Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
En Güzel Şiirler: Türk Edebiyatında Dillere Destan Olmuş Anlamlı 26 Şiir
Her duyguyu tarif edebilecek bir şiir vardır edebiyatta. İçimizden geçen her hissin sözlere dökülmüş halidir şiirler… Ülkemizde öyle şairler unutulmaz şiirler kaleme almıştır ki; dilimizin ucuna gelenleri söyleyemesek bile bizleri tam olarak anlatabilir. İşte bizler de tam olarak duygularımıza tercüman olabilecek ve zaman geçse de unutulmaması gerek şiirleri sizler için derledik.
Keyifli okumalar…
1. Sessiz Gemi - Yahya Kemal Beyatlı
2. Hikaye - Cahit Külebi
3. Çakıl - Bedri Rahmi Eyüboğlu
4. Mor Külhani - Ece Ayhan
5. İlkyaz - Gülten Akın
6. Gidişini Anlatıyorum - Rıfat Ilgaz
7. İz - Birhan Keskin
8. Of Not Being A Jew - İsmet Özel
9. Aşk - Cemal Süreya
10. Severmişim Meğer - Nâzım Hikmet
11. Lavinia - Özdemir Asaf
12. Ben Sana Mecburum - Attila İlhan
13. Beklenen - Necip Fazıl Kısakürek
14. Ömür Hanımla Güz Konuşmaları - Şükrü Erbaş
15. Yerçekimli Karanfil - Edip Cansever
16. Göğe Bakma Durağı - Turgut Uyar
17. İstanbul'u Dinliyorum - Orhan Veli
18. Hasretinden Prangalar Eskittim - Ahmed Arif
19. Yağmur - Tevfik Fikret
20. Kuğu Ezgisi - Nilgün Marmara
Kuğuların ölüm öncesi ezgileri şiirlerim,
Yalpalayan hayatımın kara çarşaflı
bekçi gizleri.
Ne zamandır ertelediğim her acı,
Çıt çıkarıyor artık, başlıyor yeni bir ezgi,
-bu şiir -
Sendelerken yaşamım ve bilinmez yönlerim,
Dost kalmak zorunda bana ve
sizlere!
Çünkü saldırgan olandan kopmuştur o,
uykusunu bölen derin arzudan.
Büyüsünü bir içtenlikten alırsa
Kendi saf şiddetini yaşar artık,
-bu şiir -
Kuramadığım güzelliklerin sessiz görünümü,
ulaşılamayanın boyun eğen yansısı,
Sevda ile seslenir sizlere!
21. Gazel (Beni Candan Usandırdı) - Fuzûlî
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı?
Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?
Kamu bîmârına cânan devâ-yı derd eder ihsan,
Niçin kılmaz bana derman beni bîmâr sanmaz mı?
Şeb-i hicran yanar cânım töker kan çeşm-i giryânım,
Uyarır halkı efgaanım kara bahtım uyanmaz mı?
Gül-i ruhsârına karşu gözümden kanlı akar su,
Habîbim fasl-ı güldür bu akar sular bulanmaz mı?
Gamım pinhan dutardım ben dediler yâre kıl rûşen
Disem ol bi-vefâ bilmem inanır mı inanmaz mı?
Değilim ben sana mâil sen ettin aklımı zâil.
Bana ta’neyleyen gaafil seni görgeç utanmaz mı?
Fuzûlî rind-i şeydâdır hemişe halka rüsvâdır,
Sorun kim bu ne sevdâdır bu sevdâdan usanmaz mı?
22. Siz Aşktan N'anlarsınız Bayım - Didem Madak
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Alt katında uyumayı bir ranzanın
Üst katında çocukluğum...
Kâğıttan gemiler yaptım kalbimden
Ki hiçbiri karşıya ulaşmazdı.
Aşk diyorsunuz,
limanı olanın aşkı olmaz ki bayım!
Allah'la samimi oldum geçen üç yıl boyunca
Havı dökülmüş yerlerine yüzümün
Büyük bir aşk yamadım
Hayır
Yüzüme nur inmedi, yüzüm nura indi bayım
Gözyaşlarım bitse tesbih tanelerim vardı
Tesbih tanelerim bitse gözyaşlarım...
Saydım, insanın doksan dokuz tane yalnızlığı vardı.
