkara çıkara onlara ayna tutuyor. Sade onları konuşturduğu diyaloglar değil, kendi gözlemleri, algılamaları, söz dağarcığı, anlatışı, benzetileri ve yorumları bile argo. Öylesine onlardan. Yazımı bile onlarınki gibi yanlış kullanıyor. Bence üslûbunu sevimli yapan da bu... Ben Ferhan Şensoy'un KAZANCI YOKUŞU'nu okurken zaman zaman Celine'i ya da San Antonio'yu okurken aldığım tada benzer haz duydum. Zaman zaman da Adnan Veli'nin Mapushane Çeşmesi'ndeki unutulmaz başarısını ansıdım.

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video

Bu içerikler de ilginizi çekebilir;

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
16
3
2
2
1
1
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
AL PACİNO

Şahları da vururlar oyunundan başlayarak tüm oyunlarını defalarca izlemiş ve tüm kitaplarını okumuş bir hayranı olarak vefatından dolayı inanılmaz üzüldüğüm ... Devamını Gör

Serhat Uyumaz

Gündeste...