onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Erdoğan Deprem İçin 'Kader' Demişti: Ahmet Ercan'dan 'Deprem Takdiri İlahi Değildir' Açıklaması

Erdoğan Deprem İçin 'Kader' Demişti: Ahmet Ercan'dan 'Deprem Takdiri İlahi Değildir' Açıklaması

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve toplamda 11 ili etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerin üçüncü gününde Kahramanmaraş'a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Olanlar hep oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler' demişti. 'Kader' açıklamasına ilişkin konuşan deprem bilimci Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “ 'Deprem takdiri ilahi değildir'' dedi.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası bugün, Mimarlar Odası’nın İstanbul Büyükkent Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 11 ilde yıkıma neden olan depremlerin ardından TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası bugün, Mimarlar Odası’nın İstanbul Büyükkent Şubesi’nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıda ilk söz alan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, incelemeler için salı günü Hatay’a gideceğini söyledi. Ercan, şöyle konuştu: “Aslında 1950’den başlamak üzere ülkede ‘hürriyet’ geldi. Herkes istediğini yapabilir. İsteyen hilafeti dahi getirebilir gibi adımlar atıldı. Köyden kente doğru bir göç başladı. 1950 yılında köylü oranı yüzde 70, kentli oranı yüzde 30’du. Tabii köyden çaresiz olarak kente gelen kişiler, büyük kentlerin çeperlerinde gecekondularını yaptılar. Daha sonra her seçim döneminde gelen imar aflarıyla bir katlı gecekondu önce 2, sonra 3, sonra 4, sonra 5 katlı yapılara dönüştü.''

Toplantıda ilk söz alan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, incelemeler için salı günü Hatay’a gideceğini söyledi. Ercan, şöyle konuştu:  “Aslında 1950’den başlamak üzere ülkede ‘hürriyet’ geldi. Herkes istediğini yapabilir. İsteyen hilafeti dahi getirebilir gibi adımlar atıldı. Köyden kente doğru bir göç başladı. 1950 yılında köylü oranı yüzde 70, kentli oranı yüzde 30’du. Tabii köyden çaresiz olarak kente gelen kişiler, büyük kentlerin çeperlerinde gecekondularını yaptılar. Daha sonra her seçim döneminde gelen imar aflarıyla bir katlı gecekondu önce 2, sonra 3, sonra 4, sonra 5 katlı yapılara dönüştü.''

''Bunların hiçbiri mühendislik yapısı değil. Bütün bu yapılaşmanın, yıkımların sorumlusu, yalnız bugünkü yönetim değil, 1950 yılından beri gelen yönetimlerdir. ‘Türkiye’de belediyeler hiçbir şey yapmadı’ sözü asla doğru değil.''

''Bunların hiçbiri mühendislik yapısı değil. Bütün bu yapılaşmanın, yıkımların sorumlusu, yalnız bugünkü yönetim değil, 1950 yılından beri gelen yönetimlerdir. ‘Türkiye’de belediyeler hiçbir şey yapmadı’ sözü asla doğru değil.''

''Kentsel dönüşüm konusunda yapılacaklar tasarlandı ama buradaki sıkıntılardan bir tanesi para yoktu. Sayın (Ekrem) İmamoğlu’nun söylediği gibi ‘Kentsel dönüşüm yapabilmem için 25 milyar dolar gerekir’ dedi. Bu olmadığı için gerçekten kentsel dönüşüm, bizim anladığımız anlamda yapılmadı. Bunun yerine yapısal dönüşüm yapılmaya başladı. Yapısal dönüşümleri de ancak varlıklı kimseler yapabiliyordu çünkü müteahhitler fark istiyordu. İstanbul, depreme hazırlanamadı. Yani para olmadığı için hazırlanamadı.''

''Kentsel dönüşüm konusunda yapılacaklar tasarlandı ama buradaki sıkıntılardan bir tanesi para yoktu. Sayın (Ekrem) İmamoğlu’nun söylediği gibi ‘Kentsel dönüşüm yapabilmem için 25 milyar dolar gerekir’ dedi. Bu olmadığı için gerçekten kentsel dönüşüm, bizim anladığımız anlamda yapılmadı. Bunun yerine yapısal dönüşüm yapılmaya başladı. Yapısal dönüşümleri de ancak varlıklı kimseler yapabiliyordu çünkü müteahhitler fark istiyordu. İstanbul, depreme hazırlanamadı. Yani para olmadığı için hazırlanamadı.''

''Ben 53 yıldır o depremden o depreme gidiyorum. Sürekli olarak söylenen ‘Deprem takdiri ilahidir, yaşam yazgıdır’. Hayır, öyle değildir. Dolayısıyla Japonya ve Amerika’daki güzel örnekleri biz Türkiye’de yapabiliriz. Artık yeter yani. Artık yeter. Sonra meslek çıkarları için de ‘bu bir pastadır’ olayını bırakalım artık.''

''Ben 53 yıldır o depremden o depreme gidiyorum. Sürekli olarak söylenen ‘Deprem takdiri ilahidir, yaşam yazgıdır’. Hayır, öyle değildir. Dolayısıyla Japonya ve Amerika’daki güzel örnekleri biz Türkiye’de yapabiliriz. Artık yeter yani. Artık yeter. Sonra meslek çıkarları için de ‘bu bir pastadır’ olayını bırakalım artık.''
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

''Ülkemiz birinci derece bir deprem ülkesi ama şunu biliyor musunuz? Ben İstanbul Teknik Üniversitesi'nden emekli öğretim üyesiyim. Teknik Üniversite dahil inşaat mühendisliği diploması alan hiçbir kişi, deprem dersi, yani sismoloji almıyor, hiç okumuyor. Deprem ülkesinde, inşaat mühendislerinin depremin yapılarıyla ilişkisi konusunda sismoloji dersi almıyor, mimarlık da öyle. Akıl alır gibi bir olay değil. Ne büyük bir eksikliktir.''

''Ülkemiz birinci derece bir deprem ülkesi ama şunu biliyor musunuz? Ben İstanbul Teknik Üniversitesi'nden emekli öğretim üyesiyim. Teknik Üniversite dahil inşaat mühendisliği diploması alan hiçbir kişi, deprem dersi, yani sismoloji almıyor, hiç okumuyor. Deprem ülkesinde, inşaat mühendislerinin depremin yapılarıyla ilişkisi konusunda sismoloji dersi almıyor, mimarlık da öyle. Akıl alır gibi bir olay değil. Ne büyük bir eksikliktir.''
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
53
5
2
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Muhammed Göktaş

zaten mk ülkesi afrikadan farksız. Her zaman parası yok, her zaman bir bela sahibi, her zaman aptal, her zaman sırtı doğrulmayacak. Bu ülke niye kurulmuş ki mk

Blau und Marchen

İnşaat mühendisliği, mimarlar üniversitelerde sismoloji dersi almıyor. Neden? Çünkü 1950'lerden beri karşı devrimciler, iktidarı ele geçirince, eğitimde muha... Devamını Gör

cankose

Kader planı hacıabi bakın bu ülke dejenfektan satan bakanı yargılamadı .