Aşk diyorsunuz ya
Ben istemenin Allahını bilirim bayım!
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmay
Ki uçlarından çile damlardı.
Güneşte nane kurutmayı
Ben acılarımın başını
evcimen telaşlarla okşadım bayım.
Bir pardösüm bile oldu içinde kaybolduğum.
İnsan kaybolmayı ister mi?
Ben işte istedim bayım.
Uzaklara gittim
Uzaklar sana gelmez, sen uzaklara gidersin
Uzaklar seni ister, bak uzaklar da aşktan anlar bayım!
Süt içtim acım hafiflesin diye
Çikolata yedim bir köşeye çekilip
Zehrimi alsın diye
Sizin hiç bilmediğiniz, bilmeyeceğiniz
İlahiler öğrendim.
Siz zehir nedir bilmezsiniz
Zehir aşkı bilir oysa bayım!
Ben işte miraç gecelerinde
Bir peygamberin kanatlarında teselli aradım,
Birlikte yere inebileceğim bir dost aradım,
Uyuyan ve acılı yüzünde kardeşimin
Bir şiir aradım.
Geçen üç yıl boyunca
Yüzü dövmeli kadınların yüzünde yüzümü aradım.
Ülkem olmayan ülkemi
Kayboluşumu aradım.
Bulmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Bir ters bir yüz kazaklar ördüm
Haroşa bir hayat bırakmak için.
Bırakmak o kadar kolay olmasa gerek diye düşünmüştüm.
Kimi gün öylesine yalnızdım
Derdimi annemin fotoğrafına anlattım.
Annem
Ki beyaz bir kadındır.
Ölüsünü şiirle yıkadım.
Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım
Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım.
Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Acının ortasında acısız olmayı,
Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım.
Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım.
Aşk diyorsunuz ya,
İşte orda durun bayım
Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım
Kendimin ucunda
Öyle ıslak,
Öyle kötü kokan,
Yırtık ve perişan.
Siz aşkı ne bilirsiniz bayım
Aşkı aşk bilir yalnız!
23. Makber - Abdülhak Hâmid Tarhan
Eyvah ne yer ne yâr kaldı
Gönlüm dolu ah-u zâr kaldı
Şimdi buradaydı gitti elden
Gitti ebede gelip ezelden
Ben gittim o haksar kaldı
Bir köşede tarumar kaldı
Baki o enisi dilden eyvah
Beyrutta bir mezar kaldı
Bildir bana nerde nerde Yarab
Kim attı beni bu derde Yarab
Nerde arayayım o dil rübayı
Kimden sorayım bi-nevayı
Derlerki unut o aşnayı
Gitti tutarak reh-i bekayı
Sığsın mı hayale bu hakikat?
Görsün mü gözüm bu macerayı?
Sür'atle nasılda değişti halim
Almaz bunu havsalam hayalim.
Çık Fatıma! lahteden kıyam et
Yanımdaki haline devam et
Ketn etme bu razı öyle bir söz
Ben isterim ah öyle birsöz
Güller gibi meyl-i ibtisam et
Dağı dile çare bul meram et
Bir tatlı bakışla bir gülüşle
Eyyamı hayatımı temam et
Makber mi nedir şu gördüğüm yer?
Ya böyle reva mı ey cay-ı dilber
24. Olvido - Ahmet Muhip Dranas
Hoyrattır bu akşam üzerleri daima!
Gün saltanatıyla gitti mi bir defa
Yalnızlığımızla doldurup her yeri
Bir renk çığlığı içinde bahçemizden,
Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan
Lavanta çiçeği kokan kederleri;
Hoyrattır bu akşam üstüleri daima!
Dalga dalga hücum edip pişmanlıklar
Unutuşun o tunç kapısını zorlar
Ve ruh atılan oklarla delik deşik.
İşte doğduğun eski evdesin birden,
Yolunu gözlüyor lamba ve merdiven
Susmuş ninnilerle gıcırdıyor beşik
Ve cümle yitikler, mağluplar, mahzunlar...
Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir;
İnsan yağmur kokan bir sabaha karşı
Hatırlar gibi bir gün camı açtığını,
Duran bir bulut, bir kuş uçtuğunu,
Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı...
Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.
Aşklar uçup gitmiş olmalı bir yazla
Halay çeken kızlar misali kol kola.
Ya sizler! Ey geçmiş zaman etekleri,
İhtiyar ağaçlı, kuytu bahçelerden
Ay ışığı gibi sürüklenip giden;
Geceye bırakıp yorgun erkekleri
Salınan etekler fısıltıyla, nazla.
Ebedi aşığın dönüşünü bekler
Yalan yeminlerin tanığı çiçekler
Artık olmayacak baharlar içinde.
Ey, ömrün en güzel türküsü aldanış!
Aldan, gelmiş olsa bile ümitsiz kış;
Her garipsi ayak izi kar içinde
Dönmeyen aşığın serptiği çiçekler.
Ya sen! Ey sen! Esen dallar arasında
Bir parıltı gibi görünüp kaybolan
Ne istersin benden akşam saatinde?
Bir gülüşü olsun görülmemiş kadın,
Nasıl ölümsüzsün aynasında aşkın;
Hatıraların bu uyanma vaktinde
Sensin hep, sen, esen dallar arasından.
Ey unutuş! Kapat artık pencereni,
Çoktan derinliğine çekmiş deniz beni;
Çıkmaz artık sular altından o dünya.
Bir duman yükselir gibidir kederden
Macerası çoktan bitmiş gibi o şeylerden.
Amansız gecenle yayıl dört yanıma
Ey unutuş! Kurtar bu gamlardan beni.
25. Her şey Sende Gizli - Can Yücel
Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kar sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna;
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin bunu da öğren,
Sevdiğin kadar sevilirsin...
26. Fotoğraf - Cemal Süreya
Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Dostlar siz de mutlaka belirtin kendi şiirinizi yorumlarda, belki bir başka liste -hatta listeler- daha yaparız!
En güzel şiir kitapları hangileri? Şiir kitabı önerileri isteyenler dikkat!
İşte Türk Edebiyatına damgasını vurmuş en iyi şiir kitapları:
Hasretinden Prangalar Eskittim – Ahmet Arif
835 Satır – Nâzım Hikmet
Sevda Sözleri – Cemal Süreya
Ben Sana Mecburum – Attilâ İlhan
Büyük Saat – Turgut Uyar
Grapon Kâğıtları – Didem Madak
Listenin devamı için hemen tıkla!
En iyi şiir okuyanlar kimler?
Şiir dinlemeyi seviyorsan en güzel şiirleri Eser Gökay, Hakan Gerçek, Yılmaz Erdoğan, Bülent Yakut, Cihangir Gökdoğan sesinden dinlemeyi deneyimleyebilirsin.
Şiir türleri nelerdir?
Şiir türleri konularına göre 5’e ayrılır:
Lirik Şiir
Epik Şiir
Didaktik Şiir
Pastoral Şiir
Satirik Şiir
En güzel Çanakkale şiirleri hangileri?
Bir Yolcuya – Necmettin Halil Onan
Çanakkale Şehitleri – Mehmet Akif Ersoy
Çanakkale Destanı – Faruk Nafiz Çamlıbel
Çanakkale Geçilmez – Samet Mehmet Bora
Çanakkale’de Otuz Bin Şehit – Haydar Turan
Özdemir Asaf’ın en güzel şiirleri hangileri?
Özdemir Asaf’ın en güzel şiirlerinden bazıları; Lavinya, Kalan, Ben Değildim, Seni Seyrederdim, Akıl Gözü, Yalnızlık Paylaşılmaz, Özlem, Seni Saklayacağım, Son Şiir, Susmanın İkinci Yüzü, Ansızın, Ağlamak.
Yorum Yazın
Gazel (Beni Candan Usandırdı) - Fuzûlî tabiki her kelime farklı anlam taşır anlaması zor belki de güzel tarafı budur yapış yapış aşk kokan sözler yok :)
Kamu bîmârına cânan devâ-yı derd eder ihsan, (herkes yara hasta, yar onların dertlerine deva olur.) Niçin kılmaz bana derman beni bîmâr sanmaz mı? (Niçin be... Devamını Gör
yusuf ziya Ortaç'ın giden gelmez şiirini niye paylaşmıyorsunuz hepinize küstüm
Mona Roza da çok güzel ve unutulmaz bir şiir...